POLİTİKA
EGE POSTASI – Anayasa değişikliği teklifine 'evet' diyen MHP'de, Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Kenan Tanrıkulu, partisinin İzmir İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Tanrıkulu teşkilatla birlikte kentte 'evet' kampanyasının startını verdiklerini duyurdu.
İl Başkanı Necat Karataş'ın da hazır bulunduğu basın toplantısında Tanrıkulu, referandum süreci ve 'evet' kampanyası hakkında açıklamalarda bulundu. "Türkiye'nin her alanda dar boğaz içinde olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz" diyen Tanrıkulu, ekonomik gelişmeler, Avrupa Birliği ile gerilen ilişkiler, terör tehdidi, devam eden Fırat Kalkanı operasyonu hakkında da değerlendirmede bulundu.
KEPAZELİK!
Avrupa ile Türkiye arasında bakanların programlarının iptali sonrası oluşan diplomatik krize değinen Tanrıkulu, "Hollanda'nın seçim kaygılarıyla bakanımıza gösterdiği tavır kepazeliktir" dedi. Tanrıkulu, "Tarih boyunca diplomatik misyonlara gösterilen nezaket temel ilkelerdendir. Hollanda, AB'nin övündüğü özgürlükler ilkesini yerle bir etti. Diğer ülkelerde de gerçekleşecek seçimler nedeniyle gerçek yüzlerini göstermeye başladılar. Türkiye ile ilgili maske arkası tavırları yeni yeni ortaya çıktı. Bu iki yüzlü tavır yurt dışındaki ve ülkemizdeki vatandaşlarımız tarafından net şekilde görülüyor. İktidar yetersiz yaptırımlar yerine diplomatik ve uluslararası hukuk çerçevesinde her türlü tedbiri almalı ve haklarımızı sonuna kadar savunmalı. AB'nin demokrasi dışı gerçek yüzü gösterilmeli" dedi.
HUZUR ORTAMI BİR AN ÖNCE SAĞLANMALI
Türkiye'nin bekası için Fırat Kalkanı Harekatı'nın önemli olduğunu ifade eden Tanrıkulu, "Ancak gelinen noktada Menbiç'te terör örgütünün uzantısını ABD'nin müttefik olarak görmesi, Rusya'nın halen Türkiye ile ilgili net bir tavır göstermemesi kafa karıştırıyor. Bu bakımdan kamuoyu muhakkak aydınlatılmalı. Terör belasını ülkeden def etmek adına en hassas parti MHP oluştur. Terör ülke gündeminden bir an önce çıkartılmalı özlenen huzur ortamı sağlanmalı" dedi.
HER 4 GENÇTEN 1'İ İŞSİZ
Ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Tanrıkulu, şunları söyledi;
"Ekonomik istikrara iktidar farklı gözle baktığı için beklenen istikrar sağlanamamaktadır. Nitekim gerçekleşen ekonomik rakamlar bizleri doğrulamaktadır. Enflasyon canavarı Şubat'ta 58 ay sonra yeniden çift haneli rakama ulaştı. Yüksek enflasyonun yanı sıra döviz kurlarında bir türlü istikrarı sağlayamayan ekonomi yönetimi vatandaşlarımızın gelirlerinin erimesine seyirci kalmaya devem etmektedir. Aralık işsizlik oranı son 7 yılın rekorlarını alt üst ederek yüzde 12.7 seviyesine yükseldi. Genç işsizlik daha vahim durumdadır. Neredeyse her 4 gençten biri işsizdir. 2016'da işsizlik maaşı başvuruları yüzde 68 artışla 3 milyonu geçti."
15 TEMMUZ MİLAT
2007'de Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karar verildiğini hatırlatan Tanrıkulu, “Bu yolu açanlar TBMM'de Cumhurbaşkanının seçilmesine direnip ülkeyi erken seçime götüren başta CHP olmak üzere kaostan beslenen bir kesimdir. O tarihten sonra bir yanda milletten direkt yetki alan bir iktidar partisi ve başbakan diğer yanda yine milletin doğrudan seçtiği Cumhurbaşkanı Türkiye'nin ikili siyasi ve yönetim yapısını ortaya çıkarmıştır. Siyasetin kulvarı 15 Temmuz'la birlikte değişmiş siyasi aktör ve kurumlarının hanesine yeni ve ertelenmez mükellefiyetler doğurmuştur. Bizim için 15 Temmuz bir milattır. Tavrımız tarzımız üslubumuz bu ihanetin öncesi ve sonrasıyla elbette aynı olmaz. 15 Temmuz'da görülmüştür ki vatan devlet ve istiklal kaybı an meselesidir. İşgalin eşiğinden dönülmüştür. Devletin süratle anayasal yörüngeye çekilmesi hukukun üstünlüğünün hakim kılınması devlet- millet uyumunun temin ve tahkim edilmesi hepimizin milli görevidir. Biz de MHP olarak bunu yaptık bunda karar kıldık" dedi.
TÜRKİYE 'EVET' DEDİĞİ TAKDİRDE....
Türkiye'den 16 Nisan'da 'evet' çıkması halinde nelerin olacağını anlatan Tanrıkulu, şunları söyledi;
" Evet dendiğinde artık hukuken sorumlu bir Cumhurbaşkanı sistemi hayata geçmiş olacaktır. Türkiye 'evet' dediği takdirde kriz ve kavgalara yol açan çift başlı yönetimden iddia edildiği gibi tek adam yönetimine değil kuvvetler ayrılığı prensibine tam olarak kavuşmuş TBMM denetiminde bir yönetime sahip olacaktır. Türkiye 16 Nisan'da 'evet' dediği takdirde TBMM'nin yeni hükümet sisteminde devletin en güçü organı olma konumunu daha da güçlendirecektir. Kısacası milletin karşısında artık hukuken sorumsuz ancak fiilen anayasayı zorlayan bir Cumhurbaşkanlığı olmayacaktır. Aldığı her kararda milletimize karşı sorumlu bir Cumhurbaşkanı olacaktır. Evet tercihi milletimizin istiklaline devletimizin istikbaline bayrağımızın iffetine yemin olacaktır."
10 İLDE MİTİNG
Tanrıkulu, vatandaşın büyük oranda 'evet' cephesinde yer almasını sağlamak amacıyla sistem hakkında alanda doğru bilgilendirmeyi yapacaklarını vurguladı. Tanrıkulu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 10 ilde miting yapacağını açıkladı. İzmir'de il ve ilçe teşkilatlarıyla birlikte STK, medya ve esnaf ziyaretleri yapacaklarını söyledi. Tanrıkulu gerçekleştirecekleri ziyaretlerde partinin neden 'evet' dediğini anlatacaklarını belirtti.
YÜZDE 99'U ALGI YÖNETMEYE YÖNELİK
Tanrıkulu, hem ülke genelinde 'hayır'ların önde olduğunu gösteren anketler hem de parti içinde yüzde 70-80 'hayır' deneceğine yönelik yapılan açıklamalarla ilgili sorulan soruya şu yanıtı verdi,
"Yapılan anketlerin Türkiye'de yüzde 99'u algı yönetmeye yönelik. Namusuyla yapanlar var. Onlara saygımız sonsuz. Diğerleri sürecin başından itibaren her seçim döneminde farklı anketler yapıyor. Seçmen iradesini yönlendirmeye yönelik. Bence ve partimizce anketten ziyade sandıktan çıkan sonuç en değerli iradedir. Bir çok ankette seçmen iradesinin zıttını artı eksi yüzde 5 sapma yaşanmıştır. Kamuoyunda çok söylenen öne çıkartılmaya çalışan kişilerin MHP'nin mensubuymuş gibi algı yönetilmesine karşıyım. Sonucun 16 Nisan akşamı Türk Milleti tarafından tarihi damga olacağını düşünüyorum" dedi.
Sayfa başına git
