İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçim vaatleri arasında bulunan Yaşayan Parklar projesi kapsamında yapım çalışmasında sona doğru yaklaşılan Mavişehir Flamingo Doğa Parkı’nı ziyaret etti.
Mavişehir’de su taşkınlarını sona erdiren Mavişehir Kıyı Rehabilitasyon Projesi’ni tamamlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu alanda Yaşayan Park olarak tasarlanan Flamingo Doğa Parkı’nın yapım çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor.
Bostanlı Balıkçı Barınağı’ndan başlayan ve kuzeye doğru Mavi Ada bölgesini içine alan 1,3 kilometrelik sahil bölgesinde oluşturulan Flamingo Doğa Parkı, bölgedeki kuş popülasyonu için yeni yaşam alanları yaratacak, kentlinin doğayla bütünleşmesini ve kuş türlerinin yakından gözlemlemesini sağlayacak.
100 milyon TL üzerinde bir maliyet
2024 yılının ilk çeyreğinde hizmete alınması hedeflenen parkı ziyaret eden Soyer, “Mavişehir’de yaklaşık 100 milyon TL’nin üzerinde bir maliyetle çok özel bir park yapıyoruz. Bu park aynı zamanda Gediz deltasının izini süren, deltanın şehre açılan bir noktası. Tam anlamıyla doğayla iç içe bir park. Ve Gediz Deltası’nın bu şehirde bıraktığı izi takip ederek onu daha anlaşılır, herkesin göreceği, anlayacağı şekilde bir yaşam alanına çeviriyor. Ana fikir bu. Deniz kenarında görülen martılar, karabataklar başta olmak üzere birçok kuş türünün tünediği noktalar olarak fonksiyon görüyor örneğin. Onların altında da yavru balıklar ürüyor. Denizdeki hayatın bir biçimde karayla buluşması ve Gediz Deltası’nın yaşam izlerinin aynen buraya da aktarılması anlamına geliyor. Çok büyük bir proje. Her anlamda çok büyük ama hepsinden daha değerlisi yepyeni bir park anlayışıyla İzmirliyi buluşturmuş olacağız. Bu da; yaşayan park dediğimiz bir anlayış. Diliyorum İzmirliler bunun keyfini sürecekler ve yaptığımız ahşap deniz teraslarında İzmir’in güzelliğini keşfedecekler” dedi.
Flamingo Doğa Parkı Projesi hakkında
Günümüzde yoğun kentleşmenin olduğu Mavişehir, yıllar öncesinden sulak alan ekosistemine sahip Gediz Deltası’nın bir parçasını oluşturuyor. Ancak kentin büyümesiyle bu özelliğini büyük ölçüde yitirdi. Proje bu doğrultuda geliştirilerek kentin belleğinden silinmiş bu sulak alanı kentsel dokunun içerisinde yeniden oluşturabilmeyi hedefliyor. Flamingo Doğa Parkı, Gediz Deltası’nın koruma-kullanım dengesinde ziyaretçi deneyimine açılması fikrinin bir demo alanı olarak tasarlandı.
Park; tuzcul sulak alanlar, dalyan balıkçılığı, hayvancılık, kuş popülasyonu gibi yere özgü doğal ve kültürel girdileri referans alıyor; içerisinde ziyaretçi merkezi, doğa bulmacaları, deniz içi doğa dersliği, tuzcul sulak alan düzlükleri, kuş gözlem kuleleri gibi rekreasyonel faaliyetleri barındırıyor.
Güney Gediz Deltası birçok canlı türüne ev sahipliği yapmasının yanında flamingoların çok yoğun yaşadığı ve ürediği bir bölge olarak biliniyor. Dünyadaki flamingo nüfusunun yaklaşık yüzde 10’una yaşam alanı sunan Gediz Deltası’nın başladığı yer olan proje alanı bu sebeple Flamingo Doğa Parkı ismini aldı. Parkta oluşturulmaya çalışılan doku, delta içerisindeki Homa Dalyanı’nda eski yıllardaki kadim inşaat yöntemleri referans alınarak tasarlandı. Mevcut dokuyla uyumlu, kolay inşa edilebilen narin görünümlü fakat dayanıklı yapılar bu yöntemlerden yola çıkılarak benzer nitelikte üretilecek.
Yaşayan Parklar kent genelinde yayılıyor
Kent çeperindeki yeşil alanları kent merkeziyle bütünleştiren “Yaşayan Parklar” hedefi doğrultusunda Güzelbahçe Yelki’deki Olivelo Yaşayan Parkı, Karşıyaka'daki Mavişehir Balıkçı Barınağı Yaşayan Parkı, Orta Gediz Yaşayan Parkı, Güney Gediz Yaşayan Parkı, Buca’daki Fırat Yaşayan Parkı İzmirliler ile buluştu.
Bornova’daki Meriç Yaşayan Parkı'ndaki çalışmalarda sona gelindi, Doğançay'daki Kovankayası Yaşayan Parkı’nda ve Mavişehir'deki Flamingo Doğa Parkı'nda ise çalışmalar sürüyor.