TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Ağustos ayı Olağan Meclis Toplantısı 3. Bileşimi Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
Tansiyonun düşmediği oturumda İZTAŞIT’a zam kararı alınırken Çiğli’de Büyüşehir personeli ve da gelirli vatandaşlar için hayata geçirilmesi planlanan projenin inşaatında yapılan değişikliğe ilişkin önerge hakkında yapılan tartışmalar damgasını vurdu.
'İŞÇİ KONUTLARI' MECLİSİ GERDİ
Oturumda ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketleri arasında bulunan Egeşehir Yapı Planlama Müşavirlik Ve Teknoloji A.Ş.’nin Çiğli’de hayata geçireceği “Egeşehir Sitesi Konut Projesi”nde de gündeme geldi.
Çiğli’nin Küçük Çiğli Mahallesi’nde mülkiyeti belediyeye ait arazide gerçekleştirilecek ve tahmini bedeli 130 milyon lira olması beklenen projenin son hali mecliste görüşüldü . Dokuz katlı 11 bloktan oluşacak sosyal projede spor alanları ve parklar da yer alacağı öğrenilmişti. İmar planlarında kentsel gelişme alanında kalan projenin inşaatına da kısa süre içinde başlanılması beklenirken, Büyükşehir Belediyesi ile Ege Şehir Yapı Planlama Müşavirlik ve Teknoloji A.Ş arasında yapılan sözleşmenin detayları ise belli olurken sözleşmede yapılan değişiklikler tartışmaya neden oldu. Plan ve Bütçe, Hukuk, Şirketler, Kooperatifler Komisyonları’na gönderilen ve oy çokluğu ile kabul edilip meclis gündemine gönderilen ilgili gündem maddesi ise tartışmalara neden oldu.
ÇALIŞKAN:BU İŞ ŞİRAZESİNDEN ÇIKTI
İlgili önergeye ilişkin söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi ve AK Partili meclis üyesi Erhan Çalışkan, projenin amacından farklı bir yola kaydığını belirtti ve “Çiğli’de bir arazimiz vardı. Biz bu araziyi belediye çalışanlarımıza konut yapılması için şirketimize tahsisi etmiştik. Orada 2 parselden oluşan ada var. Buranın sadece belediye personeline verilmesinin doğru olmadığını söyleyerek İzmirlilerin de katılabileceği karma bir proje haline getirmiştik. Görüşmeler yapılırken şunu konuşmuştuk: Arsa ve şirket belediyenin. İZBETON da belediyenin. Biz bunu Ege Şehir Planlamaya verir ve burayı yaparız demişi. Aradan 2 yıl geçti. Biz 2 yılın sonunda burayı yapamayacağımızı ve kat karşılığı müteahhitte vermenin yolunu açmak istiyoruz. Biz buranın yüzde 55’ini personele yüzde 45’ini müteahhitte vereceğiz. Bu gelinen nokta doğru bir nokta değil. Kaybedilen 2 yıl var. Buradan faydalanılmasının şartı vardı. Biz burada üst düzey bürokratların değil en alt gelir grubu ve personel yararlansın diye buraya evet demiştik. Biz şu an en alt gelir koşulunu yüzde 25 artırıyoruz. Bu konu başlangıçtaki şirazesinden çıktı ve doğru yolda yürümüyor” dedi.
MISIRLI: 1i5 YILDA ŞİRKET NE YAPTI?
Çalışkan’ın ardından konuşsan Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi ve AK Partili meclis üyesi Fikret Mısırlı ise vatandaşlara verilecek konut sayılarının azaltıldığına dikkat çekti ve “2 asgari ücret isteniyor. Bu 1 yılda 180 bin ve 5 yılda 900 bine yakın bir para. Biz 500 dairenin tamamını vatandaşa vereceğimizi farz edelim. Bizim 5 yıl içinde topladığımız paralarla vatandaşlara evlerini verebiliriz. Burada müteahhitte verilerek hem sayıyı azaltmak olacak. Burada tamamını vatandaşa ve personele verilmesi daha ekonomik bir durum olur. Ayrıca bu şirket 1,5 yıldır ne yaptı? Madem yapamayacaktı bunca süredir aklı neredeydi” diye konuştu.
SÖZÜPEK: ASGARİ ÜCRET DE İKİ KATINA ÇIKTI
Plan ve Bütçe Komisyonu başkanı ve CHP’li meclis üyesi Bülent Sözüpek ise şunları söyledi; asgari ücretin iki katının istenmesini asgari ücretin de 2 katına çıkması üzerinden savundu ve şunları söyledi; “Burada 300 konutun üzerinde olduğu için ÇED raporu alınması gerekiyor. Uzamasının birinci sebebi bu. Biz bun şirketimiz ve kooperatif aracılığıyla yapacaktık. Ancak ülkenin ekonomisi göz önünce bulundurunca dar gelirlilerin ev sahibi olabilmesi için bu yolu buldu asgari ücretin iki katını istedik ve yüzde 25 artış oldu. Geçen yıl asgari ücret 2 bin 800 liraydı. Şu anda 5 bin 500 lira. Yani zaten asgari ücret de iki katına çıkmış durumda. Yani 13 bin lira geliri olan vatandaşlar bu evleri alabilecekler. Biz bunları kendimiz kat karşılığı yapacaktık. Bizim alacağımız karar sayesinde emekçilerimiz ve dar gelirli vatandaşlarımız ev sahibi olacak. Bu karar kentteki işçi kardeşlerimizin ev sahibi olmasını sağlıyor.”
ÇAMUR: ART NİYET ARAMAK DOĞRU DEĞİL
CHP’li meclis üyesi Gamze Gül Çamur ise, “Şu ana kadar bu konunun konuşulmasından hiçbir şey anlamış değilim. Geçmişe dönersek… Burada tamamen Sayın Tunç Soyer’in iyi niyetli bir yaklaşımı var. Maddi durumu olmayan çalışanlarımızın konut sahibi olmasını sağlıyor. Ben burada art niyet göremiyorum. Bizim kararı almamızdan buraya gelen süreçte birkaç hususu var. İnşaat tekniği… Mevcut yerin inşaat tekniği açısından zor ve maliyeti yüksek olan bir yer. Ayrıca söz konusu kooperatif Kasım 2020’de kuruldu. Şu an belediyemizden de 2 bine yakın başvuru var. Koşullara göre bu insanlar arasında seçim yapılacak ve başvuru yapacaklar. Ege Şehir Planlama ile bunu yapmaya planlıyoruz ancak emekçi kardeşlerimizin bir an önce konut sahibi olabilmesi için yapabileceğimiz tek bir şey var. Burayı müteahhitte vereceğiz diye bir şey yok. Çalışanlarımızın konut sahibi olmasının altında art niyet aramak doğru değil. Biz siyaset yapmıyoruz” diye konuştu.
HIZAL: İZBETON KAFASINA GÖRE KARARLA…
Çiğli örneği üzerinden kooperatif modelini eleştiren AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Biz İBB çalışanlarının her zaman İzmir için ciddi çaba gösteren arkadaşlarımızın konut ihtiyacının karşılanması için ortaya konan iradenin samimiyeti konusunda şüphemiz olmadı. O dönemde bize verilen öneriler çok samimiydi. O dönemde bir şirkete devri yapıldı. Ege Şehir Planlamayla bir çalışma yapacağız ve çalışanlar tarafından bir kooperatif kurulacak dendi. Bu aldığımız kararın üzerinden 1,5 yıl geçti. Komisyon başkanı meclis üyesi arkadaş ÇED raporundan bahsediyoruz. Bu rapor alınmış. Bir şey yapmak isterseniz her koşulda yaparsınız. Ama istemiyorsanız bütün olumlu koşullarda dahi yapmazsınız. İBB’nin kentsel dönüşüm faaliyetlerinde sabıkalı olduğunu biliyoruz. Yıllarca kentsel dönüşümle alakalı yapması gerekenleri yapamamış, sonrasında ekonomik dalgalanmaları mazeret etmiş ve sonrasında da daha önce hiç görülmemiş kooperatif modelini ortaya koymuş. Önceden kooperatifler kurulmuş, devirler yapılmış, kat karşılığı imzalar atılmış. Ama şu anda ne oluyor hiçbirimiz bilmiyoruz. Bu iş daha sonra İZBETON’a devredilmiş ama İZBETON bizi yok sayarak kafasına göre iş yapmaya başlamış. Bu işin hukuki temeli yok. Ortada hiçbir şey, hukuki bir problem var. Neden İZBETON ve kurdurduğu kooperatifler dedim? Özden Yerlikaya isimli biri, İstanbul’dan geliyor. Bu isim Uzundere 3. Etap için İZBETON ile kat karşılığı sözleşme yapan kooperatifin başkan yardımcısı. Ayrıca Bakırköy Belediyesi CHP’li meclis üyesi. Birileri kalkıp Bakırköy’den buraya gelmiş, kooperatif kurmuş ve iş yapacak. Biz bunun neresinde iyi niyet arayacağız? Neresi mantıklı? Yaklaşık 1 yıldır şunu istedik. Biz meclis üyesi olarak karar verdik. Bizim kararımızdan sonra İZBETON kafasına göre birilerine kooperatif kurdurup onlarla sözleşme yapıyor. Biz en azından bu sözleşmenin içeriğini görmek istiyoruz dedik. Ama gelmedi. Asıl mesela ve sorun bu. Konumuza dönersek… 1,5 yıl önce burada iyi niyetle oybirliğiyle alınan kararın geldiği nokta… Yüzde 45’ini kime vereceklerini ya da ne yapacaklarını bilmediğimiz bir önerge. 2 bin başvuru var. Bu iş realitiye döküldüğünde muhtemelen 5 bin olacak. Bu sayı içinde verilecek daire 500 değil 750 olsun. İBB’nin şirketleri ne iş yapıyor zarar etmek dışında? Nakdi ve ayni sermaye verdik ama 1,5 yıl sonra ’bu işi yapamadım’ diyor. İBB maalesef ki kentsel dönüşüm çalışmaları konusunda İzmirlileri mağdur ettiği gibi bu önergeyle de İBB çalışanlarını mağdur edecek. Muhtemelen bu kat karşılığı inşaat sözleşmesi bir firmayla yapılmayacak. Muhtemelen bir kooperatifle yapılacak” dedi.
ÖNAL: KOOPERATİF MÜTEAHHİTLER GURUBU DEĞİL
İlgili önergeye ilişkin eleştirilere yanıt veren CHP’li meclis üyesi İrfan Önal, kooperatif modelini savundu ve “Bizim hayata bakış açımızda fark var. Endişemiz ve duyumumuz var diyorlar. Durum şu: Kooperatifi müteahhitle karıştırıyor. Kooperatif müteahhitler gurubu değil. Kooperatif kurulur ve oraya nereden olursa olsun birisi üye olabilir. Kooperatif bir kişiye artı sağlamıyor. Bu konuda da inisiyatif alıp kooperatife girenler saray odalarında olan kişiler değil. Biz neden kat karışlığı vermek istiyoruz? Çünkü enflasyon ve alım gücü düştü. Eğer ki bu işe kooperatif girerse ne güzel. 200 kişi daha fazla daire alır. Buranın ilk 2-3 ihalesine kimse katılmadı. Sebebi de TL’nin sürekli değer kaybetmesi. Yani budum böyleyken belediyenin bir şirketi inisiyatif alarak yeni bir model geliştiriyor. Bizim dönüşüm çalışmalarımızı eleştirdiler. Biz onların dönüşüm anlayışını Fikirtepe’den biliyoruz. Bizim onlardan farkımız bu. Şu an 2011 yılından bu yana biz yerinde yüzde 100 uzlaşıyla mağduriyet yaratmadan dönüşüm yapıyoruz. Burası eleştirilmeden insan döner önce kendisine bakar” ifadelerini kullandı.
ŞAHİN’DEN ŞEFFAFLIK ELEŞTİRİSİ
Söz alan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, kooperatif modeli sürecinin şeffaf yürütülmediğini ifade etti ve “Aktepe Emrez’de kooperatifi modeli dediniz, iyi olacak dedeniz ne oldu da ikinci etaplar için ihaleye çıkma kararı aldınız? Biz belgeleri istedik ama siz şeffaflıktan uzak bir şekilde belgeleri bize vermediniz. Siz kimden neyi gizliyorsunuz Biz ne kooperatife ne de dönüşüme karşıyız. Kentsel dönüşüm hak sahipleriyle bu kooperatifleri yürütün iş insanlarıyla değil. Biz Gaziemir Aktepe-Emrez’de 40 metrekarelik kaçak tuvalet üzerinden yaptığınız usulsüz işlemleri hukuka taşıdık. Kentsel dönüşüm derken dilimizde tüy bitti. İnsanlarımızın mağduriyetleri bitmez. Biz depremzedelerimiz için Uzundere konutları uygun fiyatla depremzedelere verilsin dedik. Hukuka uygun değil dediniz ancak ihale şartına depremzede olma şartını koyabilirdiniz. İBB şu anda bu inşaları mağdur edemez. Kentsel dönüşüm sizin keyfi uygulamalarınıza emanet edilecek bir iş değil. Sizin ütopylarınızla kaybedecek zamanımız yok” dedi.
YILDIZ: ÇALIŞANLARIMIZIN HAKLARININ YENMESİNE MÜSAADE ETMEYİZ
AK Parti Grup sözcüsü Hakan Yıldız, konuyu yargıya taşıyacaklarını belirtti ve “operatif senaryonuzu tartışıyoruz. Biz kentsel dönüşümdeki beceriksizliklerine rağmen oy birliği ile İZBETON’a oy birliği ile yetki verdik. İZBETON bizden aldığı yetkiyi kooperatiflere devretti. Biz sözleşme bilgilerini talep ettik ancak bilgi gelmedi. Biz bu arsa için yetki verirken ‘alt gelir’ şartı ile oy birliği yaptık. Bize sunum yapılırken, tamamımın belediye personeline yapılması kaydını görerek oy birliği yaptık. Uzundere ve Örnekköy’de vatandaş ile anlaştınız kat karşılığını yapabilirsiniz. Bizim eleştirdiğimiz İZBETON yetki aşımı yaptı dedik. Burada durum farklı. Burada yüzde yüzü belediye çalışanlarına yapılacağı modeline evet dedik. Bizim tartıştığımız bu. Siz yüzde 45 ile bu işi bitiremezsiniz. Bu mümkün değil. Biz belediye çalışanlarımızın haklarının yenmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu meseleye dava açacağız.
KÖKKILINÇ: BÜYÜKŞEHİR’İN ÇALIŞMALARINI ENGELLEYECEK BİR ADIMIN ÖRNEĞİ
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise kar karşılığı yapılan sözleşmenin satış olmadığının altını çizdi ve şunları söyledi; “AK Parti grubunun da hukuk devleti anlayışıyla hareket etmesi gerektiğini söylüyorum. Hakan arkadaşımız burada yapılan sözleşmelerle kimin başına ne geleceği gibi bir ifade kullandı. Ben bunu bir tehdit olarak algıladım. Burası bir hukuk devletiyle tüm kararların ve mecliste tüm konuşulanların hesabını verirsiniz. Ben tehdit olarak algıladım. Başka bir konu. Biz burada inşaat maliyetlerinden, yabancı paradan, mazottan bahsetmeyeceğiz. İnşaat maliyetlerinin geldiği nokta belli. Birçok inşaat durdu. Biz İzmir için güzel bir model ürettik. Biz 2019’dan beri kooperatifçiliği destekledik. CHP’li belediyeler emekçiden yanadır. Biz kooperatifler yoluyla tarım, inşaat ve birçok alanda çok yol aldık. İZBETON konusu, Şehir Planlama A.Ş. konusundan çok farklı. Bu konuda İBB’nin kendi mülkiyetinde olan bir yeri şirkete vermesi ve bugün de maliyet artışına gidişi. Ben anlamadığım şey şu: Biz neyin yüzde 45’ini satıyoruz? Yüzde 45’i vermek demek inşaata para harcamamamız demek. Eğer ben belediye olarak buradan bir kazanım elde ediyorsam bunu da arsa ya da konut üreterek kente harcayacağım. Burada ciddi bir mantık hatası var. Şeffaflık eleştirisi yapıldı. Kooperatifler de belediye de denetleniyor. Burada şeffaf olmayan hiçbir şey yok. Eğer dava açacaklarsa buyursun açsınlar. Ama bu da Büyükşehir’in çalışmalarını engelleyecek bir adımın örneği olur.”
AYDIN: ARKADAŞLAR BETONDAN ANLAR
Önergeye ilişkin söz sözü alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise, “Bu meclis çok palavra dinledi. Biz her şeyi tane tane anlattık ama arkadaşlar anlamadı. Çünkü anlamak istemeyene hiçbir söz yeterli değildir. Aramızdaki temel farklardan biri… Kooperatif denince akıllarına komünizm geliyor. Bu arkadaşlar müteahhitten ve betondan anlarlar. Kar karşılığı inşaat sözleşmesi bir nevi satıştır deniliyor. Bu, kendine özel bir sözleşmedir. Her inşaat meselesi geldiğinde önergenin dışına çıkılıyor. Tartışılan konu açık. Kendileri kamu parasını nereye harcadıklarının en küçük bir hesabını vermiyor. Hangi denetimden bahsediyorsunuz? Tunç Soyer’in başkanlığında İBB, iyi işler yapıyor. Yatıkları işlerin meyvelerini almaya başlıyor. Kentsel dönüşüm ve kooperatifte de böyle. Biz bunları gördükçe hep aynı şeyleri tartışıyoruz. Tartışılan konu açıktır. Büyükşehir, bir yöntem tercihi yapmıştır. Bunun eleştirilmesi mümkündür ama hala da bize bir şey anlatmıyorsunuz demek yanlıştır” dedi.
Tartışmalı önerge Cumhur İttifakı’nın ‘ret’ oylarına karşılık Millet İttifakı’nın ‘kabul’ oylarıyla oyçokluğuyla kabul edildi.
ULAŞIMA ZAM
Oturumda ayrıca İzmir'de uzak ilçelere yapılan minibüs seferlerini bu seferleri yapan kooperatifleri ESHOT çatısı altına toplayan İZTAŞIT tarifelerinde zam yapılması hususu gündeme geldi.
Alınan karar kapsamında İZTAŞIT tarifelerine yüzde 15 oranında zam yapıldı. Yeni tarifeyle birlikte; A Tarife kapsamında daha önce 6,50 lira olan tam biniş ücreti 7,50 liraya çıkarılırken, 1,20 lira olan ilk aktarma ücreti de 2 liraya çıkarıldı. Öğrenci biniş ücreti ise 2,20 liradan 2,54 liraya yükseltildi.
Yapıaln zammın sadece İZTAŞIT'ta değil kent genelindeki tüm toplu ulaşım tarifelerinde geçerli olduğu ifade edildi.
FİKRET: UKOME’DEN GEÇİRİLEMEYEN KARAR…
İlgili önergeye ilişkin söz alan AK Partili meclis üyesi Mısırlı, kararın UKOME’den geçirilemediğine dikkat çekti ve “Burada yüzde 15’lik tarife değişikliğine gidiliyor. Biz buna oyçokluğu verirken buradan ne kadar para toplayacağız da bu insanlara zam yapıyoruz diye sorduk ama cevap alamadık. Yapılan sübvansenin rakamlarını da alamadık. Sanırım UKOME’den bu karar geçmedi. O beklendi yüzde 35’ti sanırım. UKOME’den geçmeyen o karar meclisten geçirilmeye çalışılıyor. Zam kararı. Biz buradan 2-3 milyon ne kadar alacağız bilmiyorum ama biz dedik ki biz b parayı aktaralım ama zam yapmayalım dedik. İZTAŞIT kooperatifte bana göre sınıfta kaldı. Biz bu zammı yapmayalım 2-3 milyonu sübvanse edelim. UKOME’nin almadığı kararı burada çoğunluğunuz var diye CHP’nin mecliste getirmesinin anlamı ne” dedi.
SÖZÜPEK: TÜM SORULARIN YANITINI ALDIK
CHP’li Meclis üyesi Sözüpek ise ülkedeki ekonomik koşullara dikkat çekti ve “Biz komisyonda tartıştık ve aklımıza takılan tüm soruların yanıtını aldık. İZTAŞIT uygulaması Büyükşehir yasasıyla ortaya çıktı. Bu uygulamayla kenar ilçelerimizde bulunan vatandaşlarımız da uygulamaya dahil edildi. Ekonomik durum ortada. Mazota zamlar yapıldı. Bizler ekonomik koşullar uyarınca gerekeni yaptık” ifadelerini kullandı.
HIZAL: BÜYÜKŞEHİR, İZMİRLİLERİN PARASININ ÜZERİNE ÇÖKÜYOR
AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, UKOME’nin zam kararını reddettiğinin altını çizdi ve “Büyükşehir, kendi uhdesinde olmayan bir kararı geçirmenin peşinde. UKOME Genel Kurulu’nda böyle bir zam kararı alınmadı. Reddedildi. Yani İBB’nin teklifi reddedildi. Bu, İzmirlileri aldattığınızı gösteriyor. Genel Kurul’un verdiği karar ret yönünde Ama siz genel kurul, hukuk ve daha önce mahkemelerin verdiği kararı görmezden geliyorsunuz. Kelime oyunu yaparak önümüze bu zam önergesini getiriyorsunuz. Neden ESHOT’ta fiyat artışı yapamadınız? Burada bir hukuksuzluk var ve İzmirlileri aldatıyorsunuz. Daha önce ESHOT için alınan düzenli zam kararının mahkeme iptal etti. İBB, daha önce da yaptı yine yapıyor. Mahkeme kararlarını yok sayıyor. Büyükşehir, İzmirlilerin parasının üzerine çöküyor. Çünkü daha önce alınan zamlı ücretlerin farkı İzmirlilere iade edilmeli. Bugün yapılan da İzmirlileri aldatmaktır. Alınmamış kararı alınmış gibi önümüze getiriyorsunuz” diye konuştu.