Millet İttifakı olarak seçim iş birliğini somutlaştıran Altılı Masa’da yer alan siyasi partiler, ortak cumhurbaşkanı adayının seçim bildirgesi ve hükümet programının ana eksenini oluşturacak “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ni önceki gün kamuoyuna açıkladı.
İttifak bileşeni parti temsilcilerinin geniş katılım toplantısında kamuoyuyla paylaştığı “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”, 9 ana başlık 75 alt başlık ve 2 bin 300’den fazla vaatten oluşuyor.
Tarım ile ilgili 133 maddenin yer aldığı mutabakat metninde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Tarım ve Gıda Güvenliği Bakanlığı" olarak yeniden yapılandırılacağı yer alırken, mazotta ÖTV’nin kaldırılacağı, gübre ve tohumda maliyetin yüzde 50'sinin karşılanacağı, BAĞ-KUR priminin hasat sonrası faizsiz ödeneceği gibi birçok vaat yer alıyor.
Metinde tarımla ilgili yer alan diğer maddeler özetle şöyle ifade edildi:
"ÇİFTÇİ KAYIT SİSTEMİ YERİNE TARIMSAL ÜRETİM KAYIT SİSTEMİ: Bakanlık personelini özellikle il tarım müdürlüklerini kayıt ve veri takipçisi pozisyonundan çıkarıp sahada etkin çalışan bir yapıya kavuşturacağız. Tarım Orman Şurası’nı etkili biçimde çalıştıracağız. Tarımsal politikaları veri, bilgi ve etkili planlamaya dayalı olarak belirleyecek ve uygulayacağız. Her 5 yılda bir tarım ve hayvancılık sayımı yapacağız ‘Türkiye Tarım Veri ve Bilgi Sistemi’ kurarak, hayvan kayıt, süt kayıt, çiftçi kayıt gibi tüm veri tabanları uygulamalarını entegre edeceğiz. Sigortalama ve tarımsal desteklerde, pek çok çiftçimizi dışarıda bırakan ‘Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)’ yerine; tarla tapularını ve kira kontratını esas alan geniş kapsamlı ‘Tarımsal Üretim Kayıt Sistemi’ni’ kullanacağız.
KİT’LER ETKİN HALE GETİRİLECEK: Tarımsal kurumları yeniden yapılandıracak, Et ve Süt Kurumu, Çay-Kur, TMO gibi KİT’ler ile tarımsal kooperatif ve birlikleri çiftçiyi ve üretimi destekleyecek şekilde etkin hale getireceğiz. Tarım Kanunu’nun 21. maddesinde öngörülen ancak bugüne kadar hiç uyulmayan tarımsal destekleme programlarına bütçeden ayrılacak kaynağın gayrisafi milli hasılanın yüzde birinden az olamayacağı hükmünü yerine getireceğiz.
GÜBRE VE TOHUM MALİYETİNİN YÜZDE 50’SİNİ VERİLECEK: Tarımsal destekleri üretimi ve verimliliği esas alan, havza bazlı, bölgeler arası farklıkları gözeten, sürdürülebilir ve etkin bir biçimde uygulayacağız. Tarım, su ürünleri ve ormancılıkta kullanılan üretim araçları ve makineler için mazotta ÖTV yükünü kaldıracağız. Çiftçilere kullandığı gübre maliyetinin yüzde 50’sini destek olarak geri vereceğiz. Çiftçilere kullandığı tohum maliyetinin yüzde 50’sini destek olarak geri vereceğiz. Tarımda indirimli elektrik tarifesi uygulayacağız.
TARIMSAL ÜRÜN ALIM FİYATLARINI EKİM ÖNCESİ İLAN EDİLECEK: Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri’ne tahsis edilecek GES lisansıyla üretilecek elektriği işletme, amortisman ve elektrik nakil maliyetleri karşılığına tekabül edecek cüzi miktarda bir bedelle tarımsal sulama amaçlı kullandıracağız. Tarımsal sulama ve elektrik faturalarının hasattan sonra tahsil edilmesini sağlayacağız. Temel tarım ürünlerinde taban fiyatlarını maliyet, kur, enflasyon ve çiftçilerimize insan onuruna yaraşır gelir sağlamayı dikkate alarak belirleyeceğiz. Tarımsal ürün alım fiyatlarını ekim öncesi ilan edeceğiz.
MAZOT, GÜBRE YEM GİBİ DESTEKLER ÖNDEN VERİLECEK: Mazot, gübre, yem ve tohum gibi girdi desteklerini çiftçi tarlasını sürmeden, süt sağılmadan, besi hayvanı kesime gitmeden önce verecek, diğer destek ödemelerini üretim sonrası 90 gün içinde ödeyeceğiz. Tarımda çalışan kadın ve 30 yaş altındaki gençlere sosyal güvenlik prim desteği sağlayacağız. Çiftçimizin Tarım BAĞ-KUR prim ödemelerini hasat sonrası faizsiz ödenecek şekilde planlayacak ve sağlık güvencesinden faydalanmasını sağlayacağız. Gençleri Hazine arazisi kiralama, girişim sermayesi ve düşük faizli kredi gibi teşvikler başta olmak üzere desteklerden öncelikli olarak faydalandıracak ve mesleğin gençleştirilmesini sağlayacağız.
ÇİFTÇİNİN BANKA BORÇLARININ FAİZİ SİLİNİP YENİDEN YAPILANDIRILACAK: Başta kuraklığa dayanıklı tohum geliştirilmesi olmak üzere yenilikçi araştırmaları ve tohumda ithal ikamesi sağlayan projeleri destekleyeceğiz. Tohum gen bankalarını geliştirecek, ata ve yerel tohumların korunmasını ve kullanımını sağlayacağız. Gübrede dışa bağımlılığı azaltmak için yeni üretim tesisleri kuracağız. Ziraat Bankası’nı tekrar çiftçinin bankası yapacağız. Çiftçilerimizin bankalardan ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nden kullandıkları kredinin faizini silip, yeniden yapılandıracağız. Zirai kredilerin geri ödeme takviminin hasat dönemine göre belirlenmesini sağlayacağız. Çiftçilerimizin traktör, biçerdöver, tarım makinaları gibi tarımsal üretim araçlarının ve canlı hayvan varlığının hiçbir şekilde haczedilmemesini sağlayacağız.
SÜT VE ET ÜRETİCİLERİNİ YEM FİYATLARINDAKİ ARTIŞLARA KARŞI KORUYACAĞIZ: Parite uygulaması getirerek çiğ süt ve et üreticilerini yem fiyatlarındaki artışlara karşı koruyacağız. Hayvancılıkla uğraşan ancak mali gücü yeterli olmayan ailelere hibe, ucuz kredi ve TİGEM aracılığıyla ucuz damızlık hayvan desteği sağlayacağız. Yem bitkilerinin üretimini teşvik edecek, tüm meraları ücretsiz hale getireceğiz. Büyükbaş besicilikte, zamana bağlı kısa süreli besleme modeline geçeceğiz. Ülkemizin hayvansal ırk haritasını da çıkararak yerli ırk hayvanlarımızı ıslah edeceğiz. Veterinerlik hizmetlerinde kullanılan aşıların yerli üretimini teşvik edeceğiz. Okulda ücretsiz yemek ve okul sütü gibi programlarla sektörü destekleyeceğiz. Damızlık hayvan ihtiyacının yurt içinden karşılanması için kanatlı sektörüne Ar-Ge desteği vereceğiz.
ÇİFTÇİMİZİN ÖRGÜTLÜ BİR YAPI ALTINDA BİRLEŞMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ: Arıcılıkta standardizasyonu sağlamak için Kovan Standardizasyonu, Bal Çeşitlerinin Belirlenmesi, Kalıntı İzleme Projelerini uygulamaya koyacağız. Denizlerimizde ve iç sularımızda sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliğini ve avcılığını destekleyecek, mazot desteği gibi konularda hızlı çözümler sağlayacağız. Tarım Organize Bölgeleri kurarak sanayi, lojistik ve pazarlama faaliyetlerini birbirine entegre edeceğiz. Küçük aile çiftçilerine örnek projeler yaparak hibeyle destekleyeceğiz. Tarım sektöründe faaliyet gösteren çiftçi ve hayvan yetiştiricilerinin proje okur-yazarlığını arttıracağız. Köylerimizde sosyal yaşam alanları kuracak, köy okulları ve sağlık ocaklarını yeniden açacağız. Ziraat mühendisi, veteriner hekim, ziraat teknikeri gibi en az bir teknik personeli üretim desenine göre bir köyden sorumlu tutacağız. Çiftçimizin örgütlü bir yapı altında birleşmesini sağlayacağız.
SÖZLEŞMELİ ÇİFTÇİLİK MODELLERİNİ GELİŞTİRECEĞİZ: Kooperatiflerin finansman ihtiyacını karşılayabilecek, sermaye temerküzü, kitle fonlaması ve benzeri uygulamaları ülkemiz kooperatifçiliğine uyarlayacak ve şeffaf bir şekilde gözetimini sağlayacağız. İşletme ortaklığı ve sözleşmeli çiftçilik modellerini geliştirecek, gerektiğinde Tarım Bakanlığı ve Ziraat Odası’nın da sözleşmenin paydaşı olmasını sağlayacağız. Süt Üreticileri Birliği, Damızlık Üreticileri Birliği gibi kuruluşların daha etkin hale getirilerek amacına uygun hizmet etmesini sağlayacağız. Konya’daki Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nü, Bahri Dağdaş İklim Değişikliğine Adaptasyon Merkezi olarak hizmet verecek yapıya kavuşturacağız. Atatürk Orman Çiftliği projesine sahip çıkarak aynı isimle bir Tarım Bilimleri Akademisi kuracak, bu akademide tarım teknolojilerini geliştirip akademiyle bağlantılı olarak kurulacak olan tarım meslek liselerinin eğitim altyapısını tamamlayacağız. Teknoparklar kuracağız. TARSİM’i yeniden yapılandırarak hızlı ve güçlü bir tarımsal sigorta yapısı oluşturacağız.
ŞEHİR TARIMINI VE TOPRAKSIZ DİKEY TARIMI DESTEKLEYECEĞİZ: Devlet Destekli Tarım Sigortaları kapsamına, ‘Tarımsal Kaza ve Risk Sigortası’nı’ ilave edeceğiz. Lisanslı depoculuk sisteminin yaygınlaştırılması amacıyla lisanslı depoculuğa yapılacak yatırımları teşvik edecek ve tahıl dışındaki ürün gruplarında da modern depoların kurulmasını teşvik edeceğiz. Haller arası rekabetin korunması ve kamu adına etkin gözetim sağlanabilmesi amacıyla hal kuruluş ve faaliyet izinlerinin ilgili Bakanlık tarafından verilmesine yönelik düzenleme yapacağız. Yerel yönetimlerle etkin bir koordinasyon ve iş birliği içinde sebze meyve ticaretimizin önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği geleneksel pazar yerlerini kayıtlı, şeffaf ve güvenli ticaret alanlarına dönüştüreceğiz. Pazar alanlarının haftanın diğer günlerinde kooperatif üyesi ya da çiftçi belgesi sahibi üreticinin ürününü sattığı alanlar olarak değerlendirilmesini sağlayacağız. Şehir tarımını ve topraksız dikey tarımı destekleyeceğiz.
HASAT DÖNEMİ ÖNCESİ VE HASAT DÖNEMİNDE İTHALATA İZİN VERMEYECEĞİZ: Başta sulama kanalları olmak üzere GAP, KOP ve DAP projeleri kapsamındaki altyapı yatırımlarının tamamlanmasına öncelik verecek, kapalı sistem ve damlama sulamayı yaygınlaştıracağız. Gıda güvenliği ile ilgili yasal düzenlemelerdeki eksiklileri gidereceğiz ve farkındalığı artıracağız. Okullarda gıda israfını önlemeye yönelik eğitimler düzenleyeceğiz. Hasat dönemi öncesi ve hasat döneminde ithalata izin vermeyeceğiz. Kaldırılan biyogüvenlik kurulunu yeniden kuracağız. Jeotermal kaynakların bulunduğu bölgelerde son sistem seracılığı teşvik edeceğiz. Mevsimlik tarım işçilerinin kayıt sistemi ile takibini oluşturacak, yerel yönetimlerle iş birliği yaparak en geç 2 yıl içinde mevsimlik tarım işçilerinin konaklama, sağlık ve temizlik başta olmak üzere yaşam standartlarının iyileştirilmesine yönelik “Mevsimsel Yaşam Alanları” projesini hayata geçireceğiz.”