Yeni kabinenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından cumartesi günü açıklanmasının ardından, Savunma Bakanlığı’nda bugün devir teslim töreni yapıldı. Eski Savunma Bakanı Hulusi Akar, görevini Yaşar Güler'e devretti. Hulusi Akar törende şunları söyledi:
"Temmuz 2018’de başladığımız Milli Savunma Bakanlığı görevini çok şükür bize bu tevdi eden Sayın Cumhurbaşkanımıza herhangi bir şekilde sıkıntı vermeden, elimizden geldiğince büyük bir gayretle yapmaya çalıştık ve çok şükür şu ana kadar alınan sonuçlar itibarıyla birlikte, omuz omuza çalışmak suretiyle, alnımızın akıyla bu görevimizi tamamlamış bulunuyoruz. Gerçekten tarihi bir dönemden geçiyoruz, tarihi bir dönemi yaşadık. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tarafımıza tevdi edilen bu hayati görevi siz değerli silah ve mesai arkadaşlarımızla birlikte başarıyla icra etmenin huzurunu, güvenini, mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz.
"ETKİ ALANIMIZ ÜZ KITA, İLGİ ALANIMIZ DA TÜM DÜNYA OLMUŞTUR"
Küresel ve bölgesel gelişmelerin aralıksız devam ettiği bir dönemden geçiyoruz ve bu gelişmelere bağlı olarak da artan bir risk, tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya geliyoruz. Dolayısıyla ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini karada, denizde ve havada hak ve menfaatlerini korumak için azim ve kararlılıkla hep birlikte çalıştık, çalışmaya devam edeceğiz. Arkadaşlarımızın bu sırada gösterdikleri performansı, gösterdikleri başarıları yakından değerli silah arkadaşımla birlikte yakından takip ettik. Gerçekten başarılı ve fedakar çalışmaları müşahede etmenin de mutluluğunu yaşadık dönem içinde. Bu hassas dönemde Türkiye bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uluslararası ilişkilerde özne haline gelmiştir ve etki alanımız üç kıta, ilgi alanımız da bütün dünya olmuştur. Dolayısıyla buna bağlı olarak da Silahlı Kuvvetlerimizin, Bakanlığımızın görev ve sorumlulukları doğal olarak artmıştır. Bu çerçevede yeni yapısıyla görev ve sorumlulukları artan Milli Savunma Bakanlığı da Cumhuriyet tarihimizin en yoğun ve en etkili faaliyetlerini, operasyonlarını ve tatbikatlarını icra etmiştir. Görev süremiz boyunca hudutlarımız bugüne kadar ki en yoğun ve en etkin tedbirle korunmuştur ve korunmaktadır, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
"'GİRİLEMEZ' DENİLEN YERLERE GİRİLMİŞ, 'ÇIKILAMAZ' DENİLEN YERLERE ÇIKILMIŞTIR"
Burada terörle mücadele harekatları ile ilgili de birkaç söz söylemek gerekirse. Yeni konsept çerçevesinde, 'terörist neredeyse, hedefimiz orası' diyerek ve terörü kaynağında yok etmek amacıyla, gayretiyle yurt içinde ve sınır ötesinde geniş kapsamlı başarılı operasyonlar yapıldı ve yapılmaya devam edecek, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Hatırlatmak gerekirse başlangıçta; Çukur Operasyonları, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Barış Kalkanı ve daha sonra da Irak'ın kuzeyindeki Pençe Kilit serileri devam etmiştir ve onlar da en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecektir. 'Girilemez' denilen yerlere girilmiştir, 'çıkılamaz' denilen yerlere çıkılmıştır, 'ulaşılamaz' denilen yerlere Mehmetçik ulaşmıştır çok şükür ve Mehmetçik gerçekten bu konuda büyük başarılar gerçekleşmiştir. Bunlar da bizim için büyük bir gurur kaynağı, övünç kaynağı olmuştur. Yurt içinde terör bildiğiniz gibi, takip ettiğiniz gibi bitme noktasına gelmişken sınır ötesinde Türkiye'ye yönelik saldırılar bertaraf edilmiş ve terör koridoru da parçalanmıştır. Ege'de, Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta haklı menfaatlerimiz korundu, korunmaya devam edecek. Hiçbir oldubittiye izin vermedik, hiçbir şekilde haklarımızı çiğnetmedik, çiğnetmeyeceğiz.
"TAHIL SEVKİYATI ANLAŞMASI İÇİN ETKİN, ÖNEMLİ VE YAPICI BİR ÇÖZÜM ODAKLI KORELASYON ÜSTLENMİŞTİR TÜRKİYE"
Aynı zamanda yedi iklim, üç kıtaya barışı, huzuru, adaleti taşıyan, atalarımızdan aldığımız ilhamla başta Azerbaycan ve Libya olmak üzere Somali, Katar, Kosova, Bosna gibi dost ve kardeş ülkelerin, müttefiklerimizin de hak davasında yanlarında olduk, yanlarında olmayı sürdüreceğiz. Bu süreçte iki devlet, tek millet anlayışında olduğumuz, can kardeşimiz Azerbaycan'ın öz toprağı Karabağ'ı işgalden kurtarma mücadelesinde Azerbaycanlı kardeşlerimizle omuz omuza çalıştık. Onları da elimizden geldiğince en üst düzeyde destekledik, yine de desteklemeyi sürdüreceğiz. NATO, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi görevleri de bölge ve dünya karşısında katkı babında yaptık, yine bu çerçevede yapmayı sürdüreceğiz. Tahıl Sevkiyatı Anlaşması için hazırlık ve icrasında uluslararası ve diplomatik girişimlerde etkin, önemli ve yapıcı bir çözüm odaklı korelasyon üstenmiştir Türkiye. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın açtığı çerçevede, açtığı alanda bizler de Savunma Bakanlığı olarak Ukrayna ve Rusya'yla yaptığımız temaslar sonucunda böyle bir sonuca ulaşmış bulunuyoruz. Cumhuriyet tarihindeki en büyük ve en kapsamlı tatbikatları da çok şükür yapabildik, icra ettik. Bundan sonra bunların artarak devam edeceğinin de bilinmesi lazım.
"DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇALIŞMALAR, TAMAMEN NORMALLEŞİNCEYE KADAR DEVAM EDECEKTİR"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tüm bu faaliyetlerinin yanı sıra hepimizi yakından etkileyen 6 Şubat büyük deprem felaketiyle karşılaştık. Bu felaketin sonrasında da ilk andan itibaren başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm bakanlarımız, tüm valilerimiz, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla omuz omuza çalışmak suretiyle Türk Silahlı Kuvvetleri de Bakanlığımız da ilk andan itibaren bütün imkanlarını, bütün yeteneklerini seferber etmiştir ve şu anda da bu çalışmalar devam etmektedir. Bölgedeki çalışmalar tamamen normalleşinceye kadar da bu çalışmalar devam edecektir. Hiçbir depremzede kardeşimiz yalnız değildir. Tüm bu başarılarda en büyük pay hepinizin bildiği gibi başta aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimiz olmak üzere yüksek bir görev ve sorumluluk bilinciyle fedakârca çalışan siz kıymetli ve mesai arkadaşlarımıza aittir. Peygamber ocağı olarak da bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde olacak şekilde Milli Savunma Bakanlığı, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerlerimiz çerçevesinde asil milletimizin sevgisi, güveni, duası ve teveccühlerinden aldığımız ilhamla, aklın ve bilimin ışığında, Anayasa çerçevesinde ve yasalar doğrultusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızdan başlayan sapasağlam hiyerarşik yapı içinde, sıralı amir ve komutanların emir komutasında milletin emrinde, görevinin başındadır."
Akar'dan görevi devralan Yaşar Güler de şunları söyledi:
"SON TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLENE KADAR MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ"
"Bu bir bayrak değişimidir. Şahsıma tevdi edilen bu büyük sorumluluğun bilinciyle bugün bu bayrağı ben devralıyorum. Amacımız bu bayrağı daha yukarılara taşımaktır. 49 yıl önce şeref ve onurla taşıdığım üniformamı alnımın akıyla çıkarmanın onurunu yaşarken, Milli Savunma Bakanlığı gibi önemli bir göreve layık görülmenin de haklı gururu ve mutluluğu içerisindeyim. Bugüne kadar olduğu gibi, benim görev sürem içerisinde de birinci önceliğimiz artan bir azim ve kararlılıkla terörle mücadele olacaktır. Ülkemizin huzur ve güvenliğini tehdit eden her türlü terör örgütü ile en son terörist etkisiz hale getirilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Hudut güvenliğimiz alınmış mevcut tedbirlerin her geçen gün geliştirilmesi suretiyle en üst seviyede sürdürülmeye devam ettirilecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modern harp araç gereç sistemleri ile donatılması kapsamından Bakanlığımızın tüm imkan ve kabiliyetleri, birbirinden kıymetli savunma sanayi projelerimizin en kısa sürede hayata geçirilmesi için seferber olacaktır. Kahraman ordumuzun en büyük kuvvet çarpanı fedakâr personelinin çağın gerekliliklerine uygun şekilde yetiştirilmesine devam edeceğiz. Bu kapsamda FETÖ'yle mücadelede de artan bir azim ve kararlılıkla sürdürülecektir. Fedakâr personelimizin ve değerli ailelerin yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımız da öncelikli hedeflerimiz arasında olacaktır. Milli Savunma Bakanlığı'nın bu sorumluluk alanlarında görevlerimizi başarıyla yerine getirmek için Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, bilim ve hukuku rehber edinen, Anayasa'ya ve kanunlara tam bağımlı ve şeffaflık içerisinde devletimizin tüm kuruluşları ve ilgili tüm paydaşlarla uyum, koordine ve istişare içerisinde, kutsal vatan topraklarımız ile Mavi ve Gök vatanımızın huzur ve güvenliği başta olmak üzere ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm hak, alaka ve menfaatlerinin korunması için mesai mefhumu gözetmeden, durmaksızın çalışacağımıza emin olunuz."