HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Geçtiğimiz günlerde Egepostas'nin gündem getirdiği İnce'nın imza çağrısı yapacağı iddiasını bu akşam ince tarafından gerçekleşti. CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, 24 Haziran seçimleri sonrası başlayan Kurultay toplanması tartışmalarından seçim gecesi yaşadıklarına, Kurultay istemesinin nedenlerinden neler yapacağına kadar önemli açıklamalarda bulundu.
ARKADAŞLAR BAŞLAYACAKLAR BİRKAÇ GÜN İÇERİSİNDE
Muharrem İnce, CHP Tüzüğü’nün yenilenmesi gerektiğini vurgulayarak, Kurultay toplanması için noter tasdikli imza hareketinin birkaç gün içerisinde başlayacağını belirtti:
“Arkadaşlar başlayacaklar birkaç gün içerisinde. Başlayacaklar yakında. Ben öncülüğünü yapmayacağım. Ben delege olsaydım kurultay toplanması için imza verirdim. Arkadaşlar çalışma yapıyor. Ama ben ortalığa dökülüp de kurultay istemeyeceğim. Ama bir davet gelirse, yürü önümüzden derlerse yürümeye hazırım. Demezlerse ben önden yürüyeceğim demeyeceğim.”
DERSE Kİ YENİLENMEK İSTİYORUZ, GEÇ ÖNÜMÜZE; BEN BURADAYIM
“Ben bu düzenden memnun değilim. Bu düzeni değiştirmeliyiz. Hatalarımızı gidererek, üyeleri ve örgütü işin içine katarak, önseçim mekanizmasını devreye sokarak, bin 250 kişi kaderimizi belirleyecek. Ya da statüko ile devam edeceğiz diyecek. Derse ki yenilenmek istiyoruz, geç önümüze. Ben buradayım. Hayır böyle devam ederlerse diyeceğim bir şey yok” diyen Muharrem İnce, kurultay toplanıp genel başkan seçilmesi durumunda CHP Tüzüğünü de programını da söylemlerini de tepeden tırnağa değiştireceği sözünü verdi:
“Zafer hazırlıktır. İyi bir hazırlıkla bir milyon genç üye kaydederek, 188 bin sandık görevlisini şimdiden eğiterek. Senin tüzüğün çok mu demokratik. CHP’nin tüzüğü tek adam tüzüğü değil m? Sizin tüzüğünüze bakın insan sizi inandırıcı bulmaz. Türkiye’nin Anayasası neyse CHP’nin tüzüğü de o. CHP Tüzüğü ile Türkiye Anayasası aynıdır. İkisi de tek adamda yetkileri toplamıştır. CHP yenilenmelidir. Tüzüğünü demokratikleştirmelidir. Programını yenilemelidir.
İNCE’NİN KONUŞMASI:
Muharrem İnce: Cuma günüydü. 4 Mayıs. Önceki pazartesi günüsaat 20.00sularında genel başkan beni aradı evine davet etti. Anketlerde senin ismin önde çıktı. Adayımız sen olacaksın. Ne zaman açıklayalım deyince olur dedim. Cuma günü olursa saatlerini ben ayarlayayım dedi.
Çok hoş şeyler yaşadık. Genel başkanla ilgili en ufak sorun yok. Gerekli desteği verdi. Sürekli aradı sordu. Hatta bazı şeyleri vardı ki ileride belki açıklanabilir. Hiçbir şekilde kendisine haksızlık etmem. Ama bazı yerlerde can sıkıcı şeyler oldu. Örneğin bir ilde otobüs yaptırmış adayın biri sayın Kılıçdaroğlu’nun ve oranın belediye başkanının resmini asmış. Cumhurbaşkanı adayı var. Örgüte çok teşekkür ediyorum. Ufak bir iki can sıkıcı şey oldu. Bunu alıp koca örgüte mal etmek haksızlık olur. Cidde emek harcadılar. Ter döktüler. Sadece 15 milyon bana oy veren değil, güvenlik kuvvetleri. Bir kez daha teşekkür ediyorum. Bir onuncu katımız var. Gençler sosyal medyada harikalar yarattı. Bir tanesi çok canımı sıktığı için anlattım.
DUYGULANDIRAN AĞLATAN SAHNELER YAŞADIM
Duygulandıran ağlatan sahneler yaşadım. Gram altın yaşayan çocuğumuz onu hediye etti. Başkan olsaydım Çankaya’da sergileyecektim. 6 tane alyans var. Zarfıyla birlikte saklayacağım 5 lira var. Harçlığından göndermiş. 150 bin kişi para yatırmış. Harcandı o paralar zaten. Yurdum insanının bu şeylerine de şaşırıyorum; seni kutluyorum, kız yurdu yaptırmışsın hepsini harcamamışsın paraların. Cevap veriyorum yaptırmadım, harcanmayan para hazineye kalır diyorum. Hiçbir sıkıntı çekmedik. Yurttaşlarımız yardımcı oldu, para verdi, emek harcadı. Müthiş bir kampanya yaşadık. Bozkurt işareti yapıyordu, partime vereceğim ama Cumhurbaşkanlığında sana vereceğim diyordu. HDP’liyim ama sana vereceğim.
Aliağa’da polisler kıyafetini, takkesine bakarak onu marjinal zannedip bana zarar vereceğini düşündüler. Sivil polisler yakın durdu. Sen düzgün bir adamsın. CHP’li adaya oy vermek hayalimde bile yoktu ama sana oy vereceğim dedi. Meydanlarda çok sayıda genç vardı. Olağanüstü bir kampanya vardı.
ZAFER HAZIRLIKTIR, HAZIRLIĞINIZ YOKSA OLMAZ
Verdiler verdiler. O konuda sıkıntı yok. Evde insan kalmadı. Birşeyi kırdık. 41 yıl sonra 30 barajını aştık. Başarılı mıydını? Başarılı olmak seçimi kazanmaktır. Ben 22 30’a başarı demem. 50 artı birdir başarı. Bu iş bitmedi. Ben bitti demeden bu iş bitmez meydanları doldurduk barajı aştık. Takip edeceğiz. Zafer hazırlıktır. Hazırlığınız yoksa olmaz. Denedik olmadı. Kütahya, Eskişehir’de yenildi ama orduyu Sakarya’ya çekti. Her evden bir çift çorap aldı, silahları doldurdu. Askerin tayinini hazırladı ve büyük taarruzu başlattı. Ne yapmalıyız şimdi'
ATATÜRK DE BÜYÜK TAARRUZ ÖNCESİ GERÇİ ÇEKİLDİ, HAZIRLIK YAPTI
188 bin sandık var. Hemen şimdiden o kadar sandık görevlisine bir statü vermeliyiz. Bir kimlikleri olmalı. 9 Eylül’de 1 milyon genç var, kampanya başlatacağım dedim. Önümüzdeki seçime bu hazırlıklarla girmek. Atatürk de Büyük Taarruzun geleceğini biliyordu, geri çekildi, hazırlıklarını yaptı.
HATALARIMIZ NELER, SORGULAMALIYIZ
Hatalarımız nele? Sorgulamalıyız. Hatalarımı biliyorum. Apolet tartışmasını fazla uzattım. Hata yaptım orada. Erdoğan 32 miting yaptı ben 107 yaptım. Yetmez. Geceleri de devam etseydim. Vitamin iğneleri olsaydım, geceleri de yapsaydım. Gücümün son damlasına kadar kullansaydım. Orada bir hata var. O partinin hatası. 14 il önce açıklansaydı. 13 ile gidemedim. Seçimden sonra Erzurum’a gittim. Ağrı’ya gidemedim, Şırnak’a, Yozgat, Çankırı, Karaman’a gidemedim. Bir 20 gün daha zamanım olsaydı çok farklı olacaktı. 50 günde 41 yıllık barajı aştım.
İNCE O GECE NEDEN OTELE GİTTİĞİNİ AÇIKLADI…
Seçim günü sabah oyumu kullandım. Sonra uçakla değil karayolu ile geldim. Bundan herkes istediği anlamı çıkarabilir. Bilenler biliyor. Geldim. Kampanya süresince yanımda olan iki arkadaşım vardı. Biri Engin Altay. Diğeri meclis başkanvekili Yaşar Tüzün. Kampanyaya başlarken sayın genel başkanla şu konuşma geçti aramızda; yetkili iki milletvekilimiz benimle gezsin. Eşim gelsin, koruma gelecek, 8kişilik küçük bir uçak, fotoğrafçı gelecek. Bu iki arkadaşım organizasyonu yapıyorlar. Biz bu seçim ikinci tura kalır. Kalırsa ben parti rozetini çıkarmışım, seçim sonuçlarını genel merkezden izlemem doğru olmaz, çünkü konuşma yapmam gerekecek dedik. Engin Altay birinci meclisin önüne gitti ve gazeteci arkadaşlara yakalandı. Çünkü ikinci turda diğer partilerden oy isteyeceğiz. bir ofis ya bir otel olacak. O kadar varlıklı biri değilim. Bir otelin bir katını kiralarım. O kattan izleyeceğiz. Sen aileni getirebilirsin dedi. İki milletvekili, iki belediye başkanı da sonradan geldi. Koca bir katı tutmuşuz. Televizyonlar açık. Bilgisayarlarımız var. Yaşar Tüzün yaptı. Kampanyadaki ücretlerden de. Saat 17’ye on kala, ben o otelle YSK arasını ölçmek için gittim. 6 dakikada vardık YSK’ya. YSK’nın önüne geldik. Orada bir açıklama yaptım. Görevinizi doğru yapın, kurallara uygun yapın dedim. 17.01’de yaptım. O arada arkadaşımız kulağıma eğildi, bir şey söyledi. O arkadaşımız CHP’nin YSK’daki temsilcisi Avukat Hadimi Bey. Her yerde İngiliz ajanı dediler. YSK aldığı kararlarda bizi rahatsız eden bir şey var mı dedim. Ben seçim meydanlarında yanlış karar alırsanız 50 bin avukatla gelirim dememin nedeni buydu. Yok dedi. 16 Nisan referandumdaki gibi mühürsüz oyların geçerli sayılması gibi bir durum yoksa neden avukatları çağırayım. YSK yanlış bir şey yapmadı zaten. YSK aldığı kararlara CHP temsilcisi de kabul etmişse insanları neden çağırayım.
GİTTİK OTELE…
Gittik otele. YSK’nın verdiği bilgiler. Partilere, televizyonlara verdiği bilgiler. Partilerin aldığı bilgiler. Ben televizyonları izliyorum. Partilerden gelen bilgileri Engin Altay iletiyor. Onun görevi o zaten. Soruyor ne oluyor bitiyor diye. Biz de çok iyi bildiğimiz yerlere telefon açıyoruz, nasıl sonuçlar diye. Hem televizyonlara bakıyoruz. Kimi bazı parti bazen televizyon geri gidiyor. İşimiz gücümüz sonuç almak.
O arada sosyal medyada albaylar kaçırıldı Muharrem İnce deniyor. Asla öyle bir şey olmadı. Yanımda 40 kişi var. Bana üzülmelerini sevmelerini anlıyorum. Ama eşim, gelinim, oğlum, kız kardeşim, kız kardeşimin çocukları, erkek kardeşim orada.. bütün aile orada. 4koruma polisim var. İki yetkili milletvekili var, iki belediye başkanı var. Avukatlar var.
KÖYDEN ANAM ARASA ONUNLA DA GÖRÜŞEMEZDİM..
Köyden anam arasa onunla da görüşemezdim. Telefon elimizde bir gözümüz ekranda bir elimiz telefonda. Sosyal medyada kaçırıldı, tehdit ettiler.. bunlardan benim haberim yoktu. Sadece ben bu millete söz verdim, yalan söylemeyeceğim diye. Yanlış yaptıysam yaptım Yaşar Tüzün geldi, bir sürü abuk sabuk şeyler yazıyorlar, çıkıp konuşma mı yapsan dedi. Engin Altay da konuşmayalım, netleştirelim önce dedi. YSK kesin sonuçları açıklansın öyle konuşalım dedi. Sosyal medyayla ilgilenecek halim de yok. Engin Altay bekleyelim dedi. YSK gecikirse yarın açıklarız dedi. Bilmiyordum sosyal medyada olanları, emin olun çıkar açıklardım. Engin Altay’ı dinledim. Onlar parti adına karar verici insanlar. Aday durumundaki kişi böyle durumlarda yanındakileri dinlemelidir. Bir hatam oldu. Gazeteci bir arkadaşıma mesaj gönderdim. Millet bunu benden duymalıydı. Kampanyanın yorgunluğuna verin. Ben gazeteci olsaydım, İnce’den mesaj geldi, Tayyip Erdoğan kazandı dedi derdim. O yorgunluğuma versinler. Yoğun bir strestir o. Ama şunu da bilsin herkes. Cumhurbaşkanlığına aday olan bir kişinin sinirlenme hakkı yoktur. Yorulma hakkı yoktur. Sağlıklı bir şekilde sonuçlara bakmalıdır. Didik didik onlarla uğraşmalıdır. Hepsini yaptım.
AYIP ŞEYLER BUNLARA YANIT VERMEYE TENEZZÜL ETMİYORUM
Bireysel olarak bazı sandıklarda problemler oldu. O arkadaşlarımın gözlerinden öpüyorum. İkincisi YSK’da çevrilecek bir numara. O olmadı ki. Olur mu böyle bir şey yani. 54 yaşında bir Cumhurbaşkanı adayı. Eşinin gelininin kardeşlerinin iki milletvekilinin iki belediye başkanının avukatların yanında. Ayıp şeyler. Bunlara cevap vermeye tenezzül etmiyorum. Böyle bir şey olabilir m? Ne benim için ne yanımda bulunan kişiler. Bunları söyleyen kişiler ahlaksız. Bunları söyleyenlere baştan gülüyorum.
Önümde kağıtlar. Televizyonlar orda burada. Masaların üzerinde bilgisayarlar. Sıfır bir telefon elimde. Arıyoruz Kocaeli. Yanımda arkadaşlar, avukatlar. Çay geliyor soğuyor. İçip içmediğinin farkında değilsin. Boynunda kravat yok. Emeğimize hakaret ediyorlar.
BU KELİMEYİ UYDURANLARA SÖYLEDİM, ÜZÜLENLERE DEĞİL
Pişman değilim. Merak edenlere değil o komplo teorilerini söyleyenlere söyledim şizofren hasta insanlar kelimesini. Onlara inanıp da telaşlanan insanlara, oy verenlere böyle bir şeyi nasıl söylerim. Bunu uyduranlara söyledim. Üzülenlere söyler miyi? Eşi kaçırıldı diyor. Eşim yanımda. Tek kişi değilim ki. Beni bulamasalardı. Sabaha kadar kalmadım. Gece ikiyi geçiyordu. Ne yapalım arkadaşlar dedim. YSK açıklama yapmamıştı. Sonra bir değerlendirme yaptık vekillerle beraber. Emin olun ben o anda sosyal medyadaki o durumu bilmiyorum. Yaşar Tüzün biliyormuş, uyardı beni, ben de dinlemedim. Gereksiz olduğunu düşündüm.
ZAFER HAZIRLANMAKTIR
Sonuçları gördüm. Ben durumu gördüm. Baktım durum iç açıcı değil. İnsanları kandırmaya gerek yok. Bir yarışa girdik. Bu yarış adil bir yarış mıyd? Üç ilde miting yaptım. TRT bir dakikasını vermedi. Devletin bütün imkanları elindeydi Erdoğan’ın. Bu seçimlere girdiysek sonucu kabullenmeliyiz. Sonucu kabullenmezsen yenilirsin. Zafer hazırlanmaktır. O heyecanı görüyorum kendimde. 50 günde 41 yılda yapamadığımız yaptık. Demek ki bu yapılabilir.
ERDOĞAN’A TELEFON AÇTIM KUTLADIM
Sayın Erdoğan’a telefon açtım kutladım. Evet aradım kutladım. Niye kutladın diyenler oldu bizim mahalleden. 26 milyon kişi Erdoğan’a oy vermiş. Bu insanların hiç hakkı yok m? Ben bunu doğru bulmuyorum. Ben bu 26 milyon insanı ikna etmek istiyorum. Onlardan bir dahaki seçime oy isteyeceğim. O insanların hatırı yok m? O insanlar birini seçmişse o insanların seçtiği kişiyi kutluyorum.
ERDOĞAN’A BUNLARI SÖYLEMEMELİYDİNİZ DEDİM, O DA FARKINDA DEĞİLİM DEDİ
Birbirimize çok laf söyledik kampanyada. Bunların hepsi hikaye. Ama meydanlarda bunu söylememeliydiniz dedim. O da farkında değilim dedi. Bir nezaket telefonuydu.
ALLAH İZİN VERİRSE BEN YENİDEN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAĞIM
Allah izin verirse ben yeniden Cumhurbaşkanı adayı olacağım. Ben bitti demeden bitmez. Bitmeyecek. Başaracağız. 107 olmuyorsa 307 miting. Gitmediğim il değil köy kalmayacak. Bunu başarmalıyız. Benim 15 milyon insana borcum var. Partiyi aşan bir şey bu. Partinin ötesinde bir şey. Parti 11 milyon insan oy vermiş. 4 milyon başka partiden olup da bana oy veren var.
DEMİRTAŞ’I ZİYARETE GİTTİM DİYE OY KAYBETTİĞİM.. BUGÜN OLSA..
Demirtaş’ı ziyarete gittim diye oy kaybettiğim. Kaybetsem de kazansam da yaptığım işin arkasındayım. Bugün olsa yine aynısını yaparım. Oy kaybı kazancı olarak bakmam. İlkeler neyi gerektiriyorsa onu yaparım. Düzgün siyaset stratejisi kurduğumu düşünüyorum. Meydanlarda ana dilde eğitim ve din eğitim meselesini belki de ilk kez söyledik, Erdoğan bile bir şey diyemedi. 81 ilin tamamında vekil seçiminden yüksek oy aldık.
SELVİ’NİN YAZDIKLARI DOĞRU BİLGİLER DEĞİL
Çok fazla insan vardı. Tanıdığım insanlar. Değerli bir devlet adamıdır. Yalova’da gördüğüm son validir. Kendini yetiştirmiş bir akademisyendir, doçenttir. Bu ülkede bürokraside ciddi görevler almıştır. Abdülkadir Selvi’nin yazdıkları doğru bilgiler değil. Araştırmamış. Bana sorabilirdi.
ARKAMDA BİR KADRO VARDI
11 profesör vardı. İsimlerini neden söyleyeyim. Bir general vardı. İş dünyasından isimler var. Bürokrasiden isimler var. Kimi kızağa çekilecek, kimi başka yere görevlendirilecek. Kazansaydım söyleyecektim. Konuştuklarımın tümü benim değildi. Bir kadro vardı arkamda. Söylediklerim doğru şeyler miydi. Zor durumda kalır arkadaşlar. ODTÜ’de öğrencilerin başına neler geliyor, görmüyor musunu? Bana yardımcı olan insanları korumam lazım. Erkan Mumcu o arkadaşların okul arkadaşı. Mehmet Ağar ile bir ilişkileri olduğunu sanmıyorum.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ ASLA BEŞ YILA KALMAYACAK
Bahane üretiyor değilim. Ne demek istediklerini anlayabiliyorum. Sonuçta yenildik mi biz. Başaramadık. Başaramayan 15 milyon, Muharrem İnce. Ben de üzüldüm. Ama demokrasi böyle bir şey değil m? Ne kadar sandıkta gözlemci yoktu şu yoktu bu yoktuyu sorgulayalım. 188 bin sandıkta benim değil partilerin temsilcileri var. Şikayet etme hakkınız yok. Partiler gereğini yapar. Hala daha şikayet etmekten vazgeçelim. 188 bin sandığın başına, şimdiden başlayalım. Cumhurbaşkanlığı seçimi beş yıla asla kalmayacak. Türkiye esnaf lokantası gibi. Eski bakanın kızı, oğlu, kasada damat var. Esnaf lokantalarında garson olur, kasada damadı, kızı olur. Beş sene sürmez. Bu kabine açıklandıktan sonra siyasetin dışına itilen AK Parti’dir. Bakanlar Kurulu’na bakın. AKParti yok orada. Buradan başarı çıkmaz.
Ziya Selçuk bu işi bilir. Başarılı olma şansı asla yok ama. Kendi yardımcılarını, genel müdürlerini bile kendi seçemeyecek.
ISLAK İMZALI TUTANAKLARIN HESABINI CUMHURBAŞKANI ADAYI VERMEZ…
Partinin yöneticilerini eleştirmek istemem. Ama o açıklama doğru değildi. Öyle olmadığını sayın Tezcan da biliyor. Sandıklarda bana bilgi akışı sağlayan bir mekanizma yoktu. Veri nereye gelir CHP genel merkezine gelir. Akşener’e, Temel’e gelen bilgi yoktu. Partilerine geliyordu. CHP genel merkezine geliyordu veriler. İkinci tura kalsaydı bize de aktarmalıydı. Bize öyle bir bilgi aktarmadı. O hesabı partiyi yönetenler açıklar. Ben bilmiyorum. Şu anda da bilmiyorum. 188 bin sandığın kaçının ıslak imzalı tutanağı elinde. Adayın böyle bir görevi de sorumluluğu da yok. Bu bilgiyi ben aktaramam ki, parti verecek bu bilgiyi.
HESABI ONLAR VERECEK TABİ, BEN Mİ VERECEĞİM
Bu tartışmalara girmem parti yöneticileri çıkıp söylesinler. Burada bir beceriksizlik var ama adayın üzerine atalım yapsalar da ben bu tartışmaya girmeyeceğim. Islak imzalı tutanakları partili kardeşim getirir. Parti merkezine getirir. Hesabı onlar verir. Cumhurbaşkanı adayı vermez hesabı. Onlar verecek tabi. Ben mi vereceğim. Benim göreve halka kendimi anlatmak. Veri akışıyla ilgili başarısızlık var tabi. Onu görüyorum. Ama buralarda eleştirilecek şeyler değil.
Partinin yöneticileriyle ekranların önünde konuşmam. İlgili organlar vardır. Orada gider konuşurum.
ÇATI ADAY FORMÜLÜ OLMAZDI ÇÜNKÜ
Çatı aday formülünün matematik bilimine uymaz. İhsanoğlu CHP ve MHP’nin adayıydı. O zaman 16 partinin adayı idi. Ben bir partinin adayıydım. Ekmeleddin İhsanoğlu 16 partinin adayı idi. Elma ile armudu toplamak gibi bir şeydi. Erdoğan on puan fazla aldı ama MHP Erdoğan’ı destekledi. Ben tek partinin adayıydım.
NEDEN BENİ DESTEKLESİN ERDOĞAN'
Böyle bir şey olabilir miyd? Bu meydan savaşıydı. Neden beni desteklesin Erdoğan. Onu öne çıkardı. Sen çıksaydın. Siz de miting yapsaydınız Koray Aydın. Benim adaylığım açıklandıktan sora onların popülaritesi düştü. Ben de onu hedef aldım. O da muhatap almak zorunda kaldı. Milyonlar toplamışsınız gümbür gümbür miting yapıyorsunuz, o da sizi muhatap alacak. Söylenecek çok şey vardı. Beni destekler m? Olur m? 20 gün daha olsaydı çok farklı olacaktı. 14 gün erken açıklansaydım 81 ili tamamlayacaktım. 18’den 31’e geldik.
KOLTUK MERAKLISI FALAN DEĞİLİM
Üstüme alınmadım. Bana söylediğini düşünmüyorum. Koltuk meraklısı falan değilim. Ama sayın başkanın çevresinde çok fazla koltuk meraklısı var.
BU YEMEK DÜĞÜN YEMEĞİ DEĞİLDİ, SİYASİ BİR YEMEKTİ
Ben uçaktan indiğimde bir özel telefon numarası vardı aramızda. Bir başkasının üzerine kayıtlı olan. Arandığımı gördüm. Dedi ki yemek yiyelim. Hanımefendiyi de davet ediyorum, eşlerimizle birlikte yiyelim dedi. Tamam dedim. Saat 16’da bir gazeteci beni aradı. Yemek yiyecekmişsiniz dedi. Pazartesi kararlaştırmıştık. Bana yerini ve saatini söyledi. Yarım saat sonra genel başkan aradı beni. Saat 20’de şu otelde yemek yiyelim dedi. Hay hay dedim. Davet sahibi nasıl isterse ona uyarım. Davet sahibi nasıl yapacaksa ona uyarsınız. Oturduk. Kocaman bir masaydı. Şu anda aramızda iki metre mesafe var. O yemekte kocaman bir masaydı. Daha uzaktı. Masaya vurmak ayağını vurmak mümkün değildi. Özel bir odaydı. Fotoğraf çekilmesin diyeydi. Orada konuştuk. Bu yemek bir düğün yemeği değildi. Siyasi yemekti. Bu yemeğin geleceğini 81 milyon biliyordu. Başka kimse yoktu. Burada söylenen şeylerin hepsi yalan. Dört kişinin dışında kim ne söylüyorsa yalan. Hiçbir nezaketsizlik olmadı. Çocuklarımızdan bahsettik. Kılıçdaroğlu’nun oğlunun nasıl olacağını konuştuk. Hiçbir sıkıntı yok.
SİZİNLE YARIŞMAK, REKABET İÇİNDE OLMAK İSTEMİYORUM AMA..
Evet bulundum. Dedim ki geldiğimiz bir durum var, bugün için yaşananlara bakalım. Profesör olmayan biri rektör olacak. Türkiye artık kurallar ülkesi değil. Ekonomisi kırılganlar ülkeler seçiliyor. Cari açıkta Türkiye 4’üncü sırada. Enflasyonda kötü durumda tek adamlık devrine girildiği bir dönemde bütün Cumhuriyet güçlerinin yeniden yapılanması gerekiyor. Bakın meclis bitti. Vekil arkadaşlarım yemin ettiler. Fakat bir süre sonra anlayacaklar. Bütçe, güven oyu, sözlü soru yok. Yüksek maaşlı bürokrat konumundalar şu anda. Orada dedim ki yeniden yapılanma yapmamız lazım. Hepimizin CHP’si yapmamız lazım. Bir milyon genç üye yapmamız lazım 188 bin sandık görevlisini hemen eğitmeliyiz. Kadrolarımızı yapmalıyız. Bu iddiaları yapabilmek için sizinle yarışmak istemiyorum. Rekabet içinde olmak istemiyorum. Ben genel başkan olayım sizi de onursal başkan yapalım dedim. Ardahan’dan Edirne’ye devam edelim, 31’i 51 yapmak için uğraşalım. Söylemlerimizi kadrolarımızı değiştirelim. Yenilenmeye ihtiyacımız var. Yarışa ihtiyacımız yok. Sayın genel başkan. Asla böyle bir şey yok. Olmayan bir şeye oldu mu diyeceğim. Bir gazetecinin yalan haberi bu. Böyle bir şey olmadı.
SAYIN KILIÇDAROĞLU MASAYA VURACAK TARZDA BİRİSİ DEĞİL
Sayın Kılıçdaroğlu masaya vuracak tarzda birisi değil. Eşlerin olduğu bir ortamda. Ben de masaya vurduracak bir insan değilim. Giderken şakalaşarak ayrıldık. Bunların hepsi yalan haber. Yok bunlar. Olmayan şeylerin neyini anlatacağım. Korumalar dışarıdaydı.
O YEMEKTE SİYASİ ŞEYLER DE KONUŞTUK HERHALDE
Bunu açıklarım. 15 milyon insan oy vermiş. O yemekte siyasi şeyler de konuştuk herhalde. Seçimde başarılı çıkamamışız. Millet orada ne konuştuğumuzu merak eder, öğrenmek hakkıdır. Yemeğe ben davet etseydim, kapının önüne çıkalım, orada basına açıklayalım derdim. Takdir bana ait değil. Davet sahibine ait.
BEN KILIÇDAROĞLU GİTSİN İNCE GELSİN DEMİYORUM, TEPEDEN TIRNAĞA DEĞİŞTİRELİM DİYORUM
Ben Kılıçdaroğlu gitsin İnce gelsin demiyorum. Yapısal sorunlarımız var. Bunları çözmemiz lazım.3kişilik komisyon kurup belediye başkanlarını seçecek. Karpuz seçer gibi başkan adayı seçecekler. Denedik bunları başarılı olamadık. Toptan bir yönetim anlayışı değiştirelim. Tepeden tırnağa değiştirelim diyorum. O gitsin İnce gelsin demiyorum. Partinin üyelerini devreye sokmadığımız sürece hiçbir şeyi çözemeyiz.
CHP TÜZÜĞÜ İLE TÜRKİYE ANAYASASI AYNI, İKİSİ DE YETKİLERİ TEK ADAMDA TOPLAMIŞTIR
İnce’nin başarısız, stratejik hamlelere bakmam. 50 artı biri alamadık. Sekiz puan geçtim diye başarılıyım demem. Ben bu lafları etmem. Erdoğan’ı geçmeliydim. Cumhurbaşkanı olmalıydım. Oldu dip dalga. 15 milyon insan. 4 milyon fazla oy olmuş. Ama yetmemiş. 50 günde bu kadar oldu. Demek ki yüz gün olsaydı daha farklı olacak. Ben inanıyorum. Zafer hazırlıktır. İyi bir hazırlıkla bir milyon genç üye kaydederek, 188 bin sandık görevlisini şimdiden eğiterek. Senin tüzüğün çok mu demokratik. CHP’nin tüzüğü tek adam tüzüğü değil m? Sizin tüzüğünüze bakın insan sizi inandırıcı bulmaz. Türkiye’nin Anayasası neyse CHP’nin tüzüğü de o. CHP Tüzüğü ile Türkiye Anayasası aynıdır. İkisi de tek adamda yetkileri toplamıştır.
CHP yenilenmelidir. Tüzüğünü demokratikleştirmelidir. Programını yenilemelidir. Nano teknoloji uzay dedik. 14-17 yaş arası en çok etkilediğimiz kesim olmuş.
BENİM AĞZIMDAN YENİ PARTİ DUYDUNUZ MU'
Benim ağzımdan duyduğunuz şeyleri esas alın. Yeni parti kurmayacağım. Hayır. Yok öyle bir şey. Benim ağzımdan yeni parti duydunuz m? Yok diyorsam ısrar etmenizin anlamı yok. Benim böyle derdim yok. Genel başkanını da kadrolarını da tüzüğünü de programını da söylemini de yenilemelidir CHP. Aynı şeyleri deneyerek farklı sonuç alamazsınız. Hayır yeni parti kurmayacağım.
Doğru buluyorum o hamleleri.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR ADAYLIĞINI RED EDERİM
Red ederim. Engin Altay arkadaşımızın söylediği şu; parti disiplinine uyar, partisini düşünür anlamında söyler. İstanbul vekilidir Engin bey. Aday olmak isterse pekala aday olabilir. Benim böyle bir düşüncem yok. Büyükşehir adayını üyeler belirlemelidir bana sorarsanız.
YENİDEN HAZIRLANMAK LAZIM, UMUTLARI TAZELEMEK LAZIM
Ben CHP’nin adayıydım. Seçimi kazanmak isterdim. Bütün hazırlıklarım seçimi kazanmak üzerine kuruluydu. Bunun hazırlıklarını yaptım. Kimi nereye vali yapacağımdan tutun da kimi yardımcı yapacağıma. Ciddi bir hazırlık yapmıştım. Yeniden hazırlanmak lazım. Umutları tazelemek, yeşertmek lazım. 4 Mayıs’tan 20 Mayıs’a kadar mitinglerimize bakın,sonrasına bakın. Yüzde 18’de idik. Yüzde 31’e kadar çıkardık. Meydanlarla bağ kurduk. Gençler çoğunluktaydı. 100 gün zaman dilimi, iyi hazırlanmış, büyük ilçelerin bütününe gidilmiş, sandıklar iyice organize edilmiş, söylemler netleştirilmiş, hataları hemen düzelterek, söylemlerde bir tane hatam oldu, onu telafi edebilirdik, seçim kaybettirmedi ama bunlar iyi ölçülebilirdi, yapılabileceğine inanıyorum. Gençler çok umut verdi bana. 18 yaş altı gençlerin yoğun ilgisi vardı.
O KOLTUĞU İSTEMİYORUM, BEN CUMHURBAŞKANLIĞI KOLTUĞUNU İSTİYORUM
O koltuğu istemiyorum. Ben Cumhurbaşkanlığı koltuğunu istiyorum. Yeni bir rejim var. Cumhurbaşkanı yönetiyor ülkeyi. Siyasi partiler bir aday gösterecek. Siyasi partinin varoluş amacı ülkeyi yönetmektir. Bir siyasi partinin genel başkanının cumhurbaşkanı adayı olması lazım. Doğrusu bu değil midi? Ben Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmanın yöntemini söylüyorum. Şimdiden başlayalım buna. Tüzüğü değiştirelim. Kendi tüzüğüne bak derler adama. Üyenin hiçbir hakkı yok tüzükte. Milletvekilinin hakkı yok. Her şeyi MYK belirliyor. Milletvekilisin, belediye başkanısın diye yazıyorlar. Böyle bir yapıdan başarı çıkmaz. Gönlümüzü açalım insanlara. Üye sayımızı arttıralım. Bir milyon üye hedefimiz olsun. Sandıktan milletvekili ve belediye başkan adayı belirlensin.
BEN ADAYIM DEMİYORUM, YÜRÜ ÖNÜMÜZDEN DERLERSE BEN HAZIRIM AMA…
Ben adayım demiyorum yürü önümüzden derlerse ben hazırım ama ben ortaya çıkıp da imza toplamayacağım. Bence arkadaşlar imza toplayacaklar. Tabanda böyle bir talep var. Milletle inatlaşılmaz. Öncülüğünü yapacak mısı? Hayır yapmayacağım. Ama insanlar çıkar ortaya toplarlarsa gel önümüzden yürü, geç bu partinin başına derlerse, davet gelirse ben buradayım. Yaparım bunu. En iyisini yaparım.
SOKAĞIN VE MİLLETİN TALEBİNE UYMAK GEREKİR
Ben milletle inatlaşmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Sokağın ve milletin talebine uymak gerekir.
ARKADAŞLAR BİRKAÇ GÜN İÇERİSİNDE BAŞLAYACAKLAR
Arkadaşlar başlayacaklar birkaç gün içerisinde. Başlayacaklar yakında. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız açıklama yaptı. Değişim ihtiyacı var dedi. Aziz Bey başarılı bir belediye başkanıdır. İzmir’e yıllardır hizmeti olmuş. Sokağı görmüyor m? Görüyor. PM, milletvekilleri, gençler var bunu söyleyen. Görmüyorlar m? Sokağa sorsunlar. Var mı yok m? Yenileşme olursa yeniden umut olur. Yenileşme olmazsa yerel seçimlerden umutlu değilim. Partililer konuşuyor. Kaybedeceğiz diyorlar. Yenilenelim bir kendimize gelelim.
GENEL BAŞKAN YARDIMCISININ GÜNDEMİNDE YOKTUR AMA ÖRGÜTÜN GÜNDEMİNDE OLABİLİR
Genel başkan yardımcısının gündeminde yoktur ama örgütün gündeminde olabilir. Ben delege değilim. Delege olsaydım değişim için imza verirdim. Ben verirdim.
BEN ÖNCÜLÜĞÜNÜ YAPMAYACAĞIM AMA DAVET GELİRSE…
Seçimli olması için yarı artı bir olması lazım. 120 imzayı buldu bulamadı tartışması yapıldığında, 447 oy alabildi demek ki. Şartlar değişir siyasette. Bugün aynı delegeyle bir oy alırsınız yarın üç katını alırsınız. Şartlar değişir. Ben öncülüğünü yapmayacağım. Ben delege olsaydım kurultay toplanması için imza verirdim. Arkadaşlar çalışma yapıyor. Ama ben ortalığa dökülüp de kurultay istemeyeceğim. Ama bir davet gelirse, yürü önümüzden derlerse yürümeye hazırım. Demezlerse ben önden yürüyeceğim demeyeceğim.
SEÇİM SONUÇLARIYLA İLGİLİ ARAŞTIRMA YAPTIRACAĞINI SÖYLEDİ
Gülümsedi. Bir oy geçişleri arasında bir araştırma yaptıracağını, bu araştırma bittikten sonra, seçim sonuçlarıyla ilgili bir araştırma yaptıracağını ve yeniden konuşacağımızı söyledi.
NEZAKETSİZLİK YAPTIĞIMI DÜŞÜNMÜYORUM
Nezaketsizlik yaptığımı düşünmüyorum. Millet o yemekte ne konuşulacağını merak ediyordu. O yemekte ciddi siyaset konuşulur. Ama millet bunu merak eder. Milletten gizli ajandam olmaz. Millete yalan söylemeyeceğim. Ne konuşursam söyleyeceğim.
KADROLARINI, TÜZÜĞÜNÜ, PROGRAMINI, SÖYLEMİNİ YENİLEMELİ
Gitmeli. Bence yenilenmelidir. Hazırlıklarına başlamalı. Kadrolarını, tüzüğünü, programını, söylemini yenilemeli ve milletin karşısına öyle çıkmalıdır. Bunlar yapılmazsa başarısız olunur. Partinin tüzüğünü değiştirdim, demokratikleştirdim. Şimdi bana yetki ver ülkeyi de demokratikleştireyim. Bunu demelidir. Bunu yapmazsa inandırıcı olamaz. Ama yapar ama yapmaz. Bunları söylemeye mecburum. Ben bunları söylüyorum. Bu partinin bu programı, tüzüğü orada durduğu sürece, CHP’nin Türkiye demokrasisi üzerine söz söyleme hakkı yoktur. Bu tüzüğü okuyan birisi ne diyecek. Sende demokrasi var m? Bunu yapmalıyız. CHP’nin yeni sözcüleri, yeni genel başkanı, adayları çıkıp biz hatalarımızı gördük, tüzüğümüzü demokratikleştirdik, sandığı üyelerin önüne koyacağız, kimseye dayatmayacağız, parti belirleyecek, kendimizi yeniledik demokratikleştirdik demeli. Bu kadrolar bu tüzüğü bu hale getirdi. Bu kadrolar gitmeli tabi. Bu tüzük böyle değildi ki. Çok daha demokratikti. Değiştirip milletin karşısına çıkmalıyız.
TÜRKİYE’DE DE CHP’DE DE DENETİM MEKANİZMASI YOK
Türkiye’de denetim mekanizması yok. CHP’de denetim mekanizması yok. Chp’de de liyakat kurallar yok. Alıyorsunuz vekili kenara koyuyorsunuz. Hiçbir gerekçe yok. 144 milletvekili hangi kriterle seçildi. Bu çarkı kırmalıyız. Bu çarkı kıramazsak güven veremeyiz insanlara.
BUNLAR OLMAZSA PARTİ ZOR GÜNLER YAŞAYACAK
Hepsi belediye başkanı olacağını sanıyor. Ben biliyorum. Bu yöntemle hepsi pamuk ipliğine bağlı, yağcılık yapsalar da yapmasalar da. 5 kişilik komisyon vardı. Kerameti kendinden menkul değerlerle belirlediler. Bu yöntem denendi. Olmadı. Yine olmayacak. Bunlar olmazsa parti çok zor günler yaşar. Yirminin altına düşer. Genel merkeze destek açıklaması yapıp otobüs gönderen belediye başkanı seçilemeyebilir.
BEN ÖNLEM ALINSIN İSTİYORUM
Ben önlem alınsın istiyorum. Bin 250 kişinin iki dudağı arasındadır partinin geleceği. Karar sizin. Bu düzenden tüzükten memnunuz diyor açıklama yapıp destek veriyorsun da geleceği görüyor musun kardeşim. Destek verenler, biz bu düzenden mutluyuz. Karşıyaka, Çankaya bizim. Biz razıyız mı diyecek. Yoksa hayır kardeşim, ya elindekiler de giderse. Kıl payı aldığın yerler giderse.
BİN 250 KİŞİ KADERİMİZİ BELİRLEYECEK
Ben bu düzenden memnun değilim. Bu düzeni değiştirmeliyiz. Hatalarımızı gidererek, üyeleri ve örgütü işin içine katarak, önseçim mekanizmasını devreye sokarak, bin 250 kişi kaderimizi belirleyecek. Ya da statüko ile devam edeceğiz diyecek. Derse ki yenilenmek istiyoruz, geç önümüze ben buradayım. Hayır böyle devam ederlerse diyeceğim bir şey yok.
BEN UYARI GÖREVİMİ YAPAYIM, TAKDİR ONLARIN
Ben bir polemiğe girmiyorum. Girmedim. Nasıl ulaştıracağım görüşlerimi bin 250 kişiye. Karar sizin. Ben belediye meclis üyesi olurum, mevcut yönetimle ters düşmeyeyim, belediye başkanı olayım. Ben böyle diyeceğine inanmıyorum. Ülkenin geleceğini düşüneceğini düşünüyorum. Ben uyarı görevimi yapayım. Takdir onlarındır.
ESKİ GENEL BAŞKANLARA DA AYNI ŞEYİ SÖYLEDİM
Genel başkanlarımızla sürekli görüşüyorum. İletmişlerdir. Saklım gizlim yok. Aynı şeyleri söyledim. Genel başkanlara da değişimin şart olduğunu söyledim. Sohbet ettik.
BU YAPI DOĞRU YAPI DEĞİL
Bir gün hata yaparsam yanlış yaparsam gönül rahatlığıyla burada yanlış yaptım diyebilirim. Ortak akılla, ortak iyiyi bulmamız lazım. Partide demokrasi Türkiye’de demokrasi.. Önce CHP tüzüğünden başlamalıdır. Bu yapı doğru yapı değil. 41 yıl sonra adayı 30 bandını aştıysa söylemi değiştiği içindir. Gençler geldiyse söyleminden dolayı gelmiştir. Erdoğan ile kavga da ettim ama sadece kavga etmedim. Onlara ekonominin olmazsa olmazlarını anlattım.
Ben bu milletin tam ortalama değeriyim. Sıradan bir ailenin çocuğuyum. Elitist bir yapıdan falan gelmiyorum. Onu biliyorum. Nişantaşı kafelerini de bilirim. Tozlu köy yollarını da bilirim.
BEN BU İŞİN BAŞINDA OLMAK İSTİYORUM
Beş yıl sürmez. Ben görev almak istiyorum. Bu 15 milyonu 30 milyona hazırlamak ve bu işin başında olmak istiyorum.. Beni bu işin başına davet ederseniz 30 milyon yaparım. Hemen bir milyon genç üye kampanyası başlatacağız. Şimdiden seçim hazırlığı başlatırım. Genel başkan yardımcılarından biri sadece 188 bin sandıkla uğraşacak. Tüzüğümüzü değiştiririz. Meydan meydan dolaşırız. Önümüzde 5 bin gün var.
KENARA ÇEKİLECEK HALİMYOK
Kenara çekilecek halim yok. Devam. Ben unutturmam siz merak etmeyin. Kendi imkanlarımla gider meydanlarda konuşurum, yine anlatırım. Anadolu’yu karış karış gezerim. Devam edeceğim.
BEN BU YARIŞI BURADA BIRAKMAM
50 günde 15 milyon oy aldık. Ben bu yarışı burada bırakmam. Ben buna devam edeceğim. Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar.
BAYKAL BİZİM USTAMIZDIR
Asla umutsuzluk yok. Umutlarını tazele. Korkma. Devam edeceğiz. 50 günde buralara geldik. Baykal bizim ustamızdır. Kampanyaya ilk başladığım gün aday olduktan sonra Cuma namazından sonra sayın Baykal’a gittim, elini öptüm, hayır duasını istedim. Oradan yola çıktım.
ARKADAŞLARIN BAŞLAYACAKLARINI DUYUYORUM
Arkadaşların başlayacaklarını duyuyorum. Onu arkadaşlara sorarsınız.