CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, bugün TBMM’de; CHP Grup toplantısının ardından, 22. Dönem ANAP Milletvekili Turan Tüysüz’ün sözlü saldırısına uğradı. Tüysüz, gazetecilerin sorusuna, “Yumruk olayı yok” yanıtını verdi. Sarıgül daha sonra, basın toplantısı düzenledi, olayı anlattı, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sarıgül, şunları söyledi:
“Grup toplantısından çıktığım zaman ismini daha sonra öğrendiğim, geçmiş dönem bir milletvekili; yanıma yaklaşarak hiç bilmediğim konularla ilgili bana birtakım sorular sordu. Ben de ‘tanımıyorum sizi, burası bunun yeri değil’ dedim. Oradan uzaklaştım. Kendisi de ileri geri konuşmaya devam etti. Tabii ki yüce parlamentoda bunların olması, konuşulması hoş bir şey değil. Türkiye’nin gündeminde olağanüstü bir seçim varken, böylesine bir talihsiz olayla, karşı karşıya kalmak beni son derece üzmüştür.
Yüce parlamento çatısı altında hak arama mücadelesi vermek, bir konuşma yapmanın yerinin ve zamanının olması lazım. Daha sonra, geçmiş dönem milletvekilliği yapmış bir arkadaşımızın, nerede ne konuşacağını bilmemesini üzüntü ile karşılıyorum.
Her zaman barıştan yana, sevgiden yana, hak arayan insanlardan yana arkadaşınız olarak yüce parlamentoda böylesine bir olayın tecelli etmesi beni gerçekten son derece üzmüştür. Umarım ki bundan sonra, yüce parlamentonun çatısı altında böyle bir tartışma olmaz.”
Sarıgül, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Fiziki bir saldırı olup olmadığı sorusuna Sarıgül, “Yok, öyle bir şey olmadı” yanıtını verdi. “Sözlü bir saldırı mıydı” sorusuna ise “Evet” karşılığını verdi.
Turan Tüysüz’ün, gazetecilerin sorusu üzerine “Bir alacak verecek meselesi” olduğunu söylediğinin sorulmasının ardından Sarıgül, “İnanın ki ne olduğunu bilemiyorum. Bir alacak verecek meselesinin yeri burası değil. Ben gördüğünüz beyefendiyi 15 yıldır görmüyorum” dedi.
Sarıgül, sorular üzerine ayrıca, “Yıllar önce tanıyorum. Fakat çok değişmiş. Kim olduğunu bilemedim. Bilsem ben, yedi yabancıyı karşılıyorum… Normal konuşmanın şekli, odamıza gelirsin, randevu alırsın, konuşuruz. Son derece üzüldüm. İçeriğin ne olduğunu da bilmiyorum. Niye geldiğini de bilmiyorum. Milletvekili olduğunu da daha sonradan öğrendim. Ben bilseydim ki milletvekili olduğunu, biraz daha dinlerdim. Ama konuşma şekli, hoş bir şekil değildi. Milletvekilliği yapan bir arkadaşımızın, nerede nasıl konuşacağını çok iyi bilmesi lazım. Ben o konuşmaların hiçbirini dikkate almadan uzaklaştım. İyi ki de uzaklaştım. Bir kez daha yüce parlamentonun çatısı altında, bu tip olayların olması gerçekten beni son derece üzmüştür. Yüce Parlamento; saygıya, sevgiye, barışa, hoşgörüye dayalı bir parlamento olması lazım. İnsanlar görüşmelerini, nerede, nasıl yapacağını son derece iyi bilmeliler” dedi. (ANKA)
POLİTİKA
Sayfa başına git
