''Bir hafta önce oğlumla doğum günümde görüştüm. Benim oğlum normaldi. İşine gücüne ailesine bakıyordu. Ailesine nasıl daha iyi bakarım diye onunla mücadele ediyordu. Hiçbir çocuk katil, hırsız, terörist doğmaz. Herkes melek doğar. Onu bu hale getiren bir sürü etken var.
Ben onların acılarına ne kadar katkı olabilirim ki. Ne diyebilirim. Beni yanlarına götürün dedim. Annesinin babasının elini ayağını öperim. Ben anayım. Benim de kızım var. Kızımın başına bir şey gelsin ister miyi? Asla dilemem.
Ben çocuğumu koruyamadım. Babasının şiddet eğilimi vardı. Biz kaç yıldır ayrıyız. Ben çocuklarımızın onun yanında büyümesini istemedim. Ben kocamdan çok şiddet gördüm ama anneme babama söyleyemedim.
Babası kemerle, kesici aletle beni dövdü. Bunları kimseye söyleyemedim.
Üç gündür kimseyle konuşamıyorum. İçimden kendimle konuşuyorum sadece. Ben bu olayı duyduğumda inanamadım. Ta ki olayın içinde babası var dediler o zaman inandım.
Benim çocuğumun sağlığı bozuktu. Benim çocuğum neler yaşamadı ki. Ben bunu anlatamıyorum.
Bir insanı yok etmeye hakkı yok benim oğlumun. Ben bunu asla kabul etmiyorum. Bu olaydan sonra oğlumla hiç görüşmedim. Ben o ailenin yanına gitmeyi çok istiyorum.
Ben aileye ne diyeceğimi bilemiyorum. O kadar çok etken var ki. Hangi birini anlatayım. Bu etkenler asla oğlumu aklamak için değil.''