Türkiye ve İran’ın Mevlânâ Celâleddin Rûmî’nin eserlerinin ortak mirasları olduğunu belirterek UNESCO ‘Dünya Belleği’ listesine alınması talebine Afganistan, Mevlânâ’nın kendi topraklarında doğduğunu söyleyerek itiraz etti.
Türkiye ve İran, mayıs ayında Mevlânâ Celâlleddin Rûmî’nin eserlerinin kendi ortak mirasları olduğunu belirterek Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) ‘Dünya Belleği’ listesine alınmasını istemişti. Bu gelişmeden haberdar olan Afganistan, Rûmî’nin kendi topraklarında doğduğunu belirterek, Mevlânâ’nın çalışmaları üzerinde kendi haklarının da olduğunu iddia etti. Afganistan Enformasyon ve Kültür Bakanlığı, “Mevlânâ Belh kentinde doğdu ve bizi gururlandırıyor” açıklamasını yaptı.
Bakanlık sözcüsü Harun Haklimi ise “UNESCO bize hiçbir şey sormadı” derken, Afganistan’ın Mevlânâ üzerindeki hak iddiasının Türkiye ve İran’dan daha güçlü olduğunu savundu. Mevlânâ’nın eserleri Afganistan’da ilkokullarda öğretiliyor. Çoğu araştırmacı, Mevlânâ’nın Belh’de doğduğunu kabul ediyor ancak bazıları ise şairin Tacikistan doğumlu olduğunu savunuyor. Afganistan’da doğmuş olsa da Mevlânâ, hayatının büyük kısmını Türkiye’de geçirdi.
‘Afganistan’ı saymamak Mevlânâ’ya adaletsizlik olur’
Eski bir savaş ağası olan Belh kentinin valisi General Ata Muhammed Nur, Afganistan’ın BM temsilcisini harekete geçmeye çağırdı. Vali Nur, “Mevlânâ’yı sadece iki ülkeyle (Türkiye ve İran) sınırlayarak tüm dünyada değer verilen ve hayranlık duyulan küresel bir kişiliğe adaletsizlik yapmış oluruz” dedi. Belh Üniversitesi öğretim üyesi Sadık Usyan, Mevlânâ’nın “Afganistan’ın kültürünün ve kimliğinin önemli bir parçası olarak görüldüğünü” anlattı.
Usyan, Mevlânâ’yı Afganistan’dan ayırmanın ülkeye ‘hakaret’ ve hatta ‘tehdit’ olacağını savundu. Afganistan’ın başkenti Kabil’deki UNESCO temsilcisi Ricardo Grassi ise konuyla ilgili olarak ‘bir karışıklık’ olduğunu kaydetti. Grassi, Mevlânâ için her ülkenin başvuru yapabileceğini ancak başvurunun ele alındıktan sonra karar verileceğini söyledi. Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bu yıl haziran ayında yaptığı görüşmede Mevlânâ konusuna değinmiş ve Rûmî’nin “iki ülkenin ortak onuru” olduğunu söylemişti. Rûmî’nin çalışmalarının “Türkiye ve Afganistan’ın ortak mirası olarak” kayıt altına alınması için hazır olduğunu belirten Gani, İran’dan bahsetmemişti.