Ölüleri gizli gizli gömüyorlar
Hepsi ‘Çalışmak zorundayım’ diye başlıyor söze... Tek ekmek kapıları olan ölüm kuyularının kapanmaması için tüm mücadeleyi veriyorlar. ‘Madeni boşaltın yoksa dinamit koyar patlatırız’ uyarılarına cevapları da net: ‘Kuyulara ineriz, bizi de kuyularla patlatırsınız!’ Hatta basına yansımasın diye kuyularda ölenleri hemen defnediyorlar. Çünkü ölülerini gizlemeseler madenin kapatılacağını düşünüyorlar.
Madenin yakınlarına kurulan çadırda bir araya gelerek örgütlenmeye çalışan ocak işletmecileri ve işçiler, sağlıksız, ilkel çalışma şartlarının düzeltilmesi, sosyal güvence ve sendikal haklar gibi koşulların yerine getirilmesini sağlamak yerine bu ocakları kapatmanın devletin büyüklüğüne yakışmadığını savunuyor. Madenleri kapatmanın çözüm olmadığını savunan taraflar, bu durumun kendilerini büyük şehre göçe zorlayacağını belirtiyor. Çadırdaki sözcülerden olan maden işletmecisi Burhan Kavlak, “Buradan ölümüz çıkar, ocaklar yine kapatılamaz. Kömür, Şırnak’ın tek geçim kaynağıdır” diyor.
Kömürün Şırnak için tek geçim kaynağı olduğunu savunan Burhan Kavlak, Milliyet’e şunları anlattı:
“Şırnak’ta nereyi kazarsanız kazın maden çıkar. Madenlerde dönüşümlü olarak 3-4 bin işçi çalışıyor. Çalışanların resmi kaydı olmadığı için bizim de gerçek sayıyı bilmemiz zor. Ancak kömürün eleme ve ayıklaması, torbalanması, pazarlama ve nakliyesinden binlerce insan yararlanıyor. Şırnak’ta nakliyecilik diye bir meslek var ve bu nakliyeciler yılın 365 günü kömürden başka bir şey taşımıyor. İlimizin arazi yapısı tarım ve hayvancılığa uygun değil, ya kömür çıkaracağız ya da açlık çekeceğiz.“ (MİLLİYET)