Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya’yı ziyaret etti.
"GÖRÜŞME, KARARLARLA İLİŞKİLENDİRİLMEMELİ"
Özel, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “Biraz önce AYM’nin Sayın Başkanını makamında ziyaret ettik. Ziyaretimiz aslında 23 Nisan törenleri sırasında, 25 Nisan’da yapmış oldukları davetlerine icabet edemeyeceğimi, o gün Çorlu tren kazasının son duruşması olduğunu ifade etmiştim. Ancak daha sonra kendilerine hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak istediğimizi söylemiştim. Geçtiğimiz haftada özel kalemlerimiz arasındaki eşgüdümle bugün bu saate görüşme planlandı. Bunu şunun için söylemek isterim. İki gündür AYM çok önemli kararlar veriyor. Çok gecikmiş ama çok önemli kararlar veriyor. Bu görüşmenin bu kararlarla ilişkilendirilmesini istemem. Çünkü hoşumuza gitmeyen kararlarda ölçülü tepkiler verme sorumluluğumuz olduğu gibi olması gerektiğini düşündüğümüz kararlardan sonra da gelip sanki bir kutlama, tebrik, teşekkür gibi algılanması AYM’nin tarafsızlığına gölge düşürür” dedi.
“AYM’Yİ FEVKALADE ÖNEMSİYORUZ”
Özel, “Sayın Başkana ifade ettiğim bir hususu burada ifade etmek isterim. Biz CHP olarak, kurumsal olarak da ben partinin Genel Başkanı olarak da AYM’nin üzerine titizleniyoruz. AYM’yi fevkalade önemsiyoruz. Bu işin bir tarafı, AYM kelimesinin Türkiye siyaset tarihinde ilk kez CHP’nin ilk hedefler beyannamesinde tartıştığı, sonra da 1961 Anayasa’sına girmiş, bugünkü kazanıma dönüşmüş olan bir yüksek mahkeme olmasıdır. O yüzden AYM’yi kim değersizleştirirse, bu bazen AYM’nin üyelerinin, bazen kararlarının, bazen siyasilerin, bazen hukukçuların, buradan aslında orta ve uzun vadede kimse karlı çıkmaz. Çünkü AYM, Anayasa’nın güvencesidir. Anayasa toplumsal mutabakattır. Bu sınırlar içinde yaşayan insanların bir mutabakatlarının olduğunun cisme dönüşmüş halidir. Eğer anayasa yoksa düzen yoktur, devlet yoktur. Üzerine varılmış bir mutabakat yoksa kimse devletini çok sevdiğinden, milletini çok sevdiğinden bahsetmesin” diye konuştu. Özel, “Anayasa herkesin rahatsızlık duyduğu bazı maddeleri olabilir. Çünkü anayasa herkesin tam kabul gösterdiği bir metin değildir. Ama dikkat edilmesi gereken husus meri, yürürlükteki anayasaya herkesin uyma zorunluluğudur. Ben bir maddesini beğenmem, uymayacağım. Sen diğer maddesine uyma. 100 kişi bir araya gelince devlet düzeni ortadan kalkar. Ne Cumhurbaşkanının, ne siyasi parti liderlerinin, ne başka yüksek mahkemelerin, ne de birinci derece mahkeme hakimlerinin anayasanın beğenmedikleri bir yerine itiraz etmek hakları yoktur. Hele hele anayasaya uyma zorunluluğunu denetleyen AYM’yi yok saymak, hiçe saymak tamamen anayasal düzene başkaldırmak demektir. Bunu kim yaparsa karşısındayız. Çünkü bu kalkışmadır, darbedir. AYM’yi hiçe sayan kim olursa karşısında hukuk devletine inanan bizleri bulmuştur. Bundan sonra da bulacaktır” ifadelerini kullandı.
“BİR TAKIM DÜŞÜNCELERİMİZİ NOT ALDILAR”
Özel, “Sayın Başkan ile yaptığımız görüşmede CHP’nin gölge kabinedeki adalet bakanı, aynı zamanda anayasa hukukçusu olan Genel Başkan Yardımcımız Gökçe Gökçen, Grup Başkanvekilimiz ve AYM başvurularından sorumlu arkadaşımız Gökhan Günaydın ve hak ihlalleri konularında geçmiş çalışmaları ile heyetimizde bulunan Ankara İl Başkanımız Ümit Erkol bana eşlik ettiler. Biz, Sayın Başkana geçtiğimiz 8,5 yıl boyunca grup başkanvekili olarak yaptığım görev sırasında AYM ile ilişkilerimiz, bazı uygulanan kararların, bazı terk edilen geleneklerin, bazı yeni uygulamaların ve bazı süreçlerin ne getirdiğini, ne götürdüğünü, neleri olumlu yönde etkilediğini, neleri olumsuz yönde etkilediğini değerlendirdik. Şüphesiz kendi zaviyemizden ve mümkün olduğu kadar bir Yüksek Mahkeme Başkanı ile siyasetçi mülakatında siyasetçinin gözetmesi gereken standartları tutturarak ve bağımsız olması gereken ve anayasaya sadakatten başka hiçbir yükümlülüğü kabul etmemesi gereken bu kurumun başkanıyla konuşulması, sürdürülmesi gereken ton, içerik ve nezakette görüşmeyi sürdürdük. Sayın Başkan en üst düzeyde ev sahipliği gösterdiler. Birtakım düşüncelerimizi not aldılar. Kendi düşüncelerini paylaştılar. Kuvvetler ayrılığı prensibini gözeden, yasamanın önemli bir parçası olan ana muhalefet partisinin lideri ve heyetiyle bağımsız yargının temsilcisi, AYM Başkanın yapması gerektiği gibi bir görüşme demokratik standartlarda, nezaket ve karşılıklı anlayış içinde gerçekleşti. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Kendisinin şahsında AYM’nin tüm üyelerine de bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyorum” diye konuştu.
ERDOĞAN İLE GÖRÜŞMESİ NE ZAMAN?
Özel, değerlendirmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Halk Partisi’ni ne zaman ziyaret edeceğine ilişkin soruya, “Sayın Erdoğan ile gelecek hafta içinde görüşeceğimiz kesinleşti, tahmin ediyorum yarın sizinle görüşmenin günü ve saatini paylaşma imkanımız olacak” dedi.
ERDOĞAN-AKŞENER GÖRÜŞMESİ
Özel, Erdoğan ile eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener arasındaki bugünkü görüşmeye ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Bu önemli bir görüşme. Ben siyasette herkesin herkesle görüşmesini savunuyorum. Bunu biliyorsunuz. Bu normalleşme diye bir dönem. Dün Sayın Bahçeli de yaptığı konuşmada bizim siyasete bu yaklaşımı kazandırdığımızı, kattığımızı ama kendisinin bunun neresinde olacağı ile ilgili değerlendirmeleri vardı. Sayın Erdoğan yumuşama süreci diyor. Biz normali budur dediğimiz için bakıyoruz. Mevcut siyasiler, görevdeki genel başkanlar, önceki genel başkanlar, siyaseti bırakmış siyasiler birbirlerini aramalı, sormalı ve görüşmeli. Önceki dönem siyaset arkadaşları ile istişareler yapılmalı. Rakip de olunsa, geçmişte en kötü sözler de kurulmuş olsa barışmasını bilmeyen küsmemeli. Her türlü adım son derece değerlidir. Benim anlamadığım şey siyasiler birbiri ile görüşünce başka siyasilerin bundan hasetlenmesidir. Bu doğru bir iş değildir. Ben Sayın Akşener’in yaptığı görüşmeyi son derece kıymetli buluyorum. Daha önce iletişimini yapmadık ama hem bayramda hem Anneler Günü’nde ben Sayın Akşener’i aradım. Benim Sayın Akşener ile bir temasımın siyasi bir faydasının peşinde olsam o gün iletişimini yapardık. Ama bunlar insani şeyler. İnsanı duygularını kaybeden siyasilerin ülkeye kazandıracağı hiçbir şey yok. Siyaset insan için yapılan bir iştir. Umut ediyorum karşılıklı fayda görülecek ve her iki tarafın da memnun ayrıldığı bir temas gerçekleşiyordur.”
“CANI SAĞ OLSUN MÜSAVAT BEYİN”
Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine, “Canı sağ olsun Müsavat Beyin. Biz birlikte çok başarılı çalışmalar yaptık. İYİ Parti’nin geçmiş dönemde de oldu, anlayış gösterdim. Şimdi de ihtiyaç görüyorlar demek ki. CHP ile sertleşmekten ve restleşmekten fayda umuyorlar. Canları sağ olsun. Ben kavga edecek değilim. Öyle davranacak olsak şunu yapmayız. Bugün Belediyeler Birliği seçimi vardı. 800’ün üzerinde delege var. Bunların tam 487’si CHP’li. Millet öyle ödüllendirdi. CHP’nin geçmiş siyasetini. İYİ Parti’nin de iki tane delegesi var. Biz bugün İYİ Parti’ye 14 kişilik en üst yönetimde bir yer verdik. Diğer partilere verdiğimiz yer gibi. Efendim Müsavat Bey geçen hafta sonu da sert konuştu, bugün de. Efendim konuşmayalım. Biz normalde kimsenin aklından geçmeyen bir şeyi teklif edebiliyoruz. Ne için teklif edebiliyoruz. Gerçekten normalinin bu olduğunu düşünüyoruz. Son seçimde çok az oy almış olabilir. Çok az belediye kazanmış olabilir. Sadece iki delegesi olabilir ama biz İYİ Parti’yi bu ülkenin önemli bir siyasi yapısı olarak görüyoruz. Önemsiyoruz. Çünkü onlara oy veren iyi insanları önemsiyoruz. Yöneticilerin sertleşmesi iyi insanları kötü insan yapmaz. Ben asla ve asla bu tip tartışmaların içine girmem. Yoksa verilecek çok cevap var. Ama bundan sizin, bizim, bu ülkenin yoksul insanlarının, işsiz insanlarının, mutsuz insanlarının ne çıkarı var? Müsavat Dervişoğlu ile Özgür Özel birbirinin kaşını yarsa bir garibanın karnı doyuyor mu? Doymuyor. Aksine bu düzen dönmek için kendine fırsat buluyor. Biz normalleşme meselesinden hem müzakere hem de en çetin mücadeleyi... Hepimiz miting yaptık. Biz seçimden sonra miting meydanlarını doldurmaya ve milletin derdini anlatmaya devam ediyoruz. Herkese tavsiye ederim. Millet çok memnun oluyor. Böyle devam etmek gerekiyor” yanıtını verdi.
“BİZ KİMSENİN MİLLETVEKİLENE NE KANCA ATARIZ, NE BAŞKA BİR ŞEY YAPARIZ”
Özel, şunları kaydetti:
“Sadece şunu söyleyeyim. Müsavat Bey nitelemiş diye. Kesinlikle nitelediği gibi bir ilişkimiz olmadı. ‘Evladımın baskısına dayanamıyorum. Baba evine niye dönmüyorsun, Atatürk’ün partisine niye gitmiyorsun’ diyor kızım. ‘Beni en çok ikna eden kızım oldu’ dedi milletvekilimiz. İşte orada. Canlı yayında anlattım. Biz kimsenin milletvekiline ne kanca atarız, ne bir başka şey yaparız. ‘Baba evine dönmek istiyorum’ diyen bir milletvekiline ne diyeceksiniz. Ben ittifaklar arası milletvekili geçişini hep sorunlu buldum. Erdoğan’a itiraz ile oy toplayıp, Erdoğan’ın partisine gidenler var İYİ Parti’de. Geçen dönem dört tane, bu dönem bir tane. Onlara kızmak lazım. Siz oyu başka sebeple aldınız diye ama bu kadar ortak değerlerde, Atatürk’te, laiklik hassasiyetinde, anayasada, güçlü bir parlamentoda mutabık bir partiden diğerine bir milletvekili kendi tercihi ile gidiyorsa bu işi bu kadar kriminalize etmeye gerek yok. Canı sağ olsun. Müsavat Bey ile bugüne kadar çok güzel günlerimiz oldu. Bu da nazar boncuğumuz olsun.”