Swissotel’de düzenlenen toplantıda İZTO Vakfı Mütevelli Heyet Üyeleri ile biraraya gelen İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, demokrasi örneği sergiledi. Üniversitenin 9 kişilik yönetim kurulu üyesinin 3’ünün İZTO Yönetim Kurulu tarafından seçildiğini hatırlatan Özgener, “Demokrasiye ve çoğulculuğa inanan bir yönetim olarak Odamızı ve geleceğini ilgilendiren önemli konuların 80 bin üyemizi temsil eden İZTO Meclisi’nde görüşülmesi gerektiğine yürekten inanıyoruz” dedi.
DEMOKRASİ VURGUSU
Süregelen uygulamaya göre İZTO Vakfı ve Oda tarafından üniversitenin 9 kişilik yönetim kurulunun oluşumunu da açıklayan Özgener, “İZTO Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından 3 asil 3 yedek; İZTO Meclis Üyeleri tarafından 3 asil ve 3 yedek, İZTO Vakfı tarafından ise 3 asil ve 3 yedek olmak üzere toplam 9 asil, 9 yedek üye belirleniyor. Ama yönetim kurulu olarak biz bu yetkimizi, Odamızın en üst İstişare makamı olan Meclisimize devredeceğiz. Çünkü bizler demokrasiye ve çoğulculuğa inanan, Meclisimizin vereceği her karara saygı duyan ve gücün belli kişilerde değil tüm üyelerin seçip temsil edildiği bir Meclis’te olması gerektiğine inandığımızdan bu kararı aldık” ifadelerini kullandı.
7 MADDELİK MANİFESTO
Vakıf senedi değişikliğinin bununla sınırlı kalmayacağını da sözlerine ekleyen İZTO Başkanı Mahmut Özgener, “Diğer bir değişiklik de üniversitenin mütevelli heyetindeki ağırlığın, Vakıf mütevelli heyetinden yana olmasından yanayız. Bunun için de gereken adımları atacağız” diye konuştu. Vakfın ve üniversitenin yönetime ilişkin 7 maddelik vizyon planını da açıklayan Özgener, “Vakfın yeni anlayışı; Diyalog ve iletişim, Sürdürülebilirlik, Toplumsal Bütünleşme, Sinerji ve Bilimsellik, Teknoloji ve Rekabetçilik, Aidiyet ile Üretkenlik üzerine kurulmalı. 27 Haziran’daki genel kurulun ardından bu anlayış çerçevesinde yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
“DEĞİŞİMİN ŞİFRELERİ İYİ ÇÖZÜMLENMELİ”
Kentin ekonomisine yön veren kurumların başında gelen İZTO’nun, İzmir’in geleceğini ve ekonomisi ile ülkemizin ekonomisini de düşünmek zorunda olduklarını vurgulayan Başkan Özgener, bunun için dünyadaki değişimin şifrelerinin iyi çözümlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Ülkemizde eğitimin ticarileştiğini ve gençlerin yeterli eğitimi alamadıklarını kaydeden Özgener, “Eğitim bir kültür yaratma, ekol oluşturma işidir. Bunun için orta ve uzun vadeli planlarınızın doğru belirlenmesi, 10-20 ve hatta 50 yıl sonrası için hedeflerinizin ortaya konması gerekir. Bugün ülkemizdeki bazı meslekler adeta bir moda haline geldi. Gençlerimiz, çoğu zaman bilinçsiz seçimler yaparak istemedikleri alanlara yönelebiliyorlar. 10-20 yıl sonrası için geçerli olup olmayacağı düşünülmeden, planlama yapmadan okullar, bölümler açılıyor. Biz ise üniversitemizin günlük ihtiyaçlarını ve sorunlarını dikkate alarak gelecek vizyonumuzu yeni dünya gerçekleri ışığında baştan sona gözden geçireceğiz. İzmir Ekonomi Üniversitesinin tüm paydaşları ile bir araya gelerek nasıl bir yapılanma içine gireceğimizi sizlerin görüş ve önerileriyle yeniden planlayacağız” ifadelerini kullandı.
YENİ VİZYON GELİYOR
Üniversitenin yeni bir vizyon ve anlayışla yönetileceğini açıklayan Başkan Özgener, “Eğitim her şeyden önce toplumsal bir olgudur ve toplumun bütün paydaşlarının görüşünün alınmadığı, katkısının göz ardı edildiği bir planlamayla hareket etmek, gençlerimizin ve dolayısıyla geleceğimizin önünü kesmek anlamına gelir. Ayrıca eğitimde gençlerimize hayat boyu kullanacağı doğru ve faydalı bilgiyi, deneyimi ve öğrenme disiplinini sağlamak adına sürdürülebilir bir anlayışla hareket edip yeni bir bölüm açarken çok dikkatli davranmalıyız” dedi.
“GELİŞMELERİ ISKALAMAYALIM”
Toplumla bütünleşme adına toplumun beklentilerini karşılayacak ve değer katacak projelerin de hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Özgener, “Pazarlama ve iletişim biliminin uzmanlarıyla birlikte sosyal farkındalık ve kurumsal soysal sorumluluk çalışmaları başta olmak üzere kampanyalar düzenlemeliyiz. Diğer yandan tüm dünyada veri, verinin nasıl kullanılacağı, veri madenciliğinin hangi yöntemlerle yapılacağı en kritik konulardan biri haline geldi. Ticaretle uğraşan yapıların bu konudaki gelişimleri ıskalaması mümkün değil. Üniversitemiz bu konularda hepimize öncü olacak bir konumda bulunmalı. Sadece İzmir’in değil, tüm Türkiye’nin rehberi olmak ana hedefimiz olmalı” diye konuştu.
“BİLGİYİ HALKIMIZA DA YAYMALIYIZ”
Üniversitede üretilen bilginin toplumun tüm kesimine yayılması gerektiğinin da altını çizen Özgener, şunları söyledi: “Üniversitemizde öncelikli hedefimiz; üreteceğimiz bilginin, araştırmanın, istatistiğin, akademik çalışmaların, ortak projelerle, yayınlarla, topluma ulaştırılması olacak. Tüm toplumu eğitmeli, bilgiyi toplumun tüm katmanlarına yaymalıyız. Kentimizdeki ticareti, ekonomiyi bilimsel temellere oturtan bir güç olmalıyız” ifadelerini kullandı.
7 MADDELİK YENİ VİZYON
1- Diyalog ve iletişim,
2- Sürdürülebilirlik,
3- Toplumsal Bütünleşme,
4- Sinerji ve Bilimsellik,
5- Teknoloji ve Rekabetçilik,
6- Aidiyet
7- Üretkenlik