POLİTİKA
HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin Bulgaristan ve Yunanistan programlarını da izlediğini belirterek, “Sayın İnce’nin açıklanması örgütte yarattığı dinamizm ve örgütteki heyecan tartışılmaz. Ama ülke bazında da büyük bir heyecan yarattı. Hem gezdiğimiz programlarda hem diğerlerinde bunu net olarak görüyoruz. Her gün artan performansı, söylemleri ve vaatleri ile o vaatleri gerçekleştirme altyapısını ve kendine olan güveni gösterdikçe ilgi artıyor. İnsanlar heyecan ve umutla çalışmaya başladı. Özlediğimiz beklediğimiz hak ettiğimiz günlerin başlayacağı hayalini görüyorum. CHP’den uzak duran, izleyen, ne yapacak diye bekleyen, hatta tam tersi partilere oy vermeyi düşünen yurttaşlarda da müthiş bir ilgi var. Bırakın Türkiye’yi, geçen hafta Yunanistan ve Bulgaristan ziyareti yaptık. Oradaki heyecan görülmeye değerdi. Türkiye’de yakaladığı ivme ve heyecan gerçekten sınırları da aşmış. Bunu tüm içtenliğimle söylüyorum. Sadece bu heyecanın sandığa yansıyacağını da hep birlikte göreceğiz” diye konuştu.
BİR OY BİLE ÖNEMLİ, ŞUNUN YERİNE ŞU OLSAYDININ ZAMANI DEĞİL
Partisi CHP’nin milletvekili aday listelerini de değerlendiren Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, “Adayların adedi ve isimler üzerinden değil performans üzerinden değerlendirmek lazım. Örgütler var, kadın, gençlik kolları, belediye başkanları var. Şunun yerine şu olsaydıyı tartışmaktan ziyade, sahada o kadar heyecanlı ve istekliyiz ki. Seçime 20 gün kala hangisi bölgeye daha çok hitap eder konusunu düşünmemek lazım. Bu konunun bize ve örgüte geri sayımda hiçbir faydası yok. Genel merkez atama yapmış, üzerinden 20 gün geçmiş. Bunları tartışmanın bize de kimseye de faydası yok. Bir oy bile önemli. Örgüte seslenmek istiyorum; bir milletvekilinin ülkeyi nasıl kurtarabildiğini gördük. Bir milletvekilini bile çok önemsiyoruz. Bize inanan ve güvenen herkese söylüyorum; sandıkta bu oyu almamız bizim için çok kıymetli” değerlendirmesini yaptı.
CUMHUR İTTİFAKINI KİMSE SAMİMİ BULMUYOR
AK Parti ve MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakı’nın halkta karşılığını bulmadığını savunan Başkan Levent Piriştina, “MHP ve AK Parti’nin ortaya koymuş olduğu ittifak esnafta, işçide, taksicide, öğrencide, yaşlıda, emeklide, gençte sonuç vermeyecek. İnandırıcı bulunmuyorlar. Kimse samimi bulmuyor. AK Parti’nin söylemi de ortada. Seçmen çok bilinçli artık” diye konuştu.
AZİZ KOCAOĞLU’NUN ÖRNEK ALINMASI LAZIM, TEŞEKKÜR VE TAKDİR EDİYORUZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun sahaya inerek yaptığı çalışmaların örnek alınması gerektiğini belirten Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, “Örnek alınması lazım. Bu ülke için kaygılanan herkesin örnek alması lazım. Büyükşehir belediye başkanı gençlik kollarından bir arkadaşımız gibi sahada yılmadan, mücadele ediyor. Takdir edilmesi gerekiyor bence. Bu performansta, bu tempoda çalışıyor. Cumartesi pazarı gecesi gündüzü yok. Bunun yaşla alakası yok. İnanmışlıkla alakası var. Bir davaya inanıyorsanız, ülkenizi seviyorsanız zaten oturamazsınız yerinizde. Kaygılarınız varsa beklentileriniz varsa bu ülkeyle ilgili ket vuramazsınız bu duygulara. Sayın Kocaoğlu’nun da öyle. Ülkesini seviyor, yaşadığı kente sorumlulukları var. Bağlasan durmaz. Bu inanç ve isteme meselesi. Ektiklerimizi biçeceğiz. Bu ve bunun gibi çalışmalar 25 Haziran’da bize geri dönecek. Teşekkür ediyoruz, takdir ediyoruz” dedi.
ÜLKE TOZ TOPRAK İÇİNDE, SEN BIRAK FORBES’İ
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atila Kaya’nın Buca’daki seçim çalışması sırasında Forbes’teki çalışmanın neden uzadığı ve insanların tozdan rahatsız olduğu şeklindeki açıklamalarını da eleştiren Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, “Çok komik. Atila Kaya gelmiş Buca’da Forbes’e. Önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekilliği seçimi var. İki dönem vekillik icra ediyor. Kendilerinin o kadar anlatacak bir şeyi yok ki. Dikkati oraya çekmeye çalışıyor. Sen önce şu 16 yılın hesabını ver ya. Sen milletvekili adayısın. Yerel seçimlerde gelirler, onlara belediyeciliği de anlatırız, Forbes niye tozlu onu da anlatırız, onlar bizim işimiz. Anlatırız. Sen bu ülkeye karşı başka sorumluluğun var. Sen anlatsana ülke ne olmuş, yargı ne olmuş. Avukatsın. 4 bin tane hakim ve savcı, avukat görevden alınmış. Anlatsana. Neymiş Forbes geç bitmiş. Gülerler insana. Bu bir genel seçim. Bize hesap soramazlar. Önce hesap verecekler. Sonra gel ben sana Forbes’in hesabını veririm. Sen önce ver bakalım bir. Ne yaptınız ya 16 yıldır. Ama ülke yönetmeye talip bir siyasi parti, onların milletvekilleri, gelip ülke sorunlarını konuşacağına, Forbes’e girerse, vay onların hallerine. Buna hiçbir seçmen, kendini bilen inanmaz. Milletvekilinin söyleyeceği şeyler başka. Çok yapmak istedikleri şeyler varsa Buca’ya, gelsinler anlatırım. Gün başka gün. Onlara da önerim, bıraksınlar tozu toprağı, ülke toz toprak içinde. Sen bırak Forbes’i” ifadelerini kullandı.
16 VEKİLİMİZİ MECLİSE GÖNDERECEĞİZ
Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina CHP'nin her iki bölgeden 8’er milletvekilini TBMM’ye göndereceğine inandığını kaydederek, “Bizim inancımıza göre 8’er milletvekili göndereceğiz. İnşallah fazlası da olur. Gönül hepsini göndermek ister ama sanırım 16 vekilimizi meclise göndereceğiz” dedi.
BUCASPOR PARTİLER ÜSTÜ BİR DEĞER AMA BU BÖLGENİN VEKİLİ OLAN BAŞBAKANI BEN DAHA HİÇ GÖRMEDİM
Bucaspor’un zor günlerinde de yanlarında olduğunu ancak bölgenin milletvekili de olan Başbakan Binali Yıldırım’ı hiç görmediğini ifade eden Başkan Levent Piriştina, şunları söyledi:
“Bucaspor’u gerçekten seven milletvekillerini görmek istiyoruz. Sayın Başbakanı görmek istiyorum. Bu bölgenin milletvekili. Ben daha hiç görmedim. Son hafta gelecek, bir atkı sallayacak. Öyle olmuyor. Mücadele edeceksin bu işte. Kendini vereceksin. Dertleneceksin. Bucaspor siyasi partilerin üstünde bir değer. Herkes bunun arkasında yanında duracak. Bucaspor’u alacaksınız, pamuklara saracaksınız. Zarar görmesin diye elinizden geleni yapacaksınız. İşinize geldi mi Bucaspor üzerinden siyaset yapmayacaksınız. İyi gününde sevinirken kötü gününde üzüleceksiniz. Kötü güne düşmesin diye de alınteri dökeceksiniz. Öyle çok seviyoruz Bucaspor’u. Nerede kardeşim. Çok seven adam gelir, görür, biz duyarız, bir şey yapar. Ama işte biz çok seviyoruz, iki de tweet atarız, en büyük Bucaspor deriz. Ondan sonra kötü gününde, ‘Ey başkan niye Bucaspor böyle oldu'’ diye hesap sorarız. Hiç birşey yapma, ondan sonra da hep hesap sor.”
İŞTE PİRİŞTİNA'NIN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI:
Sayın İnce’nin açıklanması örgütte yarattığı dinamizm ve örgütteki heyecan tartışılmaz. Ama ülke bazında da büyük bir heyecan yarattı. Hem gezdiğimiz programlarda hem diğerlerinde bunu net olarak görüyoruz. Her gün artan performansı, söylemleri ve vaatleri ile o vaatleri gerçekleştirme altyapısını ve kendine olan güveni gösterdikçe ilgi artıyor. İnsanlar heyecan ve umutla çalışmaya başladı. Özlediğimiz beklediğimiz hak ettiğimiz günlerin başlayacağı hayalini görüyorum. CHP’den uzak duran, izleyen, ne yapacak diye bekleyen, hatta tam tersi partilere oy vermeyi düşünen yurttaşlarda da müthiş bir ilgi var. Bırakın Türkiye’yi, geçen hafta Yunanistan ve Bulgaristan ziyareti yaptık. Oradaki heyecan görülmeye değerdi. Türkiye’de yakaladığı ivme ve heyecan gerçekten sınırları da aşmış. Bunu tüm içtenliğimle söylüyorum. Sadece bu heyecanın sandığa yansıyacağını da hep birlikte göreceğiz.
Sayın İnce meydanlarda, sayın genel başkan da salonlarda anlatıyor. Bence bu paylaşımın sonucu sandığa yansıyacak. Kendini bu davaya adamış, bunun için antrenmanını yapmış, ekip ve ekipmanını hazırlamış, bugün bu iddiayla çıkıp bu ülkeyi yönetmeye talibim deyince tartışma kalmayacak. Tabandan o kadar hazırlıklı, kendine güvenli, yapacakları konusunda kararlı, nelerin yapılmadığının farkında ve ülkenin ihtiyaçlarını öncelik sırasına göre hazırlamış biri Sayın Muharrem İnce.
Artan sempatinin bir nedeni de zaten konulara hakimiyeti, özgüveni, insanlara yaklaşımı. Vatandaş aradığı sıcaklığı, uzlaşmayı, barış ortamını buldu sayın İnce’de. İnsanlar kendisine sevgiyle, şefkatle yaklaşan siyasetçiyi arıyor. Yani böyle kinle, nefretle, karpuz gibi ikiye bölen, savaş naraları atan liderlerdense, ülkeyi yönetmeye talibim, planım ve ekibim burada, niyetim bu, bu işi yaparım diyen lider istiyor. Topluma devamlı kızgınlıkla hitap edenleri istemiyor. Göreceksiniz zaten son 20 günde daha da iyi anlaşılacak ve oy oranı ona göre artacak.
Halk sevilmek, sayılmak istiyor. Kendi için birilerinin endişelendiğini, heyecanlandığını görmek istiyor. Bunu sayın İnce’de görünce, meydanda da sokakta da sosyal medyada da bunu görüyor, sahipleniyor. Her seferinde iki üç gazeteci ile oturup, ne istiyorsanız sorun diyor. Ülkenin kurtuluşu buradan başlayacak. Herkes düşündüğünü söyleyebilecek, sorgulayabilecek bir ortamı istiyor.
Ülke bu durumdayken partide de herkes birbirine kenetlenmiş durumda. 72 saati geçmez atandım atanmadım tartışması. Bu saatten sonra kim olmuş kim olmamış, kim milletvekili adayı olmuş olmamış ile ilgilenmiyor kimse. Sorumluluk sahibi siyasetçilerin dert edeceği şeyler değil. Böyle bir tartışma sağduyulu, kendini bilen hiçbir partilimizde yok. Ama dışarıda iki kişi, ortaya atayım da bunlar birbirini yer de diye düşünebilir; ama başaramazlar, beceremezler. Şu anda biz iktidara kilitlendik.
Bizim enerjimizi ve konsantrasyonumuzu bu tip sığ tartışmalarla asla engelleyemezler. Tüm gücümüzle ilçeler, ilimiz, genel merkezimiz, bizim gibi görev alanlar sahadayız. Bunlara hiç itibar edilmesin.
Adayların adedi ve isimler üzerinden değil performans üzerinden değerlendirmek lazım. Örgütler var, kadın, gençlik kolları, belediye başkanları var. Şunun yerine şu olsaydı ya diye tartışmaktan ziyade, sahada o kadar heyecanlı ve istekliyiz ki. Seçime 20 gün kala hangisi bölgeye daha çok hitap ederi düşünmemek lazım. Bu konunun bize örgüte ve geri sayımda hiçbir faydası yok. Genel merkez atama yapmış üzerinden 20 gün geçmiş. Bunları tartışmanın bize de kimseye de faydası yok. Bir oy bile önemli. Örgüte seslenmek istiyorum; bir milletvekilinin ülkeyi nasıl kurtarabildiğini gördük. Bir milletvekilini bile çok önemsiyoruz. Bize inanan ve güvenen herkese söylüyorum; sandıkta bu oyu almamız bizim için çok kıymetli.
Kendi bölgem başta olmak üzere müthiş bir heyecan görüyorum. Vatandaşların gözleri parlıyor, yürekleri atıyor. Müthiş bir umut var herkeste. CHP’liler doğal olarak iktidara hazır. Daha partiyle tanışmamış, daha önce oy vermemiş arkadaşlarda da o heyecanı görüyorum. Esas bizi umutlandıran o. Bu kez ülkenin içinde bulunduğu durum da eklenince, CHP’yi böyle güçlü ve hazır görülüyor. Bunun karşılığını alacağız. 4,5 yıldır sahadayız belediye başkanı olarak. Bu heyecanı görüyorum. Bu kez inanıyorlar ve güveniyorlar daha önce bize şans vermeyenler.
İttifak mevzu var. Taban ve tavan ittifakı var. Tavanda birileri bir sebeple, bir amaç uğruna kendilerini bir olarak adlandırabiliyorlar. MHP ve AKParti ittifakı da böyle. Tabanda bunu görmüyorsunuz ama. Onlar da bunun farkında. Buca özelinde de İzmir genelinde de bunu söyleyebilirim. MHP ve AK Parti’nin ortaya koymuş olduğu ittifak esnafta, işçide, taksicide, öğrencide, yaşlıda, emeklide, gençte sonuç vermeyecek. İnandırıcı bulunmuyorlar. Kimse samimi bulmuyor. AK Parti’nin söylemi de ortada. Seçmen çok bilinçli artık. Herkes yoruldu.
Ekonomi, sağlık ve güvenlik bu üçlüyle ilgili endişe var. İttifak kurduk, siz bize oy vereceksiniz biz de düzelteceğize tabanda ters tepki alıyor. Sahadaki aldığım tecrübe bu yönde.
Örnek alınması lazım tüm mevkidaşların, bu ülke için kaygılanan herkesin örnek alması lazım. Büyükşehir belediye başkanı gençlik kollarından bir arkadaşımız gibi sahada yılmadan, mücadele ediyor. Takdir edilmesi gerekiyor bence. Bu performansta, bu tempoda çalışıyor. Cumartesi pazarı gecesi gündüzü yok. Bunun yaşla alakası yok. İnanmışlıkla alakası var. Bir davaya inanıyorsanız, ülkenizi seviyorsanız zaten oturamazsınız yerinizde. Kaygılarınız varsa beklentileriniz varsa bu ülkeyle ilgili ket vuramazsınız bu duygulara. Sayın Kocaoğlu’nun da öyle. Ülkesini seviyor, yaşadığı kente sorumlulukları var. Bağlasan durmaz. Bu inanç ve isteme meselesi. Ektiklerimizi biçeceğiz. Bu ve bunun gibi çalışmalar 25 Haziran’da bize geri dönecek. Teşekkür ediyoruz, takdir ediyoruz.
Çok komik. Atila Kaya gelmiş Buca’da Forbes’e. Önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekilliği seçimi var. İki dönem vekillik icra ediyor. Bu ülke niye bu halde, öğretmenler niye atanamıyor, buğday niye yurtdışından geliyor, gençler niye sürünüyor, biz niye hala gençlerimize iş bulamıyoruz, emekliler niye sürünüyor, niye her gün Şehit anaları gözyaşı döküyor. Milletvekilleri bunun hesabını vereceğine, gelmiş Forbest niye tozluymuş da insanları rahatsız ediyormuş. İş yapıyoruz o yüzden tozlu. Kendilerinin o kadar anlatacak bir şeyi yok ki. Dikkati oraya çekmeye çalışıyor. Sen önce şu 16 yılın hesabını ver ya. Sen milletvekili adayısın. Yerel seçimlerde gelirler, onlara belediyeciliği de anlatırız, Forbes niye tozlu onu da anlatırız, onlar bizim işimiz. Anlatırız. Sen bu ülkeye karşı başka sorumluluğun var. Sen anlatsana ülke ne olmuş, yargı ne olmuş. Avukatsın. 4 bin tane hakim ve savcı, avukat görevden alınmış. Anlatsana. Neymiş Forbest geç bitmiş. Gülerler insana.
Geç bitmiş evet anlatacağım birazdan. Ama bir milletvekili yapmaz bunu. Yerel seçim değil. Adaysınız, bir daha ülkeyi yöneteceğiz diyorsunuz. Ekonomiyi anlat. İcra dairelerindeki kuyruk niy? Millet kredi kartlarını neden ödeyemiyo? Milyonlarca öğretmen neden atanamıyo? Çiftçi kan ağlıyor. Süt kaç par? Niye et yiyemiyoru? Forbest niye böyle. Gülünür. Anlatacak bir şeyi yok. Altı lira olmuş mazot, dolar ve Euro neredeyse barajı aşacak, hala belediyenin bir hizmeti üzerinden oy devşirebilir miyim derdindesin. Bu iş böyle olmaz. Siyaset de böyle olmaz. Yerel seçim olur, ne çivi çaktınız, sen hükümetsin sen Buca’ya ne yaptın, biz ne yaptı? Konuşalım. Yerelden geciken veya aksyaan şeyleri söyleyip. Neden gecikiyo? Çünkü halka rağmen bir şey yapılmıyor. Uygulama sırasında vatandaş ve esnaf, güzel iş yapıyorsunuz, örnek bir çalışma olacak, ama orta zemin granit olsun dendi. Yeniden ihaleye çıkılıyor, hadi kırmayalım diye öyle yapıyorlar, bir buçuk ay gecikti. Biz vatandaşa rağmen bir şey yapmıyoruz ki.
Bu bir genel seçim. Bize hesap soramazlar. Önce hesap verecekler. Sonra gel ben sana Forbes’in hesabını veririm. Sen önce ver bakalım bir. Ne yaptınız ya 16 yıldır. Vatandaşın gözünün içine bakın, güzel yönettik, güllük gülistanlık bir ülke. İthalatçı, işadamı rahat, her şey güzel. Bu kadar güzel bir ülkede şu Forbest de bir ay gecikti ya. Bunun olmaması lazım falan. Bunlar gerçekten gülünecek şeyler. Milletvekili ciddiyetiyle oturursun vatandaşa anlatırsın. Neyi yaptık neyi yapamadık diye. Yaptıysan yaptık, yapamadıysan özür dilersin, onu anlarım. Yerele kaydırıp, bir toz çukur çöp bulup konuşulmaz. Ya kardeşim o iş başka iş. Ortada matematiksel yatırımlar ortada. Planlayıp yapamadıklarımız da yaptıklarımız da ortada. Onlarda da eleştiriye açığız. Ama ülke yönetmeye talip bir siyasi parti, onların milletvekilleri, gelip ülke sorunlarını konuşacağına, Forbes’e girerse, vay onların hallerine.
Buna hiçbir seçmen, kendini bilen inanmaz. Milletvekilinin söyleyeceği şeyler başka. Çok yapmak istedikleri şeyler varsa Buca’ya, gelsinler anlatırım. Gün başka gün. Onlara da önerim, bıraksınlar tozu toprağı, ülke toz toprak içinde. Sen bırak Forbes’i. Forbes toparlanıyor, bir ay gecikti. Yağmur yağdı, proje değişti, esnaf başka bir öneride bulundu, bir ay gecikti. 20 gün sonra İzmir’in örnek gösterilecek yeri olacak. Erken olsaydı. Olmadı kardeşim. Sen ülkenin durumuna bak kardeşim. Ondan sonra bakarız Buca’da ne eksik var ne fazla var.
Örgütün tüm kolları, ana kademeler, ilçe kademeleri, sahada bu seçimin önemi, ülkenin içinde bulunduğu durumu anlatıyor. Son şansımız olduğunu örgüt kapı kapı anlatıyor. İftar sofralarında, stk’larda anlatıyor. Örgüt bütün gücüyle Buca’da bizim bu seçim için ne yapmamız gerektiğini anlatıyor. Mücadele Buca’da ve 30 ilçede sürüyor. Adayımızın da sahadaki bu performansı, ortaya koyduğu performans örgütü iyice alevlendiriyor. Görmeniz lazım. Çalışmalar müthiş verimli gidiyor.
Bizim inancımıza göre 8’er tana milletvekili göndereceğiz. İnşallah fazlası da olur. Gönül hepsini göndermek ister ama sanırım 16ç vekilimizi meclise göndereceğiz. Bütün gayretimiz bu. 20 gün var. Adaylarımızın performansı kuvvetli. Kararsızlar çok. Bir oy bir milletvekilini kurtarır. Lütfen bu anlamda bize sahip çıksınlar. Bir çivi bir milletvekili örneği yarın bu ülkenin geleceğini etkileyecek.
Bucaspor’un başarısı için hiçbir fedakarlıktan kaçmayanlar olarak topyekün mücadele ettik. Bu başarıya yansımadı ama her gününde aynı fedakarlığı şahsım ve kurum adına göstereceğim. Tüm camianın esnafın taraftarın işadamının milletvekilinin herkesin çabası önemli. Bütün partiler el ele verelim, bu takıma sahip çıkalım, zor günlerinde elinden tutalım. Maddi katkı koyalım. Belediye başkanı tek başına çözemez. Keşke çözse. Belediye başkanı yalnız başına mücadele edemez. Ortada ciddi durumlar var, borçlar var. Eski futbolcuların alacakları, tesislerle ilgili sorunlar var. Herkes bir ucundan çıkarsa bu sıkıntılı günler hemen atlatılır. Bucaspor’u gerçekten seven milletvekillerini görmek istiyoruz. Sayın Başbakanı görmek istiyorum. Bu bölgenin milletvekili. Ben daha hiç görmedim. Son hafta gelecek, bir atkı sallayacak. Öyle olmuyor. Mücadele edeceksin bu işte. Kendini vereceksin. Dertleneceksin. Bucaspor siyasi partilerin üstünde bir değer. Herkes bunun arkasında yanında duracak. Bucaspor’u alacaksınız pamuklara saracaksınız. Zarar görmesin diye elinizden geleni yapacaksınız. İşinize geldi mi Bucaspor üzerinden siyaset yapmayacaksınız. İyi gününde sevinirken kötü gününde üzüleceksiniz. Kötü güne düşmesin diye de alınteri dökeceksiniz. Öyle çok seviyoruz Bucaspor’u. Nerede kardeşim. Çok seven adam gelir, görür, biz duyarız, bir şey yapar. Ama işte biz çok seviyoruz, ikide tweet atarız, en büyük Bucaspor deriz. Ondan sonra kötü gününde, ‘Ey başkan niye Bucaspor böyle oldu'’ diye hesap sorarız. Hiç birşey yapma, hep hesap sor. Kardeşim ülkeyi yönetiyorsunuz, bundan daha büyük güç, erk olmaz. Kimse yanımızda durmuyor, ondan sonra hesap sormaya gelince, niye başkan bu böyle'
Şahsi düşüncemi sorarsanız, dünyaya baktığınızda, süper liglere bakıldığında, bu işin dernekle yürümesini sağlıklı bulmuyorum ben. Dünyada da böyle zaten. İngilizi, Fransızı, İtalyanı, Brezilyalısı böyle yapıyor. Amatöre indikçe dernek ve amatör ruhla yapılıyor. Çağrı yapmıyorum. Ama oy kullansam bu tarafta olurum. Dünya böyle yapıyor. Denetlenebilir, sorgulanabilir. Ciddi paralar ve emekler aktarılıyor. Bunların denetlenebilmesi, kontrol altına alınabilmesi, hesap sorulabilmesi için mutlaka bence şirketleşme orta ve uzun vadeli kulübümüz için de önemli. Amatör spora destek ayrı bir şey zaten. Onu zaten rekor biçimde yapıyoruz. Kim ister Bucaspor’un kötü olmasını. Elimizden geleni ve ne gerekiyorsa yapıyoruz. Ya başkan niye böyle oldu, yoktunuz da ondan böyle oldu. Köşede bekliyorlar. Kötü bir şey olsa da bunun üstünden siyaset yapsak. Bucaspor üzerine siyaset yapmayın. Bucaspor Buca’nın ve İzmir’in bir değeri çünkü. Siyasi hedef ve egolar için, alet edilemez Bucaspor. Kapatın atın rozetleri mevzu Bucaspor olduğunda. Elleri cebe atacağız, yüreğimize masaya koyacağız, destek olacağız.
Sayfa başına git
