Sosyal medyada işlenen suçların artmasıyla beraber bunların ispatı ve uygulanan cezai işlemler tartışılır hale geldi. Konuyla ilgili değerlendirme yapan Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güliz Uluç, "İnternet ortamında işlenen suçun gündelik hayatta işlenen suçtan farkı yoktur. Sosyal medya ortamında işlenen suç bağlamında kullanılan veriler delil olarak kullanılır" dedi. Sosyal medya trollerine de değinen Prof. Dr. Uluç, dezenformasyon tarzı haberlerin halkı galeyana getirici ve kamu düzenini bozucu nitelikte paylaşılması halinde, yetkililer tarafından hesabı kullananlar hakkında suç duyurusunda bulunulabileceğini ve gerektiğinde cezai işlem uygulanabileceğini dile getirdi.
5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un içeriğinden söz eden Prof. Dr. Güliz Uluç, "Yasaya göre mağdur olduğunu iddia eden kişinin internet sitesine erişme zorunluluğu kalmadı. Özel hayat ihlali durumunda kullanıcılar siteye başvurmadan direkt mahkemeye giderek içeriği sildirebilecek" dedi.
"KÖTÜ ŞÖHRET İNSANLARI TEŞVİK EDİYOR"
Son günlerde eleştiri konusu olan, İstanbul ve Ankara'da öldürülen üç kişinin katil zanlısı olarak aranırken yakalanan Atalay Filiz'le polislerin selfie çekilmesiyle ilgili konuşan Prof. Dr. Güliz Uluç, "Kötü şöhret insanları bu tarz eylemlere sevk edebiliyor. Polislerin üç cinayetine zanlısı selfie çekmesi mesleki açıdan kesinlikle eleştirilecek bir durum" diye konuştu. (DHA)