CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında söz aldı. Bakan Mehmet Nuri Ersoy’a, “Roman vatandaşlar için 2016 yılından bugüne kadar Eylem ve Strateji planı kapsamında kaç kuruş ayırdınız? Sıfır. Madem bütçe ayırmayacaktınız Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak neden strateji ve eylem planında yer aldınız?” diye soran Purçu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Doğudan batıya, kuzeyden güneye kadar; özellikle sanatsal kültürün devam ettirilmesinde önemli rol oynayan Roman vatandaşlar neden Kültür ve Turizm Bakanlığında aktif bir şekilde yok? Kültür Bakanlığı olarak Strateji ve Eylem Planı kapsamında hangi eylemi yaptınız da eylem planında hala yer alıyorsunuz?
“ROMAN SANATÇILAR OLMASA ZEYBEK OYNAYAMAZSINIZ”
Mardin’in müzik alanındaki kültürünü devam ettiren sanatçılar kimlerdir? Romanlar. Diyarbakır’dan İzmir’e; Antep’ten Aydın’a kadar sanatta hep Romanlar vardır. Aydın’da Roman sanatçılar olmasa zeybek oynayamazsınız. Mardin de düğün yapamazsınız. 200 yıllık geçmişimizi simgeleyen türküleri Roman müzisyenler ezberlemişler ve seslendiriyorlar, belgeseller çekiliyor. Sanatçılar sefalete ve açlığa mahkûm; ama hükümetten ses yok. Bakanlığın umurunda bile değil.”
“ROMANLARIN İSMİ SANATLA, KÜLTÜRLE EŞ DEĞERDİR”
Son 2 yılda 103 müzisyenin ekonomik sorunlar nedeniyle intihar ettiğini belirten Purçu, “Siz intihar eden müzisyenlere ne yaptınız? Sadece merhem sürdünüz. 1000 TL yardım ile müzisyenlerle adeta alay ettiniz. Romanların ismi sanatla, kültürle eş değerdir. Ancak siz Romanları her defasında atladınız” dedi.
Purçu, şunları söyledi:
“Türkiye’de Roman müzisyenler açlıktan yoksulluktan kırılıyor, ne yazık ki Kültür Bakanı sadece seyrediyor. Peki Roman kültürü bu şartlarda nasıl devam edecek? Geçinemeyen Romanlar artık başka işlerle uğraşmaya mecbur kalıyor. Kültür Bakanlığı’nın bütçesi yüzde 132 artmış. Ne yapıyorsunuz bu parayı? Neden sokak müzisyenlerine sanatçılara vermiyorsunuz? Vatandaşın parasını vatandaşa verin. Müzisyenler 40 yıl enstrüman çalıyor, söylüyor; emekli dahi olamıyor. Yıllar sonra sokaklarda açlıktan, sefaletten ölüyor. Bizim sanatçılarımız yurt dışlarında orkestralara, etkinliklere davet ediliyor. Bizim Bakanlığın bunlardan haberi daha olmuyor.”