POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

Geçtiğimiz haftalarda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından ihalesi gerçekleştirilen Çiğli’deki SİT statüsüne sahip ve yapı imar izni bulunmayan taşınmazların satışına İzmirli sivil toplum örgütlerinden tepki üstüne tepki yağmaya devam ediyor. Bornova Ağaçlıyol’da bulunan ve Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne ait kamu arazilerinin satışına karşı çeşitli eylemler ile tepki gösteren Yeşil İzmir Dayanışması, Çiğli’deki SİT alanlarının özelleştirilmesine izin vermeyeceklerini belirtti.

İZMİR- Yeşil İzmir Dayanışması Platformu adına açıklamada bulunan Prof. Dr. Kayhan Kantarlı “Birinci derece doğal sit alanı olmanın yanında hemen bitişiğindeki Uluslararası özel koruma altında bulunan Kuş Cenneti'nin bulunduğu Çamaltı Tuzlası’nın satılacak olması, AKP iktidarının doğa ve çevreye rant gözlüğü ile bakmasının kaçınılmaz sonuçlarından biridir. Çivi bile çakılamayacak bu sıkı koruma statüsü varken Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın satış hazırlığına girişmesi binlerce dönüm arazinin ucuza kapatılıp, ardından da sit statüsü değişikliğiyle yapılaşmaya açılıp birilerine rant sağlanacağının habercisidir. Bu nedenle İzmir halkı uyanık olmalı ve bu vahşi yağmalamaya karşı da direnmelidir” dedi.
 
RANT VE KAPİTALİZM ELEŞTİRİSİ
Platform Sözcüsü Kantarlı, satış işleminin ranta dayalı bir işlem olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Konunun uzmanı ve Kuş Cenneti’nin yaşatılması için yıllardır emek sarf eden akademik çevrelerden “Satın alanı pişman ederiz” türünde bir açıklama yapılması ilk bakışta kulağa hoş gelse de bu açıklamanın, ismi de belirtilen belirli bir firmaya satılması koşuluyla ilke olarak özelleştirmeye karşı olmaması umut kırıcı olduğu kadar meslek etiği yönünden de düşündürücüdür. Söz konusu açıklamada “Tuzla arazisinin buradaki Tekel’e ait tuz işletmesini Özelleştirme İdaresi'nden 27 yıllığına kiralamış olan ve şu an da 1’inci derece sit alanı olduğu için fabrika kuramayıp geleneksel usulle tuz elde etmeye devam eden gıda şirketinin satın alması” savunulmakta ve bu savunmanın gerekçesi olarak da şirketin Kuş Cenneti’ne destek sağlaması gösterilmektedir. Ancak açıklamayı yapanlar vahşi kapitalizmin bir gerçeğini gözden kaçırmışlardır. Pazar büyüktür... Kim satın alırsa alsın, yarın işletmeci şirketin baskısıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tuzlanın sit derecesini tuz üretiminde makineleşmeye ve işletmeyi fabrikaya dönüştürmeye olanak verecek şekilde değiştirirse ne olacak'”
 
“SATIŞI DURDURUN”
Alanın satışı ve yapılaşmaya açılmasının çevresel etkilerine değinen ve yaratacağı olası ekolojik zararlara da vurgu yapan Kantarlı, “Üretim makineleşip fabrika kurulunca da buraya değil flamingo ve pelikanlar, kargalar bile uğramayacak ve ekolojik denge doğanın aleyhine olarak onarılamayacak bir şekilde yıkıma uğrayacaktır. Bu nedenle kesin koruma, tuzladaki kamu arazilerin satılmasından vazgeçilip korumanın kamu eliyle ve gerekli fonlar sağlanarak devam ettirilmesiyle sağlanır” diyerek özelleştirilmeden vazgeçilmesini ve mevcut alanların yeniden kamuya terk edilmesini istedi.