Sağlık Bakanı Müezzinoğlu'nun İzmir turu başladı

Sağlık Bakanı Prof.Dr. Mehmet Müezzinoğlu, barış sürecine Balkan ülkelerinden Türkiye’ye yapılan göçler üzerinden örnek verdi. Bakan Müezzinoğlu; hiç kimsenin inancı ile uğraşmadan hiç kimsenin kimliği ile uğraşmadan ama herkesin hak ve hukukunu koruyan bir anlayışı yine bu milletin dünyaya zenginlik olarak sunacağını söyledi. Bakan Müezzinoğlu'nun Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği ziyaretine vekillerden Aydin Şengul, Rifat Sait, Erdal Kalkan, Ali Aslik ve İl Baskani Akay katildı

Haberler / Politika

12 Nisan 2013 Cuma 11:58

PAYLAŞ

HABER SERVİSİ- Sağlık Bakanı Prof.Dr. Mehmet Müezzinoğlu, İzmir temaslarının ilkini Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği‘ni ziyaret ederek gerçekleştirdi. AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay ve AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık ile teşkilat üyelerinin hazır bulunduğu ziyarette, Bakan Müezzinoğlu’nu derneğin başkanı Halim Garip ve dernek üyeleri karşıladı.
Dernek binasında konuşma yapan Sağlık Bakanı Prof.Dr. Mehmet Müezzinoğlu, 1989 yılından sonra Balkan ülkelerinden Türkiye’ye yapılan göçlerle coğrafyanın birlik ve bütünlük içinde yaşadığını hatırlattı. Balkanlar’ın son 100 -150 yılın en ağır bedellerini ödeyen, en insanlık dışı muamelelere maruz kalan insanlar olduğunu anlatan Müezzinoğlu; şöyle konuştu: “Bir tarihçi şöyle bir cümle söyler: ‘Dünyada yaşanmış hiçbir acı yoktur ki Balkanlarda yaşanmamış olsun’ dolayısı ile bugünde dahil yine analiz ettiğimiz zaman yine önemli sıkıntılar var. Balkan insanı milli duruşunu hiç kaybetmeyen kendi değerlerinden onur ve gurur duyan hangi koşul olursa olsun insani ve milli değerleriyle yolculuk yapmayı başarabilen bir kökenden geliyoruz. İster yine oralarda kalmış olalım, oralara gittiğimizde yine düzgün samimi, iyi niyetli hoşgörülü insanları görebilirsiniz. Tek bir eksiği var o da mücadeleci olup da öne atılmayan birileri yapsın diye veya birlikte güçlü olalı mı çok güçlü başaramayan belki de 150 yıldır çektiği sıkıntılar sorunlar dolayısı ile biraz içine kapanık biraz duygusal. Ama daha aktif, öz güvenli, cesur ve birlik ve beraberlik içinde olmalıyız ki kendi dinamiklerimizi zenginlikleri ülkemize ve çevremize daha güçlü yansıtalım."

1989'DA YAŞANANLAR İNSANLIK DRAMI
Bugün gerek Bulgaristan’dan gerek Balkanlar'dan Türkiye’ye göç eden özellikle 1989 yılından gelen göçlere bakıldığı zaman bir insanlık dramı görüldüğünü anlatan Müezzinoğlu, şunları söyledi: "İsimlerin değiştirilmesi veya çocukların sünnetlerini yaptıramama gibi koşullar dolayısı ile baktığınız zaman burada ne kadar milli bir duruş var ne kadar değerlere sahip olan bir duruş var. Ceketini alıp arkasına bakmadan geliyor. Ben bir milletin mensubuyum, benim değerlerim var dolayısı ile adımla da değerlerimle de hiç kimse oynayamaz onun mücadelesini veririm. Veremezsem bile alır ceketimi buradan giderim diye bir anlayış. Dolayısı ile bu süreçleri medeni dünyaya bir ders olarak bizim dönüştürmemiz lazım. Bir taraftan medeniyim diyerek bir taraftan da yüzyıllardır insanlara zulmeden ve değerleri peşinden koşanlara zulmeden anlayışa yeniden bu millet yeni dersleri vermesi lazım. O nedenle 75 milyonun birlik ve beraberliği, birlikte güçlü olabilme anlayışı, daha önceleri baktığımız zaman o bizi zorla bıraktığımız gittiğimiz coğrafyaların 20 misli genişlikteki bir coğrafyada bu milletin değerleri 400-500 yıl dünyaya medeniyet sunmuş. Hiç kimsenin inancı ile uğraşmadan hiç kimsenin kimliği ile uğraşmadan ama herkesin hak ve hukukunu koruyan, herkesle huzur içinde barış içinde yaşama anlayışını 400 yıl barış, adalet, hoşgörü, birlik ve beraberlik içinde başaran bir anlayışı yine bu millet dünyaya zenginlik olarak sunacaktır. Ne olur birbirinizi daha fazla sevin ve birlikte güçlü olmayı başarın. Birlikte bir mücadeleyi daha güçlü yapabileceğinize inanın.”

IRKÇI ANLAYIŞ VAR
Son 10 yılda Türkiye’nin Balkan coğrafyasında giderek güçlenen bir ülke olduğunu ve Türkiye’nin bölgede bulunmasından dolayı rahatsızlık duyulduğuna işaret eden Bakan Müezzinoğlu, bölgede ırkçı anlayışın hala daha hakim sürdüğünü söyledi.
Balkanlar'ın son 10 yılda her noktasıyla karış karış değerlendirildiğini anlatan Bakan Müezzinoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Her noktaya hükümetiyle, siyasetiyle ve ekonomisiyle güçlü bir şekilde gidiyoruz. Gidilmeyen hiçbir nokta bırakmıyoruz. Bütün sorunları takip ediyoruz. ‘Bütün sorunları çözebildik’ diyemeyiz ama büyük oranla sorunları önümüze alıyoruz. Gerek Bulgaristan’da gerek Balkanlarda birçok şey eskiye göre daha iyi. Ama daha iyi olması sorunların bittiği anlamına gelmiyor. Bu iyi oldukça yeni yeni sorunlar da doğmaya başlıyor. Özellikle Yunanistan’da, Bulgaristan’da Türkiye güçlendikçe kendisini kasan kendisini yeniden ırkçı bir anlayışa sürükleyen bir anlayışla yeniden hakim olmaya başladı."

RAHATSIZLIK DUYUYORLAR
15 gün önce Batı Trakyada olduğunu hatırlatan Müezzinoğlu, şunları söyledi: "Önümüzdeki günlerde Bulgaristan’a gideceğim. Ama Türkiye’nin orada olmasından dolayı bir bakanın oraya gidiyor olmasından rahatsızlık duyuyorlar. Ama biz demokratik, medeniyet, hak mücadelemizi asla bırakmayacağız. 12 Mayıs’ta Bulgaristan’da seçimler var. Ne pahasına olursa olsun sandığa gitmek lazım. Oradaki oyla siyasi ve gücün güçlenerek devam etmesini sağlamak lazım. Oradaki yapıya da sahip çıkılmalı ve oy kullanma hakkı kaybedilmemeli. Türkiye’nin birlik ve beraberliği, her geçen gün güçleniyor. Adil ve daha başarılı süreci Balkanlar'daki insanların medeniyet gücüyle daha etkin hale getireceğiz.”