Başbakan Binali Yıldırım, OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile MİT’in Cumhurbaşkanlığına bağlanmasına ilişkin soru üzerine, “MİT Müsteşarlığı’nın yasasıyla ilgili bir değişiklik oldu. Bu değişikliğe göre bundan böyle MİT Müsteşarı ile ilgili tasarrufu Sayın Cumhurbaşkanımız yapacak” dedi.
Yıldırım, dün İskitler Camii’nde kıldığı cuma namazının ardından soruları yanıtladı. 16 Nisan’da yapılan halk oylanması da dikkate alındığında yeni sistemde MİT Müsteşarlığı ve diğer kurumların cumhurbaşkanlığı bünyesinde toplanacağını dile getiren Yıldırım, KHK ile yapılan değişikliğin 16 Nisan hükümet sistemi değişikliği ruhuna uygun olduğunu vurguladı.
‘İyi niyetten yoksun’
Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: “Bu meseleyi ‘Başbakana güvensizlik’ vesaire gibi bir yorum, değerlendirmeye tabi tutmak iyi niyetten yoksundur. Bizim Cumhurbaşkanımızla, kurumlarımızla herhangi bir sıkıntımız yok, gayet uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Bu değişiklik sadece MİT Müsteşarı’nın atanmasıyla görevden alınmasıyla ilgili hususları kapsıyor.”
Yeni KHK ile MİT Müsteşarının tanıklığına başvurulmasının da cumhurbaşkanının iznine bağlandığı hatırlatılarak, neden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu sorulması üzerine Yıldırım, “Bir değişiklik yaparsanız, o değişiklikle ilgili diğer hususlar da otomatik olarak aynı şekilde gerçekleşmiş olur. Özel bir nedeni yok” dedi. Yıldırım, istihbaratın tek elde toplanmasıyla ilgili yeni düzenlemeler gelip gelmeyeceğine yönelik soruya ise “Bu değişikliği eğer detaylı olarak incelerseniz bahsettiğiniz konuların bir çoğu var. İstihbaratın daha derli toplu koordinasyonu gerek iç gerekse dış istihbarat veya kurumlardaki personel istihbaratı gibi konular bu değişiklikte kapsamlı şekilde yer aldı” yanıtını verdi.
‘Tek tip çalışması sürüyor’
Terör suçlularına tek tip kıyafet uygulamasıyla ilgili beklenti olduğu ancak KHK’da bu konuda düzenleme yer almadığının hatırlatılması üzerine Yıldırım, “Adalet Bakanlığımız bu konuyla ilgili çalışmayı henüz tamamlayamadı. Çalışma devam ediyor” dedi.
‘Halt etmiş’
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in, “Erdoğan olduğu sürece Türkiye, AB üyesi olamaz” açıklamasının hatırlatılması üzerine Yıldırım, “Halt etmiş, işine baksın. Kendi memleketinin işine baksın, Türkiye’ye ayar vermeye çalışmasınlar. Hiç kimse Türkiye’ye ayar veremez. Türkiye’nin iç işlerine de kimsenin karışmaya hakkı ve haddi yoktur” diye konuştu.
‘Sağlık sistemi tek çatı altında’
Başbakan Binali Yıldırım, “Sağlık sistemi şimdi tek çatı altında yönetiliyor. Bu şekilde kaynakların daha etkili kullanılmasını sağladık. Elimizdeki personel kaynağını, imkanını daha dengeli kullanmayı sağladık. Fuzuli masrafları ve hastalara hizmette sınırlamaları ortadan kaldırdık” dedi.
Yıldırım, sağlık Bakanlığı’nca, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen 300 ambulansın dağıtım törenine katıldı. Eski Sağlok Bakanı olan Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ın da katıldığı törende konuşan Yıldırım, “Tabii ümit ediyoruz ve istiyoruz ki vatandaşımızın hiç ambulanslık iş i olmasın ama hayatın gerçeklerinden de kaçamayız. ‘Kullanmak ihtiyaç olmasın’ diyoruz ama ihtiyaç olduğunda da anında yanımızda olmasını hep bekliyoruz” ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından Ankara Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu’nun duası eşliğinde kurdele kesimi yapıldı ve ambulanslar, hizmet verecekleri illere gönderildi.
Başbakan Yıldırım, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Kuzey Irak’taki referandum kararı için yaptığı, “Savaş sebebi sayılmalı” değerlendirmesine, “Savaş devletle devlet arasında olur. Biz bunları devlet olarak tanımıyoruz. Burada Irak’ın parçası olan bir bölgesel yönetim var. Bu savaş nedeni olmaz. Biz başından beri bu referandumun yanlış bir adım olacağını söyledik. Bölgede zaten yeterince sorun var. Bunları çözmeden yeni bir sorun alanı oluşturmaktan başka bir işe yaramaz. Bu karar iptal edilmeli” sözleriyle karşılık verdi.
Singapur ve Vietnam’ı kapsayan Uzak Doğu ziyaretinin dönüşünde, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan
Yıldırım’ın açıklamaları satır başlıklarıyla şöyle:
DAVULLA ZURNAYLA OLMAZ:
Afrin’e kara harekâtı iddiası
Durup dururken bir yere saldıracak değiliz, ancak şartlar gerektirirse misliyle karşılık veririz. Bir yere operasyon davulla zurnayla yapılmaz. Taktik hazırlığı ve planlama süreci olur. Başka ülkenin topraklarına girmenin uluslararası istişaresi, hukuki zemini ve meşru mazeretinin olması lazım. .
REJİMİN MESAJLARI
Amaç Suriye’nin tekrar barış içinde yoluna devam etmesi. Yoksa biz keyfimizden mi operasyon yapacağız. ABD Savunma Bakanı Türkiye’ye geldi, oradaki hassasiyetlerimiz tekrar paylaşıldı. Rusya ile daha net işbirliğimiz var, İran ile kısmen devam ediyor. PKK ile mücadelede, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nden alanı kullanıyoruz. İran ve Rusya ile sahada işbirliği yapıyoruz. (Suriye) Rejimin beklenti ve talepleri bize daha çok Rusya üzerinden mesajlar yoluyla aktarılıyor.
OLMASI İÇİN SEBEP YOK:
ABD ve Türkiye Suriye’de karşı karşıya gelir mi’ sorusu üzerine İki NATO ülkesinden bahsediyoruz olmamalı. PYD-YPG konusunda bize söylediklerinin dışında bir tutum alırlarsa tabii ki sorun olur. MİLLİYET
S-400 İÇİN ANLAŞMAYA VARDIK:
Rusya ile S-400 hava savunma füzesi alımı için anlaşmaya vardık. Nihai kararı Savunma Sanayii İcra Komitesi verecek. l ANKARA Milliyet
‘ATLET İÇİNDE ATLETİK GÖRDÜK’
(CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutuklanma açıklaması ve atlet tartışması) İstihareye mi yatmış, tutuklanacağını neye istinaden söylüyor. Gündemde kalmak için çıkarıyor. Atlet içinde de atletik olduğunu gördük. Adaleti de iyice ucuzlattık, adaletle atletin ne ilgisi var'