İZMİR- İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ünlü besteci Ahmed Adnan Saygun adına düzenlediği Uluslararası Müzik Festivali, piyano yarışması final konseri ve ödül töreni ile sona erdi. 2 - 9 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen festival, kentte adeta “klasik müzik rüzgarı” estirdi. Pek çok ilkin yaşandığı festivalin açılışında dünyaca ünlü piyanistler ve aynı zamanda yarışmanın da jüri üyesi olan Gülsin Onay, Jean Bernard Pommier, Emre Şen, Mauricio Vallina ile Şef İbrahim Yazıcı solist olarak sahneye çıkarak 4 saat boyunca Beethoven'ın tüm piyano konçertolarını seslendirdi. Ünlü piyanist-besteci Fazıl Say'ın Mozart'ın piyano sonatlarını seslendirmesi ile devam eden müzik festivalinde öğrenciler, ünlü piyanistler Emre Şen ve Edna Golandsky ile birlikte çalışma fırsatı da buldu. Festival, TOBAV İzmir Şubesi'nin katkılarıyla, genç piyanistlerin yetenek, bilgi ve deneyimlerini artırmak amacıyla iki grupta düzenlenen piyano yarışmasının ödül töreni ile son buldu.
Dinleyiciler de oy kullandı “Saygun Müzik Festivali İzmir Piyano Yarışması” final konserinde 18-24 yaş arası B kategorisinde yarışan Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi Beste Tanağardıgil Beethoven'ın, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'nden Can Bağdar Bilen Camille Saint Saens'in ve Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi Ufuk Mete Şahin ise Sergei Rachmaninoff'un ünlü konçertolarını Ege Sanat Senfoni Orkestrası eşliğinde çaldı. Orkestrayı Şef İbrahim Yazıcı yönetti. Bir müzik yarışmasında İzmir'de yine bir ilk yaşanarak üç öğrencinin konserinin ardından salondaki dinleyicilerin de jüri olması sağlandı. Verilen arada ünlü müzisyenlerin bestelerini çalan gençler ile ilgili seyircilerin de görüşleri alınarak “Halk Oylaması Ödülü” verildi.
Jüri üyelerinin değerlendirmesi sonucu B kategorisinde Ufuk Mete Şahin birinci, Can Bağdar Bilen ikinci, Beste Tanağırdıgil üçüncü olurken, En İyi Saygun Yorumcusu Ödülü'nü Mert Yeşilmenderes, Verda Erman Özel Ödülü'nü de Süeda Çatakoğlu aldı. Halk Oylaması kazananı ise Can Bağdar Bilen oldu.
Yarışmada jüri üyelerinin değerlendirmesi sonucu 11- 17 yaş arası A grubunda birincilik ödülünü Tuna Bilgin, ikincilik ödülünü Işık Soyluer, üçüncülük ödülünü ise Kerem Ernur kazandı. Bu dalda En İyi Saygun Yorumcusu Ödülü'ne Tuna Bilgin, Verda Erman Özel Ödülü'ne de Arda Arman layık görüldü.
Dünyaca ünlü jüri üyeleri festivalin ardından ne dedi'
Gülsin Onay : “Festival çok güzel geçti. Adnan Saygun'un adını en güzel şekilde burada yaşattık. Kendisi benim hocamdır. Onun eserlerini bugüne kadar 70 ülkede seslendirdim. Olağanüstü bir buluşma oldu. Dünyanın her tarafından gelen jüri üyeleri, muhteşem yetenekler. Gençlerimiz pırlanta gibi. Kendilerini önümüzdeki yıllarda bol bol sahnelerde göreceğiz. Bu arada harika bir çocuk keşfettik. Tuna Bilgin; 12 yaşında ve çok yetenekli. Mozart ve Chopen gibi bir yetenek. Zaten kendisi birincilik aldı. Aynı zamanda müthiş bir besteci, yarım asırda gelen bir yetenek. İzmir zaten harikulade bir sanat şehri. Dinleyici çok ilgiliydi. Bu festivalin ilki çok başarılı geçti, bunun arkası da aynı başarıyla gelecektir.”
Jean Bernard Pommier: “5 konçertoyu 5 ayrı piyanist hepimiz bir gecede çaldık. Hayatımda ilk defa böyle bir maratona katıldım. Orkestra çok aktifti. Seyirci de baştan sona bırakmadan bizimle beraber oldu. Çok unutulmaz bir festival oldu. Genç piyanistlerin seviyeleri çok iyiydi. Jüri üyeleri arasında çok iyi bir uyum vardı ve bu da beni çok mutlu etti. Şef İbrahim Yazıcı'nın burada olması çok iyi. Pek çok fikri var ve bunların arkasından gidilmesi gerekiyor. İzmir'de olmaktan çok mutlu oldum. Festival boyunca çalıştığımız Ege Sanat Senfoni Orkestrası da çok başarılıydı.”
İbrahim Yazıcı: “İzmir olarak bir öncelik yaptık ve düzenlediğimiz yarışma çok renkli ve başarılı geçti. Çok yetenekli öğrenciler var. Hepsi de jüri üyeleri tarafından tek tek dinlendi. Onların gelişimlerine katkıda bulunursak çok mutlu olacağız. Bu festivali en büyük bestecimiz Adnan Saygun adına yapmak bizim için çok büyük bir onur. Festivali yaptığımız ev Adnan Saygun Sanat Merkezi. Onun adını dünyada ne kadar yaşatabilirsek bizim için büyük zevk. Çocuklar yarışmaya katılmak için Adnan Saygun'un eserlerinden zorunlu olarak çalıyordu. Bu da onların repartuarlarına bu eserlerin girmesini sağlıyor. Uluslararası platformda Saygun'un eserlerinin daha da çok çalınmasını istiyoruz. Zaten çok tanınan bir besteci. Genç Avrupalı müzisyenler Adnan Saygun ile daha genç yaşta tanışma fırsatı bulabilirler.”
Mauricio Vallina: “İzmir'de olmaktan ve böyle güzel bir festivale katılmaktan büyük mutluluk duydum. Yarışma süresince çok güzel bir uyum vardı aramızda. Hep birbirimizin fikirlerinden yararlandık. Yarışmanın seviyesi de çok yüksek buldum. Beethoven maratonu şimdiye kadar rastlamadığım, dünyada duymadığım bir müzik olayı oldu. Bu olağanüstüydü. Adnan Saygun'un müziğini çok beğeniyorum. Kim çalarsa çalsın, onun tınısı bambaşka bir şekilde ortaya çıkıyor. Dünyaya iz bırakan bir besteci. Bu festivalin onun adına yapılması çok büyük önem taşıyor. Eski Yunan mitolojisine göre anıları, hatıraları ve insanların taşıdığı izlerin ruhunu yaşatmak gerekir. En güzel yaşatma şekli de eserlerini seslendirerek olabiliyor. Biz yapmazsak bunu kim yapaca? Her ülke için değerlerini yaşatmak çok önemli.”
Emre Şen: “5 tane jüri üyesinin ilk gün aynı gün içinde 5 konçertoyu çalıp ertesi gün jüriye oturması çok ilginçti ve çok dürüsttü. Çünkü hepimiz birbirimizi dinliyoruz, birbirimizi biliyoruz. Yarışmacıların seviyesi çok iyiydi. Türkiye'de böyle organizasyonların olması çok güzel. Uluslararası bir jüriyle yapılan bu festivali önümüzdeki yıllarda uluslararası bir katılımla yapmak çok güzel olacaktır.”