CHP'nin çeşitli kademelerinde çalıştıktan sonra 10 yıl boyunca Seferihisar'da ilçe başkanlığı görevini yürüten İsmail Yetişkin, yerel seçimde Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Tunç Soyer'in eski koltuğuna oturdu. Mazbatasını alıp göreve başladıktan sonra kendisini ziyarete gelenlerden çiçek veya çikolata yerine kedi ve köpekler için mama getirmelerini isteyen Yetişkin, mamaları sokak hayvanlarına veriyor.
Yıllarca CHP'de siyaset yapan Yetişkin, artık hizmet üreteceklerini belirterek, tarımdan turizme kadar hayata geçirmeyi planladığı projeler hakkında bilgi verdi. Seferihisar'da yetişen ürün yelpazesini geliştirmeyi hedeflediklerini açıklayan Yetişkin, belediyenin karakılçık buğdayından yapılan ekmeğe alım garantisi vereceklerini ve üreticiyi destekleyeceklerini kaydetti. Seferihisar'ın tarım ve turizm alanlarında gelişebileceğini, bunun için de bölgelere uygun projeler geliştirdiklerini aktaran Yetişkin, "Tarım konusunda ciddi projelerimiz var. Tarım danışmanlarımız bu konuda çalışıyor. Ne tür şeyler yetiştirebiliriz, ürün yelpazesini nasıl geliştirebiliriz, bunun çabası içerisindeyiz" dedi.
'MANDALİNA KURUSU BÜYÜK KAR GETİRİYOR'
Mandalinanın kurutularak sanayi ürünü haline getirildiğini fakat bu çalışmaların henüz deneme aşamasında olduğunu söyleyen İsmail Yetişkin, "Mandalina, jeotermal fırınlarda kurutulup, piyasaya sürülüyordu. Deneme aşamasında olduğu için büyük bir yatırım yapılmadı. 10 kilogram yaş mandalinadan, 1 kilogram kuru mandalina elde ediyorsunuz. Yaş mandalinanın kilogramı bu yıl 50 kuruş civarında. 10 kilogram mandalina yaş olarak tüketildiğinde karşılığı 5 lira. Bu kurutulup da sanayi ürününe çevrildiği zaman ise kilogram fiyatı 90 ile 100 lira arasında değişiyor. Bu da kar sağlıyor. Mandalina kurusu konusunda çalışmalarımız sürecek" dedi.
'YEREL TOHUM MERKEZLERİNİ YAŞATALIM'
Tohum Takas Şenliği'nin de Seferihisar açısından önemli olduğuna vurgu yapan İsmail Yetişkin, şunları söyledi:
"Yaptığımız şenlikte bin tane fide, 10 bin de tohum dağıttık. Bunun amacı insanları yerel tohuma yönlendirmek. 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ile 2006 yılında yerli tohum satışı yasaklandı. Hibrit tohum satışı serbest. Devlet, hibrit tohum kullanmayan çiftçiye destek vermiyor. Biz de insanlarımız sağlıklı ürünlerle tanışsın diye hiç olmazsa bu tohum merkezlerini yaşatalım istedik. Biz sadece insanlara yerel tohumu veriyoruz ve tohum olarak geri istiyoruz. Hiçbir maddi karşılığı yok."
İlçede yetişen üzümleri de şarap fabrikasında değerlendirmek için girişimlerde bulunan Yetişmez, "Bu üzümlerden şarap üretiliyor. Fakat şarap üretimi devlet tarafından destek almadığı için değer kazanmadı. Bir şarap firması ile görüşüyoruz. Anlaşabilirsek belediye olarak şirkete bir yer vereceğiz. İlçede şarap fabrikası kurmayı hedefliyoruz. Üzümü de bu şekilde değerlendireceğiz. Kooperatifimize ait bir pekmez fabrikası var. Proje kaynağını da İZKA'dan sağlamıştı. Onu bu yıl faaliyete geçirmeyi planlıyoruz" dedi.
'MAVİ BAYRAK'I GERİ ALACAĞIZ'
Seferihisar'ın Akarca sahilindeki İztur Sitesi önünde bulunan mavi bayraklı halk plajında, geçen yıl deniz suyu analizleri temiz çıkmamış ve bayrak indirilmişti. Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, mavi bayrağın geri alınması için bir yıl bekleneceğini vurgulayarak, sıkıntıyı şu sözlerle aktardı:
"Büyükşehir Belediyesi'nin bölgeye yakın bir yerde arıtması var. Orada yağmurlarla birlikte taşma yaşandı. Taşınca bir miktar su denize gitti. Öyle olunca da kirlilik oluştu. Dönem dönem mavi bayrak için deniz suyundan tahlil alınıyor. O tahlillerde kirlilik oranı çıkınca, bayrak indirildi. Bir tek orada mavi bayrak kaybımız oldu. Bu yıl mavi bayrağı geri almak için başvuruda bulunduk. Suyun temiz olup olmadığını araştırmak için tahlil yapılacağı ve sonra geri verileceği söylendi. Fakat biz bu plajda mavi bayrak olmasa da, tüm çalışmalarımızı bayrak varmış gibi yapacağız. Can kurtarandan, engellilerin denize giriş çıkış yolları gibi bütün çalışmaları yapacağız."
'TASARRUF İÇİN TEDBİR ALDIK'
İlçe belediyesinin borcunun bulunduğunu, ancak tasarrufla aşacaklarını dile getiren Yetişkin, "Biraz borcumuz var. Tasarruf tedbirleri aldık. Kiralık binek araçlarımız vardı. Bunların hepsini kaldırdık. Birçok etkinliği kısıtladık. Ana etkinlikleri yapacağız. Harcamaları kısmış durumdayız. Büyükşehir Belediyesi'ne Sığacık'ta bulunan Yazarlar Okulu'nun devrini yaptık. Seferihisar pazaryerinin arkasında bulunan otopark yerinin de devrini yaptık. Buralardan gelecek para var. Bu para bizi biraz rahatlatacak. Otellerde şu anda yüzde 70 oranında doluluk var. Yazın ortasında bu oran yüzde 99.9'a ulaşacak. Şu ana kadar sadece bir otelin doluluk oranını sordum, 280 bin civarında misafir ağırlayacaklarını söylediler" dedi.
BALIK ÇİFTLİKLERİ SORUNU
Sığacık Körfezi'nde bulunan balık çiftliklerinin mahkeme kararı doğrultusunda kaldırılması gerektiği halde, buna uyulmadığını ve üretime devam edildiğini bundan da denizlerin zarar gördüğünü anlatan Yetişkin, şunları söyledi:
"Alınan bir mahkeme kararı var. Çiftliğin bulunduğu yerden çıkması gerekiyor. Ama arkadan dolandırıyorlar, bir şekilde önümüze getiriyorlar. Bir şekilde süreyi uzatıyorlar ve 50 metre uzakta tekrar bu çiftliği kurmaya çalışıyorlar. Şimdi biz atalarımızdan bu denizi tertemiz teslim aldık. Evlatlarımıza da tertemiz bırakmalıyız. Bunlar bizim mirasımız. Her şey para değil. Orada bir kesim yapıldığında denizin üzerine kıpkırmızı kan oluyor. Deniz popülasyonu ve denizde yaşayan balık popülasyonu değişiyor. Yırtıcı hayvanlar görülmeye başladı. Burada 'camgöz' diye tanımlanan köpek balığını biz hiç görmezdik ama şimdi bu yırtıcı balık türleri görülmeye başladı. Balık yuvaları da dağılmaya başladı. Doğa sinyal veriyor. Sığacık Körfezi aynı zamanda balık yumurtlama alanı. Çiftliklerdeki balıkları beslemek için devamlı gemi ile yem götürülüyor. Bu gemilerin her çıkışında binlerce balık yumurtası yok oluyor. Tamamen bir kirlilik söz konusu. Kirliliği bugün yaşamasak da 5 veya 10 yıl sonra kıyılarda kirliliği görmeye başlayacağız. O zaman da Seferihisar bütün özelliklerini yitirecek." (DHA)