Cumhuriyet'ten Erman Şentürk'ün haberine göre; Seferihisar’ın Orhanlı Köyü’nün sınırları içinde 490 milyon liralık yatırımla toplam 51 dönümlük alanda kurulmak istenen JES, GES ve RES projesi ile açılacak 23 ayrı sondaj kuyusu bir kez daha yargıya taşınıyor. Halkın protestoları, eylemleri ve itirazlarıyla gündeme gelen projeyi üstlenen yatırımcı firma Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunduğu proje başvuru dosyasında değişikliğe giderek inceleme ve değerlendirme komisyonundan nihai ÇED onayını aldı. Bakanlık tarafından verilen ÇED vizesinin ardından 30 günlük itiraz süresi başlarken, kentin ana su kaynaklarından olan Tahtalı Barajı’nın koruma alanında kalan enerji yatırımına tepki gösteren Orhanlı sakinleri yeniden iptal davası açacaklarını duyurdu.
ORMANLAR TEHLİKEDE
Doğa Derneği Genel Koordinatörü ve Orhanlı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Galip Ener, “JES, GES ve RES’ler nedeniyle köyümüzde yaşayan 2 bin kişinin hayatı, doğal yaşam, tarım alanlarımız, su kaynaklarımız, ormanlarımız tehlikede. Yöre halkı ve kooperatifler, sivil toplum örgütleri olarak önümüzdeki hafta projenin iptal edilmesi için yeniden dava açacağız” dedi. İki yıldır çevre mücadelesi verdiklerini belirten ve yargıdan iptal kararları çıktığını söyleyen Ener, “Üç ayrı firmanın Orhanlı vadisindeki projelerine karşı uzun süredir mücadele veriyoruz. Davalar sürerken, aynı alanda projede yapılan bazı değişiklikler ile mahkemelik olan diğer enerji yatırımı yeni bir başvuru yaptı. ÇED gerekli değildir kararı verilen bu proje dahilinde aynı alana bir jeotermal enerji santralı, rüzgâr enerji santralı, güneş enerji santralı ve 23 ayrı jeotermal sondaj kuyusu açılacak. Köyümüzün her tarafında yer alacak bu kuyular ve santraller bizim zeytinliklerimizin, tarım ve hayvancılık yaptığımız alanların üzerinde yer alıyor. Bunun yanı sıra bölgenin ve İzmir’in nefes aldığı sınırlı sayıdaki kızılçam orman alanları da burada. Kopyala yapıştır ÇED dosyasına izinler Ankara’da masa başında verildiği için, bölge halkı ve tarım etkileniyor mu, üretim, ekosistem, doğa nasıl nasıl etkileniyor; bunlara hiç dikkat edilmiyor” dedi.
İZİN VERMEYECEĞİZ
Proje tamamen iptal edilene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini duyuran Ener şunları söyledi: “İki yıl önce yapılan ÇED toplantısında projeyi protesto ettik, sesimizi duyurmaya çalıştık ve yargı tarafından iptal edildi. Şimdi aynı proje kapasitesini arttırıp tekrar karşımıza geldi ve onaylandı. Dava sürerken aynı firmanın, aynı proje için sunduğu ÇED dosyası onaylandı. Harita üzerinde sondaj kuyularının yerini değiştirip bir kandırmaca yaptılar. Bu insanların geçim kaynağı olan tarım ellerinden alınacak, insanlar nefes alamayacak ve halkımız mecburen buradan göç edecek. Biz kararlılılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.”