EGEPOSTASI - Tüm Yerel-Sen İzmir 1 Nolu Şube Büyükşehir Belediyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Başkan Tunç Soyer’e sert eleştirilerde bulunan sendika yöneticileri, işçilerin ve çalışanların sağlığının düşünülmediğini ve salgına uygun bir düzenleme yapılması isteğinde bulundu. Sendika Soyer’e ‘Asgari personel azami tedbir’ çağrısında bulundu.
Tüm Yerel Sen 1 Nolu Şube Başkan Zafer Güner’in okuduğu basın açıklaması şöyle:
SESİMİZİ DUYAN VAR M? BİZ ÖLÜRSEK KİM ÇALIŞACAK'
Dünya’da bugüne kadar, 1 milyona yakın insan koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Ülkemizde ise ilk koronavirüs vakası, 10 Mart’ta ortaya çıktı. O günden bugüne 7 binin üzerinde yurttaşımız yaşamından oldu ve olmaya devam ediyor. Mart ayında başlayan sokağa çıkma yasakları ve alınan önlemlerle, virüsün hızlı yayılımının önüne geçilmeye çalışıldı.
İlk günden itibaren fedakarca çalışan sağlık emekçilerini, bu mücadelede şehit verdik ve vermeye devam ediyoruz. Ne yazık ki ilk günlerdeki tedirginlik, bugün kendini rahatlığa ve alışılmışlığa bırakıyor. Dünya Sağlık Örgütü haykırıyor; “Ekim ve Kasım aylarında ölümler artacak”
Öyle ki başladığımız yere geri dönüyoruz. Şu andaki tablo Mayıs ayı ile aynı, ancak tedbirler başlangıçta olduğu gibi değil, tedbirlerden vazgeçildi. En ucuz şey yine insan ve insan olmaya devam ediyor.
İktidarın yanlış ekonomi yönetimini, halkımız canıyla ödüyor. İktidar sağlığımızı koruyamıyor. Peki, iktidarın karşısındaki muhalefeti temsil eden ve onun yereldeki temsilcisi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ne yapıyor'
Virüsün ortaya çıktığı ilk aylardaki duyarlılık, bugün yerini tam bir vurdumduymazlığa bırakmış durumda.
Cumhurbaşkanlığı, 26 Ağustos’ta bir genelge yayınlayarak kamuda esnek çalışılmasını belediyelerde belediye başkanına bıraktı. Bunun üzerine sendika olarak aynı gün yazı yazdık. Çalışanı önceleyen bir genelge yayınlanmasını, zorunlu olmayan hizmetlerin bir süre ertelenmesini istedik.
Taleplerimizin karşılanması için İzmir Büyükşehir, İZSU ve ESHOT bürokratlarıyla bire bir yaptığımız görüşmeler sonrasında da yeterli adımlar atılmadı. Ne yazık ki belediyedeki yetkili sendika da, pandeminin başında yaptığı gibi sessizliğe bürünmeyi tercih etti. 26 Ağustos tarihli Cumhurbaşkanlığı genelgesinin ardından, işvereni karşısına alacak tek kelime etmeden, salgına dair ilk açıklamayı bile 3 Eylül’de, yani tam bir hafta sonra yaptı.
Emekçilerin baskısı ve sendikamızın da eleştirileriyle, geç de olsa bugün durumun ciddiyetinin farkına vardılar.
Belediyede yalnızca memurlar çalışmıyor. İşçi kardeşlerimizle birlikte görev yapıyoruz. Hepimizin sağlığı tehdit altında, bu anlamda işçi sendikalarına da büyük görevler düşüyor. Gelin birlikte mücadele edelim. Gereksiz Çark Dönmesin. İnsan Ölmesin!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç SOYER, fedakarca çalışan belediye emekçilerine moral pirimi verdiğini, onlara teşekkür ettiğini ne çabuk unutt? Biz çalışanlar dün olduğu gibi, her zaman fedakârca çalışmaya hazırız. Ancak çalışan sayısını planlamazsak, salgında kaybettiğimiz şeyin insan olduğu gerçeğini unutursak, yarın daha da zorlu süreçlerden geçtiğimizde, İzmirlilere kim hizmet verecek'
Bir iş yerinde aynı anda 40 kişi karantinaya alınıyor. Herkese aynı anda virüs bulaşırsa, yarın öbür gün zorunlu hizmetleri kim görece? Vatandaşa su, temizlik, kanalizasyon, ulaşım gibi hizmetleri salgında kim sunacak'
1 gün dönüşümlü çalışmanın hiçbir mantığı bulunmamaktadır. Onun yerine mümkün olduğu kadar, covid 19 etki süresi dikkate alınarak dönüşümlü çalışma yaptırılması riski azaltacaktır.
İhtiyaçlar koşullara göre belirlenir. Bugün en önemli ihtiyacımız ne'
Kaldırım mı, yol m? Yoksa insan sağlığı m? Zorunlu olmayan işler insan sağlığından daha mı önemli'
Bugün burada, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ndeki en temel hakkımıza; yaşama hakkımıza sahip çıkıyoruz!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç SOYER’e SESLENİYORUZ!
-Asgari personel azami tedbir!
-iş yerlerinde daha çok tedbir alınmalı. Zorunlu olmayan işlerin pandemi artış hızı dikkate alınarak ertelenmesi, sonrasında yeniden değerlendirilmesi gerekmekte.
-İşin değil, çalışan sağlığının öncelik edilmesini istiyoruz.
-Salgın artıyor, 1 gün dönüşümlü çalışma sorun çözmüyor.
-Bir an önce haftalık dönüşümlü çalışmaya geçilmeli,
-Yalnızca ofiste çalışanlar tehlikede değil, veznedar, tahsildar ve saha personeli de büyük risk altında.
-İtfaiye koğuşları çoğaltılmalı, yoğunluk azaltılmalı.
-Zabıta emekçilerinin büyük risk altında olduğu unutulmamalı, ekip araçlarındaki çalışan sayısı azaltılmalı
-İşveren, risk altında olan personel için test kitleri temin ederek belediye hastanesinde taramalarını yapmalı
-Tüm emekçiler dönüşümlü çalışmaya dahil edilmeli.
-Uygulamanın aksine, salgında özellikle temizlik, su, ulaşım, arıtma, kanalizasyon gibi zorunlu hizmetlerde iş gücü kaybı yaşamamak için dönüşümlü çalışmaya geçilmesi daha önemli
-Uzaktan ve evden eğitim dolayısıyla çocuğuna bakacak kimsesi olmayan, 0-12 yaş grubu çocuğu bulunan ebeveynlere,
- Süt izni kullanan annelere ve engelli çalışanlara, idari izin verilmesini talep ediyoruz.
-Salgında kronik rahatsızlığı nedeniyle izinli sayılanların ulaşım kartının kapatılması kabul edilemez. Tüm arkadaşlarımızın kartı hemen kullanıma açılmalı.
Tüm bu taleplerimizin karşılanması amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Sayın Tunç SOYER’den acilen emekçilerin sağlığını önceleyen yeni bir genelge için tüm Türkiye’ye örnek olacak cesur adımlar atmasını bekliyoruz."