Altılı Masa, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi’ni Ankara’da düzenlediği toplantıda kamuoyuna açıkladı. Toplantıda konuşan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, şunları söyledi:
“Bugün sizlere açıklamakta olduğumuz anayasa değişikliği önerimiz, 28 Şubat 2022’de Genel Başkanlarımız tarafından imzalanarak kamuoyuna açıklanan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’ni esas almıştır. Bu metin, özünde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yürürlükten kaldırılmasını ve yerine Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçmeyi vaat etmektedir. Ne var ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devletin bütün organ ve kurumlarını önemli ölçüde zaafa uğramış, belki en büyük hasar yargı organı bakımından ortaya çıkmıştır.
“BİR YANDAN YARGI MENSUPLARININ BİREYSEL BAĞIMSIZLIKLARINI DİĞER YANDAN YARGI KURULUŞLARINA KURUMSAL BAĞIMSIZLIKLARINI GARANTİ EDECEK BAZI YENİLİKLERE YER VERDİK”
Bu nedenle Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni, hükümet sistemi değişikliğinin yanında gerçek bir hukuk devletini inşa edebilmek için yargının bağımsızlığını sağlayacak önemli yenilikleri vaat etmiştir. Hazırladığımız öneride bir yandan yargı mensuplarının bireysel bağımsızlıklarını diğer yandan yargı kuruluşlarının kurumsal bağımsızlıklarını garanti edecek bazı yeniliklere yer verdik.
“HAKİMLER İÇİN HAKİMLER KURULU, SAVCILAR İÇİN SAVCILAR KURULU’NUN OLUŞACAĞI BİR YAPIYA YER VERDİK”
Yargı mensuplarının bireysel bağımsızlıklarını güçlendirmek amacıyla anayasamızın 139’uncu maddesine hâkimler ve savcılar için coğrafi teminat unsurunu ekledik. Öte yandan hakimler için Hakimler Kurulu, savcılar için Savcılar Kurulu’nun oluşacağı bir yapıya yer verdik. Hâkimler Kurulu, hâkimlerin özlük hakları konusunda, Savcılar Kurulu ise savcıların özlük hakları konusunda karar verecektir. Bu iki organın üye kompozisyonu ve üyelerinin seçiminde izlenen yöntem, çoğulcu bir yapıyı yaratmayı amaçlamıştır. Öte yandan her iki kurulun da bazı üyelerini seçme yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne tanınmış, böylece bu kurulların demokratik meşruiyet esasına dayanması sağlanmıştır. Ek olarak her iki kurulun kararları yargı denetimine açılmıştır.
“HAZIRLADIĞIMIZ ÖNERİ, ANAYASA TARİHİMİZDE İLK DEFA SAVUNMA MAKAMINI ANAYASAL BİR STATÜYE KAVUŞTURMUŞTUR”
Hazırladığımız öneri, anayasa tarihimizde ilk defa savunma makamını anayasal bir statüye kavuşturmuştur. Bu çok önemli bir yeniliktir. Böylece yargılama sürecinde savcılık makamıyla savunma makamı eşit statüye kavuşturulacağından hukuk devleti ilkesinin en önemli unsuru olan adil yargılanma hakkı güvence altına alınmıştır. Ve bu hakkın savunma hakkı boyutu, silahların eşitliği boyutu garanti edilmiştir. Türkiye Barolar Birliği’nin özerkliği sağlanarak avukatlık mesleğine hak ettiği itibar kazandırılmıştır.
“15 ÜYEDEN OLUŞAN ANAYASA MAHKEMESİ’NİN AĞIR İŞ YÜKÜ DİKKATE ALINARAK 22 ÜYEDEN OLUŞMASI SAĞLANMIŞTIR”
Hazırladığımız öneri Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunu, yapısını, üyelerinin kompozisyonu, seçimlerinde izlenen yöntemi çalışma usullerini ve yetkilerini yeniden düzenlemiştir. Bugün 15 üyeden oluşan Anayasa Mahkemesi’nin ağır iş yükü dikkate alınarak 22 üyeden oluşması sağlanmıştır. Halen Anayasa Mahkemesi iki daire ve bir genel kurul halinde çalışmaktadır. Bu yapı ağır iş yükünü karşılayamamaktadır. Bu sebeple önerimizi Anayasa Mahkemesi’nin dört daire ve bir genel kuruldan oluşmasını sağlamaktadır.
“TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERE İLİŞKİN MİLLETLERE ARASI ANLAŞMALARIN KANUNLARIN ANAYASAYA UYGUNLUK DENETİMİNDE ÖLÇÜ NORM OLMASI SAĞLANMIŞTIR”
Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerine yenileri eklenerek anayasanın üstünlüğü ve hukukun üstünlüğünün garanti edilmesi sağlanmıştır. Bu bağlamada temel hak ve hürriyetlere ilişkin milletlerarası anlaşmaların kanunların anayasaya uygunluk denetiminde ölçü norm olması sağlanmıştır. Bu sayede 2004’te Anayasamızın 90’ıncı maddesine eklenen değişiklik, yaptırıma kavuşacaktır. Öte yandan bu değişiklik ülkemizdeki insan haklarının alanını genişletecek ve daha önemlisi Türkiye’nin uluslararası itibarını güçlendirecektir.
Bireysel başvuruların alanı, sosyal hakları kapsayacak biçimde genişletilmiştir. Bireysel başvuruların konusunu oluşturan hak ihlâlleri, eğer Anayasa Mahkemesi’nin denetimine otâbi bir normun hukuka aykırılık sorunundan kaynaklanıyorsa Anayasa Mahkemesi bireysel başvurunun yanından o hukuka aykırılık sorununa da inceleyerek sonuca bağlayabilecektir.
“YÜKSEK SEÇİM KURULU’NUN SEÇME, SEÇİLME VE SİYASİ FAALİYETLERLE İLGİLİ KARARLARI BİREYSEL BAŞVURULARA KONU OLABİLECEK ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN DENETLENEBİLECEKTİR”
Nihayet devlet organları arasındaki yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki yetki uyuşmazlıklarını karara bağlama yetkisi de gene Anayasa Mahkemesi’ne tanınmıştır. Anayasamızın yasama bölümünde düzenlenen Yüksek Seçim Kurulu adıyla ve yerine getirdiği fonksiyonla uyumlu olarak yüksek yargı kuruluşlarını düzenleyen maddeler arasına alınmıştır. Yüksek Seçim Kurulu önerimiz çerçevesinde iki daire ve bir genel kuruldan oluşacaktır. Böylece kurulun aldığı kararlar, itiraz denetimine konu olabilecektir. Ama çok daha önemlisi, Yüksek Seçim Kurulu’nun seçme, seçilme ve siyasi faaliyetlerle ilgili kararları bireysel başvurulara konu olabilecek Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenebilecektir. Böylece seçim sürecinin hukuk devleti ilkesine uygunluğu garanti edilecektir.
“SAYIŞTAY, YÜKSEK YARGI KURULUŞLARI ARASINA ALINMIŞTIR”
Sayıştay, yüksek yargı kuruluşları arasına alınmıştır. Böylece demokrasinin olmazsa olmazı olan yönetimde şeffaflık ve hesap verirlik garanti edilmiştir. Hazırladığımız öneri yürürlüğe girdiği takdirde bugün Anayasamızın 2’nci maddesinde yer alan ve değiştirilmesi yasaklanan insan haklarına saygılı, demokratik, lâik, sosyal hukuk devleti kavramları, anayasal düzenimizin temel belirleyicisi haline gelecektir. Bu sayede bütün yurttaşlarımız geleceğe güvenle bakabilecekleri huzurlu bir ortama kavuşacaktır.”