Serbest Kürsü aydın isimleri ağırladı

Ege-Koop’un ikincisini düzenlediği Serbest Kürsü, bu kez ‘Türkiye’de Neler Oluyor’ başlığı altında gerçekleşti. Karşıyaka’da düzenlenen ve büyük ilgi gören panelde konuşmacılar, ülkenin içte ve dışta ciddi tehlikelere maruz kaldığı ve bu tehlikelerin önüne ancak halkın karşı durabileceği vurgusunu yaparken CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı, Ege-Koop Genel Başkanı, Gazeteci-Yazar Hüseyin Aslan da, “ Tehlikeyi kıyıda felakete dönüşmeden fark edelim. Türkiye aydınlıktan korkanların değil aydınlığı arayanların ülkesi olmalıdır” dedi.

Haberler / İzmir

13 Aralık 2013 Cuma 10:30

PAYLAŞ

İZMİR- Ege-Koop Danışma Kurulu’nun düzenlediği paneli bini aşkın kişinin ilgiyle takip etti.
Panel Aslan’ın açılış konuşması ile başladı. Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’a yönelik kararlarının, demokrasi ve özgürlükler adına sevindirici olduğunu belirterek, ikinci kez düzenlenen Serbest Kürsü’nün konusunun neden ‘Türkiye’de Neler Oluyor’ şeklinde belirlendiğini açıkladı. Aslan, “ Hukukun kuvvetinin azalması ve kuvvetlinin hukukunun geçerli olmaya başlaması, Türkiye’de neler oluyor sorusunu gündeme taşımıştır. Toplumun hayat tarzına müdahale edilmesi, ileri demokrasi diye “olağanüstü hal” uygulanması, Alevilere yapılan ayrımcılığın ve haksızlığın giderilmesi bir yana daha da artması, Türkiye’de neler oluyor sorusunu gündeme getirmiştir. Ülkeyi yönetenlerin Türkleri bir etnik grup, Türklüğü de alt kimlik haline getiren söylem ve uygulamaları “Türkiye’de Neler oluyor'” sorusunu gündeme taşımıştır” dedi.

İZMİR VE SANDIK VURGUSU…
Yerel seçimlerin İzmir açısından da hayati bir önem taşıdığına vurgu yapan Aslan, sözlerini şöyle tamamladı: “ Bu seçim İzmir’de de ya kentsel yaşamı kolaylaştıracak, İzmir’in ufkunu açacak, vizyonunu genişletecek, rekabet gücü yüksek “küresel kent” hedefine ulaştıracak ya da kabuğuna sıkışmış bugünkü konumunu koruyacaktır. Bu nedenle yerel seçimlerin önemine paralel çalışmalara gecikmeden başlayalım, ilgisiz kalmayalım, sandıklara sahip çıkalım.”

KANADOĞLU: HEPİMİZE YAZIKLAR OLSUN…
Aslan’ın konuşması sonrasında oturuma geçildi. Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve Hukuk Profesörü Meltem Dilek Caniklioğlu, ülkenin içte ve dışta adeta kuşatılmış bir görüntü arzettiğine öne sürdü. Onursal Başsavcı Kanadoğlu, “ Eğer bugün bu ülke eli silahlı teröristle pazarlık masasına oturuyorsa, Genelkurmay Başkanı terör suçlamasından içerideyse, yargısı, emniyeti cemaat-hükümet arasında pay edilmiş durumdaysa hepimize yazıklar olsun.” ifadelerini kullandı. 2008 yılında çıkarılan bir kanunla seçim kütüklerinin düzenlenme işinin Yüksek Seçim Kurulu’ndan alınarak Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü’ne dolayısıyla da İçişleri Bakanlığı’na verildiğini, bunun türlü kuşkuları akla getirdiğini kaydeden Kanadoğlu, “ Maalesef buna ilişkin kanunu tüm partiler güle oynaya kabul ettiler. 2 ay içerisinde de kimse Anayasa Mahkemesi’ne itiraz başvurusu yapmadığı için yasalaştı ve yürürlüğe girdi. Bunu düşündüğünüzde seçimlerin şeffaf ve tutarlı şekilde yapıldığı kanaatini edinemiyorsunuz” dedi.

KONUŞMACILAR: ÇARE; HALKIN YAPILANLARA SESSİZ KALMAMASI
Okuyan, “ Bu durum AK Parti’nin ciddi seçim endişesi yaşamaya başlamasına sebep oldu, bu kendi anketlerinde de göze çarpıyor” derken Profesör Canikli ise, “ Bugün gelinen nokta ürkütücü, korkutucu. Ancak bu durumdan tek bir çıkış yolu var o da halkın inisiyatifi ele alması. Tepkisini sokağa çıkarak göstermesidir” ifadelerini kullandı.