Ege Postası
Geri

Şerbetler unutturuldu

YAŞAR Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, geleneksel Türk mutfağında onlarca çeşidi bulunan, günümüzde asitli içeceklere, hazır meyve suları ve meşrubatlara yenik düşen şerbetlerin özellikle gençler arasında yeniden tanınması gerektiğini söyledi
Şerbetler unutturuldu
Haberler / Genel
6 Temmuz 2016 Çarşamba 14:51
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İZMİR - Türk mutfak kültüründe çok önemli bir yere sahipken ve 4 mevsim tüketilirken günümüzde asitli içeceklerin ve diğer meşrubatların yaygınlaşmasıyla kaybolmaya yüz tutan şerbetler aslında birer şifa deposu. Uzmanlar, Türkiye'ye özgü geleneksel içeceklerden olan şerbetlerin, sıcak yaz günlerinde hem serinlettiğini, hem de şifa dağıtmaya devam ettiğini belirtiyor. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, geleneksel Türk mutfağında; demirhindi, kızılcık, lohusa, zambak, tarçın gibi onlarca çeşidi bulunan, günümüzde ise asitli içeceklere, hazır meyve sularına, meşrubatlara yenik düşerek kaybolmaya yüz tutan şerbetlerin özellikle gençler arasında yeniden tanınması gerektiğini dile getirdi. Uzel, bazı şerbetlerin bol vitamin ve mineral içerirken, bazılarının da yağ yakıcı ve toksinlerden arındırıcı, sindirimi ve uyku düzenleyici özellikler gösterdiğini ifade etti.

Şerbetlerin yaz aylarında serinletici olarak içilebileceği gibi, yemek ile beraber de tüketilebileceğini söyleyen Uzel, "Şerbet içeriğinde bulunan bitki ya da meyvelerin sağlık açısından pek çok faydası bulunuyor. Yazın vücudun ihtiyaç duyduğu vitaminlerin eksik alınması durumunda vücudun ter kaybı ile de birlikte sağlığı etkileyebilir. Şerbetler, içerdikleri meyvelere göre bu vitamin takviyesinde önemli bir boşluğu doldurur. Örneğin, dışarıdan almamız gereken C vitaminini, böğürtlen, çilek gibi akla ilk gelen meyvelerden yapılan ve bir o kadar da lezzetli olan şerbet tüketimi ile alınabilir" dedi. 



Geleneksel şerbetlerin günümüzün yaşam tarzında, özellikle gençler tarafından bilinmemesi ve yaygın satışı olmadığını vurgulayan Uzel, şöyle konuştu:

"Ne yazık ki günümüzde unutulmaya yüz tutmuş olan, hemen hemen dört mevsim de tüketimi mümkün olan şerbetin de dahil olduğu geleneksel içeceklerimiz, sağlık açısından ticari amaçlı seri üretim ile piyasaya sunulan bazı içeceklerden daha avantajlıdır. Bileşiminde bulunan çiçek ya da meyve özlerinin uygun yöntemlerle elde edilmesi ile aroma ve besin değeri kaybı yaşanmadan, tercihe göre az şekerli olarak da tüketilebilen şerbetler yeri geldiğinde bazı rahatsızlıkları tedavi edici bir unsur olarak farklı bir kimliğe bürünebiliyor. Bu nedenle ülkemize özgü içeceklerden olan şerbetlerin unutulmaması, var olan tüketiminin arttırılması için sadece yetişkin ve yetişkin üzeri yaşta olanların değil, genç bireylerin de üzerine düşeni yapması gerekiyor."


BAZI ŞERBET ÇEŞİTLERİ VE FAYDALARI

Demirhindi Şerbeti: Susuzluğu giderir ve serinlik verir. Mide hastalıklarına iyi geliyor, iştahı açıcı, bağırsak gazını sökücü, ağız kokusunu giderici, beden ve zihin gücünü artırıcı özellikleri olduğu biliniyor.

Vişne Şerbeti: Vişne içerdiği antibiyotik etkisi ile de doğal bir ağrı kesici yani acıları hafifletme özelliğe sahip. Uyku düzensizliğine karşı oldukça yararlıdır ve uyku düzenini sağlıyor. Özellikle hassas bünyeye sahip olan çocuklar içinde çokça tüketilmesi onlar için oldukça faydalı oluyor. Vişne, hem lezzet yönüyle ağızlarda enfes bir tat bırakıyor, hem de yüksek besin değeri taşıyor.

Kızılcık Şerbeti: Vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin. A, C vitaminleri ile karoten, tiamin, riboflavin, niasin, kalsiyum, magnezyum, fosfor, bakır, kükürt, demir ve iyot içerir. Faydası saymakla bitmeyen kızılcık, güçlü antioksidan özelliği ile soğuk algınlığı, grip başta olmak üzere bağışıklık sistemi sorunlarında yardımcı olur ve bağışıklığı güçlendirir. Bol miktarda lif içeriği ile sindirimi kolaylaştırır ve özellikle zayıflama diyetlerinde tokluk hissini artırıyor.

Sirkencübün Şerbeti: Mevlevi mutfağının vazgeçilmez içeceklerinden biri olan, sirke ve balla yapılan bu şerbet şişkinlik ve gaz gibi problemlere iyi geliyor. Ayrıca B grubu vitaminleri ve mineralleri de içeriyor. Sirkencübinin yemekten sonra bir bardak tüketilmesi halinde hazmı kolaylaştırıyor, yemekten önce tercih edildiğinde ise tokluk hissi vererek fazla yemek tüketilmesinin önüne geçilmesini sağlıyor.

Meyan Şerbeti: Susuzluğu gidermesi ve hazmettirici özelliğinin yanı sıra böbreklere iyi geldiğine ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğine inanılan meyan şerbeti doğal yollarla elde edilmesi ve koyu rengi nedeniyle "doğal kola" olarak biliniyor. (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası