8 ölü ve 26 kayıp mültecinin olduğu olaya ilişkin olarak değerlendirmelerde bulunan Serter “Bu kaçıncı vaka! 2015’de cansız bedeni Bodrum kıyılarına vuran ve acısını hala içimizde hissettiğimiz Aylan bebekten bu yana denizlerimizde binlerce çocuk, kadın, insan öldü. İnsan kaçakçılarına engel olmak devletin birincil görevi” dedi.
Suriye sorunu, mülteciler ve Avrupa’da yeni bir yaşam peşinde yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmış mültecilerin insan kaçakçılarının pençesine düştüğünü ifade eden Serter, “Sahil Güvenlik Komutanlığımız tarafından açıklanan 2018 yılı Düzensiz Göç istatistiklerine göre, Ağustos 2018’e kadar, 2018’in ilk 7 ayı içinde 334 kaçak göçmen operasyonu gerçekleşti. Yasa dışı yollardan yurt dışına kaçmak üzereyken yakalanan toplam 13.981 kaçak göçmenin büyük çoğunluğunun Suriyeli olduğunu biliyoruz. Ayrıca 2018 yılı içinde 26 kaçak göçmenin de Ege denizinde hayatını kaybettiğini maalesef hatırlatmak zorundayım. Didim, Bodrum, Ayvalık ve Çeşme gibi Yunan adalarına yakın noktalardan Yunan adalarına kaçmaya çalışıyorlar.” dedi.
“Asıl hedef insan kaçakçıları olmalı”
Sorunun mültecileri yakalayarak çözülemeyeceğini, asıl yakalanması ve engellenmesi gerekenlerin para karşılığı bu insanları son derece güvensiz şartlarda resmen ölüme götüren insan kaçakçıları olduğunu söyleyen Serter, “Maalesef bu kaçakçılar bu rotalardan birine dün itibariyle Karaburun’u da eklendi. Çocukların, kadınların hayatını kaybettiği bu ağır vakalardan biri de maalesef çok acı bir biçimde Karaburun’da yaşandı. TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu üyesi olarak da önce insanların can güvenliğinin öneminin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Ayrıca bu bir güvenlik zafiyeti ve senelerdir denizlerimiz güvenli değil. Artık bu insanlık dramına son vermemiz gerekiyor. İnsan haklarına duyarlı bir İzmirli vatandaş ve Milletvekili olarak soruyorum nerede Sahil Güvenli? Nerede Emniye? Can kayıplarının olmaması için bu konuda gereken önlemlerin ilgili tüm kurumlarca alınması için acil çağrıda bulunuyorum“ diye konuştu.