İzmir'de 17 Haziran 2021'de HDP il binasında partili Deniz Poyraz'ı tabancayla vurarak öldüren Onur Gencer'in ağırlaştırılmış müebbet ve 7 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın beşinci duruşması başladı. İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma öncesi, Bayraklı'daki İzmir Adliyesi girişinde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya HDP Mardin Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ebru Günay, HDP İzmir Milletvekilleri Murat Çepni ve Serpil Kemalbay, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Deniz Poyraz'ın ailesi ile HDP'liler katıldı.
HDP'liler, adliye önünde "Katillerden hesap soracağız, faşizm yenilecek, biz kazanacağız" yazılı pankart açıp, "Deniz'e sözümüz barış olacak", "Katiller halka hesap verecek" sloganları attı.
"MÜCADELE ETMEYE KARARLIYIZ"
HDP Mardin Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ebru Günay, adliye önünde şu açıklamayı yaptı:
"Adalet talebimiz ve hakikatlerin ortaya çıkması için beşinci kez İzmir Adliyesi önünde toplanıyoruz. Beş duruşma boyunca neler yaşandığını bütün kamuoyu biliyor. Deniz'in katledildiği andan itibaren katillerin nasıl korunduğunu, faillerin nasıl gizlendiğini ve IŞİD artığı çetelerin nasıl bu saldırıyı düzenlediklerini tüm Türkiye takip etti. Katilin duruşmadaki tavırları herkesin malumu. Daha da önemlisi hakikatin ortaya çıkması için mücadele etmesi gereken mahkeme heyetinin tavrı ortada. Geçen duruşmada avukat arkadaşlarımız bir yargılamada asıl önemli olan soru sorma aşamasına geçmeye başladılar. Hem katilin hem de mahkeme heyeti, katilin arkasındaki karanlık gücün ortaya çıkmasını engellemek için soru sorma işleminde bile engelleyici bir tutum içindeydiler. Bizler bütün katliam dosyalarında özellikle Kürtlerin, HDP'lilerin katledildiği dosyalarda; 10 Ekim Gar katliamından, Suruç katliamından, bütün dosyalarda iktidarın tutumlarını biliyoruz. Bu cezasızlık tutumudur. Gerçeklerin açığa çıkmasını engelleme tutumudur. Bu tutum failleri korumanın, hesap sormamanın tutumudur. Bizler bunun yabancısı değiliz. Buna karşı da mücadele etmeye kararlıyız. Bundan da asla geri durmayacağız.
"İKTİDAR ÖRGÜTLENEN KADINLARDAN KORKUYOR"
Belki bugün katiller gerçek manada yargılanmayacak. Biz şunu biliyoruz, kadınların mücadelesi özgürlük, adalet arayışı, bu topraklardaki barış mücadelesi katillerden hesap soracaktır. Katiller mutlaka başta kadınlara, halka, gönlünü demokrasiye yatırmış herkese hesap verecektir. Bunu biz mücadelemizle, ısrarımızla, direnişimizle gerçekleştireceğiz. Bu iktidarın asıl fail olduğunu hepimiz biliyoruz. Her gün ekranların başına geçip partimizi, kadınları hedef gösterenler işte bu katliamın arkasındaki karanlık güçlerdir. Bu karanlık güçler, kendilerine ulaşmasın diye de bu davayı kapatmaya çalışıyorlar. Hakikatin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Biz farkındayız ve Türkiye toplumu bu hakikatin farkında. Bugün aynı katliamcı zihniyetin katlettiği Nagehan Akarsal arkadaşımızın Türkiye'de doğduğu topraklarda defnedileceği gün. Deniz'in katilleri ortaya çıksaydı, hesap vermiş olsaydı, gerekli tedbirler alınmış olsaydı Nagehan arkadaşımız bir suikast ile yaşamını yitirmeyecekti. Bu iktidar örgütlenen, özgürleşmek için mücadele eden kadından korkuyor. Tam bir kadın kırım politikasıyla kadınlara saldırıyor. Deniz'e sözümüzdür. Biz bu topraklara barışı özgürlüğü mutlaka getireceğiz. Nagehan'a ve İran'da mücadele eden saçını bayraklaştıran kadınlara sözümüzdür. Biz bu topraklara kadın özgürlüğünü getirmek için elimizden geleni yapacağız."
TANRIKULU: "KAHRAMAN MUAMELESİ YAPILIYOR"
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şunları söyledi:
"17 Haziran 2021 tarihinden bu yana 16-17 ay geçti. Dört duruşma yapıldı, bugün beşincisi. Hepsini izledik. Bir cinayeti incelerken işlenmeden öncesi süreç, işlendiği ve sonraki süreci birlikte değerlendirdiğimizde katilleri ve azmettirenlere ulaşabiliriz. İzmir'in orta yerinde HDP'nin önünde bir karakol var. 24 saat gözetleniyor, takip ediliyor. Nedense bu katil takip edilmiyor. Birden fazla gelip gittiği ve keşif yaptığı halde. Cinayetin yapıldığı anda müdahale edilmiyor, gecikiliyor. Adeta bu katliamın gerçekleştirmesi isteniyor ve izin veriliyor. Katliamdan sonra kendisine kahraman muamelesi yapılıyor. Bir tweet attığınız için 4 gün gözaltında kalıyorsunuz. Bu katil sadece 24 saat gözaltında kaldı, arkasındaki ilişkiler araştırılmadı. Alelacele adliyeye getirildi ve tutuklandı. İddianamesi de olağanüstü kısa sürede hazırlandı. Arkasındaki hiçbir ilişki araştırılmadı. Olay yerindeki dijital evraklar basına teslim edildi.
"HUKUK KURALLARI İÇERİSİNDE HESAP SORACAĞIZ"
Bu cinayet, siyasal iktidarın yarattığı nefret söyleminin, kutuplaşma ve hedef gösterme üzerine işlenmiştir. Dolayısıyla siyasal iktidar bu cinayetin ortağıdır, azmettiricisidir. Biz onlardan hesap soracağız. Siyaseten hesap soracağız, sandıkla soracağız. Bu yargılamayı yapan yargıçlara, savcılara sesleniyorum. Bu suça ortak olmayın. Asgari özen gösterin. Sanığı, arkasındaki güçleri korumayın. Hiç olmazsa adalet gerçekleşecek izlenimi yaratın. Bugün beşinci duruşmadayız. Kaç kere heyet değişti. Sanığa bir kahraman muamelesi yapılıyor. Görevini yapmış bir insan muamelesi yapılıyor. Bunların tümünü görüyoruz, izliyoruz. Tümünden hesap soracağız. Bunlar gibi değil, adil bir şekilde hukuk kuralları içerisinde."
PANKART İNDİRİLDİ
Açıklamaların ardından adliye karşısındaki bir binaya 3 kadın tarafından "Deniz Poyraz'ın katilleri 5 duruşmadır korunuyor" yazılı pankart asıldı. Balkondan sloganlar atan kadınlara müdahale eden polis ekipleri, pankartı indirdi.
DENİZ POYRAZ DAVASI'NDA ARBEDE ÇIKTI, DURUŞMA SALONUNA BİBER GAZI SIKILDI. ERTELENEN DURUŞMA ŞAKRAN CEZAEVİ'NE ALINDI
HDP İzmir İl Binası'nda 17 Haziran 2021'de Deniz Poyraz'ı tabancayla vurarak öldüren Onur Gencer'in "ağırlaştırılmış müebbet ve 7 yıl hapis cezası" istemiyle yargılandığı davanın İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen beşinci duruşmasında arbede çıktı.
Gergin geçen duruşmada, Deniz Poyraz’ın tutuklu kardeşi Kamil Poyraz salona getirildiği sırada arbede yaşandı. Polis arbede nedeniyle mahkeme salonuna biber gazı sıktı. Mahkeme heyeti olaylar nedeniyle davanın 14 Ekim Cuma günü Aliağa Şakran Cezaevi Kampüsü'nde görülmesine karar verdi.
"YARGILAMAYI KAÇIRMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Ertelenen davanın ardından avukatlar İzmir Adliyesi önünde açıklama yaptı. İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel şunları söyledi:
"Maalesef ki olmadık bir tartışmayı yeniden gündeme getirip avukatlardan, yurttaşlardan yargılamayı kaçırmaya çalışıyorlar. İlk duruşmada çözdüğümüz Şakran Yerleşkesi'ndeki duruşma problemi bugün yine karşımıza geldi. Katılanları duruşma salonuna getiren jandarma, mahkeme heyetinin önünde katılanı tokatlarken buna sessiz kalan bir mahkeme heyeti vardı. Yargılama süresince avukatları duruşma salonundan uzak tutmak için ne gerekiyorsa yaptı. Ama orada bulunan, katılan vekilleri 'salona asla terk etmeyeceğini' söyleyerek yargılamanın içinde olmaya kararlı olduklarını bir kez daha gösterdiler. Biz, Deniz Poyraz için adalet istiyoruz. Biz yalnızca Deniz Poyraz'ın görünen katilini değil, o katile silah veren eli, o katili azmettireni, o katili eğiteni, o katili buraya yollayanı da bulmak istiyoruz. Arka planda ne varsa onların peşindeyiz. Çünkü yalnızca Deniz Poyraz'ın katledilmesi değil bu.. İzmir'de yaşanan bu olay bir arada yaşama kültürüne, yaşama hakkına, örgütlenme özgürlüğüne yapılmış bir saldırıydı aynı zamanda. Ve bunu kimsenin gözünden kaçırmalarına izin vermeyeceğiz. Şakran Cezaevi'ndeki yerleşkede duruşmayı yapmak üzere gönderdiler. Sanıyorlar ki bizden kurtulabilecekler. Biz orada olacağız. Ve Deniz Poyraz için adalet arayışını sürdüreceğiz."
"BÖYLE BİR MUAMELEYİ KABUL ETMİYORUZ"
Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz, benzer onlarca duruşma takip ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
"Bugüne kadar Deniz Poyraz duruşmasındaki 6 celse boyunca benzer bir muameleye tabi tutulmadık. Maalesef bu tarz toplumsal davalarda soruşturma süreçleri akamete uğratılmakta ve sağlıklı bir yargılama faaliyeti yürütülememektedir. Bizim bugüne kadar tek talebimiz adalet arayışıydı. Deniz Poyraz için adalet dememizin sebebi de buydu. Ancak tüm yargılama faaliyeti boyunca esasında bu tetiği çeken el değil, bunun arkasındaki karanlık ilişkiler ağının ortaya çıkarılması için biz mücadele ettik. Fakat her seferinde şunu gördük ki önümüze hep bir bariyer konuluyordu. Ve biz bugün şuna tanıklık ettik artık, avukatların duruşmaya girişi bir anlamda engellendi. Biz böyle bir muameleyi kabul etmiyoruz. Deniz Poyraz için adalet arayışımız her şekilde devam edecek. Çünkü amacımız maddi gerçeğe ulaşmak ve adaletin tecellisini sağlamak. Çünkü oluşturulmuş olan bu karanlık cendereye bu toplumu hapsetmelerine izin vermeyeceğiz. Bu dosyanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Bugün değil yarın değil ancak sonrasında gerçek faillerin açığa çıkacağını, gerçek faillerin yargı önüne çıkarılabileceğini biliyoruz. O yüzden sonuna kadar bu dosyayı takip etmek noktasında inisiyatif almış hukukçular ve baro başkanları olarak Şakran Cezaevi'ndeki duruşmayı da takip edeceğiz."
"TAKİPÇİSİ OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, dosyanın takipçisi olduklarını söyledi. Elik şunları kaydetti:
"Bugün bir kez daha gördük ki dosya maddi gerçeği ortaya çıkarmaya yönelik herhangi bir şey yapmanın aksine, dosyayı tamamen hukuk örgütlerinden, kamuoyundan, avukatlardan uzaklaştırmaya çalıştıklarına bir kez daha şahit olduk. Bize düşen buna izin vermemek. Geçmiş davalarda da gördüğümüz üzere maddi gerçeğe ulaşmanın ötesinde bir yargılama yapıldığına şahit oluyoruz. Sadece sanık üzerinden yürütülen bu yargılama ve buna benzer dosyalarla hangi saiklerle cinayetin işlendiğini, cinayetin arkasının araştırılıp araştırılmadığına ilişkin hiçbir mahkeme kararı olmadan, hiçbir ilerleme sağlanmadan anlaşılıyor ki bu dosyayı da diğer dosyalar gibi kapatmaya ve sadece sanığın cezalandırılmasına yönelik kararların peşinde olunduğu anlaşılmaktadır. Bütün barolar ve hukuk örgütleri, bu dosyanın da faili meçhule bırakılmaması yönünde herkesin elinden geleni yapması gerekmektedir. Dosyanın takipçisi olmaya devam edeceğiz."
"DENİZ POYRAZ İÇİN ADALET İSTİYORUZ"
Eski Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel de "Bu davanın başından beri takipçisi olduk. Bundan sona da olmaya devam edeceğiz. Ama biz bu mahkeme heyetinin sadece sanığa ceza vererek bu dosyayı kapatmasına izin vermeyeceğiz. Sanığın arkasındaki güçlerin de kimler eğittiyse onu, kimlerden bu talimatı aldıysa, onların da çıkarılması için elimizden geleni yapacağız. Deniz Poyraz için adalet istiyoruz."
"CEZAEVİNE GÖTÜRME KARARI BUGÜN VERİLMEMİŞ"
Avukat Nuray Özdoğan ise şunları kaydetti:
"Deniz Poyraz cinayeti bir kadın cinayetidir, siyasidir. Mahkeme heyeti şunu bilmeli ki Deniz Poyraz'ın avukatlığını kimin yapacağına ve kaç kişinin yapacağına karar veremeyecektir. Hepimiz Deniz Poyraz'ın ailesinin avukatıyız. Karanlık ilişkilerin, bu ülkenin karanlık dünyasının Deniz'in cinayetinin aydınlatılmasına engel olmasına izin vermeyeceğiz. Deniz'in sizin karanlığınızda boğulmasına izin vermeyeceğiz. Yargıya sesleniyoruz. Bu karanlık cinayeti, bizden duruşma salonlarını değiştirerek kaçıramazsınız. Bizler peşinizdeyiz. Halkların Demokratik Partisi cinayetin aydınlatılması için peşinizde. Bu cinayeti yer değiştirerek karartamazsınız. Bu cinayetin aydınlatılması için hepimiz orada olacağız. Yargının artık bu suçlara ortaklığa son vermesi gerekir. Yargı mensupları önceden almış bu kararı. Cezaevine götürme kararı bugün verilmemiş bizim anladığımız. Duruşmanın cezaevi salonunda yapılmasına dair karar alınmış. Bu karar bir yaygara yaratılarak önümüze konuldu. Güvenlik problemini yaratan güvenlik, kolluk ve yargı mensuplarıydı. Yargı mensuplarını hukukçu olmaya, insan haklarından, yaşam hakkını korumadan yana tavır almaya çağırıyoruz."