Ege Postası
Geri

Soma maden faciasında sanık Adalı'dan skandal ifadeler

Soma davasında sanık İsmail Adalı, başkanı olduğu acil durum eylem planını bilmiyormuş
Soma maden faciasında sanık Adalı'dan skandal ifadeler
Haberler / Güncel
20 Ağustos 2015 Perşembe 16:23
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
MANİSA'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında bugün, işçilerin ifadelerinde, sık sık hakaret, küfür ve dayakla suçladıkları tutuklu İşletme Müdür Yardımcısı maden mühendisi İsmail Adalı'nın çapraz sorgusuna geçildi. Adalı, kendisine sözlü ya da yazılı olarak 'İşletme müdür yardımcılığı' görevinin verilmediğini öne sürdü.

Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde kaldığı yerden devam edildi.

İşletmede üretimden sorumlu olduğunu söyleyen İsmail Adalı, kesinlikle kendisine sözlü ya da yazılı olarak işletme müdür yardımcılığı görevinin verilmediğini ileri sürdü. Bununu üzerine, duruşma savcısının kendisine olaydan üç gün sonra imzaladığı tutanakta, müdür yardımcısı olarak yazılmasını sorması üzerine "O zaman farkında değildim" yanıtını verdi. 

'GÖRMEDİM' YANITI 

Duruşma savcısının, olayda hayatını kaybeden bazı madencilerin halen eğitim döneminde olduğunu sorması üzerine İsmail Adalı, “Eğitimden sorumlu değilim. Ancak 5 günlük bir teorik ve pratik eğitim aldığını biliyorum. İş güvenliği birimi bana bağlı değil. Havalandırma birimi de bana bağlı değil. İçeride yaşanan havayla ilgili sıkıntıları ise, olaydan sonra öğrendim" dedi.

Bu sırada araya giren Mahkeme başkanı Aytaç Ballı, hem başkanı olduğu acil durum eylem planında, hem de işleri organizasyon şemasında işletme müdürü yardımcısı sıfatının bulunduğunun yazılı olduğunu sordu. İsmail Adalı, mahkeme başkanının sorusuna da, “Acil durum eylem planını görmedim. Bana bilgi verilmedi. Sadece Mehmet Efe, sözlü olarak anlattı. Organizasyon şemasını ise, ilk kez olaydan sonra savcılık sorgusu sırasında gördüm. Orada da bunu kabul etmedim" dedi. 

Olay gününü de anlatan İsmail Adalı, tek bir sensör değerinden yola çıkıp ocak için boşaltma kararı verdiğini, ocak içerisine kimsenin girmemesi için kapıya işçi bıraktığını, olayda hayatını kaybeden madencilerin ise, önceden giren malzemeciler olabileceğini önesürdü. 

“NEYİ DUYUYORSUN SEN"

Avukatların, 7 Mayıs 2014 tarihinde ocakta zehirlenen ve hastaneye kaldırılıp tedavisi yapılan, faciada da hayatını kaybeden işçilerden Dursun Demircan'ı sorması üzerine İsmail Adalı, “Ben bu olayı duymadım. Olayın ne olduğunu, nasıl olduğunu, bilmiyorum. Bu olay bana bildirilmedi" yanıtını verdi. Bunun üzerine salonda bulunan işçi yakınları, “Neyi duyuyorsun se? Tiyatrocu olmuşsun sen" diye seslendi. 



YEVMİYE KESME CEZASI VARDI AMA UYGULANMADI

ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı'nın, işletme müdürü yardımcılığı görevini reddettiğine yönelik sorusuna, ünvanını reddetmediğini, görevlerinin arkasında olduğunu söyleyen İsmail Adalı, ocakta metan gazı yükselmelerinde sistemin otomatik olarak durduğunu ama sıcaklık ya da karbonmonoksit gazı yükselmelerinde, böyle bir durumun olmadığını da anlattı. 

Çok kömür çıkarmalarının önünde bir engel olmadığını, ne kadar kömür çıkartılması gerektiğini bilmediğini sadece üretim organizasyonunu yaptığını ileri süren İsmail Adalı, “Bazı kişilere, teşvik ya da takdir primi vermedim. Dayak yoktu, küfür ve hakaret yoktu. Ancak bir işyerinde belli kurullar vardır. Herkesin uyması lazım. Kurallar her yerde olur. Uyarı cezası vardı, iş aktinin feshedilmesi cezası vardı. Yevmiye kesme cezası da vardı. Ama bu hiç uygulanmadı. Yani yevmiye kesme cezası verilirdi ama maaşlarda bu tahsil edilmezdi. İşyeri politikasıydı, uyarı amaçlı kullanılırdı bu ceza" dedi. 

İŞÇİYİ ZORLAMAKLA ÜRETİM ARTMAZ

Avukatlardan gelen işçilere üretim baskısı yapıldığı yönündeki suçlamaları kabul etmeyen İsmail Adalı, işçiyi zorlamakla üretimin artmayacağını, sorunun üzerine gidip çözmek gerektiğini; üretimin artmasının ise, tamamiyle kullandıkları mekanize sistemlerden kaynaklandığını, bu konuda bilgi kirliliği olduğunu öne sürdü. 

ALKIŞLI PROTESTO

Madencilerden birisinin iddianamede yeralan ifadesindeki, 'hakaret' iddiasının hatırlatılması üzerine İsmail Adalı, o maden mühendisini kesinlikle, azarlamadığını, aksine kutladığını ve sorun olduğunda kendisini araması gerektiğini söylediğini anlattı. Bununu üzerine salondaki işçi yakınları, alkışlarla Adalı'yı protesto etti, “Halk kahramanı" sözleriyle tepkisini gösterdi. 

Diğer sanıklar gibi sık sık bilirkişinin hazırladığı raporu yanıtlarında eleştiren İsmail Adalı, “Olayın ne olduğunu en iyi bilmesi gereken kişiler bizleriz. Ama ben 1.5 yıldır nedeni çözemedim. Ben günde olaydan önce en az iki günde bir olay yerinden geçerdim. Bilirkişinin raporundaki gibi, yangın, sıcaklık, hiçbir iz, emare yoktu. Kazadan sonrada kurtarma çalışmaları sırasında iki kez olay yerinden geçtim. O zaman da hiçbir şey görmedim. Rapordaki gibi bir olay olmadı, eminim" dedi.

Adalı, bir soru üzerine, ocakta 5 bant bulunduğunu, bunlardan 3'üyle işçi, 2'siyle kömür taşındığını, vardiya başlarında ise, kömür için kullanılanlardan, işçilerin yukarı çıkmasında yararlanıldığını anlattı. Zaman zaman, vardiyaların ürettikleri kömürleri yazıp, “ayın elemanı" uygulamasına gittiklerini söyleyen İsmail Adalı, ekipbaşı olarak isimlendirilen dayıbaşlarının ise, ne kadar maaş aldıklarını bilmediğini, prim aldıklarını, ilk kez duyduğunu ileri sürdü. Ekipbaşlarının ocağa işçi alımında, aracılık yapabildiklerini söyleyen İsmail Adalı, müfettişlerle yemeğe gitmediklerini, sendika yöneticileriyle de sadece disiplin kurullarında görüştüklerini anlatı. 

MADENCİ AİLELERİ DE SORU SORSUN TALEBİ

İsmail Adalı'nın çapraz sorgusu sürdüğü sırada mağdur avukatları, salondaki, ölen madenci aileleri ile yakınlarının da sorgu yapmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, bunu değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi. CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, duruşma sonrasındaki açıklamasında, dayıbaşılık sistemini eleştirdi ve madende kölelik düzeninin bulunduğunu söyledi. 

İSTANBUL'DAKİ DAVA İLE BİRLEŞTİRİLMEDİ 

Öğleden önceki duruşmada, madenci aileleri ile yakınlarının da sanıklara soru sorma talebi, mahkemece reddedildi. Bunun yanı sıra, mahkemenin önemli bir red kararı daha verdiği ortaya çıktı. Facianın hemen adından savcılık soruşturması sırasında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın savcılığa sunduğu Ramazan Doğru'nun yönetim kurulu üyeliğine ait belge, ikilinin karşılıklı suçlamalarından sonra tutuklanmalarına neden olmuştu. Ayrıca, bu belge nedeniyle de, Can Gürkan ile ocaktaki tüm iş ve iş güvenliğinden sorumlu gösterilen Ramazan Doğru arasında, İstanbul'da de yeni bir yargılama süreci başlamıştı. Bu kapsamda İstanbul'daki 62'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nin, bu davayla Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Soma Davası'nın birleştirilmesini istediği öğrenildi. Mahkeme Başkanı Aytaç ballı ve heyetinin, bu isteği de reddettiği UYAP kayıtlarından anlaşıldı. 

MAHKEMEDE TERÖRİST TARTIŞMASI 

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, tutuklu sanık İsmail Adalı'nın sorgusu sırasında, ölenler için 'Arkadaşım' ifadesini kullanmasına, izleyici bölümündeki madenci aileleri, tepki gösterdi. Madenci aileleri, 'Yalandan burnun uzadı. Verin şunu dövelim' sözleriyle kızgınlıklarını gösterdi. Aileler ayrıca, sanık avukatlarının da hareketleriyle kendilerini provake ettiklerini, öne sürdü. 

İsmail Adalı'nın sorgusunun tamamlanmasıyla, ocakta teknik nezaretçi görevini sürdüren tukuklu Maden Mühendisi Ertan Ersoy'un sorgusuna geçildi. Ertan Ersoy, duruşma savcısının sorusu üzerine, İşletme Müdürü Akın Çelik'in eksiklik olduğunu söyleyip kendisinden isim istediğini, sonradan da bu isimlerden bazılarının daimi nezaretçi yapıldıklarını gördüğünü anlattı. Maden ocağının facia öncesi sıcak olduğuna yönelik bilgisi olmadığını o konunun kendi alanı olmadığını ileri süren Ersoy, bu konuyu da cezaevinde dosyayı incelediği sırada öğrendiğini, ifade etti. Görevinin 15 günde bir tüm madeni gezip eksiklikleri, deftere kaydetmek olduğunu, ancak bazı tarihlerde hata yaptığını söyleyen Ertan Ersoy, "İş sağlığı ve güvenliği yönünden bir sorumluluğum yok. Ancak en ufak bir yangın riski olsa, ocaktaki arkadaşlar, zaten orayı kapatırdı. Ama ben de bilsem, kesinlikle ocağı kapatırdım ve kimseyi içeriye almazdım" dedi. 

TERÖRİST VE KATLİAM TARTIŞMASI 

Duruşmada, Sosyal Haklar Derneği Başkanı Avukat Can Atalay, Ertan Ersoy'a, sorularını yönelttiği sırada, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın arkadan müdahalede bulunduğunu söyledi. Bunun üzerine salonda, sanık ve mağdur avukatları arasında tartışma çıktı. Madenci aileleri de, tepkilerini alkışlarla gösterdi. Tartışma sırasında, Can Atalay, bu kez, Can Gürkan'ın olayla ilgili 'katliam' ifadesini kullandıkları için kendilerine, 'Katliam lafını kullananlar teröristtir' dediğini öne sürdü. Bu sırada Can Gürkan, ayağa kalkıp tepki gösterdi. Mağdur avukatlarının, kendilerine 'terörist' dediği için Can Gürkan'ın duruşma salonundan çıkartılmasını istedi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı bu talebi reddetti. Ersoy'un ifadesini tamlanmasından sonra bu kez de sanık avukatları, mağdur avukatlarının sık sık olayla ilgili 'katliam' sözünü kullandığını, bunu kullanmamarını mahkemeden talep etti. Mahkeme başkanı bu talebi alıp değerlendireceğini söyledikten sonra duruşmayı erteledi.  (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası