Demet ÖZTÜRK/ KAYSERİ, (DHA) - AKP Ar-Ge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerine hazırlandıklarını söyleyip, "Patlasalar da çatlasalar da bu millet kendi iktidarını 10 yıllar sonra kendi elleriyle kendi evlatlarıyla almıştır. Onların temsilcisi olan Menderes'i aldılar, Özal'ı aldılar. Bu millet kendi evlatlarını Tayyip Erdoğan'ını vermeyecek onlara. Aynen Sayın Abdullah Gül'ü, vermeyip cumhurbaşkanlı- ğına gönderdiği gibi" dedi.
AKP Siyaset Akademesi'nde son dersi vermek için Kayseri'ye gelen Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, önce Erciyes Üniversitesi Betül-Ziya Eren Genom ve Kök Hücre Merkezi'ni ziyaret edip mini brifing aldı.
Soylu, ardından AKP İl başkanlığını ziyaret ederek partilerle buluştu. Konuşması sırasında önce sala, ardından ezan sesini duyan Soylu, "Ezanı duyduğum zaman Anadolu da olduğumu hissediyorum. İstanbul falan büyük kentlerdir de siyasetin omurgasını ve siyasetin geleceğini Anadolu taşır. Bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Bunu da güzelleme yapmak için söylemiyorum. Türkiye eğer İstanbul gibi büyük kentlere kalsa her şey maddenin peşine takılır. Oysa siyaset bir mana olayıdır. Milletimizin bütün temel değerlerini Anadolu bezer. Siyasete Anadolu yön, şekil verir. Siyasetin bütün içindeki metabolizmasının hareketini, karakterini, dik duruşunu, refleksini itirazını, sevgisini, yumuşaklığını, el atmasını Anadolu sağlar. Onun için geleneklerini, göreneklerini unutmaz. Büyüğünü, atasını, kardeşini, bundan 200-300 yıl önceki kardeşini, geleneklerini onun için unutmaz. Onun için Anadolu'ya geldiğimiz zaman içimizi yenilemeye çalışırız. Burada içtiğin su bile yeniler çünkü. O suda hayat, kardeşlik vardır, belki binlerce yıllık medeniyet vardır. Hiçbirşey tesadüf değildir. Her şey o ilahi nizamın, oluşmuşluğun içindedir" dedi.
AKP'nin son 10 yılda Türkiye'de büyük bir değişim gerçekleştirdiğini, geçmişteki hataları onardığını ve ülkenin ufkunu açtığını anlatan Soylu, seçimlerin 'sonuç' ve 'dönüşüm' seçimlerinden, oluştuğunu belirterek şöyle dedi:
"Nedir dönüşüm seçim? 14 mayıs 1950 Demokrat partinin rahmetli Menderes'in 'beyaz ihtilal' dediği seçim dönüşüm seçimidir. 6 Kasım 1983 rahmetli Özal'ın gelmesi dönüşüm seçimidir. Bütün zihin duvarlarımızı yıkmıştır. Yepyeni bir ufuk açmıştır. Ben daha net anlıyor ve görüyorum ki, 3 kasım 2002, 1950 ve 1983'den çok daha büyük dönüşüm, çok daha büyük gelecek, sıçrama sağlayan seçimdir. 12 Eylül 2010 referandumu milletin yeniden iktidara geldiği, mührü eline aldığı seçimdir. Bana itimat edin ne olursunuz. Bütün kutsallarım, bütün inançlarım üzerine yemin ediyorum ki Türkiye en önemli seçimine gitmektedir. 4 seçimden çok daha büyük seçimlere gitmektedir. 1950, 1983, 2002 ve 2010'dan çok daha önemli bir seçime gitmektedir. Önümüzdeki yerel seçimler Türkiye'nin geleceğinin ve yarının en önemli belirleyicisi seçimlerdir. Türkiye seçime kadar, kendi alt yapısını tahkim etmiş, kendi geleceğinin tuğlalarını örmüş, 3 katı çıkmış, bir katı ile çatısı kalmış bir anlayışın içindedir. Dışarıda da belediye, zabıta ve dozerle beklemektedir. Çünkü ekonomik ve siyasal iktidarlarını bize vermek istememektedirler, bu millete devretmek istememektedir. Onlar için en önemlisi mart yerel seçimleridir. Çünkü hemen arkasından cumhurbaşkanlığı, hemen arkasından genel seçim gelecektir. Çünkü ilk kez millet kendi cumhurbaşkanını kendi oyuyla direkt seçecektir. 2007'de oyuna getirmeye çalıştılar. Her cumhurbaşkanlığı seçiminde kriz yaratmaya çalıştılar. Milletin evladını, bu milletin cumhurbaşkanlığına, yani köşke, eşi başörtülü diye reva görmediler. 30 Ağustos geldi, kriz yarattılar Türkiye'de, gitmediler neden gözleri görmedi çünkü, alışık değildiler. Bu milletin evlatları hakim olursa, öğretim üyesi, cumhurbaşkanı, başbakan, dünyanın sayılı bilim adamı, sayılı sanatkarlarından biri olursa onlar için artık tehlikedir."
CUMHURİYET TARİHİNDE 4 ÖNEMLİ SEÇİM VAR
Süleyman Soylu, yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemine vurgu yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Patlasalar da çatlasalar da bu millet kendi iktidarını 10 yıllar sonra kendi elleriyle kendi evlatlarıyla almıştır. Bu milletin kendi iktidarlarının sahibi olan, onların temsilcisi olan Menderes'i aldılar, Özal'ı aldılar. Bu millet kendi evlatlarını Tayyip Erdoğan'ını vermeyecek onlara. Aynen Abdullah Gül'ü, sayın cumhurbaşkanımızı bir şekilde vermeyip cumhurbaşkanlığına gönderdiği gibi. Millet kararlıdır bu konuda. Onun için mart yerel seçimleri cumhuriyet tarihinin en önemli seçimidir."
ALLAH ŞAHİTTİR Kİ BURASI BİZİM EVİMİZ
AKP'ye 4 ay önce katıldığını belirterek duygularını da partililerle paylaşan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı: "Açık yüreklilikle söylemek isterim ki, sayın başbakanımızın büyük nezaketiyle davet edildiğim gün oradaki konuşmamda 'evime geldim' demiştim. Birileri dediler ki 'başkan fazla abarttın, bundan önceki ev senin değil miydi'' diye. Hiç abartmamıştım. Bütün samimiyetimle ortaya koymuştum. 4 ay sonra hangi noktada olduğumu söyleyeyim. Gittiğim her yerde, kapısının eşiğiyle, perdeleriyle, mutfaktaki pişeniyle, insanının kokusuyla, odasının ruhuyla Allah şahittir ki burası bizim evimizdir. Burada olmaktan çok büyük onur ve mutluluk duyuyorum."
Süleyman Soylu, konuşmasının ardından büyükşehir belediyesini ziyaret edip, AKP il başkanlığınca düzenlenen siyaset akademisine konuk olarak son dersi verdi.