Ege Postası
Geri

Suikast davasında 'Ahiret' tartışması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Suikast davasında 'Ahiret' tartışması
Haberler / Güncel
8 Eylül 2017 Cuma 12:43
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında, koruma polisi Mehmet Çetin'i şehit ettiği ileri sürülen binbaşı Şükrü Seymen, esasa ilişkin savunma yaptı. Seymen'in savunmasında "Aleyhimize hiçbir delil sunamayan iddia makamının 50'ye yakın ifadeyi görmezden gelmesi manidardır" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Nereden biliyorsun görmezden geldiğimizi. Kimseyi suçlayamazsın. Seni düzgün konuşmaya davet ediyorum" dedi. Seymen, savunmasını "Bizim burada yargılanmamızı sağlayanlar ile hesabımızı ahirette göreceğiz" diye sürdürünce Mahkeme Başkanı "Konuyu farklı yerlere çekme" diye uyardı. 

15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinde görevli, 1'i firari 37 darbeci askerin de aralarında bulunduğu 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılanması Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. Duruşma öncesi özel hareket polisleri çatılarda konuşlanırken, çevik kuvvet tarafından da çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı. 

Darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler'de görevli binbaşı olan sanık Şükrü Seymen, duruşmada esas hakkında savunma yaptı. Seymen, "5 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu'nun raporunda Marmaris'e bizden önce başka grubun geldiği, çatışma çıktığı ve zayiat verildiği ortadır. Görgü tanıklarının verdikleri ifadeler de raporu doğruluyor. Hür irademizle ifade vermemize rağmen, iddia makamı ilk ifadeleri dikkat ediyor. Bu ifadelerin döve döve alınmadığını nereden bilebileceksini? Polisleri kimin şehit ettiği ortadadır. 50'ye yakın tanık, sis bombası, gaz maskesi kullandığını söylüyor. Bizde bunların hiçbiri mevcut değildi. Aleyhimize hiçbir delil sunamayan iddia makamının 50'ye yakın ifadeyi görmezden gelmesi manidardır" dedi. 

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ ise, "Nereden biliyorsun görmezden geldiğimizi. Kimseyi suçlayamazsın. Seni düzgün konuşmaya davet ediyorum" dedi. 

DURUŞMADA 'AHİRET' TARTIŞMASI

Savunmasını sürdüren Binbaşı Şükrü Seymen, "Delil karatma şüphesiyle tutuklu bulunan sanıklar, bana 'Delil getirin' diye yalvarıyor. Komedi gibi bir şey. Korumaların otelin güvenlik kamerasının fişini çekmesi tesadüf olamaz. Devlet devletse, benim suçsuz olduğumu ispatlamak zorunda. Cumhurbaşkanı'nın otelde olduğuna dair ortada bir görüntü yok. Polisle çatışmaya giren kimliği meçhul kişiler kimlerdi? Bu dava ahirette görülecek. Hakkımı helal etmiyorum. Allah'a havale ediyorum. Sizin vereceğiniz karar sizi kurtarır. Ancak bizim burada yargılanmamızı sağlayanlar ile hesabımızı ahirette göreceğiz" dedi.  

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Konuyu farklı yerlere çekme. Bütün hesapların görüleceği yer ahiret. Davamızla bunun ilgisi yok. Esas hakkında savunmanı yap" dedi.

DURUŞMADA GERGİNLİK SÜRÜYOR

Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki savunmasına devam eden binbaşı Şükrü Seymen, savcının lehte ve aleyhte delil toplamak zorunda olduğunu belirterek, "Kimsenin kişilik haklarını saygısızlık yapmıyorum. Radar kayıtlarına göre helikopter yok. Suikasttan yargılanmamam gerekiyor. İddianamede benimle ilgili lehime olan hangi delil va? MASE raporları size usulsüz bir şekilde gönderilmiş. Hava radarları araştırılmamış" dedi.

Sanık binbaşı Seymen'in iddia makamına yönelik bu sözleri savcı Ali Cenk Düzgün'ün tepkisine neden oldu. Savcı Ali Cenk Düzgün, "Şükrü Seymen, sabırlı bir şekilde dinle. Radar kayıtlarına göre tanımsız üç adet hava aracı görünüyor. Yapılan tüm çalışmalara rağmen bu araçların varış ve kalkış noktaları tespit edilememiştir. Hava radarlarının araştırılmadığı yönündeki iddia doğru değil. Her türlü şeyi söyleyeceksin de ben sana cevap vermeyecek miyim" dedi.

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ da, "İtham boyutunda eleştiriler yapamazsın. İddia makamını suçladığın durumda, cumhuriyet savcısı cevap verme yetkisine sahiptir" diye konuştu.

MAHKEME BAŞKANINDAN SANIK GENERALE UYARI

Söz almadan ayağa kalkan sanık Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş de "Hava Kuvvetleri Komutanlığı mahkemenizi yanıltıyor" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Baştoğ, "Sönmezateş, söz vermeden bir daha konuşursan seni duruşmadan atarım" diyerek, uyardı.

MASE NEDİR'

MASE, Multi Aegis Site Emulator'un kısaltmasıdır. NATO hava savunma ve gözetleme birimleri tarafından farklı radar sensörlerden gelen bilginin işlenmesi ve dijital ortamda teşhiri ilkesine dayanır. 

"HASMIM BİLE GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARMIŞ"

Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele suiskast girişiminde bulunulmasıyla ilgili görülen davada, sanık binbaşı Şükrü Seymen, öğle arası iki saatlik aranın ardından ifadesine devam etti. Seymen, TBMM Darbe Komisyonu'nun raporunda darbe girişiminin dakika dakika, saat saat anlatıldığını ifade ederek, "Cumhurbaşkanı otelden ayrıldıktan hemen sonra çatışma çıktığı ve şehitlerin olduğu belirtilmiş. Bizim iddianamede yer almayan, anlatmaya çalıştığımız her şeyi raporuna dahil etmiş. Meclis bu davanın müdahili. Meclis, özellikle başka bir grubun varlığına değinmiş. Hasmım bile gerçekleri ortaya çıkarmış. Bizden önce orada başka grubun olduğu ortada. Şehitlerin otopsi raporlarında video kaydı yok. Fotoğraf olursa ben ona inanmam, videosunu çekersiniz. Fotoğrafların üzerinde oynama yapılabilir. Şehit Mehmet Çetin'in sırtından çıkan mermi 9 milimetre silahtan çıkmadıysa ben hayatım boyunca askerlik yapmamış sayarım kendimi" dedi.

Davanın savcısı Ali Cenk Düzgün'ün Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ'dan söz istemesi üzerine araya giren Seymen, "Sizinle muhatap olmak istemiyorum" dedi. Baştoğ, tartışmanın büyümemesi için Düzgün'e daha sonra söz hakkı vereceğini ifade etti.

Eşinden ayrılacağı yönünde bugün basında haber çıktığını belirten Seymen, "Gökhan Şahin Sönmezateş'ten sonra, benim hakkımda eşimden ayrılacağım yönünde bugün yalan haber yapılmış. Onu kim yazdıysa selam söylüyorum. Anlamıştır kendisi" dedi.

'BİR DAHA DARBE YAPARSAM FARKLI DAVRANIRIM'

Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele suikast girişiminde bulunulmasıyla ilgili görülen davada, sanık binbaşı Şükrü Seymen, ifadesine devam etti. Sabah 09.00'dan itibaren savunma yapan Binbaşı Seymen, "Şehit polis memuru Nedip Cengiz Eker'in hastanedeki ölüm raporu, kesici ve delici alet yaralanması olarak düzenlenmiş. Otopsi işleminde ateşli silah yaralanması diyor. Bunun hangisini inanacağız. Bir daha darbe yapıp yakalanırsam, farklı davranacağım. Herkes bize terörist ve darbeci diyebilir. Ancak mahkeme heyeti size bu gözle bakamaz. Hakkım varsa savcı beye hakkımı helal etmiyorum" dedi. 

Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ ise, "Delil tartışması konusunda yasalarda engel yok. Burada helali, haramı tartışmıyoruz. Savunmanı yap. Savcı beye cevap hakkı doğdu. Savunmandan sonra kendisine söz hakkı vereceğim" dedi. 

'CUMHURBAŞKANINI GÜVENLİ BÖLGEYE GÖTÜRECEKTİK'

Devletin malı olan ekipmanları zarar görmesin diye arkalarında bırakarak kaçtıklarını anlatan Binbaşı Seymen, "15 Temmuz'da Gökhan Şahin Sönmezateş, TSK'nın ülke yönetimine el koyduğunu, sıkıyönetim ilan edildiğini, görevimizin Cumhurbaşkanı'nı Marmaris'ten alarak güvenli bir bölgeye götürmek olduğunu bildirdi. Suikast emri almadım. Bu suçlamayı kabul etmiyorum. Kullandığımız ekipmanları dikkate alırsanız suikasta gitmediğimiz ortadadır. Çiğli'ye intikal ettikten sonra görevimi Sönmezateş paşadan öğrendim. Marmaris'te korumalar kapıyı kapatıp içeride oturmuş olsalardı, yerlerini bulamazdık. Ayrıntılı prova yapmayı bırakın, otelin yerini bile bilmiyorduk. Devletin malı olan ekipmanları zarar görmesin diye bırakarak kaçtık" diye konuştu.

'FETÖ'NÜN ÜVEY EVLADI MIYIM''

Seymen, 2 dil bilmesine rağmen Özel Kuvvetler tarafından yurt dışı görevine gönderilmediğini ifade ederek, "Yurt dışına gittiğiniz zaman dolarla tazminat alıyorsunuz. Görevimi Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde geçirdim. Benim FETÖ ile bağlantım olsaydı, kendimi daha rahat edeceğim bir yere tayin ettirirdim. O zaman ben örgütün üvey evladı mıyı? Hayatım dağda bayırda geçti. Nazmi Kılıç denen kişi FETÖ'cü olduğuma yönelik asılsız ifadelerde bulunmuştur. Kendisiyle aynı bölükte bile değildik. Cep telefonumda ByLock gibi haberleşme programı bulunmadı" dedi. 

Ara kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, sanık Ergün Şahin'in yeniden duruşmaya katılma isteği talebinin reddine karar verdi. Duruşma, yarın sabah saat 09.30'da Seymen'in savunmasıyla devam edecek. (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası