Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanan davadaki 5 sanığın temyiz duruşmasına, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde devam edildi.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Haydar Murat Özden, Ahmet Koçan, Cenk Bahadır Avcı, Aydın Özsıcak, Murat Gösterit ve avukatlarıyla Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık avukatı katıldı.
Tutuklu sanık eski Dalaman Deniz Hava Üs komutanı albay Cenk Bahadır Avcı'nın ceza evinden duruşma salonuna getirtilmesinde yaşanan gecikme nedeniyle duruşma geç başladı.
Avcı 1,5 ay sonra darbenin 2. yıldönümü olduğunu belirterek, bu vesileyle 15 Temmuz hain darbe kalkışmasına kahramanca direnen 249 şehide Allah'tan rahmet diledi.
FETÖ terör örgütünün orduya ve ülkeye çok zarar verdiğini söyleyen Avcı, "Bir kesim var ki bu hain örgütün çok büyük zarar verdiği. Bu kesim, FETÖ'ye karşı olan, darbeye karşı olan, yargısal hatalarla mağdur pozisyonundaki insanlardır. Ben de bu gruptanım." dedi.
Avcı, olay günü kendi bilgisi dışında uçuş olacağı bilgisi alınca ve birlikte "sıkıyönetim mesajı"nı görünce nizamiye, görev kuleleri ve uçak park sahasında gerekli tedbirleri aldığını belirterek Marmaris'te uçan bir helikopter ihbarı gelmesi üzerine komutanlarının emirleriyle gerekli kontrolleri yaptığını söyledi.
Nöbetçi personelin kendisini arayarak meydana tanımsız hava aracının yaklaştığını söylediğini anlatan Avcı, şunları kaydetti:
"Piste gittim. Kule bu hava aracıyla temas kuramadı, kimlik sorulmasını istedim. Biz de bu sırada helikopteri havada gördük. Helikopter iniş yaptı. Çatışma ihtimaline karşın tedbir aldık. Yaklaşık üç noktadan helikopteri çevirdik. Derhal motoru susturup helikopteri terk etmelerini istedik. 'Birliğimize izinsiz iniş yaptınız' dedik. Helikopterin sadece yakıt talep ettiği ve etrafının da çevrilmemesini istediler. Ben de karşı çıktım. Helikopter bu sırada kalkış yaptı ben de helikoptere radardan takip edilmesini istedim. Ancak takip edemedik. Sonra helikopter tekrar geldi. Deniz Hava Komutanlığından helikoptere yakıt vermemiz istendi. Helikopterdeki kişi de Dalaman meydanına gelmeyi planlamadıklarını ancak gelişen durum karşısında güvenli olduğu için buraya geldiklerini söyledi. Deniz Hava Komutanını aradım. Yakıt vermemiz gerektiğini söyledi. Imsık Meydan Komutanı Selçuk Çöl albay beni aradı helikopterin tanımsız olduğunu, 'Yakıt vermeseniz iyi olur' dedi. Ben de komutanın emri olduğunu söyledim. Ancak yine de deniz üs komutanını aradım. Kendisi de helikopterin emir komuta zinciri içerisinde görev yaptığını ve yakıt vermemizi istedi.
Ben de yakıt hazırlıkları yapılmasını istedim. Murat Çöl albayı aradım. Jandarma alay komutanını aradım. Komutanımızın tekrar emir vermesi üzerine bende yakıt verilmesini sağladım. Bu sırada valiyle konuştum. Bana 'Komutan bak yakıt vermeyin sonu kötü olur' dedi ben de 'tamam valim' dedim. Hemen yakıtın kesilmesini istedim. Ancak bu sırada yakıt verilmişti. Sonrasında da helikopter havalandı."
"Uyarılara rağmen neden yakıt verildi"
Mahkeme Başkanının sanığa "Bir darbe durumu var, bir takım subay ve generaller darbeci. Hem il jandarma alay komutanı hem üs komutanı sizi arıyor uyarıyor. Sizi başlangıçta tedbir alıyorsunuz sonraki aşamada bir üst düzey komutanın emriyle teyit etmeden yakıt veriyorsunuz, bu normal bir davranış şekli midir'" sorusunu yöneltti.
Avcı, "Birinci helikopteri kovaladım orada duruşumuz belli. İkinci helikopter geldiğinde daha dönerken bana böyle bir emir geldi. Bu helikopter koordineliymiş gibi geldi. Biz aynı helikopter olduğunu bile bilmedik." yanıtını verdi.
Mahkeme başkanı tekrar araya girip, "Size emir veren kişinin darbeci olup olmadığı bilgi sahibi olmanız gerekmiyor mu' Emir aldığınız kişinin FETÖ'cü olduğuna dair teyit etme ihtiyacı duymadınız mı'" sorusuna Avcı, "Duymadım. 20 senedir tanıyorum. Benim sicil amirimdi. Her sene gelip uçuş yapan bir personeldi." dedi.
Mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.
Duruşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatları Sami Kabadayı ve Murat İlvan ile Başbakanlık avukatı Halit Çokan da hazır bulundu. Dün başlayan duruşmada sanıklar ve avukatları isnat edilenen suçlamalarla ilgili savunma yaptı.
- "Cumhurbaşkanına suikast teşebbüs" suçundan beraat kararı kaldırılsın talebi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Kabadayı, istinaf taleplerini yazılı olarak bildirdiklerini, talepleri doğrultusunda sanıkların beraatlerine karar verilen suçlar yönünden karar verilmesini talep ederek, sanıklar hakkında uygulanan hafifletici sebeplerden indirimlerin kaldırılarak bu yönden cezalandırılmasını istedi.
Başbakanlık avukatı Çokan, istinaf talepleri doğrultusunda sanıkların beraat ettikleri suçlar yönünden mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğini belirterek, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince indirim uygulamasının kaldırılması talebinde bulundu.
İddia makamı, yerel mahkemenin sanıklar hakkında verdiği, "Cumhurbaşkanına suikast teşebbüs" suçundan beraat kararının kaldırılarak ayrı ayrı cezalandırılmalarını, iki polis memurunun şehit edilmesine ilişkin, sanıkların "kasten insan öldürme" suçundan da cezalandırılması yönünden esasa ilişkin mütalaa verdi.
Mahkeme başkanı, bazı sanık avukatlarının esasa ilişkin savunma yapmaları için ek süre talep etmesinden bu duruşmada karar verilmeyeceğini belirtti.
Sanık avukatlarının süre talebini kabul eden mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
- Suikast timi davası
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin dava, 4 Ekim'de karara bağlanmıştı.
Muğla Adliyesindeki fiziki yetersizlik nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odasındaki salonda 20 Şubat'tan bu yana görülen davada, Özel Kuvvetler, Sualtı Taarruz (SAT) ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekiplerinden oluşan suikast timi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Sanıklardan 31'ine 4'er ve 3'üne birer kez ağırlaştırılmış müebbet, birine 4, birine 3, 4'üne ise birer defa müebbet hapis cezası veren Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, bir sanığı 18 yıl, başka bir sanığı da 15 yıl hapis cezasına mahkum etmişti.
Heyet, davanın bir numaralı sanığı FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile firari eski Yüzbaşı Burkay Karatepe, olaydan 13 ay sonra yakalanan eski Yarbay Özcan Karacan ve Çiğli 2. Ana Jet Üssü Komutanı eski Albay Ramazan Elmas'ın dosyasının ayrılmasını kararlaştırmıştı. (AA)