Susam: 'İthalatla' büyüme olmaz

Türk sanayicisinin sıcak paraya ve uluslar arası finans sektörüne bağımlı hale geldiğini ifade eden Susam, “İktidarda olduğunuz 10 yılda destek, teşvik ve kolaylık sanayici yerine finans sektörüne gitti. Neticede sanayici için ithal ürün almak kendi ülkesinde üretmekten daha ucuz hale getirdiniz. Sanayici üretmekten vazgeçip lojistik işi yapmaya, içinde bulunduğumuz coğrafyanın imkanlarıyla ihracat yapma noktasına geldi” dedi.

Tasarrufumuz Avrupa’nın en düşüğü

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın sanayici kökenli olduğunu hatırlatan Susam, sözlerini şöyle sürdürdü.

“Uzun yıllar sanayi odası başkanlığı yapmış bir bakan olarak Türk sanayisinin koşullarını daha iyi noktaya taşımaya çalıştığınızı ama bu gelinen noktayı da vicdanen kabul edemeyecek noktasında olduğunuzu düşünüyorum.

Türkiye’nin yatırım yapabilmek tasarruf kabiliyeti ortadan kalkmıştır. Bir ülkenin yatırım yapabilmesi için tasarruf yapabilmesi gereklidir. Türkiye, kişi başına 22 Avro’yla Avrupa’nın –Karadağ’dan bile sonra- en az tasarruf yapabilen tasarruf yapamadığı için borçlanarak büyümeye çalışan bir ülke konumundadır.

Siz de üzülüyorsunuzdur

Düşük döviz kuru ve değerli TL anlayışı sonucunda yurt içinde üretim yapmak çok pahalı hale gelmiştir. Bozulan bütçe dengesini yeniden kurmak amacıyla sanayiciye yüklenilmektedir. Vergi üzerine vergiye bir de enerji ürünlerine yapılan zamlar gelince sanayici uluslar arası arenada rekabet şansını kaybetmiştir.

Bu durumun Türk sanayisini geliştirmek misyonuyla bulunduğunuz parlamentoda sizi de üzdüğünü düşünüyorum. Uzun yıllar temsil ettiğiniz kesimlerin sorunlarını çözmede sıkıntılarını çözmede kalıcı ekonomik tedbirleri hayata geçirmeye ihtiyaç bulunmaktadır. Sanayicilerimizin de açıkça ifade ettiği gibi Türk ekonomisinin dönüşüme ihtiyacı vardır. Sanayiciye, en az finans sektörüne verilen kadar destek verilmesi gerekmektedir. Üretim yapma kabiliyetinin arttığı, teşviklerin rekabetçiliği geliştirecek düzeyde olduğu, AR-GE teşviklerinin binde 8’lerde değil, yüzde 1,5’larda olduğu ve sadece büyük firmaların değil, KOBİ’lerin de teşvik edildiği bir yenilenmeye ihtiyaç bulunmaktadır.