EGEPOSTASI- Yapım süreci, ruhsatlandırma çalışmaları, planları ve yüksekliğiyle sık sık kent gündemine gelen Zorlu Holding’e ait Zorlu Gökdelen Projesi, geçtiğimiz aylarda yeniden gündeme gelmişti.
2008 yılında planlama ve ruhsatlandırma çalışmalarına başlanan bina, önce 159 metre olarak planlanmış, süre içerisinde önce 146 metreye düşürülen Zorlu Bina’sının yüksekliği, son olarak 131 metreye ve son olarak İzmir Büyükşehir’in verdiği kararla birlikte bina yüksekliği 84 metreye düşürülmüştü.
Bina yüksekliği düşürülse dahi, TMMOB’ye Bağlı Mimarlar Odası, projenin kentin siluetini ve bozduğu ve kent planlaması kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle Konak Belediyesi’ne gökdelen projesi için itiraz dilekçelerini vermişlerdi.
İtirazları değerlendiren Konak Belediyesi ise topu Büyükşehir’e atmış ve oradan çıkacak karara uyacaklarını belirtmişlerdi.
Öte yandan; TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, bugün yazılı bir basın açıklaması yaptı. İlgili projenin hukuka aykırı olduğunu ifade eden TMMOB İKK, yerel yönetimlere ‘hatadan geri dönün’ çağrısı yaptı.
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un konuya ilişkin yaptığı açıklamaların hatırlatıldığı açıklamada, Kurul’un Zorlu planlarına itiraz için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne resmi yazı ile başvuruda bulundukları ifade edildi.
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“KENT MERKEZİNDE HAYATA GEÇİRİLMESİ DÜŞÜNÜLEN “KENT SUÇU” DURDURULMALIDIR!
Aşağıdaki cümleler 2019 yılı içerisinde İzmir kamuoyunda yüksekliği(146 m) nedeniyle yoğun tartışmalara neden olan “Zorlu Konak Projesi” ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer ve Konak Belediye Başkanı
Sayın Abdül Batur tarafından dile getirilmiştir;
“Geçtiğimiz günlerde TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Denetim Daire Başkanlığı ve Konak Belediyesi’ne Konak’taki gökdelen projesinin mevzuata aykırı ruhsatının durdurulması talebinde bulunmuştu.
Başkan Tunç Soyer, yapılan başvuru doğrultusunda ruhsatın iptali için Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ile görüşerek gerekli adımları atmaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi, gökdelen projesine verilen ruhsatın hukuki zemini oluşturan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nın 1/5000’lik üst ölçekli plana uyumsuz olması nedeniyle 1/1000’lik planın iptalinin Konak Belediyesi Ocak 2020 Meclis gündemine dahil edilmesi hususunda mutabakata vardı.
Planın iptal edilmesi halinde, yeni bir gökdelen projesinin daha oluşmasını engellemek amacıyla, Planlı Alanları İmar Yönetmeliği’nin 66. Maddesi kapsamında Konak Belediyesi ile eşgüdüm içerisinde bir Mimari Estetik Komisyonu oluşturulacak. Kurulun gökdelen projelerinin Kadifekale başta olmak üzere İzmir’in siluetine olan etkisini değerlendirmesi ve benzer inşaatların bir daha oluşamayacak şekilde bir teknik değerlendirme yapması bekleniyor.”
“Ocak ayında gökdelenin 1/1000 planının görüşülmek üzere belediye meclisine geleceğini anlatan Başkan Batur, ‘Mecliste alacağımız kararı Büyükşehir belediyesine yollayacağız. Oradan gelecek karara göre de Pasaport’ta yapılması planlanan projenin geleceği netleşecek. Kent estetiği kurulumuzun öngördüğü şekilde bina yapılmasına izin vereceğiz. Ama bu gökdelen olmayacak” ,
“Maalesef önümüzde ruhsatı kesilmiş bir dosya bulduk. Yerel yönetici olarak kente sahip çıkmamız gerekiyor. Tepkimizi de anında verdik ve içimize sinmediğini, kentin kalbine bıçak gibi saplanacak bu yapıya izin vermeyeceğimizi söyledik. Söylediğimizin arkasındayız. Ocak ayındaki meclis toplantısında ilgili binanın ruhsatını iptal ediyorum. Ben mimarım ve Konak’ta kentin siluetini etkileyecek bir yapılaşma olmayacak. Biz yatırımcıya karşı değiliz. Ancak gökdelenler için bir bölge seçildi; Bayraklı ve Alsancak Stadyumu’nun çevresindeki, Liman Arkası denilen yer. Yüksek yapı yapılacaksa bu bölgelerde yapılsın ama şehrin merkezi olan alan içinde bu tür yapılara izin vermeyeceğiz. Odalarımızdan, kentte yaşayan vatandaşlarımızdan aldığımız güçle bu duruşu sergiliyoruz. Bu duruşu, bu kararlılığımızı da sürdüreceğiz”
“Kente ve değerlerine sahip çıkacağız; vatandaşımız bizi bu konuda görevlendirdi. Özellikle bu bina kentin en önemli yapısının önüne geçiyor. Kadifekale eteklerinde 20 bin kişilik antik tiyatro çalışması var. Konak, her önüne gelenin binasını istediği yükseklikte yapacağı bir yer değil. Bizim savunduğumuz şey kent estetiği, kent değerleridir. Belli bölgelerde yüksek binalara karşı olduğumuzu belirtiyoruz. Kanun, yönetmelik ne diyorsa onu uyguluyoruz. Ve ben bunu yapmak için, bu kenti korumak için bu görevdeyim.”
Bu açıklamalarla çelişir biçimde yakın zamanda Konak Belediyesi tarafından aynı parsele “...bir kat azalması, bağımsız bölüm değişikliği yapılarak tadilat ruhsatı…” düzenleyerek söz konusu gökdelen projesi, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un tabiriyle kentin kalbine “bıçak” gibi saplanmıştır.
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un İzmir Ticaret Odası Ekim Ayı Meclis toplantısında ve basın üzerinden Zorlu Konak Projesi sürecinin hukuka aykırılığı konusunda Kurulumuzun yanı sıra Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi tarafından iletilen itirazlara ilişkin " … Bir kazanılmış hakkı yok etmek ne belediye başkanının insiyatifinde ne de belediyede çalışan arkadaşlarımızın inisiyatifinde. Dışarıdan 'ruhsatı iptal et' demek kolay. Bunun tazminatı, belediyemize gelecek kamusal zararı düşünmek lazım. Biz Büyükşehir'den geçen kararı uygulayacağız. Bu karar da mahkemeye giderse biz mahkemeden ne karar çıkarsa bunu uygulayacağız" ,“84 metre konusunda odalar, bazı ileri gelen arkadaşlarımız ona da itiraz ettiler. Hiç olmasın diyorlar, orada böyle bir bina olmasın istiyorlar. O da mümkün değil. Verilen bir hak var. Onun belediyeye getireceği bir tazminat yükü var. Kolay değil öyle masa başından ben iptal ediyorum demek. Öyle bir şey olmaz, realiteye bakacağız. Neticede 84 metrede şu anda. Buna itiraz edildi. Firma da itiraz etti, ‘131 metre ruhsatımız var bizim, biz bu yükseklikte yapacağız’ dedi. Mahkemede şu anda, mahkeme ne derse uygulanacak. Bu konuyla ilgili 13 sene mahkemeden gelmiş, değiştirilmiş, yine gitmiş. Durum budur” şeklinde görüş beyan ettiği görülmüştür.
Söz konusu alana ilişkin daha önce ilgili meslek odalarımız ile kurulumuzun ayrıntılı bir şekilde yaptığı açıklamalar dikkate alındığında yapılan işlem bütünüyle hukuka aykırıdır.Bu durum, Konak Belediyesi Başkanının yukarıda bahsettiğimiz 2019 yılındaki açıklamalarıyla da kabul edilmiştir. Bu aykırılığı gidermek ise ilgili idarelerin sorumluluğundadır. İdarelerin hukuka aykırılığını tespit etmiş oldukları işlemler için geri alma veya kaldırma yolunu işletmeleri hukuken mümkündür. Hukuken sakat bir ruhsatla kazanılmış hak tesis edildiği iddiası, idarelerin hukuka uygun işlem tesis etme yükümlülüğünü ve mevcut hukuka aykırılığı giderme sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu hukuka aykırılığın giderilmesi sürecinde hak kaybına uğradığını iddia eden kişilerce idarelere yöneltilebilecek tazminat taleplerinin kamu zararı olarak tanımlanması ve bu gerekçeyle işlemin kaldırılmasından imtina edilmesi ise hukuka aykırılığın giderilmesi yönündeki sorumlulukları yerine getirilmemesi anlamına gelir. Zira söz konusu tazminat taleplerine ilişkin idarelerce ilgili hukuksuz işlemi tesis eden yetkilisine rücu edilebileceği herkesin malumudur. Kamu idarecileri tüm bu hukuki süreçler ve yollar hakkında en bilgili merciilerdir.
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu olarak Konak İlçesi sınırları içerisinde hayata geçirilmeye çalışılan “Zorlu Konak Projesi”ne ilişkin elimizde bulunan bilgi ve belgeler dikkate alındığında ruhsat başta olmak üzere yapılan bütün işlemler hukuka aykırı olup acilen iptal edilmesi gerekmektedir. Yapılan bu işlemlerin ilgili imar mevzuatı kapsamında gereğinin yapılması için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne resmi yazı ile başvuruda bulunuyoruz.
Sonuç itibariyle süreç içerisinde ayrıcalıklı plan kararı getiren plan değişikliklerini onaylayanlar, imar planları arasındaki uyumsuzlukları gidermeyenler, plan notlarını parsel malikinin lehine değiştirerek onaylayanlar, usule aykırı yapı ruhsatı düzenleyenler, mevzuata aykırı ruhsatı iptal etmeyenler, mevzuata aykırı bir şekilde yapı ruhsatı düzenleyenler, ruhsata dayanak olacak imar planı değişikliği onaylayanlar, çevre imar bütünlüğüne aykırı kat yüksekliği ve üst ölçekli plan kararına aykırı plan değişikliğini onaylayanların bu suça ortak olduklarını yeniden hatırlatıyor ve sürecin takipçisi olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”