EGEPOSTASI- 30 Ekim 2020’de meydana gelen deprem 6.9 şiddetindeki depremde hasar alan depremzedelerin ‘emsal artışı’ talebi yaklaşık bir yılın sonunda nihai olarak karşılık bulmuştu.
Emsal artışı için harekete geçen ilk belediye ise depremin en büyük yıkımının yaşandığı Bayraklı Belediyesi olmuştu.
Belediyenin geçtiğimiz aylarda mecliste yüzde 10 olarak karar verdiği emsal artışı İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde düzenlenmiş ve parsel bazlı yüzde 20, ada bazlı yüzde 30 artış yapılmasına karar verilmişti.
Öte yandan; emsal artışının gündeme gelmesiyle birlikte gözler TMMOB’ye çevrilmiş ve dava açıp açmayacakları merak konusu olmuştu.
Artışın, kent silueti ve geleceği açısından uygun olmadığını gerekçesiyle karara karşı olduğunu belirten TMMOB, Bayraklı Belediyesi’ne planlarla ilgili itiraz dilekçesi sundu.
TMMOB, belediyenin cevaplaması istemiye sorular sorulduğu itiraz dilekçesinde şu ifadelere yer verildi;
‘’Bayraklı Belediye Meclisinin 04.10.2021 tarih, 108 sayılı kararı ile kabul edilen ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.10.2021 tarih, 05.1146 sayılı kararı ile değişiklikle uygun bulunarak onaylanan, 04.11.2021-03.12.2021 tarihleri arasındaki askı süreci devam eden 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notu, Kurulumuzca incelenmiş ve aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
1. Söz konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notunun gerekçesi “30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen deprem sonrasında Bayraklı ilçesinde hasar gören veya 6306 sayılı Kanun kapsamında, riskli bulunan yapıların yıkılarak yeniden yapılaşmasına ilişkin talepler doğrultusunda, yapıların yapıldıkları tarihten günümüze imar mevzuatında meydana gelen değişiklikler dolayısıyla ortaya çıkan inşaat alanı kayıplarının giderilerek, dönüşümün hızlandırılması amacıyla yapılaşma koşullarının yeniden belirlenmesi…” olduğu anlaşılmaktadır.
Belediyenizce hazırlanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notu; Belediye Meclisinizin 04.10.2021 tarih, 108 sayılı kararı ile kabul edilmiş ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 11.10.2021 tarih, 05.1146 sayılı kararı ile değişiklikle uygun bulunarak onaylanmıştır. Söz konusu plan notunda Büyükşehir Belediye Meclisince yapılan değişikliklikler aşağıda belirtildiği şekildedir:
● “30/10/2020 tarihinde meydana gelen depremde en büyük yıkımın ve can kaybının yaşandığı Bayraklı Belediyesi sınırları içinde yapı kullanma izin belgesi almış, 7269 sayılı Kanun kapsamında ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen yapılar ile 01/01/1998 tarihinde yürürlüğe giren ‘Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik’ öncesinde ruhsat almış veya 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olarak tespit edilmiş yapıların dönüşümüne ilişkin yapılacak olan yeni inşaat ruhsatı müracaatlarında;’ şeklindeki ifadenin;”
“30/10/2020 tarihinde meydana gelen depremde en büyük yıkımın ve can kaybının yaşandığı Bayraklı Belediyesi sınırları içinde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 12/03/2021 tarihli, 05.301 sayılı ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 17/09/2021 tarihli, 05.1078 sayılı Kararları ile uygun görülen alanlarda yapı kullanma izin belgesi almış, 7269 sayılı Kanun kapsamında ağır ve orta hasarlı olarak tespit edilen yapılar ile 01/01/1998 tarihinde yürürlüğe giren ‘Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik’ öncesinde ruhsat almış veya 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olarak tespit edilmiş yapıların dönüşümüne ilişkin yapılacak olan yeni inşaat ruhsatı müracaatlarında;’ şeklinde,”
“1-) Bu binalarda yapı ruhsatı ve eki mimari projesinden hesaplanan toplam yapı inşaat alanına, %10 ilave edilir. Yeni yapılacak yapılarda, toplam yapı inşaat alanına ilave edilen, %10 artış; ruhsat ve eki mimari projesinde belirlenen kat adedinden 1 kat fazla olarak kullanılabileceği gibi, taban alanında da kullanılabilir. Ancak taban alanı yapı yaklaşma mesafeleri içerisinde kalmak koşulu ile parsel alanının, %60’ını geçemez.’ şeklindeki ifadenin;”
1-) Bu binalarda yapı ruhsatı ve eki mimari projesinden hesaplanan toplam yapı inşaat alanına, %20 ilave edilir (Ada bütününde müracaat edilmesi halinde bu oran, %30 olarak değerlendirilir). Yeni yapılacak yapılarda, toplam yapı inşaat alanına ilave edilen, %20 artış; ruhsat ve eki mimari projesinde belirlenen kat adedinden 2 kat fazla olarak kullanılabileceği gibi (Ada bütününde müracaat edilmesi halinde 3 kat olarak değerlendirilir), taban alanında da kullanılabilir. Ancak taban alanı yapı yaklaşma mesafeleri içerisinde kalmak koşulu ile parsel alanının %60’ını geçemez.’ şeklinde düzenlenmesi koşuluyla değişiklikle Komisyonlarımızca oyçokluğuyla uygun bulunmuştur.”
şeklindedir.
2. 1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı Plan Uygulama Hükümlerinin “Genel Hükümler” başlığı altındaki 6. maddesinde;
● Bu planın koruma, gelişme ve planlama ilkelerine aykırı nazım ve uygulama imar planları, değişikliği, revizyonu ve ilavesi yapılamayacağı,
● Kentsel yerleşik alan içinde onaylı imar planlarının öngördüğü nüfusun aşılamayacağı, yerleşmelerin gelişme alanlarında bu planla önerilmiş yoğunluk ve nüfus değerlerine uyulacağı,
● Bu planın onayından önce hazırlanmış ve ilgili idaresince onaylanmış olan ve bu planın genel hükümleri, arazi kullanım türleri, büyüklüklerine, plan notlarına uygun nazım ve/veya uygulama imar planı bulunan alanlarda uygulamanın, bu imar planları doğrultusunda sürdürüleceği, alt ölçekli imar planlarında bu planın koruma, gelişme ve planlama ilkelerine, strateji ve Plan kararlarına (arazi kullanım türlerine), yoğunluk değerlerine ve genel hükümlerine aykırı alt ölçekli imar planları, ve bu planlara ilişkin ilave, değişiklik ve revizyon yapılamayacağı, hükümleri ile yürürlükte bulunan alt ölçekli imar planlarındaki nüfus değerlerinin yeni yapılacak imar planlarında korunmasının öngörülmüş olduğu, ancak askı süreci devam eden 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notunda anılan hükümlere aykırı olacak şekilde nüfus artışı yapıldığı,
3. Onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notu ile yoğunluk artışı yapılmış, ancak (yukarıda belirtilen 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Plan Notuna aykırı olmakla birlikte) yapılan yoğunluk artışı sonucu oluşacak ilave nüfusun ihtiyacını karşılayacak şekilde herhangi bir sosyal ve teknik altyapı alanı ayrılmamıştır. Söz konusu plan notu ile yapılan inşaat artışı mevcut plan kararlarına değil mevcut durumda var olan yapı ruhsatı ve eki mimari projesinden hesaplanan toplam yapı inşaat alanına ilave edilmektedir. Aşağıda yer alan tabloda söz konusu 1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notu ile verilen inşaat artışlarının mevcut plan kararları üzerinden uygulandığı düşünüldüğünde(ada bazında) minimum nüfus artışının %30, maksimum nüfus artışının ise %62 olacağı(aynı oranlarda sosyal ve teknik altyapının yetersiz hale gelecektir), bahse konu hesaplamaya Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 5.maddesinde belirtilen hususlar ile yapı ruhsatı ve eki mimari projesinden hesaplanan toplam yapı inşaat alanı dikkate alınarak yapılacak hesaplamada, nüfus artışı oranın çok daha yüksek olacağı ve bu durumun yeni afetlere davetiye çıkaracağı,
4. Belediyenizce hazırlanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notunda herhangi bir sosyal ve teknik altyapı düzenlemesi yapılmadan mevcut plan kararlarının bütünlüğünü bozacak şekilde %10 inşaat artışı verildiği, bu değerin Büyükşehir Belediye Meclisince de parsel bazında başvurularda %20, ada bazında başvurulurda %30 inşaat artışı verilerek onaylanması; Tablo 1.’den açıkça anlaşılacağı üzere mühendislik, mimarlık ve şehircilik disiplinlerinin varlık nedenlerini ortadan kaldırdığı ve ilgili bilimleri hiçe saydığı,
5. Söz konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notu ile öngörülen nüfus artışına yetecek düzeyde sosyal ve teknik altyapı alanlarının ayrılmamasın şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına açıkça aykırı olduğ
6. Söz konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notu ile; imar planından bağımsız ayrı bir yapılaşma koşulu getirilmesi yönüyle 3194 sayılı İmar Kanunu ve Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nde yer alan “Uygulama İmar Planı” tanımına aykırı karar oluşturulmuş, imar planı kadük bırakılmış, ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğindeki “Katlar Alanı Kat Sayısı (Emsal)” tanımına ve dolayısıyla Yönetmeliğin değiştirilemez hükümlerine aykırı karar üretilmiştir. Plan kararları; şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmak zorunda olduğu gibi ilgili imar mevzuatına aykırı olamayacağı açık olup, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 7.maddesinin b bendinde “Planlar; pafta, gösterim, plan notları ve plan raporu ile bir bütündür.” şeklinde hüküm yer aldığı, ancak askı süreci devam eden plan notu incelendiğinde; plan notları ile imar adası üzerinde yer alan plan kararlarının örtüşmediği, aynı imar adası içerisinde mevcut plan kararlarını yok sayarak plan notu ile geçmiş ruhsatlı yapıların korunması ve buna ek olarak %20 ve %30 oranında inşaat artışı yapılması hususunun şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına açıkça aykırı olduğu,
7. Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 9. maddesinde mekansal planlara ilişkin kendi ölçeği ve plan tekniğine göre plan raporunun ne şekilde hazırlanması gerektiği hüküm altına alınmış olup askı süreci devam eden 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notuna ilişkin Plan Açıklama Raporunun bulunmamasının imar mevzuatına açıkça aykırı olduğu,
8. 30 Ekim tarihli Sisam – Kuşadası depremi sonrasında yıkılan veya farklı düzeylerde hasar alan yapıların ağırlıklı olarak ruhsatlı olduğu ve imar planı gelişen bölgelerde olduğu bilinmektedir. Ancak bahsi geçen imar planları herhangi bir jeolojik-jeoteknik etüd olmadan onaylanmıştır. Gelinen noktada aynı bölgelerde imar planına esas Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylı herhangi bir jeolojik-jeoteknik etüd olmadan (Halihazırda söz konusu bölgelerde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen iki adet plana esas etüt çalışması devam etmektedir.), “plan notu”nun kapsamını aşan böylesine kapsamlı mekansal bir müdahalenin yeni felaketlere davetiye çıkaracağı,
9. İmar planlarının temel yapım amaçlarından birisi de var olan mekansal yapının bir düzene sokulması ve problemlerin çözülmesi, öte yandan alanın gelecekte ihtiyaç duyacağı sosyal ve teknik altyapı alanlarının iyileştirerek yaşanabilir bir çevre oluşturması olduğu dikkate alındığında, bahse konu bölgede imar planı revizyonu yöntemiyle sorunların bütüncül bir tarzda ele alınarak çözümlenmesi gerektiği,
10. İlgili kurumlardan tüm izinleri alarak inşa edilmiş binalarında ikamet ederken, depremden etkilenen tüm vatandaşlarımızın uğradıkları can ve mal kayıplarından esas sorumlu kamu idaresidir. İdarece tüm yasa ve yönetmeliklere uygun inşa edildiği belirtilen ve ilgili kurumlar tarafından ruhsatlandırılan binalarda yaşanan her türlü hasarın kamu idaresi tarafından karşılanması gerektiği,
11. Türk Lirasının her geçen gün değer kaybettiği ve doğal olarak inşaat maliyetinin sürekli yükseldiği bir durumda “emsal artışı”nın sadece belirli bir çevreyi mutlu edeceği, vatandaşların önemli bir kısmının borçlanmasına, önemli bir kısmının ise hasarlı konutlarında bir sonraki depremi beklemesine neden olacağı, bu nedenle de bilimsel dayanaktan yoksun şekilde üretilen bu tip “çözümler” ile Belediyenizin sorumluluk almaktan kaçındığının anlaşılacağı ve yaşanacak her türlü olası afetten bizzat sorumlu olacağı,
12. Kentimizin afetler karşısında dirençli olmasında kuşkusuz yerel yönetimlerin tek başına çözüm üretmesi ve uygulama yapması beklenemez. Ancak yerel yönetimlerin yapacağı bilimsel çalışmalar neticesinde merkezi idarenin sorumluluk alması konusunda mücadele edilmelidir. Bu nedenle kamu idaresi; bir bütün olarak deprem bölgesinde konut problemini çözmek amacıyla, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı dikkate alınarak bütüncül çalışmaların yapılarak buna yönelik kısa-orta-uzun vadeli toplumcu/kamucu çözümler üretilmesi gerektiği(jeolojik-jeoteknik etüd, yapı stoğu envanteri, sosyal ve ekonomik durumu ortaya koyan raporlar, yasal düzenlemeler vb.), tespit edilmiştir.
Yukarıda belirtilen tespitler doğrultusunda, askı süreci devam etmekte olan bilimsel dayanaktan yoksun, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına açıkça aykırı ve açıkça “kent suçu” olan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Plan Notuna itiraz edilmekte olup, söz konusu plan notunun iptal edilmesi ve yasal süre içerisinde Kurulumuza yanıt verilmesini talep etmekteyiz.’’