GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü görevlisi Ziraat Mühendisi Levent Doğruyol, doğru uygulama ve teknoloji seçimi yapıldığında tarımsal üretiminde ilk yatırım ve işletme giderleri açısında en ucuz ve çevreye en duyarlı sistemin jeotermal enerji olduğunu söylendi. İzmir Ticaret Borsası Meclis üyesi Özcan Şen ise incirin kalitesinde düşüş yaşandığını, jeotermal enerji santrallerinin havaya saldıkları buharın etkisinin olduğunu, santrallerin sıkı denetlenmesi gerektiğini belirtti.
İzmir Ticaret Borsası tarafından düzenlenen "Jeotermal Enerji ve Tarım Sektörüne Etkileri" konulu panel Meclis Salonu'nda yapıldı. Panel öncesi İTB üyeleri incir ithalatçısı Özhan Şen ve İlhan Zinciroğlu konuşma yaptı. Gazeteci İsmet Özkul'un yönettiği ilk panelde ise Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Yenilebilir Enerji Genel Müdürlüğü uzman yardımcısı Turgut Ölmez, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü Ziraat Yüksek Mühendisi Levent Doğruyol, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü elektrik mühendisi Abidin Keçeci ve Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Engin Ertan konuşma yaptı.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü temsilcisi Ziraat Yüksek Mühendisi Levent Doğruyol, tarımsal uygulamalarda jeotermal kaynakların değerlendirilmesi ve jeotermal seracılıkla ilgili bilgi verdi. Yenilenebilir, yerel, ucuz, kaliteli, sürdürülebilir ve çok amaçlı kullanım alanları olan jeotermal kaynakların önemine dikkat çeken Doğruyol, "Dünyada jeotermal tarımsal uygulamalarda yüzde 14 sera ısıtmasında, yüzde 12 de balıkçılık ve hayvancılık işletmelerinde kullanılıyor" dedi.
Jeotermal enerjinin tahıl kurutma, mantar üretimi gibi endüstriyel alanlarda da kullanıldığını belirten Doğruyol, "Tarımdaki en başarılı ve yaygın kullanımı sera ısıtmasıdır. Türkiye'de balıkçılık ve sera ısıtmasında yaygın kullanım var. Balık çiftliklerinde jeotermal enerjiyle ısıtılan ortamda balıklar daha hızlı yetişiyor. Seracılıkta maliyet azalıyor. Foseptik yakıtı kullanılmasından nedeniyle çevresel etkisi azalıyor. Ayrıca büyük ve küçükbaş havyan barınakların uygun ortam koşullarını sağlaması için de kullanılan jeotermal enerji kimyasal özelliklerine dikkat edilerek akışkan sulamada da kullanılıyor. Güneş altında kurutulan tarım ürünleri jeotermalle kullanılarak daha kolaylıkla ısıtılabiliyor" dedi.
Doğruyol, Jeotermal enerji kullanımıyla ilgili çevresel sorunların çözümünde önemli gelişmeler sağlandığını söyledi. Doğru uygulama ve teknoloji seçimi yapıldığında ilk yatırım ve işletme giderleri açısında en ucuz ve çevreye en duyarlı sistemin jeotermal enerji olduğunu belirten Doğruyol, "2015 yılında 663 bin dekar bin örtü altı alan mevcut. Bunların 4 bin dekarı jeotermalle ısıtılan seralardan oluşuyor. Örtü altı üretimde 6.7 milyon ton sebze, meyve üretimi olduğunu 10.5 milyar gayri safi yurtiçi hasıla yarattı" dedi.
JEOTERMAL SANTRALLER SIKI DENETLENMELİ
İTB Yönetim Kurulu üyesi Özhan Şen (kuru incir ihracatçısı) 35 bin üretici ailesinin geçimini incir üretimi ile sağladığını belirterek, ne incirden ne de enerjiden vazgeçebileceklerini söyledi. Ancak son yıllarda üniversitelerden, jeotermalin tarıma etkileşmesinde pek olumlu haberler gelmediğini söyledi. Şen, basın mensuplarına dağıttığı yazılı açıklamada da “Kuru incirde son dönemde özelikle kalite açısından önemli sorunlar yaşıyoruz. Santrallerin havaya saldıkları buhar nedeniyle oluşan ılıman ve nemli havanın buna neden olduğunu düşünüyoruz. Jeotermal enerji santrallerini denetimlerinin daha sıkı yapılmasını ve ruhsatlarında belirtilen koşullarda çalışma sağlanmasını istiyoruz" dedi.
İTB üyesi İlhan Zinciroğlu ise "Hem dünyada sektörü yönlendirdiğimiz tarım ürünlerimizi hem de tüm dünyada yeşil enerji olarak kabul edilen jeotermal enerji potansiyelimiz ile ne kadar önemli bir coğrafyada yaşadığımız ortaya çıkmaktadır. Git gide artan dünya nüfusu ile paralele olarak artan temiz enerji, temiz gıda ihtiyacı dünyamızı bekleyen en önemli sorunlardandır" dedi. (DHA)