POLİTİKA
HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI- Tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de seçmenler 31 Mart yerel seçimlerinde sandık başına gidecek. Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) İzmir’de en fazla gündeme gelen ilçe Buca oldu. Önce Aydoğan Hepdemirgil, ardından Suat Nezir isimlerinin ön plana çıkıp açıklanmasının ardından başlayan tartışmalı süreç, dün itibariyle sona erdi. Nezir’in yerine CHP Buca Belediye Başkan Adayı Avukat Erhan Kılıç, adı açıklandıktan kısa süre sonra seçim ofisinde ve sahada çalışmalarına hızla başladı.
CHP MYK ve PM’den adı Buca adayı olarak çıkan ancak daha sonra değiştirilen Suat Nezir ve onu destekleyenlerin itiraz ve eleştirilerini yoğun olarak sürdürdüğü bir ortamda Buca Adayı olarak sahaya inen ve çalışmalarını yürüten Erhan Kılıç, yaşanan süreci, sonrasındaki gelişmeleri ve nasıl bir Buca hayal ettiğini Egepostası ve TV 35’e bütün samimiyetiyle anlattı.
HAKSIZLIK-HUKUKSUZLUK-MAĞDURİYET YÖNÜNDEN SORUN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM
Nezir ile ilgili tartışma sürecin vicdani açıdan üzüntü verici bir süreç olarak değerlendiren ancak ortada bir haksızlık-hukuksuzluk ve mağduriyet olduğuna inanmadığını belirten CHP Buca Belediye Başkan Adayı Erhan Kılıç, “Vicdani açıdan üzüntü verici bir süreçti. Son anda değişiklik olması çok hoş bir şey değil ama. Nihayetinde parti görevidir. Parti genel merkezi böyle bir karar almıştır. Buna yapacak birşey yok. Bir kişi olacaktı. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, mağduriyet yönünden bir sorun olduğunu düşünmüyorum” dedi.
BU YOLU BERABER YÜRÜYECEĞİZ, BU SEÇİMİ BERABER KAZANALIM
Nezir’e Egepostası aracılığıyla seçim sürecini birlikte götürme çağrısını yapan CHP Buca Belediye Başkan Adayı Erhan Kılıç, “Hep aynı şeyleri söylüyorum; birlik ve beraberlik. Biz beraberiz. Bu yolu beraber yürüyeceğiz, bu işi birlikte başaracağız. Biz kapımızı herkese açacağız. Gelin beraber olalım. Bu yolu beraber yürüyelim. Bu seçimi beraber kazanalım. Seçim çalışmasını beraber yapalım Gelin derken ayağıma gelin demiyorum. Ben de giderim gerekirse. Görüşürüm. Ama biraz daha, birkaç gün daha geçmesi daha faydalı olur diye düşünüyorum. Birkaç gün sonra daha güzel gelişmeler olabilir”değerlendirmesini yaptı.
CHP BUCA BELEDİYE BAŞKAN ADAYI ERHAN KILIÇ İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJDA SORDUĞUMUZ SORULAR VE ALDIĞIMIZ YANITLAR:
Halide (Demir) Polatlı : Buca’da aday belirleme süreci sancılı geçti. Suat Nezir açıklandıktan sonra geri çekildi ve yerine siz aday gösterildiniz. Karar sizin için sürpriz mi oldu, bekliyor muydunuz'
Erhan Kılıç: Kentime faydalı olabilecek, yaşadığım kent için projeleri gerçekleştirebileceğim yerin başkanlık makamı olduğunu biliyordum. Bu tür hayallerim vardı. Ama bu süreç biraz sürpriz oldu benim için. Sürece benim herhangi bir dahlim de yoktu. Şu ana kadar hiçbir görev için talepte bulunmadım. Uygun görüldük, düşünüldük. Bu görevi yapabilir denildi bizim için. Sonrasında görev geldi, biz de hayır demedik. Ofisteydim, şaşırdım. Bunu atlatmak çok uzun sürmedi. Adaptasyon sürecinin ardından ilk yarım saatten sonra neler yapacağımızı düşündüm. Öyle olmalıydı zaten. O günden bugüne kadar da durmaksızın çalışıyoruz. Bu süreçte dahlim yoktu fakat MYK’da biliyorsunuz bir arkadaşımızın ismi geçti. Benim de mesai arkadaşımdır. Sonrasında PM’de başka arkadaşlar düşünüldü. Sonra tekrar Suat arkadaşımızın ismi geldi ve parti MYK’sından geçti. Bu bir atama yöntemiydi. Biliyorsunuz Siyasi Partiler Kanunu ve Parti Tüzüğü belli. Aday belirleme yöntemleri de bellidir. Merkez yoklaması, eğilim yoklaması ve ön seçim. Burada herhangi bir ön seçim olmadı. Yani partilinin delegenin veya üyenin oylarıyla seçilen bir aday olmadı. Burada parti takdiri MYK ve PM’deydi. Bir de aday belirleme sürecinden sonra genel merkez tüm Türkiye’deki adayların değiştirilme yetkisini genel başkana verdi. Bu aşamadan sonra herkes 19 Şubat’ı bekledi. Birçok aday seçim ofisi açmadı, son karar resmi karar 19 Şubat’ta idi. Sonrasında böyle bir süreç gelişti.
H.P: Peki Sayın Nezir’in aday olarak gösterildikten sonra geri çekilmesi sizi rahatsız etti m? Nezir sizce haksızlığa mı uğradı'
E.K: Vicdani açıdan üzüntü verici bir süreçti. Son anda değişiklik olması çok hoş bir şey değil ama. Nihayetinde parti görevidir. Parti genel merkezi böyle bir karar almıştır. Buna yapacak birşey yok. Bunu kabullenmek ve sonrasında önüne bakmak, parti için partimiz için en iyisi ne olacak ona bakmak lazım diye düşünüyorum. Biz de böyle düşündük. Çalışıyoruz. Amacımız seçimi kazanmak.
600 kilometre yürüdük. Genel başkanımız yürüdü. Hak hukuk adalet dedik. Biz parti olarak şiarı heryerde, gerek aday belirleme yönteminde gerekse ülke yönetiminde, yerel yönetimlerde sonuna kadar uygulamaya söz verdik. Bu süreçte de bir haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik olduğunu düşünmüyorum. Neden haksızlık olduğunu düşünmüyoru? Haksızlık olması için bir hakkın olması lazım. Bir ön seçim vardı, ön seçimde ciddi bir oy oranı alırsın, ön seçim sonrasında çıkarsın ve gerçekten artık o kişi örgütün desteğiyle hak etmiş olabilir. Ama atama yöntemi varsa burada haksızlıktan söz edilemez. Bu genel merkezin vermiş olduğu bir karardır. Sonrasında bir karar değişikliği vardır. Bunun haksızlık olduğunu düşünmüyorum. Hukuksuzluk olduğunu da düşünmüyorum. Yasal süre içerisinde isim verildi, sonrasında okuma yazmam var, sabıkam yok, askerliğimi yaptım, süreçte de sorun yok yani. Hukuksuz bir durum olduğunu da düşünmüyorum. Adaletsizlik. Adalette kim bunu hak ett? Liyakatsa esas, liyakattaki kriterler nedi? Onlarda da tartışılacak şeyler olduğunu düşünmüyorum. Çok arkadaşımız bunu hak edebilir. Benden daha fazla hak edebilecek arkadaşımız vardır. Bu kriterler çok farklıdır. O yüzden haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik olduğunu düşünmüyorum. Mağduriyet olduğunu da düşünmüyorum. Sadece ciddi rahatsızlık veren bir durum. Ama bu motivasyon sağlar. Herkes için motivasyon sağlar. Siyasette bu tür olaylar gelecekte yapılacak siyaset için motivasyon sağlar. Bir kişi olacaktı. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, mağduriyet yönünden bir sorun olduğunu düşünmüyorum.
H.P: Peki kendisiyle herhangi bir görüşmeniz oldu m? Ya da görüşecek misiniz'
E.K: Henüz bir görüşmemiz olmadı. Suat Nezir’in adaylığı açıklandığında ben kendisini aradım, tebrik ettim, görüştüm. Yanında beraber çalışacağımızı söyledim. Ama sonraki süreçte öyle bir görüşmemiz olmadı. Ne o beni aradı, ne ben onu aradım. Öyle birşey olmadı. Zaman gösterir. Bakacağız. Zaman herşeyin ilacıdır.
H.P: Peki bu süreç, Buca’da parti içinde küskünler ve kırgınları oluşturmadı m? Sandığa nasıl yansıyacak bu süreç' Olumsuz bir etkisi olacak mı size göre'
E.K: Yok. Hiçbir etkisi olacağını sanmıyorum. Tam tersi bir ittifak kurduk. İttifaktan kaynaklı bir oy artışı olacağını düşünüyorum. Çeşitli siyasi partiler destek mesajları verdi. Toplumun her kesiminden oy alabileceğimi düşünüyorum. Bu AK Partilisi, MHP’lisi olur, İYİ Partilisi, HDP’lisi olur. Yani sol kesimden, sağ kesimden sayamadığım bütün kesimlerden oy alabileceğimi düşünüyorum. Öyle olduğunu da görüyorum. Çünkü belediyecilik partiler üstü bir olay. Aslolan siyasi kimlikten ziyade adayın kişiliği, dürüstlüğü, dinamizmi, bu işe duyduğu heyecan. Bununla halk karar veriyor. Ben de bu özelliklere sahip olduğumu düşünüyorum. Bunu da iyi yansıtırsak eğer, yansıtabildiğimi düşünüyorum. Beklediğimizden daha fazla oy alabileceğimizi düşünüyorum.
H.P: Buca’da rakip partilere 40 bin oy fark atacağınızı belirtmişsiniz'
E.K: 40 bini biz revize ettik. Şu an 50 bin diyoruz. Çünkü süreç iyiye gidiyor. Bu işi profesyonel şekilde yönetmemiz gerektiğini bildiğim için. Kısa bir süre var. Ciddi bir ekibimiz var. Ciddi bir çalışma yapıyoruz. Sahaya inecek ciddi bir propaganda ekibimiz var. Yeni gelen ekiplerimiz var. Bundan sonra büyük ihtimalle İzmir’in en büyük propaganda çalışmasını yapacağımızı düşünüyorum. Yaptığımız anketler de bunu gösteriyor.
H.P: Anket mi yaptırıyorsunuz'
E.K: Evet. Anket sonuçlarına göre rakip partilerle aramızda ciddi bir fark var. Şu anda en son yapılan anketin sonuçlarına göre, ciddi bir fark var. 40 bini geçti. Biz kesinlikle kamuoyunu tatmin etmek için ya da çalıştığımız arkadaşları tatmin etmek için bir çalışma yapmayız. Biz kendi önümüzü görmek için kendi durumumuzu tartıp ölçüp biçmek için, nasıl bir strateji izlememiz gerektiğine bakmak istiyoruz. Ama arada bu tür motivasyonlar gerekiyor. İyi durumdayız. Onun bilinmesini istiyorum.
H.P: Buca’da göçmen ağırlıklı seçmen kitlesi yoğun. Siz de göçmen misini? Göçmen dernekleri Suat Nezir krizinde Nezir’den yana tavır koydu, açıklama yaptı. Göçmenler sizden yana oy tercihinde bulunacak m? Siz göçmenlerin kurduğu derneklerin temsilcileriyle bu süreçte görüştünüz mü'
E.K: Ben Manisalıyım. Yörük kökenliyim. Yaklaşık 300-500 yıllık bir geçmişimiz var Manisa’da. Oraya da Konya’dan Karaman Beyliği’nden geçmiş atalarımız. Manisa’da büyüdüm. Hepimiz insanız. İnsan ilişkilerinde bu tür şeylerin olması çok doğal. Yarış süreci var. Sonrasında kırgınlıklar var. İnsanımız zor durumda yalnız bırakmaz. Süreçler doğal süreçler. Ama sandıkta insanlar aklı selim davranıyor. O yüzden o konuda bir sorun olmaz. Zaten bizim göçmen vatandaşlarımız da bunu çok iyi bilen vatandaşlarımı. Benim hemen hemen yakın arkadaşlarımın çok büyük bir çoğunluğu göçmen. İçinde Boşnak, Selanikli göçmenleri, Arnavutlar, Giritliler var. Geldiği yer veya bölgesine göre arkadaş seçimimiz olmadı bizim hiçbir zaman. Sünni bir ailenin çocuğuyum ama eşim Alevi bir ailenin kızı. Hiçbir zaman bunlara bakmadık. Din dil, ırk, bölgecilik yapmam kişisel olarak da. Ama böyle sorular gelince de şaşırıyorum. Göçmen dernekleri temsilcileriyle de görüşüyorum. Biz talep ederiz görüşülür sonrasında. Hadi ben geldim, görüşelim denmez. Taleplerimiz oldu, randevular geldi. Sonraki süreçte de görüşeceğiz. Bizim görüşmeyeceğim hiç kimse yok. Ben elimden ne geliyorsa hazırım. Benim için hiçbir sorun yok.
H.P: Kazanırsanız nasıl bir yönetim anlayışı sergileyeceksiniz'
E.K: Ben gittiğim her yerde şunu söylüyoruz; biz katılımcı bir belediye olacağız. Biz beyin fırtınası yapılan, tez-antitez ve sonrasında senteze ulaşılan herkesimin görüşlerini alan bir belediye olacağız. Örnek veriyorum bir park yapılacak. Bunu o bölgede yaşayan insanlara soracağız. Vatandaş bu konuda küçük ayrıntılarla güzel yönlendirmeler yapabiliyor. Bunları sağladığımız zaman biz halka ulaşmış, dokunmuş olacağız ve taleplerine yanıt vermiş olacağız. Bu bizim birinci önceliğimiz. Bunun haricinde bizim kısa, orta ve uzun vadeli projelerimiz var. Mesela trafik sorununun çözülmesi, cezaevi problemi, onun haricinde Buca’daki yeşil alan azlığı, sosyo-kültürel alanların azlığı, tiyatro yokluğu, spor alanlarının eksikliği gibi sayabileceğimiz çok eksik var. Bunları projelendirdik. Başkan olursak halka da soracağız, ne yapalım, ne istiyorsunuz diye. Mesela öğrencilere gittik, 300 öğrenci toplanmış, orada tiyatro dedim herkes alkışladı, sevindiler. Tiyatro çok önemli bizim için. İyi bir tiyatro kazandırmak gerektiğini düşünüyorum Buca’ya.
H.P: Buca’ya dair projeleriniz nele? Lansmanını henüz yapmadını? Ana başlıkları nele? Ya da Buca’nın size göre temel ilk birkaç sorunu nedir'
E.K: Projelerimiz hazır, bir kısmını broşür dağıtıyoruz bunu miting yapacağımız seçim bürosu açılışımız var. Orada vatandaşlara sunacağız. Şu anda broşürler dağıtıyoruz. Büyük ihtimalle, tarihi belirleyeceğiz, Tunç Başkanla koordineli yapacağız, hem lansman şeklinde hem seçim ofisi şeklinde projelerimizi açıklayacağız. Buca’nın fotoğrafı, ana sorunlarından bir tanesi; Buca otel kent mahiyetinde. Genelde Buca’da oturan vatandaşlarımızın çoğunun işyerleri dışarıda. O yüzden özellikle sabah ve akşam saatlerinde ciddi bir trafik sorunu var. O yüzden zamanının çoğunu trafikte geçiriyor. Bunun çözümü için büyükşehir belediyesiyle koordineli bir çalışma yapıyoruz. Hatta başkanımızla da görüştük, bize söz verdi. Özellikle Buca Metrosu’nun bir an önce başlayacağını, olayın imzada olduğunu söyledi. Aziz Başkan da onunla ilgili ciddi mücadele veriyor. Buca Metrosu bittiğinde biz ciddi rahatlayacağız. Onun dışında cezaevi var. Burası kalktığında trafik sorununa ciddi bir neşter daha vurulacak. Yine Aziz Başkanımız ciddi kamulaştırma yaptı, uçan yol ve devamıyla ilgili. Bağlantıları yapıldığında buca trafiği biraz daha nefes alacak. Sinyalizasyonla da trafik sorununa bir nebze daha çözüm bulunabilir. Biz yoğun bir nüfus biriktirmişiz. Buca’nın hinterlandı zayıf. Yığılma olmuş merkeze. Trafik sorununun nedenlerinden bir tanesi de ciddi nüfus yoğunluğu. Bu nokta atışı vuruşlarla büyük ihtimalle trafik sorunu bir nebze olsun rahatlar. Proje ekibimiz iyi çalıştı. Öğrencilere dokunacağız. Ciddi projelerimiz var onlar için. Öğrencilerimize direkt dokunacağız. Öğrenciler küçük dokunuşları sever. Proje lansmanımızda onlar da var. Ondan sonra tüm projelerimizin içeriğini paylaşacağız. Vatandaşa dokunan, vatandaşın talebini direkt karşılayacak projelerimiz var. En fazla talep trafik hakkında..
H.P: Buca’ya metro, cezaevinin kalkması gibi bazı sorunlarda hükümet desteği de gerekmiyorm? Tek başınıza nasıl çözeceksini? Örneğin Buca Cezaevi’nin kalkması yönünde her seçim döneminde açıklama yapılıyor. Siz ne yapacaksınız kalkması için'
E.K: Hükümet desteği de gerekiyor tabi. Cezaevi mesela direkt bakanlığı da ilgilendiriyor. Onunla ilgili şimdiye kadar resmi ve gayri resmi taleplerimiz oldu. AK Parti’nin belediye başkan adayı Mustafa Arslan, noterden bir belge imzalamış herhalde. Ben o belgeye gerek yok diyorum; biz seçimden önce Buca için Ankara’ya gidelim. Biz bir taahhütname vereceğim ama hangi siyasi parti kazanırsa kazansın. CHP ya da AK Parti. Biz olaya siyasi bakmıyoruz desinler. Ondan sonra burayı kaldırırlarsa buraya yapılacak projeyi beraber yapalım diyorum ben. Beraber projelendirelim, açılışını da beraber yapalım diyorum. Bütün siyasi liderler gelsin, herkes gelsin. Bundan daha güzel birşey olmaz. Ama zannetmiyorum çünkü samimi olduklarını düşünmüyorum. Ben artık Buca Cezaevi’nin buradan kalkacağını düşünüyorum. Zorunluluktan dolayı. Çünkü hiçbir kritere uymuyor. Ne AB ne insan hakları kriterlerine uyuyor. Burada uzun soluklu olacağını düşünmüyorum. Bir şekilde buradan kalkacak. Her başkanın Buca ile ilgili birinci taleplerinden birisi cezaevi. Bizim de öyle olacak. Şu ana kadar zaten AKP Hükümeti bununla ilgili hiçbir adım atmadı. Gidip bakanlığın önünde yatacak halimiz yok. Resmi taleplerimizi yapacağız ve bunu halka anlatacağız. Buranın problemi bu, belediyeyle alakası yok. Çözüm yeri bakanlıktır diyeceğiz. Cezaevi kaldırılmadığı takdirde hesabının sandıkta sorulmasını isteyeceğiz. Sen Buca’dan alman gereken vergileri alıyorsun ama gelip Buca halkının birinci talebi olan olayı yapmıyorsun. Bunun karşılığı eninde sonunda sandıkta hesap sormak olur diye düşünüyorum. Kamuoyu baskısı oluştururuz. Ercan başkan ve Levent başkan zamanında da oluşturuldu. Karşılık vermediler buna. Gelin beraber Ankara’ya gidelim. Orada oluşacak projeyi beraber yapalım diyorum. Bir AVM kesinlikle istemiyoruz. Millet Parkı olabilir, Gezi Parkı olabilir, bir fark yaparız. Sosyo-kültürel alanlar yaparız. Sonrasında açılışı da beraber yapalım. Bundan daha güzel bir olay olabilir mi'
H.P: Bu durumda Buca’ya yapılacak projeler ya da Buca ile ilgili sorunlarda merkezi hükümet yetkilileriyle diyaloğa açık olacaksınız'
E.K: Buca için her konuda diyalog içinde oluruz. Niye olmayalı? Bucalılar için mücadele vereceğiz. Belediyeler herkese hizmet eder. Hizmetimiz sadece CHP’lilere olmayacak k? Biz AK Partili, MHP’li, HDP’li, İYİ Partili vatandaşlarımızın, hepsini başkanı olacağız.
H.P: Suat Nezir ile görüşecek misini? Ya da buradan bir çağrınız olacak mı'
E.K: CHP yetkili organları ve genel merkez bir karar verdi artık. Şu anda bütün ilçe örgütü, il örgütü, il başkanımız, vekillerimiz, MYK ve PM üyelerimiz artık bu saatten sonra bu tür tartışmalara girilmesini istemiyor. Herkes seçime odaklandı. Biz de aynı şekildeyiz. Hep aynı şeyleri söylüyorum; birlik ve beraberlik. Biz beraberiz. Bu yolu beraber yürüyeceğiz, bu işi birlikte başaracağız. Biz kapımızı herkese açacağız. Gelin beraber olalım. Bu yolu beraber yürüyelim. Bu seçimi beraber kazanalım. Beraber seçim çalışmasını beraber yapalım diyorum. Gelin derken ayağıma gelin demiyorum. Ben de giderim gerekirse. Görüşürüm. Ama biraz daha, birkaç gün daha geçmesi daha faydalı olur diye düşünüyorum. Birkaç gün sonra daha güzel gelişmeler olabilir.
H.P: Siyaset bilimci Prof. Tanju Tosun, geçtiğimiz günlerde özellikle CHP’ye bir çağrı yaptı. CHP adaylarının bir özgüven patlaması yaşadığını, oysa aday belirleme süreci nedeniyle oluşan küskün-kırgınlar ile özellikle merkez ilçelerde giderek artan bir sandığa gitmeyen seçmen çoğunluğu oluşmaya başladığını belirtti. Küskünler-kırgınlar ile sandığa gitmeme eğilimi gösteren seçmenlerin belirleyici olacağı uyarısını yaptı. Siz bu tespitlere katılıyor musunuz'
E.K: Dün görüştük Tanju hocayla. Yaklaşık iki saat mesai yaptık. Oturduk görüştük. Onun fikirlerini aldık. Tanju hocam bu konuda gerçekten çok nitelikli. Tespitleri çok önemli. Hazırladığı dökümanları görünce işte tam da benim Buca için yapacağım çalışma için arayıp da bulamadığım dökümanlar dedim. Kendisinden izin isteyip aldım dökümanları da. 24 Haziran sonrasında vatandaşta gerçekten de bir yılgınlık, bıkkınlık, sandığa gidip gitmeme konusunda bir kararsızlık var. Ama biz bunu şöyle aşmayı düşünüyoruz. 2023 öncesi veya daha öncesinde yapılacak bir erken seçim için -artık hükümet o saate kadar durabileceğini zannetmiyorum- çalışacağız. Pazara çıkıp Pazar torbasının yarısını bile dolduramadan eve giden vatandaşlarımız var. Ekonomik kriz herkesin belini büktü. Bu saatten sonra 2023’ü bulabileceklerini sanmıyorum. Bırakıp gidecekler. Erken seçim olacağını düşünüyorum. Bu nedenle yerel seçimlerin çok önemli olduğunu anlatıyorum vatandaşlara. Yılgınlığa gerek yok. O seçim bitmiştir yeni bir seçim olacaktır. İnceledim Buca sonuçlarını da. Mahalle mahalle inceledik. Hangi mahalleden oy kaymaları olmuş, nereye gitmiş, hepsinin tek tek bilimsel analizlerini aldık. Çok faydalı oldu benim için. Efeler Mahallesi’nde bir seçmen kayması var diyelim mesela. Onları sandığa getirebilmek önemli. Seçmeni sandığa getirmeliyiz. Seçime katılımı yüzde 90 ve üzerine çıkarırsak başarılı bir sonuç elde ederiz diye düşünüyorum. Şu an yüzde 87 civarında katılım oranı. Küskünler ve kırgınlar da önemli. Ancak aslolan bireyler değil. Aslolan CHP’dir. CHP kimliğimizle bizi değerlendirsinler ancak bizim kapımız herkese açık. Seçim ofisimize gelebilirler, oturup çay kahve içeriz. İnsanlar konuşa konuşa anlaşırlar. Biz ilk geldiğimizde Buca’yı bir aracın gaz pedalına basarsın ve o maksimize olur ya, biz önce belediye organlarının çalışmasını en yüksek seviyeye getireceğiz. Bu bizim hizmetlerimize yansıyacak. Bu zaten bizi gelir gelmez farkımızı ortaya koyacak. Sonrasında sırayla yapacağımız birçok hizmet olacak.
H.P: Parti örgütü sizi yakından tanıyor ancak Bucalılar tanıyor mu, biliyor mu siz? Nasıl ulaşacaksınız onlara. Az bir zaman kaldı'
E.K: Hemen hemen gittiğim her yerde tanıyorlar beni. Herkesin tepkisi olumlu. Samimiyetimizi görüyorlar. Olumsuz bir tepki görmedim şu ana kadar. Sokağa çıkıyoruz, pazaryerlerine, hale gittik. Sokaktayız sürekli. Ev toplantıları yapıyoruz. Seçim ofisine sıkışmış oradan işi yöneten bir anlayışım yok. Çıkıp sokakta dolaşırım. Başkan olduğumda da öyle olur. Duramam ben yerimde. Gidip başkanlık makamında sürekli otur. O benim işim değil. Çıkarım soağa. Direkt yerinde bakarım. Sorunlara yerinde, hızlı ve pratik çözüm. Elimizden ne geliyorsa yapacağız. Biz Buca’daki her kesime hitap ediyoruz. Tekrar tekrar söylüyorum. Samimi söylüyorum. AK Parti’den de MHP’den de HDP’den de İYİ Parti’den de oy alacağımı düşünüyorum. Benim için şu anki partilerin yaptığı çalışmalar beni ilgilendirmiyor. Ben gerek projelerimle gerek seçim çalışmamızla gerek kişiliğimizle kendimi iyi anlattığım takdirde yerelde seçmenin partiden ziyade adaya yönelebileceğini düşünüyorum. Onu sağlarsam, ki kaldı ki onun için çalışıyorum, herkesten oy alacağım. Yaşanabilir bir Buca için herkesten oy istiyorum. Sandığa gitmelerini istiyorum. Yılgınlık olmasın. Genele giden yol yerelden geçer. Sandığa gelip oy kullansınlar.
Sayfa başına git
