Taşer sessizliğini bozdu, kent gündemini değerlendirdi!

Yerel seçimlerde MHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Murat Taşer sessizliğini bozdu.Genel seçim sürecinde MHP İzmir Teşkilatı’nda yerel yönetimlerden sorumlu olarak aktif rol alacak olan Taşer, kent gündemindeki, çöp,ulaşım, il özel idare malları, Vali-Kocaoğlu polemiği konusunda önemli açıklamalar yaptı. Taşer, MHP’nin İzmir’de genel seçimlere iddialı bir şekilde hazırlandığını ifade etti.

Haberler / Yerel Politika

30 Eylül 2014 Salı 13:03

PAYLAŞ

SERCAN AVCI/HABER SERVİSİ - MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş’ın genel seçim sürecinde il yönetiminde yerel yönetimleri emanet ettiği, partinin yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Murat Taşer, kent gündemine ilişkin Ege Postası aracılığıyla açıklamalar yaptı. Uzun yıllar yerel yönetimlerde bürokratlık yapan ve belediyecilikte büyük bir tecrübeye sahip Taşer, kent gündemindeki, çöp,ulaşım, il özel idare malları, Vali-Kocaoğlu polemiği konusunda önemli mesajlar verdi.

‘ÇÖP’ İÇİN ORTAK AKIL
Kentte yılan hikayesine dönen, İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediye başkanları ve AK Partili vekiller arasında polemiğe neden olan çöp tesisi için “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok” diyen MHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Taşer, şunları söyledi;
“Şehircilik idaresinde zaman zaman zor durumda kaldığımız kararlar vardır. Kararları alma noktasında ortak akıl için çaba sarf ederken birden bire bu iş siyasetin ana teması haline gelirse gerçeklikten sapar şov haline gelir. Büyük şehirlerde çöp alanları var. Teknolojileri belli her gün hızla gelişiyor. Kamuoyunu rahatsız etmeden, ortak akılla, toplama maliyetleri en düşük olan alan hangisiyse hesaplanması gerek hep birlikte. Bunu yaparken kamuoyunun hazırlamanız gerek. Kötü bir isme sahip olan ‘çöp’ ister istemez bilinç altında kötü yer alıyor. Çöp alanları artık vahşi depolama alanları değil. Gelişmiş merkezlerde var. Konak olabilir, Buca olabilir en uygun yer seçilir. Siz bunu birden bire Karşıyaka milliyetçiliği Konak milliyetçiliği gibi ortaya koyarsanız sonuç çıkmaz. Kente zarar verirsiniz. AK Parti milletvekili İlknur Denizli’nin çöp konusunda fikri var. Reaksiyon göstermemek lazım. Herkes fikrini söylemeli. Bunu söylerken belirli kurallara uymak lazım tabiî ki de…Her türlü fikir ortaya konulsun ki doğru fikir çıksın”

YAMANLAR’A YEŞİL IŞIK
Büyükşehir tarafından tesisin yapılması planlanan Yamanlar’a yeşil ışık yakan Taşer, “ Yapılması düşünülen Yamanlar, bilim açısından da, raporlar açısından da, kamuoyunun hazırlanması açısından da bana olumlu işaretler veriyor” dedi.

ULAŞIMDA GEÇ KALINDI AMA…
Ulaşım konusunda Büyükşehir’in ulaşım biriminde kadro değişikliğine gittiği için uzun süre süreci izlediklerini belirten Taşer, “ Yeni kadronun kendilerine göre tasarrufları olacaktı ve bu süreci izlemek istedik. Ortada bir gerçek var. Ulaşım hizmeti verdiğiniz kişilerden elde ettiğiniz gelirle ulaşımın maliyetini karşılamak mümkün değil. İzmir toplu ulaşımı yönlendirmede geç kaldı. Metro ve hafif raylı sistemde geç kalındı. 5 yıllık süreçte metro ve hafif raylı sistemde açığı kapatmak lazım.Belediyenin bütçesi belirli. Bu rakamlarla bu açığı kapatamazsınız. Uzun vadeli borçlanma gerek. Merkezi hükümet İstanbul, Ankara’da bazı hatları kendisi üstlendi ancak İzmir’de böyle bir sorumluluk altına girmedi. CHP’li vekillere AK Partili vekillere sesleniyorum. Gelin mutlaka siyaset yapacağız ama şu geç kalan toplu ulaşım sistemini beraber masaya yatıralım. Bazı hatları mevcut hükümet üstlensin, bazı hatları da belediye üstlensin bu açığı 5 yıl içinde süratle kapatalım.Bu açık nedir, İZBAN’ın Bergama’ya uzatılması, Selçuk’a uzatılması. Urla’ya ulaştırılması, Narlıdere metro hattının bitirilmesi, Otogara ulaştırılması …Hükümet taşın altına elini koysun, Büyükşehir’de azami dikkate yol alsın ulaşımı ayağa kaldıralım. ESHOT ve İZULAŞ’ın zararları kara delik. Bürokratlar düzenleme yapmış. Ortada kara delik var. Mantıklı şekilde bakmazsak çözümü sağlayamayız. Sadece tribünlere oynanmasın. Tasarruf tedbirleri maliyette alırken vatandaşa getirilen külfeti de oranlamak lazım. Gerekirse maliyeti üstlenip rahatlatmak gerek.Gelmiş olduğumuz nokta da vatandaşlar eziyet çekiyor”dedi.

MALLAR KONUSUNDA HAMASİ NUTUKLAR
Tire’de yaşanan ve kent gündeminde uzun süre yer alan belediyeye devredilen köy mallarının satış kriziyle de ilgili konuşan Taşer, “ Tire’nin 84 köyü mahalle haline gelmiş. Nüfusun yüzde 40 köylerde yaşar hale gelmiş. Tire’nin merkezine hizmet veren belediye hizmete aç olan kırsala da hizmet etme durumuna gelmiş. CHP’nin en kötü handikabı bu. Bunları hamasi nutuklarla gerçeklerden uzak söylemlerle bir metrekare yer satmayacağız, biz ham yaptırmayacağız, eylem yapacağız, dava açacağız dediğiniz dönemde mallar için satış yetkisi verirseniz başınıza bunlar gelir. AK Parti müthiş bir tepki gösterdi. AK Parti Ödemiş’te aynı kararı aldı ve bir adım öne geçti. Ödemiş’te hiçbir şey yokmuş gibi Tire için ‘bunu yaptırmam’ diyerek hamasi nutuklar attı, tribünlere oynadılar şov yaptılar. Bu işlerin sorumlusu İktidar partisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı.İktidar partisinin İzmir’e yönelik tasarrufu yanlış, Kocaoğlu da kendine bir kulvar buldu şov yapıyor. Öyle nutuklar atıldı ki süreci kilitlediler. Belediye başkanları dertlerini anlatamayacak durumda. Bugünkü şartlarda hiçbir belediye başkanı özel idareden gelen malları satışa çıkarmaya cesaret edemez” ifadelerini kullandı.

RANDEVU KRİZİ VAHİM BİR DURUM
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Spor Bakanı’ndan 6 aydır randevu alamaması ve bunu dile getirmesinin vahim bir durum olduğunu ifade eden Taşer, “ Randevu alamamak yakışıksız bunu beyan etmekte yakışıksız. AK Parti ve CHP idarecileri bir şovmen edasıyla işin ana fikrini kenarda bırakıyorlar. İzmir’in büyükşehir belediye başkanının bakandan randevu alamaması büyük ayıp. Bunu açıklaması da aynı oranda ayıp”dedi.

VALİ’NİN TUTUMU DOĞRU DEĞİL
Kocaoğlu ve Vali Mustafa Toprak arasındaki polemiğin kente zarar verdiği ifade eden Taşer, “ Her ikisinin de asli sorumluluğu şehir yönetirken şehrin dinamikleriyle iyi geçinmek ortak akılı sağlamak ve çıkacak karaların hayata geçirilmesi için öncülük etmek.Birbirlerinin şahıslarıyla ilgili tutum ve davranışlarıyla ilgili basında bu kadar çok tartışılması İzmir için büyük handikap.İzmir yerel yönetim anlamında merkezi hükümet yatırımı anlamında geri kalmışken bu dönemde sudan problemler bu açığın daha da büyümesini sağlar. Vali’nin İzmir malları konusundaki tutumu kabul edilir boyutta değil. Kocaoğlu’nu da böyle haksız bir uygulamayla karşı karşıya getirerek hizmet üretmektense şov yaparak kahramanlık yapabilir noktaya getiriyorlar”dedi.

KOCAOĞLU DEYİNCE “HAM YAPTIRMAM” AKLA GELİYOR
“İzmirli vatandaşlara soruyorum Kocaoğlu’nu hangi hizmeti ile tanıyorsunuz “ diyen Taşer şöyle devam etti; “ Aklınıza ilk gelen “Ben İzmir’in mallarını ham yaptırmam” Aklınıza İZSU’ylailgili bir çalışma gelmiyor, ana bulvarlarla ilgili gelmiyor, ulaşımla gelmiyor, marka kent olarak gelmiyor.Kocaoğlu sadece “Ham yaptırmam” lafıyla akla geliyor.Mevcut iktidarın İzmir’in malları üzerine koyduğu tasarrufla Kocoağlu bir kahraman olarak ortaya sergilendi.Yılın en iyi belediye başkanı için ismi geçiyor. Bu derecelendirmeler tamamen duygusal ben halkın değerlendirmesine bakarım.”

BİZ ŞOVMENLİK YAPMIYORUZ
İzmir’deki “eşit hizmet” tartışmasına da değinen Taşer, “ Büyükşehir Belediye Başkanı devletten eşit hizmet almıyoruz diyor. AK Partili altı belediyede aynı şeyi söylüyor. Biz maalesef iki belediyemizle hem büyükşehirden hem de iktidardan hizmet almak durumundayız.Onlar avantajlı… Birisi iktidardan birisi yerel yönetimin nimetlerinden sonuna kadar faydalanıyor. Biz şovmenlik yaparsak hem yerelden hem iktidardan hizmet alamıyoruz’ dersek kolay siyaset yapmış oluruz.Bu tür söylemlerden kaçınmak gerek. Hizmet kimsenin inisiyatifinde değil. Hizmet etmenin kuralları var. Merkezi hükümetin hangi şehirlere hangi kriterlerle hizmet edeceği bellidir. Önemli olan ilçeysen büyükşehir belediyesini, büyükşehirsen iktidarı hazırladığınız projeyle ikna etmenizdir.Biz iki belediyemizle projelerimizi hazırlayıp hayata geçirilmesi noktasında büyükşehirin ve iktidarın hiçbir ön yargıya sahip olmadan kapsını aşındırırız. Bugüne kadar bir terslikle karşılaşmadık. İşimize bakıyoruz.

STK’LARA ÇAĞRI
İzmir’deki STK’ların kentin sorunlarına daha fazla eğilmesi gerektiğini ifade eden Taşer, “ Rencide etmeden kırmadan İzmirle ilgili fikirlerini söylemeye devam etmeliler. Bu süreçte yapıcı bir şekilde yer almalılar. Sanayi odasının alt ekiplerinin hazırladığı çok sayıda proje var Bu projeler İzmir için masaya yatırılmalı. Uygulanması için çaba sarf edilmeli ”dedi.

GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYORUZ
MHP’nin İzmir’de 2015 genel seçimlerine gümbür gümbür geldiğini ifade eden Taşer, “Sessiz ve derinden yapılan çalışmaların ayak seslerini önümüzdeki günlerde hep birlikte izleyeceğiz. MHP’nin İzmir’de genel seçimlerde birinci parti olmasına kimse şaşırmasın.Necat Karataş başkanlığında güzel bir yönetim oluşturuldu. Konusunda uzman bir ekiple bütün ilçeleri aynı oranda düzenleyecek şekilde harekatımız başladı. Tüm hedefimiz 2015 seçimlerinden MHP’nin İzmir’de layık olduğu oy oranıyla çıkmaktır. Biz inanıyoruz yerel seçimlerde İzmirliler sağlıklı oy atamadı. Gerek medya gerekse sivil toplum örgütleri gerekse de kamuoyu yoklamalarıyla vatandaşlar iki kutuplu bir seçime sıkıştırıldı. Kırk katır mı istersiniz 40 satır mı seçimine zorlandı. AK Parti’yi istemeyenler CHP’ye, CHP’yi istemeyenler Ak Parti’ye istemeye istemeye oy verdiler. Sokağın nabzını tutuyoruz. 2015’te İzmirliler propagandamıza gönülden destek verecek. Bu bizi umutlandırıyor” ifadelerini kullandı.