İSTANBUL - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin bugün Kadıköy'de yaptığı mitingle İstanbul aday adaylığını açıkladı.
İşte Tekin'in adaylık konuşması:
"Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer!
CHP'nin emektar ve cefakar emekçileri!
Değerli İstanbullular!
Hepiniz hoşgeldiniz, safalar getirdiniz....
İstanbul'u yönetmek için yola çıkan ve AKP'ye karşı mücadele eden tüm adaylarımızı selamlıyor, hepsine başarılar diliyorum... AKP'yi el ele vererek iktidardan indirecek; CHP'yi iktidar, genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu Başbakan yapacağız.
Sevgili hemşehrilerim;
Bundan tam bir ay önce Tuzla Meydanı'nda buluştuğumuzda, "İstanbul sahipsiz değildir...'' demiş ve kısa bir süre sonra yeniden buluşacağımızı söylemiştim.
İşte o gün geldi!
Sizler, AKP'nin yarattığı trafik işkencesine rağmen şehrimizin dört bir yanından Kadıköy Meydanı'na gelerek; İstanbul'un sahipsiz olmadığını gösterdiniz. Hepinize teşekkür ediyorum...
Sevgili hemşehrilerim;
Bugün burada, İstanbul'un sahipsiz olmadığını göstereceğiz.
Şu bilinmelidir:
Ne Türkiye ne de İstanbul, AKP'nin yanlış ve ranta dayalı politikalarına mahkum değildir; olamaz!
Biz Cumhuriyet Halk Partililer, sorunları da çözümleri de biliyoruz. AKP'nin kentimizde yarattığı tahribata son verecek ve yeni bir İstanbul'u yaratacak politikalara sahibiz. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranların yolunda yürüyenler, her türlü sorunun üstesinden gelmeyi de bilirler!
Hem partimizin geride bıraktığı 90 yıllık onurlu gelenek, hem de kişisel tarihimiz, kentlerin sorunlarının nasıl çözüleceğini yaptıklarıyla göstermiştir.
Örneğin; dün metronun temelini atan biziz!
Yarın ise metroyu kentin dört bir yanına uzatacağız. Bu İstanbullulara karşı temel görevlerimden biridir.
Değerli hemşehrilerim;
Metrosu olmayan kente metropol denilemez! Halkımız bizim yönetiğimiz İstanbul'da metro hatlarına ulaşmak için kısa bir süre tramvay ve monoray sistemini kullanacak. Beş yıl içinde tüm ilçeleri metro ağıyla öreceğim. Halkımız bu süre içinde, maliyeti ucuz olan tramvay ve monoray sistemiyle metroya ulaşacak. Ulaşım alanlarındaki motorlu araç yoğunluğu azaltılacak. Yoğunluk kentin altına indirilecek. Raylı ulaşımın oranı yüzde ondan yüzde kırka çıkarılacak.
Deniz ulaşımını daha aktif hale getirecek ve deniz yollarını kullanmayı teşvik edeceğiz. Marmaray'ın eksikleri giderilecek ve metroyla entegre hale getirilecek. Denizden ulaşımı yüzde üçten yüzde yirmiye çıkaracağız.
Hayata geçireceğimiz politikalar, ulaşımı 600 gün sonra rahatlatmaya başlayacak. Ulaşım sorununu çözme adı altında yapılan ağaç katliamına ve yeni boğaz köprüleri yapma saçmalığına son vereceğim. Kent trafiğinin akışını engelleyen gişeleri de kaldırılacağım.
İşte bu yüzden diyorum ki;
İstanbul'un ulaşım sorununu çözmeye HAZIRIM!
İstanbul'u yaşanabilir bir kent haline getirmeye HAZIRIM!
Sevgili hemşehrilerim;
CHP'nin çok değerli emektar örgütünün temsilcileri...
CHP'nin gerçek sahipleri...
Sorunları da biliyoruz, çözümleri de...
Bakınız; bu kenti 20 yıldır aralıksız yönetenler, hiçbir sorunu çözemediler. Aksine, her şeyi daha da karmaşık hale getirdiler. Çünkü onlar, halkın sorunlarını çözmek yerine, sadece kendileri için rant yaratmanın derdine düştüler.
İşte bu yüzden, sizi yıllardır oturduğunuz yerinizden, yurdunuzdan, evinizden barkınızdan etmek, sürgüne yollamak istiyorlar. Bunun adına da kentsel dönüşüm diyorlar!
Kentsel dönüşüm adı altındaki sürgünlere son vereceğim. Almanya ve İngiltere'deki örnekleri uygulayacak; ''Yerinde Dönüşüm''ü hayata geçireceğim.
Hiç kimse, kentsel dönüşüm gerekçesiyle, elli yıllık komşusundan ayrılmak zorunda kalmayacak. Bu vicdansızlığa son vereceğim.
Evet, plansız - programsız yerleşim birimlerini tapulu - iskanlı ve planlı hale getireceğiz. İstanbul halkının büyük bir bölümü ''mülkiyet ve barınma sorunu'' yaşıyor. Milyonlarca insanı ilgilendiren mülkiyet sorununu iki yıl içinde tamamen çözeceğim.
CHP olarak, sekiz büyüklüğündeki depreme dayanıklı evlerin yapılması için büyük bir hamle başlatacağız. İstanbullular korku içinde yaşamaktan kurtulacak. Yerinde Dönüşüm'ü uygularken, her adımı vatandaşımızla atacağız. Masanın baş köşesinde hep vatandaş oturacak. Vatandaş, evini yenilerken kaybetmeyecek, kazanacak... Hem kendi mahallesinde oturacak, hem de daha sağlam ve güvenli evlerde yaşayacak. Bu şehir, Sultan Mahallesi, Balat ve Tarlabaşı'ndaki kentsel dönüşüm sürgünü ve utancını bir daha yaşamayacak. Halkımız, beton ve imar çetelerine teslim edilmeyecek.
İnsanlarımızı insanca yaşatacak politikalara, birikime, plana ve programa sahibiz.
İşte bu yüzden diyoruz ki;
İstanbul halkını güvenli evlerde yaşatmak için HAZIRIZ!
Sevgili hemşerilerim;
AKP hükümeti, senin, benim, komşumun sadece evine değil; arazisine de göz koydu! Bakın, çok değil geçen yerel seçimler öncesi, 2 B arazilerini halka dağıtacaklarını söylediler. Bu yıl ise sözlerini unuttular! Unutmakla kalmayıp bir de yeni yasa çıkararak artık sizin malınız haline gelen arazilere el koymak istediler.
Buna izin vermeyeceğiz.
Buna engel olacağız.
2 B arazilerinin AKP'cilere peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz.
Bunu hep birlikte yapacağız.
Bakın burada Ümraniye'den gelen ve 2 B kapsamındaki arazilerine el konulmak istenen yüzlerce vatandaşımız var.
Sevgili Ümraniyeliler;
Merak etmeyin, korkmayın, kaygılanmayın!
AKP'nin zulmü varsa; sizin de CHP'niz var!
Cumhuriyet Halk Partisi, halkın çıkarlarını korumak için var!
Gelin, el ele verelim ve 2 B zulmünü bitirelim.
Sizler evinizde huzur içinde otururken, bizler de iskan ve tapu sorununuzu hemen çözelim.
Buradan ayrıldıktan sonra, eşinize, dostunuza, komşunuza, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 2 B zulmüne son vermeye HAZIR OLDUĞUNU gönül rahatlığıyla söyleyin!
İşte bu yüzden, buradan bir kez daha ilan ediyoruz:
2 B arazilerini gerçek sahiplerine devretmeye HAZIRIZ!
Sevgili hemşehrilerim;
Cumhuriyet Halk Partisi, orman vasfını yitirmiş olan 2 B arazilerini gerçek sahiplerine verirken, kentin dört bir yanını yeşile boyamayı da ihmal etmeyecek.
Gezi Parkı direnişinin bizlere miras bıraktığı yeşile, doğaya ve çevreye saygılı politikaların sahibi olmayı sürdüreceğim. Gezi Parkı şehitleri ve gazilerinin uğruna bedel ödediği değerleri yaşatacağız. Bizim yönetimimizde kentin dört bir yanı yeşil alanlar ve parklarla donatılacak. Gençlerimiz, yaşlılarımız ve çocuklarımız ayağını toprağa basacak ve yeşille kucaklaşacak. İstanbul, beton ve hafriyat lobilerine teslim edilmeyecek. Yeşil alanların betonlaştırılmasına hiçbir koşulda izin verilmeyecek. Kentteki yeşil miktarı, Dünya Sağlık Örgütü'nün koyduğu kural gereği kişi başına dokuz metrekare olacak. Bu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin sözüdür!
Bu sözü sizlere herkesin önünde veriyor ve YEŞİLİ, DOĞAYI, ÇEVREYİ KORUMAYA HAZIRIM diyorum!
Sevgili İstanbullular;
CHP'nin değerli gönüldaşları;
Bu kentin yarattığı 250 milyar dolarlık değer, iktidarın birkaç destekçisinin cebine giriyor. Oysa ki; bu kaynak adaletli dağıtılsa, İstanbul herkesi mutlu eder... Bu kentin yarattığı kaynaklar, adaletli dağıtılsa, yüzbinlerce engelli yurttaşımız eve hapsolmaktan kurtulur. Engelsiz İstanbul'u yaratmak için bize sadece iki yıl yeter!
Değerli hemşehrilerim;
Sadece engelli yurttaşlarımız değildir eve hapsedilen...
Kenti 20 yıldır yönetenler, Türkiye'nin Ankara'dan sonraki en önemli kentini, yani İstanbul'u çoraklaştırdılar. Sosyal yaşam, uyguladıkları politikalar yüzünden, CHP'li belediyelerin dışındaki tüm ilçelerde neredeyse yok edildi. İstanbul, mesire alanı olmayan, tiyatro salonu kalmayan, parklarında dolaşılamayan bir kente dönüştürüldü. İstanbul, AVM adı verilen beton yığınlarıyla adeta işgal edildi. Kentin AVM adı altında beton yığınıyla işgal edilmesine ve küçük esnafın AVM eliyle yok edilmesine son vereceğim.
Sevgili hemşehrilerim; çok sevgili partili arkadaşlarım;
Biz İstanbul'u sadece iş saatlerinde değil, 24 saat yaşayan bir şehre dönüştürmek için yola çıkıyoruz. Ve diyoruz ki; Beşiktaş'ta ne varsa, Sultanbeyli'de de olacak! Bakırköy'de ne varsa, Kağıthane'de de aynısı yapılacak!
İstanbul'un her yerini, Maltepe, Beşiktaş, Avcılar, Bakırköy ve Adalar'a dönüştüreceğiz. AKP'nin yönettiği Ümraniye'den CHP'nin yönettiği Kadıköy'e çalışmaya - gezmeye gelen vatandaşımız, aynı zenginliğe ilçesinde de sahip olacak.
Bu kent, sekiz saat değil, 24 saat yaşayacak. Tarihi yarımada beton yığınağı olmaktan çıkarılıp turizm merkezi haline getirilecek. İstanbul, turizmden kazanan, turistlerin şehrin tamamını metroyla gezebildiği bir kent haline dönüşecek. Böylece, herkes kazanacak, herkes mutlu olacak. Kazanan İstanbul olurken, gençlerimiz ise geleceğe daha güvenle bakacak.
30 Mart seçimlerinde vereceğiniz yetki, sadece bir kentin değil, bütün bir ülkenin kaderini değiştirecek. AKP'nin toplumu cendere altına alan, farklı kimlikleri yok sayan, farklılıklara tahammülsüz politikaları, İstanbul'da yerle bir edilecek. Türkiye, AKP'nin karanlığından İstanbul'dan yayılan ışıkla kurtulacak.
Türkiye de İstanbul da sahipsiz değildir!
Çare CHP'dir, çare CHP'nin örgütleri ve politikalarıdır.
Değerli yol arkadaşlarım,
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, bilgi, birikim ve deneyimini, CHP'nin politikalarına yansıtıyor. Sayın Kılıçdaroğlu,şeffaf ve hesap verebilir bir devlet politikasını ilke olarak önümüze koyuyor.
Sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilke haline getirdiği bu politika, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de vazgeçilmezlerinden biri olacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, şeffaf ve hesap verebilir bir hale gelecek. Vatandaşlar, o gün bizlere emanet edilen tek bir kuruşun bile nereye harcandığını belediyenin internet sitesinden görebilecek. Bizim yönettiğimiz belediye, Sayıştay'dan köşe bucak kaçmayacak.
Yıllık 23 milyar bütçeye sahip olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, CHP yönetiminde cam gibi şeffaf olacak.
Sevgili hemşehrilerim;
Sorunları da çözümleri de biliyorum.
Biz bu kentin sahibiyiz. Ancak; yönetimde söz sahibi değiliz.
İşte bu yüzden diyorum ki;
Sizden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni yönetmek için yetki istiyorum!
Yetki verin, değiştireyim!
Yetki verin, yeniden kurayım!
Yetki verin; birlikte yönetelim...
Yetki verin, İstanbul'u dünya kentleriyle yarışır bir hale getireyim!
Yetki verin, İstanbul'u yaşanabilir bir kent yapayım...
Gelin; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni sosyal demokrat bir anlayışla yönetelim.
Gelin belediyeyi çağdışı kafalara inat ''kızlı-erkekli'' yönetelim.
Kadromuz, planımız, programımız ve herşeyden önemlisi inancımız var!
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'Nİ YÖNETMEYE VE BU ŞEHRİ YENİDEN KURMAYA HAZIRIM!
Gelin bu sözü hep bir ağızdan haykıralım ve HALKIMIZA HİZMET ETMEYE HAZIRIZ diyelim...
Gelin hep bir ağızdan SORUNLARI BİZ ÇÖZERİZ diye haykıralım...
Gelin, bizim kavga etmemizi, ayrışmamızı ve bölünmemizi bekleyenlere İstanbul'dan birlik ve beraberlik dersi verelim...
Gelin el ele verelim ve güzel günlere yürüyelim..." (Gerçekgündem)