AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Mehmet Tozlu, yazılı açıklama yaparak Ege Üniversitesi Rektör Vekili Beril Dedeoğlu’nu sert bir dille eleştirdi.
“BU YAPTIĞINIZ SAMİMİYETSİZLİKTİR”
Ege Üniversitesi'nde Fırat Çakıroğlu’nun katil zanlısının okuldan atılma kararının kaldırılıp daha sonra atılmasıyla ilgili olayda Tozlu Rektör Dedeoğlu’nu ‘samimiyetsizlik’ ile suçladı;
“1 Mart tarihinde makamına oturur oturmaz ilk işlerinizden birisi, kendisinden önceki rektör Cüneyt Hoşcoşkun döneminde kurulan komisyonları dağıtmak ve kararlarını yok saymak oldu. Fakat bu kapsamda üniversitenizde katledilen Fırat Çakıroğlu’nun katil zanlısı Nurullah Semo'nun öğrencilikten Hoşcoşkun döneminde kurulan ve 16 Şubat tarihinde komisyon kararıyla ‘okuldan atılma kararı olmasına rağmen’ ilk komisyon kararlarını yok hükmünde saydınız. Aynı şekilde terör eylemlerine katılan diğer öğrencilerle ilgili cezalar da kaldırıldı. Bu aldığınız skandal kararın basına yansımasının ardından birbirlerine çelişkili iki basın açıklaması yaptınız ve o katili apar topar 16 Şubat’ta alınan komisyon kararıyla gereğini uygulayıp okuldan attınız. Bu samimiyetsizliktir” dedi.
“HATALI ATAMALARLA YILMAZ DÖNEMİNE DÖNÜLDÜ”
Rektör vekilliğine atandığı ilk günden bu yana Dedeoğlu'nun şaibeli ve yanlış atamalarda bulunduğunu iddia eden Tozlu, şunları söyledi;
“Rektör vekili Beril Dedeoğlu, atandığı ilk günden itibaren aldığı hatalı ve şaibeli kararlar Ege Üniversitesi’ni adeta bir kaos ortamına sürüklemiştir. FETÖ soruşturması sebebiyle üniversiteden uzaklaştırılan Hoşcoşkun döneminde yapılan atamaların yerine eski Rektör Candeğer Yılmaz dönemine ait şaibeli dekanları tekrar atamanız, üniversite içerisindeki mali yolsuzlukların örtbas edildiğine dair iddiaları güçlendirmiştir. FETÖ yapılanması ile ilgili yaptığı atamaların ve usulsüzlerin büyük sıkıntısının çeken Candeğer Yılmaz dönemine geri dönüldüğünün bütün emareleri de bizzat Dedeoğlu yönetiminde görülmektedir. FETÖ üyesi olmaktan önce üniversiteden atılan ardından tutuklanan bir profesörün yardımcısını dekan olarak atamanız da bunun en büyük ispatıdır.
Prof. Dr. Beril Dedeoğlu Ahmet Davutoğlu’nun seçim hükümetinde bakanlık yapmasına rağmen, 15 Temmuz hain darbe girişimini yapan FETÖ mensupları ile teması koruma içgüdüsünü bizzat kendisinde görüyoruz. Profesör Doktor unvanının önüne “Türkiye Cumhuriyeti Bakanı” unvanı eklediğini de unutmaması gerektiğini kendisine hatırlatıyorum.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN HALASININ OĞLUNUN VEFATININ ÜZERİNDEKİ SİS PERDESİ HL KALKMADI”
Prof. Dr. Cüneyt Hoşçokun’un açığa alınmasının ardında bakmakla yükümlü olduğu ciddi hastalar vardı. Bunlardan bir tanesi ise Sayın Cumhurbaşkanımızın halasının oğlu Mehmet Aydoğan idi. Bütün kontrollerinin kendisi tarafından yapılması hastanın sağlığına kavuşması açısından önem arz ediyordu. Fakat bu dönem içerisinde Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki hastaların kontrolleri ve takibinin yapılması engellendiğinden dolayı da gerekli ihtimamın gösterilip gösterilmediği konusundaki endişeler kamuoyunun vicdanında ve aklında soru işareti olarak durmaya devam ediyor. Ve bu süre içerisinde de Sayın Cumhurbaşkanımızın halasının oğlunun vefat haberi gelmişti. Bu konuyu bile açıklamaktan ve bununla ilgili savunma yapmaktan kamuoyunu bilgilendirmekten uzak bir izlenim sergileyen Dedeoğlu’nun bu konuyu da aydınlatması tüm beklentilerimiz arasında yer almaktadır.
YILMAZ PKK VE FETÖ’YÜ YERLEŞTİRDİ, DEDEOĞLU CHP’Yİ YERLEŞTİRİYOR!
Eski rektörler Candeğer Yılmaz ve Cüneyt Hoşcoşkun döneminde adeta bir kanser gibi Ege Üniversitesi’ni saran FETÖ’nün tasfiye edilmesinin ardından, Rektör vekili Beril Dedeoğlu üniversiteyi siyasallaştırarak CHP tabanının kadrolaşmasına göz yumuyor… hatta hatta destekliyor. Bunun en büyük ispatı Bornova Belediye Başkan Yardımcısı Zerrin Gençtürk’ün ciddi ekonomik kaynakları olan Ege Üniversitesi Güçlendirme Vakfı yönetim kurulu üyeliğine getirmesidir. Yılmaz döneminde FETÖ ve PKK yapılanmasını üniversite içerisinde gerçekleştirdi, Beril Dedeoğlu bozulan bu yapıyı tekrar ikame etti ve buna birde CHP yapılanmasını ilave etmeye başladı.Üniversitedeki CHP tabanlı yapılanmanın ve ekonomisinin de buna endeksli dağıtılacağının, kadrolaşmanın ilk adımlarının atılmasına sessiz kalmamız ve göz yummamız mümkün değildir. Siyasal yönü olan bir belediye yöneticisinin kendi bünyesindeki bir vakıfta görevlendirilmesinin çok büyük sıkıntılara yol açacağını kendisine hatırlatırız. Keza FETÖ yapılanmasının ülkemizin ve Ege Üniversitesi’nin başına nasıl belalar açtığını yakinen yaşadık" diye konuştu.