EGE POSTASI- 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de meydana gelen 6.6 büyüklüğünde gerçekleşen deprem nedeniyle Bayraklı Deprem Anıtı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından tören gerçekleştirildi.
Törene ev sahipliği yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kürsüye çıkarak konuşma gerçekleştirdi.

“DEPREM PARTİ AYIRMIYOR”
Törene ev sahipliği yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, aynı tabloyla karşılaşmamak için yapılması gerekenler olduğunu belirterek, “Yeniden bu afetleri yaşamamak için yapmamız gerekenler var. Bunu en kuvvetli hissettiğimiz an ve yer burası, bugün. Canlı olarak o olayın üzüntüsünü, acısını yaşayan, 5 yıldır acısı dinmeden insanlarla birlikte yaşıyoruz. Bazı şeylerin siyaseti olmaz. Çağatay Başkanım konuşmasında herkesi kapsayan bir şeyler söyledi, bir şeyi eleştireceksek o eleştirinin karşısına kendimizi de koyalım ama kim nerde hata yaptıysa onu kabul etsin, gereğini yerine getirsin. Kimse samimiyetsiz olmasın. Biz 30 Ekim depremini yaşadıktan sonra 6 Şubat depremi oldu. Burada kaybettiğimiz canların hangi partiyi desteklediğini sorduk mu, 6 Şubat’ta belediyeler hangi partiden diye mi sorduk. Deprem kimi siyasi düşüncesine, etnik kökenine, inancına göre ayırıyor. Herkes aynı acıyı hissediyor, geride kalanlar aynı acıyı hissediyor” şeklinde konuştu.
“YARIN DEPREM OLURSA VEBALİ KİME!”
Tugay, deprem riskine dikkat çekerken, kentsel dönüşümün önemini hatırlatarak, “Çöpün siyasetini yapmaya çalışanlar var, ayıptır, çöpün de siyaseti olmaz. Eleştiriliyorsanız bu eleştiri bana mı diye kendinize soracaksınız önce. Hangi zeminde hangi sağlamlıkta ev yapılması gerektiğinde dair mevzuatta eksik varsa o sorumluluğu alacak, muhataplığı alacak kendisine. Kentsel dönüşüm ihtiyacı var, bunun için kaynak lazım. Depremden sonra Bayraklı ve Bornova’da 100 bine yakın bina tarandı, dayanıklılığı incelendi. Burada 4 bin 100 konutun performans testi yaptırması gerektiği ortaya çıktı, bunlarda risk olabilir dediler. Biz de ilgili belediyelerimize ve bina sahiplerine durumu bildirdik, sürecin ilerlemesini bekliyoruz. Ya yarın deprem olur ve bu binalara bir şey olursa bunun vebali kime! Belediyelerimiz bina sakinlerine yazılarını yazdı.” ifadelerini kullandı.
HÜKÜMETİ HEDEF ALDI!
Tugay konuşmasında hükümeti hedef alarak, “İnsanlar bina riskli çıkarsa evlerini boşaltmak zorundalar, yenilenmesi için çare bulunması lazım. Belediye olarak biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Şehir Plancıları Odası da açıklama yapmış, emsal artışı vererek kentsel dönüşüm olmaz diyorlar. Bunu yapmamak lazım, insanların nefes alamadığı yerleşimleri biz yapmak istemiyoruz ama burada deprem oldu, burayı afet bölgesi ilan etmediler. 5 yıldır hala sorunları çözülmemiş insanlar var. Dayanıksız yapının dönüşümü için imar, emsal artışı vermek midir çözüm, devletin hiç mi gücü yok bu insanlara kaynak sağlayacak.” dedi.
"HER KREDİMİZİN ÖNÜNE ENGELİ KOYUYORSUNUZ!"
Hükümete ilişkin eleştirilerini sürdüren Tugay, “Belediye bu kaynağı yaratsın diyorsanız nasıl, olmayan kaynağımız, olamayan arsamızla mı? ‘350 milyon dolar Dünya Bankası para ayırdı siz kullanamadınız’ dediler, Allah’tan korkun ayıptır, belediyelere bunu kullandıralım diye nasıl yalvardım ben. Yazılarımızı da yazdık, tık yok. Ondan sonra bir de kalkıp açıklama yapıyorlar. 15 bina faydalandı. 350 milyon dolar dünya bankası vermek istiyor, engel olmak istiyorlar. Sadece belediyeler bu parayla halkın sorununu çözmesin diye. Böyle ülke mi yönetilir! Hepiniz vicdanınıza sorun bunun muhatabı kim, neden krediyi kullandırmıyorsunuz, her kredimizin önüne engeli koyuyorsunuz.” ifadeleriyle sert çıktı.
Tugay, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Çöpün, de kentsel dönüşümün de depremin de siyasetini yapıyorsunuz. Nasıl kurtulacak bu inşalar. Bunu hiç kimse yapmasın. Konu insanların canı, sağlığı ise olmaz. Kentsel dönüşüm için kaynak sağlayacaksınız, mecbursunuz. Dünya kadar vergi toplanıyor, biz burada hazırız. Bunları dönüştürelim, hangi parayla, nerede rezerv konutlar! Kaç defa söyledim, kapılar arkasında bizle konuşuyorsunuz dedikleri bu, bunu konuştum.”
“ÜLKEMİZİN DEPREM RİSKİ VAR”
Tugay, “Biz kimseye bize rant sağlayın demiyoruz, kişisel bir şey istemiyoruz, bu şehre hizmet edelim diye istiyoruz. Deprem riski var ülkemizin. Böyle zamanlarda her türlü hesabı bir taraf bırakacağız ve vicdanımızla yüzleşeceğiz. Kaç insanın daha hayattan koparılmasını göze alabiliriz bununla yüzleşmemiz lazım. Kaybettiğimiz insanların geride bıraktığı ailelerin üzüntülerini yakından gözlemledim, onlara yürekten sabır diliyorum. İnsanın bazen gerçekten elinden bir şey gelmiyor.
Gerçek olmayan beyanlarla insanları kandırmaya, aldatmaya çalışmayın, herkes için yapmanız gerekeni yapın. Önümüzdeki görev dönemimde bir şeyi yapabileceğim halde yapmıyorsam bana istediğinizi söyleyin. Ama olayın bizle başlayıp bizle bitmediğini bilin. Geçen yıldan bu yana gerçekten çok çalıştık, zemin araştırmaları, deprem master planı, riskli yapılar, eylem planı… Bunu hızlandırarak devam edeceğiz. Yağamadıklarımız için kimse muhatap, ona başvurmaktan öte bir şey yapamıyoruz.” ifadelerini kullandı.