İZMİR - İzmir Milletvekilleri Tuncay Özkan, Özcan Purcu ve PM üyesi Özkan Yıldız Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya ve Belediye Başkanı Levent Piriştina'nın bulunduğu toplantıda Buca örgütü ile buluştu. Toplantıya katılımın yüksek ve motivasyonun yüksek olması perşembe günü adına umut vaat etti.
İzmir Milletvekili Tuncay Özkan sözlerine bir Ezop masalı ile başlarken sözleri büyük ilgi uyandırdı. Özkan konuşmasında şunları söyledi:
"Süreç çok büyük bir barış, birlik, beraberlik süreci değil, bu mitingin ana amacı toplumda bizde varız, biz bu toplumun bekçileriyiz, biz bu toplumun ayrılmaz bir parçasızıyız demektir. Kanla ve irfanla kurduğumuz bu Cumhuriyeti ve büyük mücadelelerle elde ettiğimiz demokrasiyi kurban olarak sunmayacağız demek için Gündoğdu'da olcağız. Bu büyük buluşmanın amacı budur. Biz amaçsız, hedefsiz, ilkesiz birliktelikleri, beraberlikleri savunmuyoruz, ulus kavramının altında kaderde, tasada hedefte, amaçta, gelecekte, mutlulukta birliktelik var. Dombra çalarak sokaklara çıkıp, tekbirler getirerek insanları korkutup, palaska ile kuleli askeri lise öğrencilerinin dövmek için kimse ile birlikte olmayız. Bize zulüm edenlerin de adil yargılanması için, bu ülkenin yok edilmiş hukukunun ve adaletinin yeniden onarılması için birliktelik öneriyoruz. Gür sesimizi Gündoğdu'dan bütün Türkiye'ye haykırmak için orada olacağız, biz amaçsız birlikteliklerin içinde olmayız. Dombra dinleyelim, dini siyasete alet edelim, birlikte meydanlarda bağıralım bizim böyle bir birlikteliğimiz yok. Biz Mustafa Kemalin ışığını yeni keşfedenler değiliz, Anadolu'nun her bir karanlık ücrasında kendini sahipsiz, yalnız hissedenin sahibi olarak Mustafa Kemal ülküsünü kabul etiğimiz için meydanlardayız. Bu ülkü ve bu bedeller her evin penceresinden ışıldasın diye verildi. Bakın her birinizin kendi hayat hikayesinde acısız geçen kaç günüz var ' On iki Martlar , on iki Eylüller, doksanlar sizin sırtınızdan geçmedi mi ' Hanginizin ailesinde işkence izi yok ' Hanginizin ailesinde bu ülkenin demokrasi ve hukuku için dökülmedik göz yaşı yo? Bakın eğer bu darbe başarısız olduysa bir CHP'li ailenin evladı sayesindedir. Özel Kuvvetler Komutanlığında Astsubay Ömer atadan, deden CHP'li bir ailenin evladıdır. Vatanı korumak için, namusu korumak için ahde vefayı korumak için bir saniye düşünmemiştir, gerekeni yapmıştır. Her birimiz kendi hayat hikayemizde gerekeni yaparak bu noktaya geldik ve gerekeni yaparak devam ettireceğiz bizim için bundan sonrası Mustafa Kemal aydınlığının, çağdaşlığın Anadolu'nun ücra köşesinde taşana kadar devam edecektir. Türkiye modern insanların, uygarlığın büyük bir mezarlığı haline dönmeyecek. Biz uygarlığın ve modernizmin burada bekçisiziyiz arkadaş sen bu uygarlığı yok edemesin demek için bir araya geleceğiz.
Manifestomuz Yol Haritamızdır
On maddelik bir bildirgemiz var Genel Başkanımız Taksim mitinginde bunu okudu. Bu manifesto bizim yol haritamız. Burada biz insan hakları diyoruz, herkesin insan haklarına saygı göstereceğiz, yaşam hakkının , insan onurunun kutsallığını önümüze koyacağız yolumuza öyle devam edeceğiz. Bu manifestoda biz ortak payda olarak Cumhuriyeti ve Demokrasiyi gösteriyoruz. Biz kimsenin amaçları gerçekleşsin diye değil Cumhuriyet yücelsin diye haykırıyoruz. Direnme hakkımızı, var etiğimiz Cumhuriyetimizi koruma hakkımızı sonuna kadar kullanacağız diyoruz, sizde kullanın diyoruz. Bakın darbe sırasında herkes sokağa çıktı direnme hakkını kullandı, işte Ulus böyle büyür, gönenci böyle artar diyoruz. Biz bu bildiride demokratik, laik altını çizerek söylüyorum laik, hukuk devletinin sonuna kadar bekçisi olacağız diyoruz. Yani "ne otoriterleşme ne dikta demokrasi istiyoruz" daha önce bağırdığımız gibi "ne şeriat ne darbe bağımsız Türkiye" diyoruz. Bağımsızlığımızın bayrağı demokrasimizdir, Mustafa Kemalin aydınlığıdır diyoruz. Biz bu bildirgemizde devleti kinle, öfkeyle, önyargıyla yönetmeyin diyoruz çünkü devlet oyuncak değildir diyoruz. Biz TSK ya siyasetin yuvalanmasını istemiyoruz, Gündoğdu'ya siyasetin devlet kurumlarını ele geçirme hırsıyla kirletilmesine hayır diye bağırmak için çıkacağız. Amacımız bellidir, ne yapmak istediğimiz belidir. Umudumuzla aşkımızla o meydanda olacağız çünkü bizim kendimiz ve çocuklarımız için yaşanılacak bir Türkiye bırakmak gibi bir amacımız, sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğu duymayanların, görmeyenlere gösterebilmek için bayrağımızı, Mustafa Kemal ülkümüzü , Cumhuriyetimizi alıp Gündoğdu Meydanına gelecek için haykırmaya çıkacağız. Sizlerden benim ricam gittiğiniz her yerde, yolculuklarınızda, kucaklaşmalarınızda amaçlarımızı niçin Gündoğdu da olacağımızı iyi anlatmanızdır."