2014 yılının madenlerin karanlık dehlizlerinde yiten canlar, ayakkabı kutularından çıkan milyonlar ve kaç-AK Saray ile hatırlanacağını belirten Türeli, ülkenin 2014 yılında dünya ekonomi liginde yaşadığı gerilemenin faturasının da halka kesildiğini söyledi. Türeli, binlerce işyerinin kapandığı, işsizlik oranının arttığı, açlık ve yoksulluk sınırının daha da yükseldiği bir yılın geride kaldığını belirtti.
Türkiye ekonomisinin sorun alanları olduğunu ve bu alanların 2014 yılında da kuvvetli bir biçimde varlığını sürdürdüğüne dikkati çeken Türeli, AKP döneminde Türkiye ekonomisinin sorunlarının çözülemediğini aksine ağırlaşarak devam ettiğini kaydetti. Türeli, 12 yıldan bu yana iktidarda olan AKP’nin yönetiminde üretimin, istihdamın dibe vurduğuna, Türkiye ekonomisinin ithalata dayalı bir ekonomi haline geldiğine ve cari işlemler açığının arttığına dikkati çekti.
Dış borç stokunun 2014 yılında da artma eğilimini sürdürdüğünü kaydeden Türeli, AKP döneminde yapılan milyarlarca dolarlık özelleştirmeye rağmen, dış borçta gözlenen hızlı artışın ekonomide yaşanan sıkıntının ciddiyetini tüm açıklığıyla ortaya koyduğunu belirtti.
Çiftçilik yapan ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşın da çok büyük sıkıntılar içerisinde olduğuna dikkati çeken Türeli, “Gübrenin, zirai ilacın, mazotun fiyatı 4 kat artarken ürünün fiyatı artmıyor. 2014 yılı tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaş için çok zor bir yıldı” dedi.
AKP döneminde ekonomide yaşanan tüm bu olumsuz gelişmelerin sonucunda yoksulluğun daha da derinlere indiğini vurgulayan Türeli, sadece işi olmayanların değil çalışanların da yoksulluk yaşadığı bir dönemden geçildiğini belirtti. Türeli, bu nedenle 2014’ün esnaf, işçi ve memur için de sıkıntılı bir yıl olduğunun altını çizdi.
-DEMOKRASİ VURGUSU-
AKP iktidarının 2014 yılındaki “demokrasi” karnesinin zayıf olduğunu belirten Türeli, ülkenin otoriter bir sisteme, diktatörlüğe doğru gittiğini vurguladı. Türeli, 17-25 Aralık operasyonlarının etkisinin 2014 yılına yayılırken bunun ardından yargı üzerinde kurulan baskılarla hukuk devletinin adeta işlemez hale getirildiğini vurguladı. Türeli, onlarca yargı mensubunun görevlerinden alınarak, soruşturmaların yürüyemez hale getirildiğini ifade etti.
Medya üzerindeki baskıların 2014 yılında da artarak devam ettiğini kaydeden Türeli, “Basın, insanların olaylara ilişkin doğru enformasyon alabilmelerinin en önemli aracıdır. Basın, demokrasilerde yasama, yürütme ve yargının yanında dördüncü kuvvet olarak nitelendirilir. Hür basın bu nedenle önemlidir” dedi.
Türeli, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye'de gerçek bir demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla kurulup, işletileceğini söyledi.
2014 yılının, 4-C’liler, taşeron çalışanlar ve ataması yapılmayan öğretmenler, ziraat mühendisleri, su ürünleri mühendisleri, gıda mühendisleri, bilgisayar mühendisleri, veterinerler, sanat tarihçileri ve arkeologlar için de oldukça zor geçtiğini ifade eden Türeli, “Bu arkadaşlarımızın atamasını yapın ve bir an önce bu sıkıntılarını giderin” ifadesini kullandı.
2014 yılının önemli konularından birinin “yolsuzluk” olduğunu vurgulayan Türeli, vatandaşın temiz siyaset özleminin 2015 yılında CHP iktidarı ile gerçekleşeceğini ifade etti.
Vatandaş, “yoksullukla” boğuşurken ülkeyi yönetenlerin, kendilerine 1 milyar 370 milyon liraya mal olan lüks saraylar yaptırdığını ve 185 milyon dolar tutarında uçaklar aldığını kaydeden Türeli, “İnsanlar atanmayı bekliyor. Taşeron çalışanlar, 4-C’liler kadro istiyor. Lüks saraylara ve uçaklara para bulunuyor ama şu kadrolar için bir türlü yeterli kaynak bulunamıyor” şeklinde tepkisini dile getirdi.
Türeli, “Özetle AKP yönetiminde geçen 2014 yılında sosyal ve ekonomik sorunlar daha da ağırlaşmış, gelir dağılımdaki adaletsizlik büyümüş, asgari ücretle geçinmeye çalışanlar açlık sınırının giderek daha altında kalmış ve toplumsal mutsuzluk büyümüştür” dedi.
Türeli, 2014 yılındaki olumsuzlukların yaşanmayacağı, huzur, özgürlük ve mutluluk dolu bir 2015 yılı dileğiyle sözlerini tamamladı.