Türk Eğitim- Sen ve Eğitim-İş'ten o sendikaya ortak tepki

İzmir'de, Türk Eğitim- Sen ve Eğitim- İş Sendikası üyeleri, yaptıkları ortak açıklamada, hükümet yanlısı olarak suçladıkları Eğitim- Bir- Sen yöneticilerinin, aday öğretmenleri kendi sendikalarına üye olmaları için "Sizi atayan biziz, vefa borcunuzu ödeyin" sözleriyle baskı yaptığını ileri sürdü.

Haberler / İzmir

23 Mart 2016 Çarşamba 17:19

PAYLAŞ

Ortak basın açıklamasını okuyan Türk Eğitim Sen 2 No'lu Şube Başkanı İrfan Toksay, "Bugün ellerinde bulunan geçici gücü, pervasızca ehliyetleri olmadan kullanmaya kalkanlar, yarın bu güç ellerinden gittiği zaman kendilerinin 'hiçbir şey' olduğunu anlayacakladır" dedi.

Öğretmen atamalarının ardından Eğitim Bir Sen üyelerinin, aday öğretmenlere, kendi sendikalarına üye olmaları için baskı yaptıkları ileri sürüldü. Sendika yöneticilerinin, “Sizi atayan biziz, vefa borcunuzu ödeyin" sözleriyle baskılarını arttırdıklarını ve Bornova İlçesi'nde göreve başlayan 300 aday öğretmenden 200'ünün üye yapılması için müdürlerin çalışmalarının sürdüğünü anlatan Türk Eğitim Sen 2 No'lu Şube Başkanı İrfan Toksoy, ortak açıklamayı Eğitim İş 2 No'lu Şube Başkanı Prof. Dr. Ömer Değirmerci ile birlikte yaptı. İrfan Toksoy, "Hükümete yakın olan ve sendika diye nitelendiremediğimiz sendikamsı bir yapı ve onun üyeleri, kendi şahsi çıkarları üzerine bir takım faaliyetlere girişmektedirler. Nereden geldiği belli olmayan bir gücü kullanan sendika sorumluları, şu anda okullarımızda çalışan stajyer öğretmenlerimizi 'Stajyerliğinizin kalkmasını istiyorsanız bizim sendikamıza üye olacaksınız' gibi çirkin tehditlerle kendi sendikamsı yapılarına üye yapmaya çalışmaktadırlar. Bu onursuzca davranışı şiddetle kınıyoruz" dedi.

DİMDİK AYAKTA DURACAKTIR
Açıklamasında eleştirilerini sürdüren İrfan Toksoy, "Bu vatan her şeye ve onlara rağmen dimdik ayakta duracaktır. Bu fiilleri gerçekleştirenler yargı önünde, vicdanları olmadığı için kendi vicdanlarında değil ama üye olmaya mecbur ettikleri herkesin vicdanında, milletin vicdanında ve mahkemeler önünde hesap vereceklerdir. Daha doğrusu bu yaptıklarının hesabını veremeyeceklerdir. Öğretmenlik mesleği gibi kutsal ve topluma yön veren bir mesleğe ilk adımını atmış pırıl pırıl gençlerimizi kendi iradelerinin dışında bir çıkar örgütüne üye yapmaya çalışmak, vicdansızlık ve iradelere ipotek koyma çirkinliğinin hangi boyutlara geldiğini göstermektedir. Artık, tuz bile kokmuştur. Kontrolsüz güç, güç değildir. Bugün ellerinde bulunan bu kontrolsüz ama geçici gücü pervasızca, ehliyetleri olmadan kullanmaya kalkanlar yarın bu güç ellerinden gittiğinde kendilerinin hiçbir şey olduğunu anlayacaklardır. O gün geldiğinde onlara, yine bizler gibi hak mücadelesinde olanlar, onurları ile halen dimdik ayakta duranlar sahip çıkacaklardır" dedi. (DHA)