Ege Postası
Geri

Yönetmen koltuğundan tarlaya

Uzun yıllar film, dizi ve reklam filmlerine yönetmenlik yapan Mustafa Yaşar, baba ocağı İzmir'in Çeşme ilçesine yerleşerek çiftçiliğe başladı.
Yönetmen koltuğundan tarlaya
Haberler / İzmir
23 Mart 2016 Çarşamba 12:59
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
25 yıl boyunca çeşitli film, dizi, reklam filmlerine yönetmenlik yapan Mustafa Yaşar, emekliye ayrılarak Çeşme ilçesine yerleşti. Bundan sonraki yaşamını çiftçiliğe adayan Yaşar, tarımla uğraşmaya başladı. Çok sayıda zeytin ağacı bulunan ve insanlara faydalı olabilmek için çaba sarf eden eski yönetmen, bir de zeytin sütü üretti. Bir zamanların ünlü yönetmeni Yaşar, bitki ve otlar üzerinde bir araştırma yaparak bir de çalışma başlattı. 

25 yıl yönetmenlik yaptığını anlatan Mustafa Yaşar, Çeşme'ye yerleşme sürecini şöyle anlattı: "Uzun yıllar İstanbul'da çalıştıktan sonra yaşamıma Çeşme'de devam etme kararı verdim. Kızım dünyaya gelmişti. Eşimle aldığımız kararla, her şeyi İstanbul'da bırakarak Çeşme'ye geldik. Başka bir yere de gidebilirdik; ama toprağına büyük bir aşkla bağlı olduğum evime dönmeyi tercih ettim. Bu bölgede, her karış toprakta hangi bitkinin olduğunu az çok biliyorum. Büyüklerimizden gördüğümüz, tanıdığımız otların ve çeşitli bitkilerin, gelişen tıbba göre de ne işe yaradığını öğrenmeye başladım." 

Tarımla ilgili bilgi veren Mustafa Yaşar, hibrit tohumun zararına değinerek şunları söyledi: "Küçük bir çiftlikte, beş tohumun yeşermesini sağlayabilmek istedim. Bu küçük, ama işlevi büyük olan çiftlikte tohum sayısını olabildiğince artırmayı hedefledim. Tarlama hiçbir şekilde hibrit tohum sokmam. Çünkü, hibrit tohumların sadece sebze ve meyvelere değil, toprağa da ciddi bir zararı var." 


"HER ŞEYİ ZAMANINDA EKERİM"
Organik tarımın koca bir yalan ve palavra olduğunu öne süren Mustafa Yaşar, sözlerine şöyle devam etti:

"Genetik değişimli değilmiş gibi gözükse de aslında genetiğiyle oynanan sertifikalı tohumlara organik diyebilirsiniz; ama organik değil. Ben inanmıyorum. Antalya'da büyük üreticiler 'organik' üretim yaptığını söylüyor. O zaman şikayet ettiğimiz hibrit ortada kalmıyor. Demek ki problem var. Bana göre doğru olan doğal ürün, doğal tohum. Benim babam ve dedemden bir tohum kaldıysa, o tohumla ben bütün ömrümü geçirebilirim. Hatta seçerek, ıslah ederek o tohumu geliştirebilirim. Zaten tohumda temel prensip ıslahtır. Mendel'den bu yana böyledir. Mendel, genetiğin babasıdır. Genetikle oynamamıştır, sadece ıslah etmiştir. Ben de ıslah ediyorum. Ben karpuzu kabağa aşılamıyorum. Her şeyi zamanında ekerim."

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası