EGEPOSTASI – Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyükizmir TV'de yayınlanan 8. Gün programında Refik Pak’la birlikte İzmir siyasetindeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Umutoğulları, CHP Bayraklı İlçe Kongresi’yle ilgili adaylardan Memet Yılmaz ile Samed Tekin’i destekleyen delegelerin itirazları ve CHP İzmir İl Disiplin Kurulu Üyesi Selahattin Güzel’in Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ı suçlamasıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Umutoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“KAVGALI EVE KİMSE KIZ VERMEZ”
Seçime itiraz ettiler. Birisinin gerekçesi gençlik kotası, diğerinin de bir usulsüzlük yapıldığı iddiası vardı. Salonda kaybettiği seçimi masada kazanmaya çalışıyorlar. Eskiden CHP’de bir gelenek vardı. Salonda CHP’liler yarışırdı. Belediye başkanı, il başkanı, milletvekili taraf olurdu. Ama seçim bittiğinde herkes kolkola girer evine giderdi. Şimdi öyle bir hal almış ki artık insanlar kendilerine avantaj sağlamak için idari, mahkeme, polis her türlü adımı kullanabiliyor. Belediye başkanı taraf olmuş. Diğer taraftan diğer insanlar ekipler kurmuş ve çalışmış. Herkesin aldığı oy ortada. En yakın rakibinden 98 oy fark yemişsin. Bundan sonraki süreçte gidersin evinde oturursun. Partiyi sürekli kamuoyunda tartışmaya açmak doğru değil. Seçimden önce de Bayraklı dışarıdan kavgalı bir ev görüntüsü veriyor demiştik. Kavgalı eve kimse kız vermez. ‘Biz partimizi kavgalı, gürültülü bir örgüt yapısından kurtarmak istiyoruz’ diyenler soluğu yine koridorlarda aldı. Ben bunu çok doğru bulmuyorum.
“İL DİSİPLİN KURULU ÜYESİ İSTİFA ETMELİ”
İl disiplin kurulu başkan yardımcısı (Selahattin Güzel) kendi partisinin belediye başkanı için ‘Baskı yaptı, usulsüzlük yaptı’ diyor. Bunu söyelyen parti disiplinden sorumlu olan kişi. Buradaki adaylar seçimi kaybetmiş, canı yanmış anlarım. Ama senin görevin partideki asayişi, sükuneti sağlamakken, sen disiplin kurulu yüesi olarak kendi partinin belediye başkanı ya da üyesiyle ilgili kalkıp bu tip sözlerle onu kamuoyunda küçük düşürüp zan altında bırakmaya hakkın yok. Bu kadar sorumsuz davranan bir kişinin disiplin kurulunda vereceği karar tartışılmaz mı? Yarın bu kongreden kaynaklı ilçe başkanı iki kişiyi dipsline verse bu adamın verceği karar nasıl ikna edebilir? Disiplin kuruluna seçilmiş kişiler tarafsız olur. Bu arkadaşın bağımsızlığı ve tarafsızlığı bitmiştir. Dolayısıyla görevde durmasının artık hiçbir anlamı yoktur. CHP’nin en çok üzerinde durduğu tarafsızlık, hak, hukuk ve adalet. Bu arkadaşın bu görevden istifa etmesi gerekiyor. Çünkü varlığı tartışma konusu olmuştur.
“SAMED TEKİN’E ELEŞTİRİ”
Geçen yayınımızda ‘Delege Serdar Sandal’a oynadı. Sandal artık Bayraklı’da önemli bir figür’ demiştik. Nasıl aynı delege bir önceki ilçe kongresinde Serdar Sandal’ın baskılarına rağmen Sandal'ın desteklediği adayı onaylamadıysa, aynı irade bu defa tercihini Sandal’ın işaret ettiği adaydan yana koydu. O gün delegeler kahraman olarak gösterildi. Şimdiki delegeler de o gün oy veren delegelerle aynı. Ne değişti? Seçinde 3. olmuşsun, topladığın imza kadar oy alamamışsın. Senin konuşmaya hakkın yok ki? Yarışlara girersiniz, kazanır ya da kaybedersiniz. Ama birinci göreviniz partiyi ayakta tutmak ve partiye karşı sorumluluklarınızı yerine getirmektir. Kaybettiğinizde bütün dengeler kötü, o delegasyon size oy vermedi diye bütün sözleri hak ediyorsa sizin partililiğinizde bir sıkıntı var demektir. 5-6 ay sonra tekrar kongre olursa bu arkadaş aday olursa aynı delegasyondan nasıl oy isteyecek?
“İLÇE BAŞKANI BAŞARILI OLURSA NE YAPACAKSIN?”
Bazen insanlar kaybettiğinde kazanır. ama sizi var edecek olan böyle kötü zamanlarda o partinin ideolojisine, altı oka sıkı sıkı sarılacaksınız ki insanlar sizin partililiğinizi sorgulamayacak. Seçimi kaybettiğin gün delegasyona dünya kadar hakaret ediyorsun. Eğer partiye karşı sorumluluğun varsa sen ilçe başkan adayı olmuş bir kişi olarak bundan sonra ilçe örgütünün yapacağı eylemleri takip etmen lazım. Bu kadar eleştirdiğin, ilçe başkanı seçilmiş kişi parti adına başarılı işlere imza atarsa ne yapacaksın? Seçimin ertesi günü klavyenin başında sorumsuzluk yaparsan bu yaptığın her şey yarın bir gün önüne gelir, kimse seni ciddiye almaz.
Samed Tekin son anda adaylıktan çekilebilir demiştim. Benimle ilgili çok hırs yaptı, sosyal medyadan da hakkımda bir şeyler yazdı. Belki de adaylıktan çekilmesini ben engelledim. Bu kadar kafasına takacağını da tahmin etmedim. Ben şahsi kanaatimi söylemiştim.
“O KOLTUKTA HASAN KARABAĞ OLSA…”
CHP’nin asayişi ve disiplinini sağlayabilmesi açısından bir disiplin kurulu üyesinin ya da ilçe başkanı adayı olmuş birisinin bu kadar sorumsuzca kendi partisinin belediye başkanının bunları söylemesi doğru değil. Ben biraz da Serdar Sandal’ın hoşgörüsünden kaynaklandığını düşünüyorum. O koltukta Hasan Karabağ olsa Samed Tekin daha o yazıyı yazdıktan 5 dakika sonra disipline giderdi. İl başkanı bu konuda ağırlığını koyacak mı göreceğiz.
“KONGRENİN KAYBEDENİ MUHALEFETTİR”
CHP delegasyonunu hiç kimse zan altında bırakamaz. Bunu mahkemeye taşıyan kişiler bunun bedelini ödeyecekler. Tehdit anlamında söylemiyorum. Delege günü geldiğinde her şeyin hesabını soracaktır. Bayraklı’da bir kongre sonrası hala tarıtşmalar var. Partiyi mahkeme kurullarında gezdirdikten sonra delege size artık oy vermez. Bunu yapanlara da kusura bakmasın delegasyon günü geldiğinde cevabını verecek. Bu arkadaşların siyasi hayatı başlamadan bitmiştir. Bayraklı kongresinin kaybedeni muhalefettir. Bugün muhalefet sandıkta kaybetmiştir. Bayraklı’da bir daha söz sahibi olma şansları yoktur.
POLİTİKA
Sayfa başına git
