POLİTİKA
EGEPOSTASI-TV 35 Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları ve Gerçek Haberci Genel Yayın Yönetmeni Adem Nakçı, yeni kurulan Gelecek Partisi’nin İzmir İl Başkanı Cem Kavur’un 15 yıl boyunca AK Parti’de bayrak asmadan oy kullanmaya kadar birçok noktada hizmet verdiğini belirterek, Kavur’un Gelecek Partisi için İzmirlilerden oy istemek için hangi argümanları kullanacağının merak konusu olduğunu belirtti.
MİTHAT UMUTOĞULLARI: GELECEK PARTİSİ ÖLÜ DOĞDU
Mithat Umutoğulları, “Cem Kavur, AK Parti’ye ve o davaya nasıl baktığını hepimiz biliyoruz. Onun il başkanı olarak ne diyeceğini merak ediyorum. İktidarı ne diyerek eleştirecek'” diye sorup, “Gelecek Partisi ölü doğdu. Suni teneffüs yapıyorlar acaba hayata döndürebilir miyiz diye” dedi. Adem Nakçı da, “Cem Kavur beklenen isim değildi. 50 kişilik yönetim kurulu oluşturacak. Altındaki yapı sağlam oluşturmazsa bu partinin İzmir’de geleceği yok” değerlendirmesini yaptı.
UMUTOĞULLARI: LÜTFEN GİDİP O STANTTA İMZA VERSİNLER
Programda CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Serdar Koç öncülüğünde Karşıyaka Stadı’nın yapımı için imza kampanyası başlatılmasını değerlendiren Mithat Umutoğulları, kampanyanın yerinde bir karar olduğunu, AK Partili yöneticilerin de buna destek vermesi gerektiğini söyledi. Umutoğulları, “Serdar Koç CHP Karşıyaka İlçe Başkanı oldu. Yaptığı ilk icraat stad. İl başkanı bütün delegasyonla görüşüyor şimdi. Koç, gelir gelmez kesinlikle ama kesinlikle, Göztepe açılışını kıskanarak izledim. O stadı yapana kızıyorum. Keşke aynı hassasiyeti Karşıyaka Stadına yapsalardı dedi. Bugün hakikaten güzel bir iş yaptı. Kendim gittim imza verdim. İl başkanı, belediye başkanı gidip stad için imza verdi. Lütfen AK Partililer de yarın gidip o stanta imza kampanyasına imza versinler. Hükümet yıllarca uğraşmadı m? Stad yapacağız ama belediye başkanı istemiyor diye. Şimdi belediye başkanı istiyor kardeşim” diye konuştu.
NAKÇI: İMZA SAYISI İKİ GÜNDE ON BİNLERİ GEÇMİŞ
Adem Nakçı da, “Karşıyaka Spor Kulübü başkanı nasılsa Selçuk Yaşar orada, Cevat Durak, dönemin başkanı, imdadımıza yetişiyor diye baktı. Kendi alternatifini aramadı. Cemil Tugay geldi, Serdar Koç geldi. Bak ilçe başkanı belediye başkanı uyumu buradan kaynaklanıyor. İkisi beraber aynı anda gidip birinci ve ikinci imzayı beraber attılar. İmza sayısı on binleri geçmiş diye duydum ben iki günde” dedi.
PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
M.U: Ahmet Davutoğlu nasıl gitti Başbakan ike? Şimdi nasıl konuşuyor, bangır bangır bağırıyo? Kutlu bir dava ise madem orada Cumhurbaşkanı sana Başbakanlıktan ayrıl dediğinde, ‘Gitmiyorum’ deseydin, Bakanlar Kurulu’nu istifa ettirseydin'
A.N: Belki de Başkanlık sisteminin öne çekilmesinin nedeni Davutoğlu’nun erken gitmesini sağlamaktı.
M.U: Ahmet Hoca diyorlardı. Danışmanlıkla geldi önce. Türkiye’nin dış politikasının bu kadar kötü gitmesinin nedeni belki de oydu. Herkesle kavgalıyız onun bakan olduğu dönemde. Başbakan oldu yine aynı şekilde. Bir yıl daha kalsaydı herhalde partinin genel başkan yardımcıları birbirlerini silahla vuracaktı. Kişisel kanaatim Davutoğlu’nu izlerken kin duygusunu hissediyordum.
A.N: Bu son dönemde yaşanan şu takım tutar gibi parti tutuluyordu, şimdi kan davalı gibi tutuluyor.
M.U: Cem Kavur, AK Parti’ye ve o davaya nasıl baktığını hepimiz biliyoruz. Onun il başkanı olarak ne diyeceğini merak ediyorum. İktidarı ne diyerek eleştirecek'
A.N: Doğru keskin bir ak partili idi.
M.U: Meral Akşener, Musavvat Dervişoğlu’nun, Aytun Çıray’ın bir backroundları var. Meral Akşener, MHP’de iken de iktidarı eleştiriyordu. Musavat Dervişoğlu il başkanı iken de iktidarı eleştiriyordu. Aytun Çıray öyle. İktidarın içinden muhalefet nasıl olu? Buradan AK Parti ile Gelecek Partisi kuruldu. Kendi içinde çekişmeler başladı, kamuoyuna yansımayan. Bunu nasıl çözece? Bayraklı’da AK Parti’nin bayrağını asmış, 15 yıl boyunca insanlardan oy istemiş AK Parti için, insanları ikna etmeye çalışmış. O adam burada nasıl ikna edecek'
A.N: Yeni partinin iki şansı var, ya yeni bir yol bulacak ya da yeni bir yol açacak.
M.U: Gelecek Partisi’nin bu dönem iktidara çok aday olan, iktidara gelecek havadan ziyade daha çok Davutoğlu ve Babacan gibi isimlerin AK Parti’de yaşadıkları haksızlıklara karşı yaptıkları bir hamle olduğunu düşünüyorum. 3-5 puanı çekip AK Parti’yi iktidardan düşürebilir miyiz düşüncesindeler. Bir yurttaşım benim Gelecek Partisi’ne oy vermem için ne diyecekle? CHP ve İYİ Parti’nin koalisyonu var. Başarılı olmuş yerel seçimlerde. Belediyeler burada, belediyeler doğru işler yaparsa iktidar yolu var. İktidara el sallayan bir taraf var. Diğer taraftan 17 yıllık bir iktidar var. Türkiye’ye kazandırdıkları var. Türkiye’de son dönem ekonomik kriz olmasa kimse iktidarın varlığını sorgulamaz. Peki 4 yıl sona bu iktidar durumu düzeltirse ne olaca? Yerinde kalacak. AK Parti’nin hala güçlü olduğunu hepimiz biliyoruz. Temel sorun ekonomik kriz. Bu kadar iki güçlü yapı var iken, türkiye zaten ikiye bölünmüş durumda. Bu parti kurulduğunda da CHP, İYİ Parti, HDP’nin içinde bulunduğu yapıyla hareket edecek herhalde. Gidip de AK Parti ile hareket edecek değil.
CEM KAVUR BEKLENEN İSİM DEĞİLDİ
A.N: Anketlerde Gelecek Partisi adı duyulmadığı için, oyları 1,5. Sayın Davutoğlu’nun adı olduğunda 7,5 oy çıkıyor diyorlar. Cem Uzan Türkiye genelinde 7,5 aldı ama İzmir’de 17,5 aldı. Bu da genele çok etki yaptı. Beyaz gömlekle çıktı, yeni bir yüzdü, sıfırdı. Davutoğlu’nun İzmir’de güçlü bir örgütlenme yapması lazım. Kerem Ali Sürekli var. Onun yanında Dilaver Kişili gibi biri olmasa, Özgür Hızal, Fatih Taştan gibi isimler olmasa, Aykut Dikencik gibi, Emrun Sulayıcı gibi tipler olmasa olmaz. Tamam, il başkanı olarak Sürekli iyi ama altındaki adamlar da iyi. Cem Kavur beklenen isim değildi. 50 kişilik yönetim kurulu oluşturacak. Altındaki yapı sağlam oluşturmazsa bu partinin İzmir’de geleceği yok. Bina tadilatları var. Kayıtları genel merkez üzerinden yapıyorlar. 500 üye kaydı gelmiş diye öğrendik. 20 gün içinde il yönetimini tamamlayacak. Kadın ve gençlik kollarını atayacak. Sonra ilçelere çıkacak bir ay içinde. İzmir gönüllüleri, Ankara, İstanbul gönüllüleri diye yapılar oluşturdular. O gönüllüler üzerinden kadrolar oluşturuluyor. Belki de il kadroları hazırdır bile.
M.U: İlçelerde ciddi sıkıntılar yaşayacaklarını düşünüyorum.
A.N: AK Parti’den adam alma şansları var ama çok az. Zayıf halkaları alabilirler. Zaten güçlü olan adamlar burada kolay kolay iktidar partisini terk etmezler diye düşünüyorum. İstedikleri kadroyu oluşturamayacaklar.
CUMHURBAŞKANI SENİ BAŞBAKAN YAPARKEN İYİYDİ…
M.U: Siyaseten Davutoğlu’na koltuk şart m? Başbakanlık yapmışsın. Nereye gidersen git insanların sana saygısı var. 13 yıl hizmet ettiği partide seçim kazanmış bir isim. Başbakan koltuğuna oturup partiye yüksek oy kazandırmış bir insansın. Zaman zaman gerginlik olmuştur, kırgınlıkların olmuştur. Bu parti sana bakanlık, Başbakanlık verdi. Kenarda durup bekleyip AK Parti’de bir sürü görev almış, kenarda kalmış sonra tekrar görev verilmiş bir sürü isim var. Bu kadar sana görev vermiş parti var. Cumhurbaşkanı seni bakan, Başbakan yaparken iyiydi. Eline yüzüne bulaştırdın dediklerinde kızmayacaksın. Binali Yıldırım bakanlık yaptı, İzmir’den aday ol dediler oldu, seçim kaybetti bakanlığa geri döndü. Üçüncü döneme takıldı milletvekili olamadı, yine geldi İzmir’e alanda çalıştı. Tekrar 3. Dönemi bitti, tekrar seçim oldu ve tekrar milletvekili oldu, meclis başkanı oldu. Git İstanbul adayı ol dediler gitti, seçim kaybetti. Yine dönüp gelip İzmir’de çalıştı. İki tane adam var. Bu da Başbakanlık yaptı o da. Biri partiyi her şeye rağmen sırtında taşıyor. Öbürü Başbakanlık koltuğunu kaybetti diye savunduğu ilkelere karşı çıkıp da şey yapacak. Bunun ne siyasetle ne ilkeyle tartışılacak bir durumu yok. Ben bana bu kadar kariyer vermiş bir partinin karşısına çıkıp da şey yapmam. AK Parti iktidardan düşseydi, iktidara CHP, İYİ Parti, MHP gelseydi, Davutoğlu parti kursaydı, kimse bir şey demezdi. Partim zaten iktidardan düştü. Ben yeni yüzlerle, yeni insanlarla çıkıp ülkeye hizmet etmek istiyorum diyebilirdi. Hızlı giden arabadan atlarsan ölürsün. Arıza yapmış arabadan inip yürürsen bir şey olmaz.
A.N: AK Parti’de Ahmet Davutoğlu Başbakandı. Başbakanlık temsilcisiydi, kapıda kuyruk vardı, herkes kapısındaydı. Davutoğlu düştü Binali Bey geldi bir tane kişi gelmedi. Bu iktidarın gücü var zaten merkez partilerde. Merkez sağ partilerde iktidarın gücünden dolayı çok fazla kanalize olabilen var. ANAP, Saadet Partisi var önümüzde.
AK PARTİ’DE EMEK VERENLER BELLİ
M.U: Şimdi, Mahmut Atila Kaya var. Kaya, milletvekili olmadan önce teşkilatın içinden geldi, seçim kaybetti ama partiden ayrılmadı. O dönem adam bile bulamıyorlardı. Teşkilatlara girdi, çalıştı. Bence AK Parti tarihinin en başarılı teşkilat başkanıdır. Başarılıydı. 8’inci sıraya koydular yine çalıştı. Sonra geldi 3 4 sıradan oldu, milletvekili oldu. Demek ki çalışırsan oluyor. Hamza Dağ nereden geld? Gençlik kollarından. Milletvekili yaptılar, en genç vekil olan isimlerden oldu. 3. Dönemi oldu. Sürekli ilçe başkanlığı, milletvekilliği yaptı. Döndü il başkanlığı yapıyor. Bu adamlara İbrahim Turan da olduğu gibi Başbakanın gözdesi, o gidince küt. İşte birine sırtını dayarsan İbrahim Turan gibi olursun. Mahmut Atila Kaya, sürekli ilçeleri dolaşıyor hala. MYK üyesi de. Genel başkan yardımcısı Hamza Dağ geliyor sürekli. İbrahim Turan milletvekili seçildikten sonra bir kez İzmir’de gördün mü se? Sırtını teşkilata dayamazsan bu teşkilat seni taşımaz. Kaç kişi milletvekili oldu geldi gitti. Teşkilat taşımadı sırtında. Kerem Ali Sürekli milletvekili iken, Atila Kaya, Hamza Dağ, bunlara gelen telefonlar ve talepler kadar kimse ilgilenmemiştir. Alpay Özalan’a bir kişinin telefon açıp bir şey istediğine inanabiliyor musun'
A.N: Mahmut Atila Kaya’ya şakşakçılık yaparken görüyorum o gün ona küfredenlerin. Teşkilat başkanı iken vay efendim meclis üyesi yapılmadık diye. Sürekli Karşıyaka gibi zor bir ilçeden gelip hala varsa demek ki iyi çalıştığı için. İki topçu anısı anlatmakla olmuyor kardeşim. Gelmeyen adamların bir dönem sonra nasıl kaybolduğunu görüyoruz.
M.U: Gelecek Partisi’nin AK Parti tabanından alacağı çok fazla şey yok.
A.N: Bir yere gelemeyeceğine inananlar geçebilir. Kaybedenler kulübünü toplarlarsa kaybederler ama aklı selim tüm partilerden insan alırlarsa olabilir. Ülkenin değerleri bu değil, enflasyon budur kriz budur dersen. Eş, dost, akraba diyor adam.
M.U: Gelecek Partisi ölü doğdu. Suni teneffüs yapıyorlar acaba hayata döndürebilir miyiz diye.
CHP ARŞIYAKA STADI İÇİN DÜĞMEYE BASTI
Dönelim Karşıyaka’ya. Serdar Koç CHP Karşıyaka İlçe Başkanı oldu. Yaptığı ilk icraat stad. İl başkanı bütün delegasyonla görüşüyor şimdi. Koç, gelir gelmez kesinlikle ama kesinlikle, Göztepe açılışını kıskanarak izledim. O stadı yapana kızıyorum. Keşke aynı hassasiyeti Karşıyaka Stadına yapsalardı dedi. Bugün hakikaten güzel bir iş yaptı. Kendim gittim imza verdim. İl başkanı, belediye başkanı gidip stad için imza verdi. Hüseyin Mutlu Akpınar’ın o dönem bu konuyu açmamasının, stad konusunda yasaları gerekçe göstererek karşı çıkmasının altında yatan nedenden dolayı stad orada. Evet bunu bir siyasi parti başlattı. Sürekli de iyi bir Karşıyakalıdır. Ayrıca Karşıyaka ilçe başkanı da iyi bir Karşıyakalıdır. Lütfen yarın gidip o stanta imza kampanyasına imza versinler. Hükümet yıllarca uğraşmadı m? Stad yapacağız ama belediye başkanı istemiyor diye. Şimdi belediye başkanı istiyor kardeşim.
A.N: bu stadlar siyasete malzeme olursa erir gider demiştik. Göztepe Stadı’nda da aynı sorunlar çıktı.
SEPİL KEŞKE KARŞIYAKA BAŞKANI OLSADI
M.U: Göztepe’yi Mahmut Atila Kaya takip etti. Bedri Serter ve Tacettin Bayır’ın da emeği var. Karşıyaka Stadı’nın yapımı için Karşıyaka Spor Kulubü de devreye girmeli. Karşıyaka Spor Kulübü başkanı kulübü kötü yönetiyor. Çok net söyleyeyim. Göztepe Başkanı Mehmet Sepil keşke Karşıyaka Spor Kulübü’nün başkanı olsaydı. Bir kulüp başkanı düşün kendi ilçesindeki belediye başkanıyla kavga ediyor. Karşıyakalılarla kavga ediyor. Stad için oraya buraya gidiyor, sürekli bir şeyler. Arkadaş sen Karşıyaka Belediyesi’nin bütün imkanlarını kullanacaksın, belediye başkanı istediğin her şeyi yapacak. Ama sen çıkıp hala belediye başkanı yerine protokolde AK Partilileri ön sıraya dizeceksin. CHP Belediye başkanının eşini protokolün arkasına atacaksın. Senin siyasiler arasındaki çekişmeye alet olmaya hiç hakkın yok. Kerem Ali Sürekli orda olsa, kendisi kalkar yerini verirdi. Ama senin siyasetçileri karşı karşıya getirmeye hakkın yok.
BÜYÜKKARCI MAÇLARIN YAYINLANMASINI NEDEN İSTEMİYOR
M.U: Karşıyaka Spor Kulübü başkanını aradım. Sevgili başkan Turgay Büyükkarcı’ya maçları canlı vermek istiyorum dedi. Üç ay başkan beni oyaladı. Yönetimle konuşayım falan dedi. Sonra en son konuştuk, her aradığımda da uygun değilim sonra arayayım dedi. Başkanım şu konuyu bir konuşalım dedim. Maçları niye veremiyoruz dedim. Rakipler maç izliyormuş dedi. Basketbol maçlarını veriyoruz, bak ne kadar seyirci geliyor. Maçları ya Bornova’da ya da Atatürk Stadı’nda yapıyorlar. Ben de diyorum ki arkadaş bu maçları verelim canlı yayında, insanlar izler. Ne zararı var. Adam vermiyor. Hoca antrenör istemiyor diyor. Böyle bir bu kafayla kulüp yöneten adamdan ne bekliyorsun se? Bu zihniyete sahip bu adam bu kulübü yönetiyor, ne başarısın bekliyorsun takımı? Orada kalıyor işte. Durumu da belli zaten. Karşıyaka Spor Kulübü’nün bu anlayıştan uzaklaşmasını istiyorum. Karşıyaka tutkumu taraftarlar da bilir. Maalesef ben maçları vermek istiyorum, ama sayın başkan bizim maçları vermemi istemiyor. İnşallah bu imza süreci umarım diğer siyasi partiler de bu işe dahil olur.
A.N: İşi içselleştirmek gerekiyor. AK Parti bu yüzden kaybediyor. Karşıyaka’daki eski belediye başkanı döneminde olmamıştı. Şimdi Cemil Tugay ve Serdar Koç’u takdir etmek gerekiyor. Karşıyaka Spor Kulubü’ne sahip çıktılar. AK Parti ilçe başkanına da il başkanına da düşen iş gidip oraya imza atmak. Hadi o imzayı da atmasınlar. Git kendin yap kardeşim ya da. Ama yap. Karşıyaka’nın Karşıyaka olması için Selçuk Yaşar’a sığınmanın bitmesi gerekiyor. Kaf sin Kaf diye bağırmak değil sadece. Önce bir Karşıyakalı olacaksın. Belediye başkanıyla kavga etmeyeceksin.
AT İMZAYI, GİT ANKARA’YA DA.
Dönelim CHP’ye. Salıcı’nın katıldığı toplantıyı değerlendirmiştik. Tunç Soyer’in ilçe başkanlarıyla toplantı talebi oldu. Verilen mesajlar orada önemliydi. Soyer’e bazı ilçe başkanları bürokratlar üzerinden yüklenince, Soyer de ‘E kardeşim, sizin belediye başkanlarınız da ilçelere müdahale etti. Benden kimsenin kellesini istemeyin’ demiş. Mesajı bence önemli. ne olduysa oldu bugüne kadar yeni sayfa açmak lazım. Bu yeni sayfada parti ruhuna yakışır bir kongre yapalım diyor. Türkçesi şu. Deniz Yücel tek aday. Dolayısıyla böyle gidecek. Kongre ve kurultay delegelerinde ciddi sıkıntı olur eğer anlaşamazlarsa.
A.N: Musa Çam olsa ne olur sence dedi biri bugün beni arayarak. Siz genel başkanı ciddiye almıyorsunuz herhalde dedim. Genel başkan vekiller üzerinden üç dört aydır mesaj gönderiyor. Bir de bazı vekillerin bana niye söylemedi diye bir yerlere demeç vermesini abesle iştigal ettiklerini düşünüyorum. Sürekli bana da sana da yakın. Sen soruyu düzgün sormuşsundur sana söylemiştir, bana niye vermedi diyemem o zaman. Kendi soru sorma yöntemini değiştir. Sen gitmemişsindir genel başkana. Genel başkana sen gitmişsin, emirleriniz nedir kongre için demişsin. Genel başkan da Deniz Yücel iyi gidiyor, başarılı demiş. Budur. Sen de gelmişsin bunu kendine vazife edinip kadın olması iyi olur dedi diyorsun. Genel başkan çıkıp İzmir’de şunu istiyorum demez. Seni çağırır, ilişkileri kiminle iyi. Ben olsam Atila Sertel üzerinden veririm mesajımı. Gazetecilerin onursal başkanı mı, bütün gazetecilerle rahat konuşuyor, ön seçime girmiş mücadele etmiş. Mesajı onun üzerinden göndermek mantıklı değil m? Karşıyaka’da 78 delegeleri var. Çarşaf listeyle seçime gidelim kararı almışlar. Karşıyakalı delegeler iyi de bizim kendi ilçemizde niye çarşaf liste olmadı diyor.
AK PARTİ VE CHP FETÖ TARTIŞMASI
AK Parti ve CHP Tartışmaları için konuşan Umutoğulları, “iki parti arasında FETÖ tartışması sürüyor. Burak Oğuz’dan sonra CHP artık çok fazla FETO işini karıştırmıyor. Demek ki eleştiriyi yaparken dozajı aşıp bunu bir siyasi manipülasyon haline getirip rant elde etmek için bu kadar konuşuyorsan dönüp dolaşıp seni buluyor, çarpıldı şimdi. Fethullah Gülen cemaati 40 sene olmuş kurulalı. Bu hareket daha önceki iktidarlarda da vardı. En iyi dönemini Ecevit döneminde yaşamış. Gülen kendisi söylüyor.
POLİS OPERASYON YAPIYOR İÇ İŞLERİ BAKANIN HABERİ YOK
Erdoğan geldi. İdeolojik olarak kendisine yakın gördüğü bu kurumu aldı. 2011’de AK Parti kendi kadrolarını kuracak konuma geldi, yol ayrımına geldiler. Cemaat dünyanın birçok yerinde örgütlü şu an. 2011’den sonra hükümet artık yeter, burada yapılanmana izin vermeyeceğim, ben kendi yetiştirdiğim kadrolarımla yoluma devam edeceğim dedi. Ne başladı burada heme? Bakan çocuklarının evini parayla bastılar. Tamam da. Senin dinlemelerin usulsüz. İçişleri Bakanı’nın evine operasyon yapıyorsun. Kurduğun televizyon kanallarıyla emniyet, savcılık tüm siyaset kurumlarını kullanıyorsun. Erdoğan mı talimat verdi gidip meclisi vurun diye. Cemaatin içinde bulunduğu durum, dini tarikat ne dersen de, silahlı bir terör örgütü haline geliyorsun. CHP siz övdünüz diyor. Tamam bu adamlar yanlış yapmaya başlayınca yollarını ayırdı hükümet. Sessiz kalsaydı senin bunu eleştirmen lazım. Sana yakışan gerekçe şu. Eleştirdin tamam. Bunlarla ilgili gözaltılar, tutuklamalar, haksız yere tutuklananlar var. Cumhurbaşkanına gidip, haksız tutuklamalar oluyor dikkat etmek lazım demen lazım. Şimdi senin belediye başkanın tutuklandı. Şimdi ne anlatacaksı? Burası filmin bittiği yer.
Sayfa başına git
