TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye ve dünyanın en önemli sorunlarından ola çocuğa yönelik şiddet ve istismar vakaları her geçen gün artarak devam ediyor.
Son olarak İzmir’de A.N.U isimli bir annenin, çocuğuna yönelik istismara varan görüntüleri gündeme gelmiş ve anne A.N.U’nun davranışları büyük tepki toplamıştı.
A.N.U.’nun çocuğuna karşı “Teyzen için y**k de” ifadelerini kullanıp çocuğunu zorlaması tepki toplarken anne A.N.U başka bir videoda çocuğu henüz bebek yaştayken, plajda bebek yaştaki çocuğu şezlongta yatarken başka bir bebeği üzerine konulup cinsel ilişkiyi andıran hareketlerde bulunulmasına göz yumduğu görülmüştü.
Söz konusu görüntüler kamuoyunda sansasyon yaratırken Uzman Psikolog Burcu Çataloğlu, görüntüleri yorumladı. Görüntüler çerçevesinde çocuğun daha önce de istismara maruz kaldığını ifade eden Çataloğlu, ebeveynlerin bu tarz davranışlarının ilerleyen dönemlerde çocukların sosyal hayatlarını derinden etkileyeceğini kaydetti.
“OLGUNLAŞMAMIŞ BİR EBEVEYNİ VAR”
Anne AN.N.U.’nun çocuğuna zorla küfrettirmeye çalıştığı videoda annenin hareketinin cinsel istismara zemin hazırladığını belirten Çataloğlu, “Söz konusu videoda kesinlikle duygusal istismar söz konusu. Çocuğu henüz anlamını bilmediği bir kelimeyi söylemeye zorlamak, çocuğun sosyal gelişime ve psikolojik gelişimine mutlaka zarar verir. İlerleyen dönemlerde çocukla dalga geçilmesine de neden olur. Söz konusu videoda çocuğun daha önce de bu tarz şeylere maruz kaldığı anlaşılıyor, çünkü itiraz ediyor. Dolayısıyla ilk olay değil. Olgunlaşmamış bir ebeveyni var ve kendisi bunlar üzerinden keyif alıp eğleniyor. Bu çocuk bu evde aslında güvende değil. Çünkü, bu ebeveyn öncelikle kendini korumaya öğretemeyecek. Ne yapıyor? Ebeveyn hiç bilmeden yaptığı bir hareketi aslında cinsel istismara zemin hazırlayacak şekilde gülerek ya da övgüyle karşılıyor. Dolayısıyla çocuğun hem psikolojik hem sosyal olumsuzluklara hem de ilerleyen dönemlerde kendini koruyamaması gibi durumlara zemin hazırlayacaktır. Tedavisi mümkün ama öncelikle çocuğun güvende olduğunu bilmeye ihtiyacımız var. Böyle bir evde çocuk kim bilir nelere maruz kalacak. Bazen maruz kalmak değil şahit olmak da çocuğu aynı derecede etkileyebiliyor. Ama dediğim gibi tedavisi mümkün. Ama öncelikle güvende olduğunu bilerek” dedi.
“KENDİNİ KORUMAYI ÖĞRENEMEYECEK”
Bu gibi davranışların çocuklarda travma yarattığını ve çocuğun ilerleyen hayatında da olumsuz etkileri olduğuna dikkat çeken Çataloğlu, “Bu gibi olaylarda başka travmatik etkiler de olur. Öncelikle bu çocuk uyarılmış bir halde olur. Ne zaman bir tehlike gelecek, neye maruz kalacak bilemediği için sinir sistemi sürekli uyarılmış bir haldedir. Dolayısıyla bu çocuklarda öfke, saldırganlık ve aşırı hareketlilik sıkça gördüğümüz bir şey. Bunun yanında yemek ve uyku gibi fizyolojik birçok sorun da ortaya çıkabilir. Öğrenme sorunları da yaşayabilir. Bunun yanında bu çocuk bu tarz davranışları normalleştirecek. Kendini korumayı öğrenemeyecek. Normalleştirecek. Normalleştirdikçe o da belki başkalarının sınırlarına girecek. Dolayısıyla dışlanacak, suçlanacak. Birçok sorun oluşacak. Dolaysıyla hem kedisi hem de yaşıtları güvende değil. Ama biz şiddeti yaşıyorsak, öğreniyorsak çok yüksek olasılıkla bunu tekrarlıyoruz. Dolayısıyla hem çocuğa hem de çevresindekileri ilişkilerini birçok konuda da etkilemiş olacak” diye konuştu.
"BU HAREKETLER ÇOK SIK GÖRÜNÜYORSA..."
Plaj videosunu da yorumlayan Çataloğlu, bebeklerin bilinçsiz hareketlerinin cinslelik olarak yorumlanmasının yanlış olduğunun altını çizdi ve “Çocuğun doğal olarak yaptığı hareketleri bu şekilde yorumlamakta ve bunu bir çocuğa yakıştırmakta bir sorun var. Dolaysıyla bu şekilde etiketlemiş de oluyoruz çocuğu. Ama aslında ilgisi yok. Çocuk orada yaşıtıyla oyun oynuyor ya da doğaçlama bir hareket yapıyor. Tabi eğer bu hareketleri çok sık görüyorsak, üst üste sürekli çocukları üstüne çıkıp bu hareketleri yapıyorsa, büyüdükçe başka belirtiler de eşlik ediyorsa o zaman bu çocuk maruz kalıyor mu diye düşündüğümüz oluyor ancak tek bir görüntüyle değerlendirilemez” ifadelerini kullandı.
“İSTİSMARIN BİR TÜRÜ VE KESİNLİKLE ÇOK YANLIŞ”
Görüntülerde anne A.N.U’nun görüntülere gülerek tepki vermesine de değinen Çataloğlu, “Bu da istismarın bir türü ve kesinlikle çok yanlış. Hiç cinsel olarak yorumlamayacağımız bir olaydan keyif alıyor ve gülüyor. Çok yanlış bir davranış. Çocuğun ilerde tabii ki de cinsel davranışları da olacak. 3-6 yaş arasındaki dönemde mastürbasyon da yapacak. Ben bu ebeveynin o dönemde yanlış yönlendireceğine inanıyorum. ‘Bu çocuk bu yaşta bunu yapıyorsa’ diyerek çocuğa birçok sıfat koyabilirler. Bu da ilerleyen dönemde çocuğu bu tarz davranışlara yönlendirebilir. Çünkü biz neye inanıyorsak, kendimizi nasıl hissediyorsak öyle davranıyoruz. Bu çocuk kötü bir çocuk gibi hissederse ya da o yaşta başkalarının sınırlarını ihlal ettiği vurgulanırsa kimliğine bunu yerleştirecektir ve böyle davranmaya devam edebilir. Böyle bir riski var” dedi.
“PEK ÇOK RİSKİ BARINDIRIYOR”
Son olarak çocuklara yönelik şiddet, istismar gibi tavırların çocuklarda büyük travmalara yol açtığının ve ilerleyen yaşları için büyük risk taşıdığının altını çizen Çataloğlu, şunları söyledi; “Çocuk beyni her şeyi her an kaydeder. Anne karnından itibaren şiddeti bile kaydediyoruz. Anne karnında anne şiddete maruz kalırsa çocuk bunu duyumlarıyla kaydediyor. Dolayısıyla çocuk neyi görüyorsa, duyuyorsa, maruz kalıyorsa sıfır yaşından itibaren evde her şeyi kaydettiğine göre… Mesela anlamını bilmeden ettiği küfür, kreşe ya da anaokuluna başladığında onun için çok gülünen, evde onaylanan hatta eğlenilen bir şey. Bunu çok doğal bir şekilde söyleyecek. Sonra aldığı yanıtlarla en önemli travma orada başlayacak. Çünkü o çocuk dışlanacak, belki öğretmenleri tarafından azarlanacak. Dolayısıyla bu çocuk, ‘Hani iyi bir şeydi? Hani buna gülünüyordu’ diye düşünecek. Büyük bir kafa karışıklığı yaşayacak. En temel en çok güvendiği ebeveyninin öğrettiği şey aslında çok yanlış bir şey. Yani bu çocuk dünyaya nasıl güvenecek? Temel güven sarsıldığı anda bütün olumsuz duygular ortaya çıkacak. Travma bizi uçlara götüren bir şey. İlerleyen dönemlerde bu çocuk uçla gidecek. Ya çok içe kapanma ya da aşırı saldırganlık eğilimleri gösterecek. Dolayısıyla pek çok riski barındırıyor.”