Vali Toprak: Özel İdare’nin mallarını Maliye Hazinesi’ne devrettik
İzmir Valisi Mustafa Toprak, İl Özel İdaresi’nin mallarının tamamının Maliye Hazinesi’ne devredildiğini açıkladı. Toprak, “Yerelin malı devletin, devletin malı yerelindir. Maliye uygun gördüğü kuruma tahsisini yapar. Süreç bitmiştir.” dedi. Toprak, Ankara’dan özel bir talimat almadığını da ifade ederken, “İllerde uygulamalar farklı olabilir. Her şey aynı olsaydı Trabzon’un adı İzmir, İzmir’in adı Trabzon olurdu.” diye konuştu.
İZMİR - Sağlık Eğitim Yerel Yönetim Politika Muhabirleri ve Danışmanları Derneği (SEYEPDER)'ni kabul eden Vali Toprak, gündemdeki konuları değerlendirdi. Özel İdare malları ile ilgili son kararı aktararak, “En son toplantıyı yaptık. Parça sayısını bilmiyorum. Köy tüzel kişilikleri ve kapatılan belde belediyelerinin mallarının önemli bir kısmını ilçe belediyelerine devrettik. Her bir ilçede karar alındı. Bunların gizliliği yok. Hepsini açıklayabiliriz. Büyükşehir belediye başkanının istemesi kadar doğal bir şey de yok. Özel İdare’nin kapatılmasından sonra yürütülen süreçte ihtiyaç fazlası personel harici konu dışında tüm işlemlerle ilgili karar verilmiştir. İlgini noktalara duyurulma ve tebliğ aşamasındadır. İlgili mal paylaşım komisyonunun toplanma süresi devam ediyor. Komisyon ana komisyon kararlarını aldı. İlgili belediyelere bildiriliyor. Açık ve nettir ki paylaşımlar yapılmıştır. Biz Anayasa’ya ve kanunlara inanıyorsak, Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı kuruluş kanununda, devlet adına her türlü taşınmaz ve taşınırların kullanım hakkı idare etme hükmü var. Bunun da karşılığı Maliye Hazinesi'dir. Maliye Hazinesi hem alıcı hem verici noktadadır. İlgili kurumların kullanması için altyapıyı oluşturur ve gayrimenkulleri üzerinde tutar. Gerektiğinde ilgili kurumlara tahsis yapar. Bugün bir hizmet için ayarlanan gayrimenkuller hizmet alanı bittiği için asıl sahibine döner. Maliye de bunu yönlendirir. Buna karşı çıkmak sisteme, hukuka, Anayasa’ya karşı çıkmaktır. Bu hakkın sonrasında bir hukuksuzluk varsa ona göre karşı çıkmak gerekir. Peşinen, ‘Bu iş yanlıştır’ demektense Hazine bunu kullanırken yanlış yapıyorsa onu sorgulamak lazım. Mesela Balçova Termal Tesisleri Maliye Hazinesi’ne kaydedilmiştir. Ülkemizin en önemli fizik tedavi merkezlerinden biri olan yer, sağlık konusunda değerlendirilmelidir. Zaman içerisinde hangi bakanlık iyi kullanacaksa oraya tahsis edilir. Sümerbank konusu da açıktır. Zaman içerisinde Sümerbank’a oluşum sağlanmış, orası kapanmış ve Özelleştirme İdaresi aracılığıyla Hazine'ye geçmiştir. Maliye Bakanlığı’nın kontrolündeki bir yerdir. Demişler ki, ‘Yüksek Planlama Kurulu vasıtasıyla İl Özel İdaresi’ne tahsis edelim.’ Ne amaçl? Tabii ki eğitim amacıyla. Her bir kamu taşınmazının mutlaka sahibi kamu hazinesidir. Tahsis yapıldığı yer Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Mesela Bozdağ Kayak Merkezi ormanlık alandan kapsam dışı olduğu için kayak merkezi şartıyla İl Özel İdaresi’ne verilmiştir. O zaman kapandıysa esas sahibine gider. Büyükşehir Belediyesi, Orman Genel Müdürlüğü’ne başvurursa, tabii ki uygun görürse memnuniyetle verir. Özel İdare nasıl tahsis aldıysa belediye de tahsisi alır. Biz Hazine’ye güvenmek zorundayız. Önemli olan bu sistem içerisinde yanlış kullanım varsa onu tartışmaktır. Tahsisten sonra bir yanlışlık varsa ona bakılır. Talepler konusunda değerlendirme yapılır. Her gün şehrin gündeminde ‘Özel İdare’nin malları’ deniyor. Bana göre burada bir problem yok. Sanki sorun varmış gibi konuşuluyor. Bu sistem içerisinde kanun, ‘Fiilen bakanlıkların kullandığı hizmet alanı varsa komisyon verecek.’ diyor. Eğer okul alanı ya da okul varsa komisyon mülkiyeti kamu hazinesine tahsisini Milli Eğitim Bakanlığı’na verecektir. Bir sağlık ocağı ve toplum merkezinin de kullanımı yani tahsisi Sağlık Bakanlığı’na verilir. Bu kadar basittir.” dedi.
'BİR AY PARA GELMESİN, MAAŞ ÖDEYEMEZLER'
Vali Toprak, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, “Malların tapularını bize verin.” açıklamalarını da yorumladı: “Büyükşehir Belediyesi’nden geçen bir yerse oraya verilebilir. İyi niyetle konuşuyoruz. Ben de olsam, ‘Bana verin’ derim ama bu, eşyanın tabiatında var. Sayın başkan da, ‘Bunları ben alsam şöyle planlama yapar ve değerlendiririm.’ diyor. O kendi planını yapmış olabilir, bilemem. Hilton Oteli’nde belediyenin hissesi var. O hisseyi otele vermekle kaçırma, aşırma, götürme mi old? Bunları bu şekliyle ifade etmek yanlış olur. Kurumun ihtiyacı varsa, talep ederse uygun görülür ve Maliye'den alır. Hukuk devletinde yaşıyoruz. Aylık büyükşehir ve ilçe belediyelere genel bütçe giderlerinden pay geliyor. İl Özel İdaresi’ne de geldi. Ben bunu inceledim. İl Özel İdaresi’nin payları genel bütçeden geliyor. Paylar yatırımlara dönüştürülüyor. Zenginlik varsa değer de para da ülkenin maliyesinindir. Belediye malları da devlet malı niteliğindedir, çünkü kaynağını bütçe gelirlerinden alıyor. Vergi de devletin hukuku çerçevesinde alınıyor. Bir ay belediyelere pay verilmesin, maaş verilemez. Bunu iddia ediyorum. Çıkıp, ‘Efendim yerelin malı.’ diyorlar. Devletin malı yereldir, yerelin malı devletindir. Olay budur.”
'TRABZON’UN ADI İZMİR OLURDU'
Vali Mustafa Toprak, İzmir’deki sistemin bazı illerde farklı uygulandığı yönündeki sorulara da cevap verdi. Malların Trabzon’da belediyelere, İzmir’de Maliye'ye bırakılmasıyla ilgili olarak, “Bu durum olabilir. Her yerde aynı olsaydı İzmir’in adı Trabzon, Trabzon’un adı da İzmir olurdu. Bak böyle bir şey yok. Sizin adınız farklı, benim adım Mustafa. Örnek gösterilme konusu yanlıştır.” şeklinde konuştu. Ankara’dan talimat alıp almadığı yönündeki soruya da, “Olamaz efendim. Nasıl olur y? Olayın sistemi açıktır. Komisyonun nasıl çalıştığı bellidir. Kanun açıktır. Onun dışında bir işlem yapılmadı. Meseleler çok tartışılabilir. Konu benim açımdan tartışılabilecek bir durumda değildir.” diye cevap verdi.
'DEĞERLENDİRİYORUZ'
Başkan Kocaoğlu’nun iade ettiği Özel İdare’nin üst düzey bürokratlarıyla ilgili de konuşan Vali Toprak, “Orada kanun belli bir hüküm getiriyor. Kanun, ‘Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na bağlı olan memurların dışındaki kişileri ilgilisine göre belediyelere verebilirsiniz.’ diyor, çünkü orada sınırlı sayıda kişi var. Bunlar mühendis, üst düzey personel gibi kişilerdir. Aktarma yapıldıktan sonra belediyeler valiliğe müracaat edebiliyor. Neye göre müracaat edebiliyo? İhtiyaç fazlası ise müracaat edebilir. Valilikteki komisyon, ihtiyaç fazlası olduğunu beyan eden belediyelerden bütçeyi, personel fazlasını, norm kadroyu isteyebiliyor. Yasa, ‘Oralara bak, ihtiyaç fazlası bildiren belediyeleri incele.’ diyor. Komisyon bunu yapmak zorundadır. Eğer ihtiyaç fazlası ise biz de Devlet Personel Başkanlığı’na göndereceğiz. Gönderene kadar maaşlarını belediyelerden alacaklardır. Personel başkanlığı, sorun olmayacak şekilde aynı il içinde görevlendirecektir. İhtiyaç fazlası mıdır değil midir, ona göre bakılır ve değerlendirilir.” açıklamasında bulundu.(Cihan)