Aydın'da yaşayan B.G, çocuğuna "terbiyesiz" diyen S.Ö. hakkında tazminat davası açtı. Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, olay nedeniyle davacının mal varlığında doğrudan bir azalma meydana gelmediği, olayın meydana geliş şekli ve davalının hakaret eyleminin kişilik haklarını zedeleyen bir eylem olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Bozma kararında, ceza dosyasındaki mağdur ve tanık anlatımları göz önüne alındığında davalının olay günü davacının çocuğuna terbiyesiz demek suretiyle hakaret ettiğinin sabit olduğu, bu nedenle manevi tazminat talebinin bütünüyle reddedilmesinin yasaya aykırılık teşkil ettiği belirtildi.
Bozma kararından sonra yapılan yeniden yargılama sonunda yerel mahkeme ilk kararında direndi. Yerel mahkemenin direnme kararında, davalının çocuğa dava konusu sözü söylediğinin sabit olmadığı gibi, "terbiyesiz" ifadesinin Yargıtayca hakaret olAarak kabul edilmediği anlatıldı.
Direnme üzerine yapılan yeniden incelemede, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, bu kez yerel mahkemenin kararını onadı.
Onama kararında, davalının çocuğa yönelik hakaret içeren sözleri söylediğinin kanıtlanamadığı, ayrıca "terbiyesiz" sözünün de kişisel değer yargısı niteliğinde kaba ve incitici olarak kabul edilmesi gerektiği ve tazminat sorumluluğu gerektirmeyeceği kaydedildi.