Toplantıda Hacettepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. S. Levent Turan, Sakarya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Osman Çerezci, İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ahmet Duran Şahin, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Ali İhsan Öztürk, Uzman Biyolog Hülya Akgül Özdeş, Reshaber Kurucusu Batur Gün ve Çevreci Enerji Derneği Başkanı Tolga Şallı, önemli sunumlar gerçekleştirdi.
Panele Karaburun köylüleri, İzmir Barosu Başkan Yardımcısı ve Enerji Hukuku Komisyonu üyeleri, Urla Kent Konseyi, Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Karşıyaka Yenilenebilir Enerji Derneği, Enerji Hukuku Araştırma Enstitüsü, Enerji Sanayicileri İşadamları Derneği, Sosyal İklim Derneği, Anadolu Mağaracılık Topluluğu Derneği, İzmir Yenilenebilir Enerji Kooperatifi ve birçok STK temsilcisi, yatırımcı, sektör çalışanı, akademisyen ve öğrenciler de yoğun ilgi gösterdi.
Çevreci Enerji Derneği Başkanı Tolga Şallı, birçok ülkenin giderek artan enerji ihtiyacına cevap vermek için yerelleşme ve ulusallaşma politikalarını güncelleyerek, yerli ve yenilenebilir enerjinin kullanımını artırdıklarını söyledi.
Şallı, dernek olarak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılmasına katkı sağlamak, yenilenebilir enerji yatırımlarına, enerji kooperatiflerine mevzuatsal destek sağlamak, toplumun ve sektörün bilgi ve farkındalık düzeylerini yükseltmek için çalıştıklarını kaydetti.
ÜLKEMİZ RÜZGAR ENERJİSİ AÇISINDAN VERİMLİ
Ülkemizin özellikle batı kesiminin rüzgar rejimi açısından verimli bir kaynak sunduğunu dile getiren Tolga Şallı, “Yenilebilir enerjinin kullanılması yaşanabilir bir dünyanın anahtarıdır. Rüzgar enerjisinin yanı sıra; güneş enerjisi de Türkiye'nin ürettiği toplam enerjinin birbuçuk katı potansiyele sahip. Yenilenebilir enerjinin yayılması toplumsal refahı artırır ve gelişmişliği tetikler. Ülke olarak enerji konusunda dışa bağımlılığı azaltmak için doğayla bütüncül ve çevreci enerji kaynaklarının kullanılması giderek daha çok önemini artırıyor” diye konuştu.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN ÖNLEM ALMALIYIZ
İklim değişikliğinin, gezegenimizin karşı karşıya olduğu en büyük tehlikelerden biri olduğunun altını çizen Şallı sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa Birliği üyelerinin iklim değişikliğiyle mücadele için imzaladıkları Paris Antlaşması uyarınca bizim de ülke olarak yapmamız gerekenler bulunuyor. Önce kendimizi değiştirmeliyiz. Yenilenebilir enerji talebimizi yükseltmeliyiz. Enerji verimliliği, enerji tasarrufu, sermayeyi yönlendirme ve toplu ulaşım (bisiklet kullanımı gibi) konularında bir an önce adım atmalıyız. Bunun için enerji kooperatifleri kurmalı ve enerji mevzuatımızı geliştirmeliyiz”
TOPLANTININ SONUÇLARI, RES'LERİ ONAYLIYOR
Başkan Tolga Şallı, yenilenebilir enerjinin bilimsel ve akademik düzeyde ele alındığı toplantının sonucunda yer alan ana başlıkları şu şekide sıraladı: “Rüzgar enerji santralleri verimlilik açısından ancak rüzgar ırmakları üzerinde kurulabilir. Urla, Karaburun ve Çeşme, kuşların ana göç güzergahında değildir. Rüzgar enerji santrallerinin manyetik etki alanı türbinden beş metre ilerisinde bir cep telefonu kadar, 10 metre ilerisinde ise neredeyse sıfırlanıyor. Bal arıları 5 m/s üzerinde ki rüzgar hızına sahip yerlerde yaşayamıyor; ancak kuytu yerlerde yaşayabiliyor. Rüzgar enerji santrallerinin bal arılarına olumsuz bir etkisi bulunmuyor. Bir santral için neredeyse 65 - 70 kurumdan izin onay ve görüş alınıyor. Toplantıda, rüzgar enerji santralleri sayesinde mevzuat gereği santral sahası içinde yapılaşmaya izin verilmediği için doğanın en az lisans süresi bitinceye kadar (49 yıl) doğal haliyle kalacağı vurgulandı. Avrupa’da birçok ülkede tarımla iç içe rüzgar enerji santrallerinin bulunduğu da ifade edildi”